Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/66 E. 2019/333 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/66 Esas – 2019/333
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/66
KARAR NO : 2019/333

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemleri Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/02/2019
KARAR TARİHİ : 03/04/2019
KARAR YAZ.TAR. : 12/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemleri Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 04/04/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle;davacı banka ile dava dışı …. arasında imzalanan 15/02/2012 tarihli Kredi Genel Sözleşmesi uyarınca dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalıların kredi sözleşmesinde müşterek borçlu/müteselsil kefil olduğunu, kredinin geri ödemelerinin aksaması üzerine asıl borçlu ve davalılara Beşiktaş 26.Noterliği’nin 30/10/2013 tarih 17554 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak borçlular tarafından borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalılar aleyhine Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2017/72611 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz etmeleriyle icra takibinin durduğunu, bu nedenle davalıların Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2017/72611 Esas sayılı (Eski Samsun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/9238 Esas) dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılara usulune uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen süresi içerisinde herhangi bir cevap verilmediği görülmüştür.

Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde Beşiktaş 26.Noterliği’nin 30/10/2013 tarih 17554 yevmiye sayılı ihtarname ihtarnamenin tebliğ şerhli bir örneğini ibraz etmiştir.
Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2017/72611 Esas sayılı takip dosyasının suretinin UYAP’tan dosya içerisine alınmıştır.
… şubesine yazılan yazıya cevap verildiği, 05/10/2017 tarih 818 sayılı cevabi yazı ekinde KGS’nin tamamı, geri ödeme planları, hesap hareketleri, faiz genelgeleri gönderilmiştir.
Dosya Bankacı Bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişinin 24/11/2017 tarihli ön raporunda eksik olduğunu belirttiği evrakların celbi için … Şubesine müzekkere yazılmış, 08/12/2017 tarih 1015 sayılı cevabi yazı ekinde çek taahhütnamesi örneği, ihtar masraflarını gösterir makbuz örneği ve hesap hareketlerinin gönderildiği görülmüş, gönderilen evraklar ile dosya derhal bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bankacı bilirkişi …’den 08/01/2018 tarihli rapor aldırılmış, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduğu, raporun yasal ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür.
Davalılara sözlü yargılama duruşma gününü bildirir tebligatlar yapılmış, yargılamaya katılmamışlardır.
Mahkememizce davanın kısmen kabul kısmen reddine dair 14/03/2018 tarih ve 2017/683 Esas 2018/191 Karar sayılı karar davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2019 tarih 2019/3 Esas 2019/121 Karar sayılı ilamı ile “08/01/2018 tarihli bilirkişi raporu üzerinde ilave ve eklemelerin yapıldığı, bazı bölümlerin üzerinin çizildiği, ilave ve eklerin kurşun kalemle yapıldığı, üstünün paraflanmadığı, bilirkişi raporunda var olduğu iddia edilen maddi hataların diğer sütunları dolaylı yönden etkilediği halde bu halde bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği,….” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt olmuştur.
Mahkememiz kararının kaldırılması üzerine kaldırma ilamı doğrultusunda bilirkişi Emekli Banka Müf./Müd. …’den 14/02/2019 tarihli ek rapor aldırılmış, davacı vekili 14/02/2019 tarihli dilekçesi ile ek bilirkişi raporuna karşı itirazlarını bildirmiş, davalılar herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
Dava, Kredi Genel Sözleşmesine dayalı itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı banka tarafından davalılar aleyhine Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/72611 sayılı dosyası ile 04/12/2013 tarihinde kredi genel sözleşmelerine dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, davalıların süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine, borca, fer’ilerine itiraz ettikleri, takibin durduğu, davacı tarafın ise takibin devamını sağlamak için iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 14/03/2018 tarih ve 2017/683 Esas 2018/191 karar sayılı ilamı ile ” Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 644.762,76TL asıl alacak, 64.434,93TL işlemiş faiz, 3.231,75TL Bsmv, 431,60TL masraf olmak üzere toplam 712.861,04TL nakdi alacak hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazla talebin Reddine, Takip sonrası asıl alacağa %39 temerrüt faizi ile faizin %5’i oranında gider vergisi uygulanmasına, Toplam alacağın likit olan 712.429,44TL’sinin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine, Çek depo bedeli talebinin Reddine ” ” karar verildiği, davacı vekilinin İstinaf yasa yoluna başvurması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2019 tarih 2019/3 Esas 2019/121 Karar sayılı karar ilamı ile yukarıda açıklanan gerekçeyle mahkememiz kararı kaldırılmış, bilirkişi Emekli Banka Müf./Müd. …’den 14/02/2019 tarihli ek rapor alınmıştır.
İcra dosyasından takibin dayanağının davacı bankanın Kastamonu Şubesi’nden kullandırılan kredilerin gösterildiği, dava dosyasından da davacı bankanın … ile dava dışı … arasında imzalanan 15/02/2012 tarihli KGS’nin bulunduğu, takibin dayanağının bu sözleşme olduğu, davalıların da sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıkları anlaşılmaktadır. İcra dosyasından takip talebinin davalı …’e 05/12/2013 ve davalı …’na 11/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların vekilleri aracılığı ile 13/12/2013 tarihli dilekçeleri ile borca, yetkiye ve ferilerine itiraz ettikleri, icra dosyasından dava dışı asıl borçlu şirket yönünden takip yapılmadığı görülmektedir.
İİK’nun 67 maddesine göre takip talebine itiraz eden alacaklı itirazın tebliğinden itibaren 1 sene içerisinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İcra dosyasından davalıların itirazının davacıya tebliğ edildiğine dair bir tebligat örneği bulunmadığından 1 yıllık sürenin ise tebliğ ile başlayacağına dair yasa maddesinin açıklığı karşısında davanın yasal süre içerisinde açıldığının kabulü gerekmiştir.
Davalılar vekili Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2017/72611 Esas sayılı (Eski Samsun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/9238 Esas) dosyasına sundukları itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, yetkili icra dairelerinin Kastamonu İcra Daireleri olduğunu bildirmiştir. Bu nedenle öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın incelenmesi gerekmektedir. Zira icra dairesinin yetkisiz olduğunun tespiti halinde davanın reddi gerekecektir. İncelenen KGS’nin 41. maddesinde Samsun İcra Dairesi ve Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartının bulunduğu görülmektedir. KGS’nin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 17. Maddesine göre yetki sözleşmeleri tacirler veya kamu tüzel kişiler arasında doğmuş yahut doğacak uyuşmazlıklar hakkında yapılabilir ve aksi kararlaştırılmadıkça sadece sözleşme ile belirlenen mahkemede dava açılabilir. İİK’nun yetkiye dair 50. Maddesinde ise HMK’ya atıf yapmaktadır. Dosya kapsamından sözleşmenin asıl borçlusunun … olduğu, sözleşmenin ticari nitelikle olması sebebiyle yetki şartının davalılar müşterek borçlu müteselsil kefilleri de bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşıldığından mahkememizin 15/11/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında icra dairesinin yetkisine itirazın reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi Emekli Banka Müf. … tarafından düzenlenen 14/02/2019 tarihli ek raporda, dava konusunun 15/02/2012 tarihli KGS olduğu, 07/03/2012 tarihinde limit artırımı yapıldığı, davalıların kefalet tutarının 2.150.000,00TL olup, Beşiktaş 26. Noterliğinin 30/10/2013 tarih ve 17554 yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihine ve verilen ödeme süresine göre temerrüt tarihinin asıl borçlu şirket ve davalı … yönünden 07/11/2013, davalı … yönünden 11/11/2013 olarak tespit edildiği, akdi faiz oranlarının sözleşme hükümlerine göre ve geri ödeme planları nazara alınarak %16,20 ve %15,60 , temerrüt faiz oranının %39 olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır. Rapordaki bu tespitler dosya kapsamına uygundur.
Bilirkişi raporunda dava dışı asıl borçlu …’nin … nolu taksitli ticari kredi, 6006068271 nolu taksitli ticari kredi, 6871 nolu kredili mevduat kredisi ve 4 adet çek yaprağı sebebiyle takip tarihi itibariyle borcunun 644.762.76TL asıl alacak, 64.434,93TL işlemiş faiz, 3.221,75TL Bsmv, 431,60TL ihtar masrafı, 4.180,00TL çek sorumluluk bedeli olmak üzere toplam 717.031,04TL olarak bulunmuştur. Bu şekilde yapılan hesaplamada önceki raporun 7. Sayfasındaki faiz oranına ilişkin maddi hatada giderilmiştir.
Tespit edilen bu miktar asıl borçlu yönünden olup, davalılar kefil olmakla kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Sözleşme hükümlerine göre kefalet limitleri toplam 2.150.000,00TL olup, tespit edilen borç miktarı kefalet limitinin altında kaldığından temerrüt tarihinin farklı olmasının da sonuca etkisi olmadığından davalı kefillerin 644.762,76TL asıl alacak, 64.434,93 TL işlemiş faiz, 3.221,75 TL Bsmv, 431,60 TL masraf olmak üzere toplam 712.851,04 TL alacaktan sorumlu oldukları anlaşılmış ise de mahkememiz önceki kararında sonuç itibarıyla 712.861,04TL’ye hükmedildiği, kararın yalnızca davacı tarafından yasa yoluna götürülmesi sebebiyle usuli kazanılmış hak olduğu anlaşılmakla önceki kararın aynı miktarına hükmedilerek davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
Depo takibi yönünden yapılan incelemede, davacı bankanın takipte iade edilmeyen çek yaprakları için depo takibi yaptığı, incelenen sözleşme ve kefalet hükümlerine göre davalı kefillerin çek depo bedelinden sorumlu olacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı anlaşılmakla depo bedeli yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiş, toplam alacağın masraf dışındaki kısmı likit kabul edilmekle, bulunan 712.429,44TL’sinin %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı vekili faiz oranlarına ve çek depo bedeli ile ilgili hususlara itirazda bulunmuş ise de bilirkişi raporundaki akdi faiz oranı geri ödeme planlarındaki ve imza bulunan faiz oranlarına göre hesaplandığından ve davalı vekilinin dayandığı hükümlerin tamamı asıl borçlu yönünden geçerli olduğundan bilirkişi raporu yasal bulunmuş, çek depo bedeli ile ilgili müstekar yargıtay kararları gereği kefiller yönünden açık hüküm bulunmadan sorumluluklarına karar verilemeyeceği anlaşılmakla, itirazlar yerinde görülmemiş, davalılara bilirkişi raporu tebliğ edilmesine rağmen itiraz edilmemiş, sözlü yargılama günü de tebliğ edilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 644.762,76TL asıl alacak, 64.434,93TL işlemiş faiz, 3.231,75TL BSMV, 431,60TL masraf olmak üzere toplam 712.861,04TL nakdi alacak hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazla talebin reddine,
2-Takip sonrası asıl alacağa %39 temerrüt faizi ile faizin %5’i oranında gider vergisi uygulanmasına,
3-Toplam alacağın likit olan 712.429,44TL’sinin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Çek depo bedeli talebinin Reddine,
5-Alınması gerekli 48.695,54 TL harçtan peşin alınan 9.177,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 39.518,36 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça başlangıçta ödenen 31,40 TL başvuru harcı ile 9.177,18 TL peşin yatırılan karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 9.208,58 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 42.464,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça sarf edilen 381,95 TL posta masrafı ve 450,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 831,95 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktara göre hesaplanan 780,50TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgiliye iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen tefhim edildi.03/04/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip