Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/638 E. 2021/660 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/638 Esas – 2021/660
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/638
KARAR NO : 2021/660

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZ. TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … A.Ş arasında … başlangıç … bitiş tarihli hayat sigortası poliçesi imzalandığını, sigorta sözleşmesinin geçerli olduğu süre zarfında sigorta şirketi tarafından teminat altına alınan sigortalı ürünün alabalık olduğunu, sigorta sözleşmesinin yapılmasının ardırndan bir süre sonra poliçe gereğince teminat kapsamında olan balık ölümlerinin başladığının tespit edilmesi üzerine müvekkili sigortalı tarafından hasar takibi talebi üzerine … eksperleri tarafından 31/10/2018-27/11/2018 tarihleri arasında hasar takibi yapıldığını, hasar takibi sonucunda … tarihinde mutabakatname düzenlendiğini, müvekkilinin düzenlenen sigorta sözleşmesince kendisine yüklenmiş olan tüm yükümlülükleri zamanında ve usule uygun bir şekilde yerine getirdiğini, poliçenin düzenlenmesi esnasında sigorta şirketinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini belirterek, en az 75000 adet eksik olarak tutanağa geçirilen ölü balıklar yönünden ve de tutanağa geçirilmiş olan 222.432 adet ölü balık yönünden ise reel rayuiç değeri üzerinden hesaplama yapılarak tespit edilecek tutarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararı olmadığını, hasar tespit çalışmalarının mevzuata ve mevcut duruma uygun olarak tamamlandığını, davacının poliçe teminatı kapsamındaki hasarı tazmin edildiğini, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacının rayiç bedel üzerinden ödeme yapılması yönündeki talebinin tamamen kötü niyetli ve poliçe hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkili kurumun kar amacı gütmeyen bir kurum olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, Su Ürünleri Hayat Sigortası Poliçesi, Mutabakatname ile arabuluculuk son tutanağı sureti ibraz edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava şartı arabuluculuk son tutanak aslı sunulmuştur.
Cevap dilekçesi ekinde 10092163 numaralı Devlet Destekli Su Ürünleri Hayat Sigortası Poliçesi ve eki Yıllık Yetiştiricilik Planı, hasar takibindeki ölen balık adedini gösterir hasar tutanakları, toplan ölü balık adedini gösterir son mutabakatname, … tarihli tutanak, tazminat hesabı ayrıntı tablosu, ödeme dekontu, Devlet Destekli Su ürünleri Hayat Sigortası Genel Şartları, Devlet Destekli Su ürünleri Hayat Sigortası Tarife ve Talimatları ibraz edildiği görülmüştür.
Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş’ye yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde istenen bilgi belgelerin ve hasar dosyasının gönderildiği görülmüştür.
Dosya mali müşavir bilirkişi Adem Temiz, Sigortacı bilirkişi Muzaffer Kesim ve Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Osman Samsun’a tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 04/01/2021 tarihli rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyetinden 25/02/2021 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından davacının ıslah talebine karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Burada öncelikle davalı vekilinin dava şartı itirazının değerlendirilmesi gerekli olup, 6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107/1. maddesinde; ”Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada, en az 75.000 adet balığın daha öldüğü ileri sürülmüş olup, ölen balık sayısı ancak tahkikat neticesinde açığa çıkacaktır. Davacının oluşan zararı, doğrudan ölen balık sayısına bağlı olduğundan ve bu yönde bir belirsizlik bulunduğundan, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı vardır ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir.
Davacıya ait alabalık tesislerindeki balıkların 21.03.2018 – 30.11.2018 vade tarihli su ürünleri hayat sigorta poliçesi ile sigortalandığı, poliçenin düzenlenmesinden sonra gerçekleşen balık ölümleri üzerine 31.10.2018 – 27.11.2018 tarihleri arasında hasar takibi yapıldığı ve davalı tarafından düzenlenen rapora göre ölü balık sayısının 205.294 adet olduğu, 19.801 adet balığın da eklenmesi ile hasarlı balık sayısının 225.095 olarak belirlendiği ve davacıya 21.12.2018 tarihinde 417.674,25-TL ödeme yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, en az 75.000 adet balığın daha hasar görüp görmediği ve hasar belirlenirken referans alınan balık birim fiyatının eksik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Dosya bir mali müşavir, bir sigortacı, bir su ürünleri fakültesi öğretim üyesine tevdi edilmiş olup, düzenlenen 04.01.2021 tarihli raporda özetle; davacının ticari defterlerinden 75.000 adet balık ek hasar tespitinin mümkün olmadığı, çünkü stok giriş/çıkışının hem adet ve hem de büyük ölçüde kilogram miktarlı olduğu, yetiştiricilik planında Ekim 2018 ayı stok bilgileri incelendiğinde kafeste yer alan balık 452.500 adet olduğu, buna göre ödenmesi gereken hasar tazminat hesabının 423.974,25 TL olduğu, ödenen miktar mahsup edildiğinde bakiye 6.300,00 TL hasar tazminatı bulunduğu tespit edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine dosya önceki bilirkişilere tevdi edilmiş, düzenlenen 21/02/2021 tarihli ek raporda özetle; kök raporda belirtilen görüş ve kanaatlerde değişiklik olmadığı belirtilmiş ve 6.300,00 TL bakiye tazminat kaldığı tespit edilmiş, raporun dosyaya ve oluşa uygun olduğu, hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince 11/06/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talep miktarının 6.300,00 TL’ye çıkartıldığı, harç miktarının tamamlandığı anlaşılmıştır. Davalı vekilince bedel artırım talebine karşı zamanaşımı itirazı ileri sürülmüş ise de, hasarın 30/10/2018 tarihinde meydana geldiği, davanın 04/10/2019 tarihinde belirsiz alacak davası şeklinde açıldığı, TTK m.1420 uyarınca zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmış, davalı tarafın zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Devlet Destekli Su Ürünleri Hayat Sigortası Genel Şartlarının B.6. Tazminatın Ödenmesi başlıklı maddesinde hasar dosyasının tamamlanmasından sonra kesinleşmiş olan tazminat miktarı, en geç 30 gün içerisinde sigortalıya ödenir düzenlemesi yer almaktadır. Taraflar arasında 31.10.2018 – 27.11.2018 tarihleri arasında hasar takibi yapıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmaması karşısında hasar dosyasının 27.11.2018 tarihinde tamamlandığı, davalının 30 günlük sürenin sonunda 28/12/2018 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalı vekili aracılığı ile arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, 6.300,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 28/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 430,35 TL karar ilam harcından peşin alınan 44,40 TL ve ıslah harcı olarak alınan 91,00TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 294,95TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 44,40 TL ve ıslah harcı olarak alınan 91,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından ödenen 105,10 TL tebligat ve posta gideri, 2.250,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.355,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,

9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.