Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2021/430 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/637 Esas – 2021/430
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/637 Esas
KARAR NO : 2021/430

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av
Av.
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 05/08/2021

Mahkememizde görülen Sigorta davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının alabalık yetiştiriciliği ile iştigal ettiğini ve tesislerindeki alabalıkların davalı tarafından keşide edilen 28.03.2018 – 28.03.2019 vade tarihli su ürünleri hayat sigorta poliçesi ile sigortalandığını, belli bir zaman sonra alabalık ölümlerinin başlaması üzerine davalıya ihbarda bulunulduğunu ve davalı tarafından 31.10.2018 – 27.11.2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen hasar takibi neticesinde düzenlenen rapora göre ölü balık sayısının 222.432 adet olduğunu ancak bu tespitin gerçeği yansıtmadığını, en az 75.000 adet daha balığın öldüğünü fakat davalının bunu görmezden geldiğini, ayrıca ölü olduğu tespit edilen balıklar için ödenen tazminat tutarının piyasa rayici esas alınmaksızın birim fiyat belirlendiğinden eksik olduğunu, hal böyle olunca 21.12.2018 tarihinde yapılan 477.958,95-TL tutarındaki ödemenin davacının gerçek zararını karşılamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinin de davalının tutumu sebebiyle olumsuz sonuçlandığını beyanla, gerçek zarar tespit edildiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL’nin 31.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını zira belirsiz alacak davası koşullarının oluşmadığını, hasar tespit çalışmalarının mevzuata ve poliçe hükümlerine uygun yapıldığını ve dahi hasar tespiti neticesinde düzenlenen mutabakatnameden sonra davacı tarafından bildirilen 19.801 adet balığın da hasar tespitinde belirlenen 222.432 adet balığa eklenip davacıya toplam 242.233 adet balık üzerinden 477.958,95-TL ödendiğini, davacının zararının bu suretle giderildiğini, davacının tazminatın piyasa rayici üzerinden ödenmesi gerektiği yönündeki iddiasının poliçe hükümlerine aykırı olduğunu ve dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını zira poliçe hükümlerine ve genel şartlara göre sigorta primi aylık stok bilgisine göre belirlendiğinden aylık stok bilgisini sigortacıya göndermekle yükümlü davacının bu yükümlülüğü yerine getirmediğini ve hal böyle olunca poliçe ekindeki yıllık yetiştiricilik planındaki veriler üzerinden prim tahakkuk ettirildiğini ve tazminat tutarının da buna göre belirlendiğin beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce alınan 05.01.2021 havale tarihli rapor ile 10.03.2021 havale tarihli ek raporda özetle: Davacının ticari defterlerinin mevzuata uygun tutulduğu ancak defterlerden 75.000 adet balık ek hasar tespitinin mümkün olmadığı, çünkü stok giriş/çıkışının adet olarak kayıtlı az bir kısmı hariç kilogram miktarlı olduğu, defter kayıtlarında hasara konu alabalığın maliyetinin 5,22-TL/adet olduğu kayıtlı ise de maliyetlere etki eden ve alındığı gibi satılan 295.122 kg balığın adet miktarı belirsiz olduğundan birim balık maliyetinin kesin olarak belirlenemeyeceği, bu sebeple poliçe hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, olaydan sonra yapılan hasar tespit çalışması üzerine belirlenen 222.432 adet balık sayısına sonradan hesaba dahil edilen 19.801 adet balığın eklenmesine göre hasarlı balık sayısının 242.233 olduğu, davacıya ödenmesi gerekli tazminat tutarı 477.958,95-TL’nin zaten davacıya ödendiği ve davacının zararının bu suretle giderildiği mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Burada öncelikle davalı vekilinin dava şartı itirazının değerlendirilmesi gerekli olup, 6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107/1. maddesinde; ”Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada, en az 75.000 adet balığın daha öldüğü ileri sürülmüş olup, ölen balık sayısı ancak tahkikat neticesinde açığa çıkacaktır. Davacının oluşan zararı, doğrudan ölen balık sayısına bağlı olduğundan ve bu yönde bir belirsizlik bulunduğundan, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı vardır ve davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir.
Davacıya ait alabalık tesislerindeki balıkların 28.03.2018 – 28.03.2019 vade tarihli su ürünleri hayat sigorta poliçesi ile sigortalandığı, poliçenin düzenlenmesinden sonra gerçekleşen balık ölümleri üzerine 31.10.2018 – 27.11.2018 tarihleri arasında hasar takibi yapıldığı ve davalı tarafından düzenlenen rapora göre ölü balık sayısının 222.432 adet olduğu, 19.801 adet balığın da eklenmesi ile hasarlı balık sayısının 242.233 olarak belirlendiği ve davacıya 21.12.2018 tarihinde 477.958,95-TL ödeme yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, en az 75.000 adet balığın daha hasar görüp görmediği ve hasar belirlenirken referans alınan balık birim fiyatının eksik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Toplanan delillerden; davacının ticari defterlerinden 75.000 adet balık ek hasar tespitinin mümkün olmadığı, çünkü stok giriş/çıkışının büyük ölçüde kilogram miktarlı olduğu, Devlet Destekli Su Ürünleri Hayat Sigortası Genel Şartları ile Tarife ve Talimatları ve sigorta poliçesi uyarınca davacının aylık ürün stokunu sigortacıya göndermesi gerektiği, ancak davacının bu yöndeki sorumluluğunu yerine getirmediği, böyle olunca yıllık yetiştiricilik planındaki veriler üzerinden prim tahakkuk ettirildiği ve yıllık yetiştiricilik planında 1 kg ağırlığa ulaşan ürünün birim değerinin 3,15-TL olarak gösterildiği, tazminat hesabının da bu değerler referans alınarak yapıldığı anlaşılmıştır. Buna göre, davacının poliçe kapsamında oluşan zararı 477.958,95-TL tutarındadır ve sigorta şirketince 21.12.2018 tarihinde yapılan ödeme ile zararı karşılanmıştır.
Bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmiş, arabuluculuk ücreti dahil yargılama giderlerinin tamamı davacıya tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinen yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
05/07/2021

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.