Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/609 E. 2021/81 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/609 Esas – 2021/81
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 18/02/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: … yapım işinin davacı şirkete verildiğini ve okulun asansör işinin 02.11.2018 tarihli Asansör Montaj Sözleşmesi ile davalıya taşere edildiğini, sözleşme ile kararlaştırılan bedelin 28.02.2019 tarihli 38.000-TL, 30.03.2019 tarihli 38.000-TL ve 30.04.2019 tarihli 39.000-TL bedelli çeklerle yapıldığını ancak işin bitirilip davacıya teslim edilmediğini, sözleşme ile 41.250-TL bedel biçilen Engelli Platformu’nun hiç inşa edilmediğini ve davacının bu işi üçüncü bir kişiye 42.000-TL’ye yaptırdığını, yine sözleşmenin 8.maddesi gereğince yapılması gerekli 10 kişilik asansörde bir kısım eksik işler olduğunu ve davacının bu işleri üçüncü bir kişiye 15.250-TL’ye yaptırdığını, işin toplam bedelinin 115.000-TL olup davalının 57.750-TL’ye tekabül eden kısmı ancak tamamlayabildiğini, davalının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemiş olması sebebiyle davacının (42.000-TL + 15.250-TL) 57.250-TL zararının oluştuğunu beyanla, 57.250-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava dilekçesi ekindeki 02.11.2018 tarihli Asansör Montaj Sözleşmesi’ndeki davalı kaşesi üzerindeki imzanın davalıya ait olup olmadığı konusunda davalıya meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş ancak davalı ihtara ve kesin süreye rağmen bu hususta da beyanda bulunmamıştır.
Davacının, işin bedeli olarak davalıya teslim edildiğini ileri sürdüğü 28.02.2019 tarihli 38.000-TL, 30.03.2019 tarihli 38.000-TL ve 30.04.2019 tarihli 39.000-TL bedelli çeklerin akıbeti muhatap bankalardan sorulmuş ve cevabi yazılar dosya arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin yapıldığı mahalde talimat mahkemesince keşif icra edilmiş olup, düzenlenen bilirkişi raporunda özetle: Engelli Platformu’nun üçüncü kişiye yaptırıldığı tarih itibariyle imalat bedelinin 42.000-TL ve eksik bırakılan işlerin tamamlanması için gerekli masrafın yapıldığı tarihteki rayiçlere göre 14.5000-TL olabileceği mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Davacı tanıkları … ile … mahkememizce dinlenmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile, yüklenicinin işi tamamlamadan işyerini terk ettiği ve eksik bırakılan bir kısım işlerin üçüncü kişilere yaptırıldığı ileri sürülerek davacının oluşan müspet zararının tazmini talep edilmiş, davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Eser sözleşmelerinde işin sözleşmeye uygun yapılıp iş sahibine teslim edildiğini yüklenici ve sözleşme ile kararlaştırılan ücretin ödendiğini iş sahibi ispat edecektir.
Davalı, davaya cevap vermemiş olup, bu suretle sözleşme ilişkisini de inkar etmiştir. Bununla birlikte, 02.11.2018 tarihli Asansör Montaj Sözleşmesi ekli meşruhatlı davetiyeye karşı, ihtara ve kesin süreye rağmen beyanda bulunmamış ve sözleşmedeki imzayı inkar etmemiştir. Buradan, davalının sözleşme ilişkisini kabul ettiği sonucu çıkmaktadır.
Dava dilekçesi ekindeki 03.05.2019 tarihli tutanaktaki tespitler ve davacı tarafından düzenlendiği anlaşılan 01.08.2019 tarihli tutanaktaki tespitler ile davacı tanıklarının beyanları örtüşmekte olup, buna göre davalı, Engelli Platformu’nu inşa etmeden ve 10 kişilik asansörü ise natamam şekilde bırakıp işyerinden ayrılmıştır. Tanık beyanlarına göre, bütün uyarılara rağmen işyerine geri dönmemiş, bu suretle yüklenicinin temerrütü gerçekleşmiştir.
Davacının, Engelli Platformu ile asansörün kalan işlerini üçüncü kişilere yaptırıp tamamlattırdığı hem tanık beyanlarından anlaşılmış, hem de yerinde yapılan keşifte görülmüştür. Buna göre, davacı, üçüncü kişilere yaptırıp tamamlattırdığı işlerin bedelini davalıdan talep edebilecektir. Bu işlerin bedeli ise, bilirkişi raporunda, işlerin yapıldığı tarihteki piyasa rayicine göre toplam 56.500-TL olarak tespit edilmiş olup, davalıdan talep edilebilecek tutar, fatura tutarları değil ancak bu tutardır.
Bu sebeplerle, davanın kısmen kabul-reddine karar verilmiş, 56.500-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
Davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının arabuluculuk toplantılarına bir mazeret bildirmeksizin katılmadığı ve arabuluculuk faaliyetinin bu sebeple sona erdiği görülmüş, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücreti, 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin 11, 13 ve 14. fıkraları gereğince, yargılama gideri olarak davalıya tahmil edilmiş, dava kısmen kabul-ret edilmiş olsa da yargılama giderlerinin tamamının yine aynı sebeplerle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-56.500-TL’nin dava tarihinden (23.09.2019) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.859,51-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.050,79-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.808,72-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 3.898,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 8.145-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısım karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, davacı yönünden 6100 sayılı HMK m. 341/2 gereğince KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 01/02/2021

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.