Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/604 E. 2021/453 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/604 Esas – 2021/453
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/604 Esas
KARAR NO : 2021/453Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : 1- … –
VEKİLİ : Av
DAVACILAR : 2- ..
3- …
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av
Av.
DAVALI : 2- …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
KARARIN YAZ. TARİH : 03/08/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın kızı, … ve …’ın kardeşi …, eşi …’ün sevk ve idaresindeki davalılardan …’ e ait ve diğer davalı … A.Ş (… AŞ) nin trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın park halindeki bir araca çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, gerçekleşen bu elim kaza neticesinde müvekkili …’nın kızı … ile eşi …’ün vefat ettiğini, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/21414 soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma yapıldığını ve soruşturma aşamasında bilirkişi raporu tanzim edildiğini, bahsedilen iş bu raporda da gerçekleşen kazada tüm kusurun … de olduğu kanaati oluştuğunu, gerçekleşen kaza neticesinde …’ün vefatının müvekkilleri nezdinde büyük maddi ve manevi zarar doğurduğundan bu zararın bir nebze giderilmesine vesile olmak adına Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince karara bağlanan 2014/703 esas 2014/366 karar sayılı dosyası ile dava açıldığını, iş bu yargılamada gerekli inceleme ve araştırmaları içeren bilirkişi raporlarının mevcut olduğunu, verilen kararın Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/12466 esas 2018/6354 karar sayılı ilamı ile onandığını, iş bu karar sonrasında müvekkillerinin uğramış olduğu asıl zararı gerçeğe uygun olarak tespit eden 24/04/2015 tarihli bilirkişi raporunun esas alınarak gerçekleşen zararın tazmini adına Samsun İcra Dairesinin 2018/104586 esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine bahsi geçen bilirkişi raporu doğrultusunda takip başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ederek söz konusu icra takibini durdurduklarını, bu nedenlerle; davanın kabulü ile davacı anne … mirasçıları için 354,00 TL, davacı baba … için 13.294,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilinin süresinde sunulmayan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kesin mutabakatname imzalanmış olduğunu, davacı müvekkilinin şirketi tam ve mutlak suretle ibraz ettiğini, ödenen tazminat ile ödenmesi gereken tazminat arasında fahiş nispette fark yok ise ödemeye dair anlaşmanın geçerli kabul edildiğini, taraflarınca ödenen tazminata güncellenmiş faiz uygulanarak varsa bakiye tazminat miktarının tespit edilmesi gerektiğini, müterafik kusur durumunun açık olduğunu, tazminattan indirim yapılması gerektiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşımacılığı indirim yapılması gerektiğini, bu nedenlerle; kaza ile ilgili müvekkili şirket ödeme yapıp sorumluluktan kurtulduğundan dolayı tazminat taleplerinin esastan reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağı, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/703 esas sayılı dosyasında mevcut 27/04/2015 tarihli bilirkişi raporu ibraz edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın aktüer bilirkişi … ya tevdii edildiği ve bilirkişi tarafından 07/07/2020 havale tarihli rapor ve 20/11/2020 havale tarihli ek rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememize ait 2014/703 esas ve 2018/6354 karar sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/104586 esas sayılı takip dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TBK 53.maddesine dayanan bakiye destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından davacılardan …’nın kızı, … ve …’ ın kardeşi …’ ün ve eşi …’ ün sevk ve idaresindeki davalılardan …’e ait ve diğer davalı … nin 101000018815890/1no lu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın, park halindeki bir araca çarpması suretiyle 09/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat etmesi sebebiyle, davacıların destekten yoksun kalma zararının bakiyesinin tazmini talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve dosya kapsamına göre uyuşmazlık noktasının, davacıların davalılardan destek tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşuyor ise bakiye alacak miktarının bulunup bulunmadığının tespitine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49.maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine ve 6102 Sayılı TTK un 1401 ve devamı hükümleri uyarınca motorlu aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı dava açabilir.
Ayrıca, 6098 Sayılı TBK’nın 53 ve 54 üncü maddelerinde ölüm ve bedensel zararlar halinde istenebilecek maddi tazminatlar, aynı kanunun 56/2. fıkrası gereğince ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenebileceği hüküm altına alınmıştır.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/104586 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklıların …, …, … olduğu, borçluların … A.Ş ve … olduğu, 19.752,58 TL üzerinden takip başlatıldığı, … vekilinin 04/09/2018 tarihinde, borçlu … A.Ş vekilinin 11/09/2018 tarihli dilekçeleri ile itiraz ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce aktüerya bilirkişi …’dan rapor tanzimi istendiği bilirkişi tarafından 07/07/2020 tarihli rapor düzenlendiği ve raporunda özetle; 09/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …’ ün vefatı nedeniyle babası …’ nın destekten yoksun kalma zararının; 34.453,11 TL, annesi …’nın destekten yoksun kalma zararı 3.022,86 TL olduğu, annesi Kadriye’ nin destek zararının 10/02/2014 vefat tarihine kadar hesaplandığı, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/703 esas 2015/536 karar sayılı dosyasına sunulan 2015 tarihli aktüerya bilirkişi raporu ile hesaplanan destek zararından hüküm altına alınan kısım dışındaki destek zararının dava konusunu oluşturduğunu, Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına sunulan rapor ile bu rapor arasında fark çıkmasının sebebi destek paylarının farklı alınması olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında anne ve babaya sabit %10 pay ayrılarak hesaplama yapılmış iken bu raporda Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin emsal kararları gereğince çeşitli ihtimallerle daha fazla pay ayrıldığı, kaza tarihi itibariyle trafik sigorta poliçesi azami ölüm teminatı kişi başı 225.000,00 TL olduğuna ilişkin rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş vekilinin 27/07/2020 havale tarihli rapora karşı itiraz ve beyanlarını içerir dilekçe ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının ek rapor tanzimi için aktüerya bilirkişi …’ ya tevdi edildiği, 20/11/2020 havale tarihli ek raporda özetle; kök rapordaki hesaplamanın, davalı vekilinin itirazında belirttiği Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin emsal kararına uygun olarak yapıldığını, belirtilen emsal kararda aktüerya peşin değer faktörü indirimi şeklinde bir ibare geçmediğinin görüldüğü, aktüeryal hesaplama yönteminin 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelen kazalarda uygulanmakta olduğu, davacı şirket vekilinin kök rapora karşı itirazlarının incelendiği, raporda hesaplamayı değiştirecek herhangi bir husus tespit edilmediğine dair ek rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş vekilinin 07/12/2020 havale tarihli ek rapora karşı itiraz ve beyanlarını içerir dilekçe ibraz ettiği anlaşılmış, alınan raporların hüküm kurmaya elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilerek davalı sigorta şirketi vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından 20/02/2020 tarihli cevap dilekçesi ile; davacı taraf ile 24/12/2012 tarihinde ibraname imzalandığını, KTK 111/2. maddesi gereği “Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmüne göre ibraname iptalinin 2 yıllık süre içerisinde istenebileceğini, 7 yıl sonra dava açılmış olmasının kötü niyetli olduğunu, davanın öncelikle bu nedenle esastan reddini talep etmiştir. Eldeki dava bakiye destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, daha evvel 10/09/2013 tarihinde açılan dava sonucu mahkememizin 2014/703 Esas 2015/536 Karar sayılı ilamı ile yargılama yapılmış ve bu karar 25/06/2018 tarihli Yargıtay onama ilamı ile kesinleşmiştir. Görüldüğü üzere davalı vekilinin bahsetmiş olduğu 24/12/2012 tarihli ibranameye konu alacağa ilişkin süresi içerisinde dava açılmış, ödenen tazminat miktarının yetersiz olduğu kabulü ile davacının davası kabul edilerek bahsi geçen ibraname zımnen iptal edilmiştir. Bu nedenlerle davalı vekilinin iş bu itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacının dava dilekçesine konu ettiği mahkememizin 2014/703 Esas, 2015/536 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacıların … ve … oldukları, alınan 27/04/2015 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı davacı anne … için destek zararının 1.354,00 TL, davacı baba … için destek zararının 14.294,00 TL olarak belirlendiği, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edildiği, ancak dava dilekçesinde her iki davacı için 1.000,00’er TL maddi tazminat talep edilmiş olmakla taleple bağlılık ilkesi gereğince dava dilekçesinde talep edilen miktarlara bağlı kalınarak 1.000 ‘er TL maddi tazminat üzerinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacılar vekilince 27/04/2015 tarihli raporda tespit edilen bedel üzerinden bakiye tazminat tutarı için dava açılmış olup, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile de davacıların bakiye zararının bulunduğu tespit edilmiş, her iki rapor dikkate alınarak talep gibi davacı baba … yönünden 13.294,00 TL ile vefat tarihine kadar … payına düşen 354 TL destek zararının mirasçı konumundaki tüm davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Buna göre hatır taşıması için işletenin taşımak üzere araca aldığı yolcudan karşı edim alabilecekken yolcunun hatırı için veya iyilik yapma düşüncesi ile karşı edimi almayıp yolcuyu bedelsiz taşıması gerekmektedir. Ancak eşlerin bir birlerinden herhangi bir karşı edim almak gibi bir durumları söz konusu olamayacağı gibi, tersine eşlerin bir birlerine yardım ve muavenet görevleri bulunmaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14/03/2012 tarihli, 2011/4-824 Esas, 2012/134 Karar sayılı ilamı). Bu çerçevede belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılmamıştır.
Yine davalı vekilince süresinde olmayan 20/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde araç sürücüsü müteveffa …’ün kaza sırasında alkollü olması sebebi ile müterafik kusur indirimi talep edilmiş ise de, müteveffa … ile sürücü …’ün karı-koca olmaları, dosya içeriğinden eşinin sürüş güvenliği ve aşırı hız yapmasını engellemeye yönelik çabasının bulunup bulunmadığının anlaşılamaması, önceki yargılamada buna ilişkin bir savunmanın bulunmaması ve davalı şirketçe kendilerine yapılan başvuru akabinde ödenen ilk tazminat miktarında da müterafik kusur indirimi yapıldığından bahsedilmemesi karşısında davalı vekilinin süresinde ileri sürmediği talebinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı değerlendirilerek müterafik kusur indirimi yapılmamış, davalı … bakımından kaza tarihinde, davalı sigorta şirketi bakımından ise ilk dava tarihinde temerrüt gerçekleştiği kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜ ile;
1-13.294,00-TL’nin davalı … yönünden kaza olan 09.09.2012 tarihinden ve davalı … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 10.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
2-354-TL’nin davalı … yönünden kaza olan 09.09.2012 tarihinden ve davalı … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 10.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Alınması gereken 908,11 TL harçtan peşin alınan 46,62 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye; 861,49 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 46,62 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 573,10 TL posta ve müzekkere gideri olmak üzere toplam; 1.064,12 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı …’ün ve davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.13/07/2021

Katip
¸e-imzalıdır¸

Hakim
¸e-imzalıdır¸