Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/558 E. 2021/1062 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/558 Esas – 2021/1062
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARARIN YAZ. TARİH : 11/01/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 27/04/2018 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, davalının müvekkili ile ilgilenmediğini, davalı hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını, sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından 19.600,00 TL ödeme yapıldığını belirterek müvekkili için şimdilik 300,00TL maddi tazminat ile 20.000,00TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacıya ödeme yapıldığını, eksik evrak ile başvuru yapıldığını, ödeme yapılmış olması nedeniyle KTK md. 111 gereğince davanın reddi gerektiği, poliçe genel şartlarına göre hesaplama yapılarak, kusur ve maluliyet raporu aldırılmasının gerektiği, davacının mütefarik kusurunun dikkate alınması gerektiği, temürret tarihi itibariyle yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının meydana gelen kazada kusurlu olduğunu, ehliyetinin olmadığını, süratli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, kaza tespit tutanağı, poliçe, ihtarname ve arabuluculuk son tutanağı sunulmuştur.
Medicalpark Hastanesie yazılan yazıya 11/09/2019 tarihli yazı ile cevap verilmiş, ekinde tedavi evrakları ve 1 adet CD gönderildiği görülmüştür.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/17488 soruşturma sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesine yazılan yazıya 12/09/2019 tarihli yazı ile cevap verilmiş, ekinde tedavi evrakları ve 2 adet CD gönderilmiştir.
Denizevleri Polis Merkezine yazılan yazıya 20/09/2019 tarihli yazı ile cevap verilmiş, ekinde davacıya ait sosyal ve mali durum araştırması tutanağının gönderildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde hasar dosyası, kazaya ilişkin bir kısım kayıt ve belgeler, poliçe, yargıtay kararları sunulmuştur.
Samsun Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılan yazıya 10/09/2019 tarihli yazı ile cevap verilmiş, ekinde davacıya ait hizmet döküm cetveli gönderilmiştir.
Ünye ilçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya 12/09/2019 tarihli yazı ile cevap verilmiş, ekinde davalı …’a ait sosyal ve mali durum araştırma tutanağı gönderildiği görülmüştür.
Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/600 Esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
Adli Trafik Uzmanı bilirkişiden 19/02/2020 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davalı Sigorta şirketi vekili kusur raporuna karşı itirazlarını içerir 09/03/2020 tarihli dilekçe sunmuştur.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinden 06/07/2020 tarihli maluliyet raporu aldırılmıştır.
Karacailyas Polis Merkezi Amirliğinin 29/12/2020 tarihli cevabi yazısı ile ekinde davacıya ait mali ve sosyal durum araştırma tutanağı gönderildiği görülmüştür.
Aktüer bilirkişiden 10/06/2021 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 24/06/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 01/07/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili tarafından 21/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi sunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili ıslaha karşı beyanlarını içerir 16/11/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Eldeki dosyada davacının, davalılardan … sevk ve idaresindeki idaresindeki … plakalı aracın davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu meydana gelen 27/04/2018 tarihli trafik kazası nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini talep ettiği, maddi tazminat hakkındaki talebini 21/10/2021 tarihli dilekçesi açıklayarak 21.733,06 TL sürekli maluliyet zararı talep ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır. Davalılar ise davanın reddini istemişlerdir.
Davalı sigorta şirketi vekilince zamanaşımı def’i ileri sürülmüş olup, öncelikle bu husus değerlendirilecektir. 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin ilk iki fıkrası; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Buna göre, KTK’nın 109/2. maddesi, 6098 s. TBK’nın 72/1. maddesi c.2’ye koşut bir hüküm içermektedir. Anılan maddeye göre; tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Eldeki davada, kazanın 27/04/2018 tarihinde gerçekleştiği ve davanın 05/09/2019 tarihinde ikame edildiği anlaşılmakta olup, dava süresi içinde açılmıştır ve buna göre davalı vekilinin zamanaşımı def’i yerinde değildir.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirme:
Dosyaya gelen 257129964 nolu poliçenin incelenmesinde; … plakalı aracın 29/12/2017-29/12/2018 tarihleri arasında davalı … şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında kişi başına sakatlanma 330.000,00TL limit ile teminat altına alındığı, kazanın poliçe teminat tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinde; davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile Türkiş Kavşağı istikametinde seyir halinde iken Türkiş Kavşağı istikametinden 905.Sokak istikametine dönüş yapmak isteyen … plakalı aracın sağ arka çamurluk kısmına çarpması neticesinde iki taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, “kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün birinci dereceden, … plakalı motosiklet sürücüsünün ikinci dereceden kusurlu olduğunun” belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve dosyamız arasına alınan ceza dosyasındaki belgeler doğrultusunda, kusur tespiti için dosya adli trafik uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, mahkememizce denetlenen ve benimsenen 19/02/2020 tarihli raporunda özetle; davalı …’ın yönetimindeki … plaka sayılı aracı ile 2918 sayılı Kanunun 84/f ve 53/b maddelerini ihlali sebebi ile %75 oranında asli kusurlu, davacının aynı Kanunun 52/b maddesini ihlali sebebi ile %25 oranında tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekili tarafından rapora karşı itiraz edilmiş ise de kazanın oluşumundaki kusur durumunun kaza tespit tutanağıyla da uyumlu olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporundaki şekliyle kabul edilmiştir.
Mahkememizce davacının maluliyetinin tespiti için, davacı Ondokuz Mayıs Üniversitesine sevk edilmiş, kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik yönünden aldırılan 06/07/2020 tarihli raporda; 27/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanmasının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Yönetmeliği hükümlerine göre %3 oranında özürlülük oranı olduğu, tedavi süresinin 1 aya kadar uzayacağının mütala edildiği belirtilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyanda bulunulmamıştır.
Davacı ve davalı …’ın sosyal ve ekonomik durumu kolluk aracılığıyla tespit ettirilmiş, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya kazaya ilişkin olarak rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının bilgisi sorulmuş, verilen 10/09/2019 tarihli cevabi yazıda davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacının sürekli ve geçici iş göremezlik zararının hesaplanması amacıyla dosyamız aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 10/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda 3 seçenekli hesaplama yaptığı görülmüş olup raporda özetle; TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre davacının 27/04/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında maruz kaldığı %3 oranındaki maluliyete bağlı zararının %25 kusuru oranı dikkate alındığında 21.733,06- TL olarak hesaplandığı, davacının kaza tarihinde 17 yaşında olması nedeni ile geçici iş göremezlik zararının hesaplanmadığı belirtilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince ve davalı sigorta şirketi vekilince rapora karşı itiraz dilekçeleri sundukları görülmüş ise de, kusura ilişkin rapor, sigorta poliçesi ve dosyada yer alan diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında, maddi tazminat isteminin davacının kaza sonucunda yaralanması sebebi ile sürekli iş göremezlik zararına ilişkin olduğu, davacının kaza sebebiyle %3 oranında kısmi sürekli iş göremezliğinin bulunduğu hususunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinde davacının %25 oranında kusurlu olduğu esas alınarak, davalı sigorta şirketince yapılan ödemelerin güncellenmesi suretiyle hesaplamaların gerçekleştirilerek, bakiye ömür TRH 2010 yaşam tablosuna göre tespit edilmek suretiyle davacının sürekli iş göremezlik zararlarının doğru hesaplandığı kabul edilerek, taraf vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 21/10/2021 tarihli dilekçesi ile sürekli işgöremezlik zararı talebi bulunduğunu ve talebini 21.733,06 TL’ye ıslah ettiğini bildirmiş, harçlarını ikmal etmiştir.
Davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığına ve bu yöne ilişkin tazminat talebinden indirim yapılması gerekip gerekmediği savunmalarına gelince; zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 s. TBK’nun 52. maddesinde düzenlenmiş olup, zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda; davacının kaza tarihi itibariyle ehliyetinin bulunmadığı ve 27/04/2018 tarihli kaza tespit tutanağına göre kaskının bulunmadığı, davacının büyük oranda yüzünden yaralandığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının müterafik kusurunun var olduğu kabul edilmeli ve tazminat miktarı üzerinden indirim yapılarak sonuca gidilmelidir. Bu sebeplerle, rapor ile belirlenen 21.733,06-TL tutarındaki sürekli işgöremezlik zararı üzerinden %20 oranında indirime gidilmiş, 17.386,45-TL’ye hükmedilmiştir. Ancak, sürekli işgöremezlik zararı olarak talep edilen tutarın reddedilen kısmına tekabül eden yargılama giderlerinin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2017 tarih ve 5792/11224 sayılı kararı ve yerleşik içtihatlar uyarınca davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafça 08/06/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurulduğuna ilişkin belge sunulmuş olduğu görülmüş, davalı sigorta şirketinin, müracaat tarihi olan 08/06/2018 tarihinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden 21/06/2018 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilmiş, davalı … yönünden ise kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirme:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90’ıncı maddesinde Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.
Hakim, manevi tazminat miktarını özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak belirler. Manevi tazminat, zarara uğrayan da, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22/06/1966 tarih 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesi nazara alınarak dosyanın özelleştirilmesi gerekmektedir. Buna göre somut olayda özellikle tarafların kusur oranları tazminatın tayininde en önemli etken olarak değerlendirilmiştir. 27/04/2018 tarihinde meydana gelen kazada davalı …’ın %75 oranında kusurlu olması, tarafların ekonomik sosyal durumları ve davacının maluliyet oranı nazara alınmış, manevi tazminatın zenginleşmeye yol açacak nitelikte olmaması değerlendirilerek talep miktarının fazla olduğu anlaşılmıştır. Ancak meydana gelen zarar sebebiyle duyulan acı, elem, kederin bir nebze de olsa giderilmesine yönelik olarak tarafların ekonomik sosyal durumlarıyla, kaza tarihindeki paranın alım gücüyle, ülkenin ekonomik gerçekleriyle manevi tazminatın niteliğiyle ve kusur durumuyla uyumlu olacak şekilde manevi tazminata hükmetmek gerektiğinden ve davacının %3 oranında yüzünden malul kalacak şekilde yaralanması sebebiyle manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılarak talebin kısmen kabulü ile davacı için 8.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan 27/04/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Maddi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-17.386,45 TL maddi tazminatın davalılar …’tan 27/04/2018 olan kaza tarihinden, davalı … A.Ş. yönünden 21/06/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … A.Ş. poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.734,15 TL karar ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 712,70 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 1.021,45 TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 346,68TL ve ıslahta alınan 366,02 TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
7-Davacı tarafından ödenen 324,65 TL tebligat ve posta gideri, 1.550,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.874,65 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 1.140,36TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
8-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
B-Manevi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-8.000-TL’nin kaza tarihi olan 27/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,

3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.16/12/2021

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.