Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/545 E. 2021/101 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/545 Esas – 2021/101
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
KAR. YAZIM TARİHİ : 15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Mahkememize verdiği 29.08.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ile borçlu …. Arasında 11.12.2017 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davalı borçluya taksitli ticari kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden davalı borçluya taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davalılardan … ve …’ın bu sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzalamış olup, borçtan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, söz konusu kredi borcu ödenmeyince hesabın kat edildiği, … numaralı ihtarnamesi ile durumun borçluya bildirildiği, ihtara rağmen borcun ödenmemesine üzerine … E. numaralı dosyası ile icra takibine geçildiği, davalı borçluların icra takibine itirazı üzerine takibin durduğu, davalı borçluların itirazında haksız ve kötü niyetli olduklarını, borçluların alacağı sürüncemede bırakmak ve zaman kazanmak için borca itiraz ettiklerini, haklı davalarının kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli davalı borçluların alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunduğu 11.10.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacı banka ile davalılar arasında hukuki bir ilişki mevcut olmayıp alacağa dayanak gösterilen genel kredi sözleşmesi üzerinde bulunan tüm imzaların davalıların eli ürünü olmadığını, davacı banka ile davalılar arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmadığını, usulüne uygun ve süresi içerisinde ihtarname keşide edilmediğini, gerek kredinin verildiği iddia edilen tarihte gerekse takibin açıldığı ve dava sonrası tarihlerde davacı bankanın bu oranlarda kredi kullandırımının söz konusu olmadığını, davacının ispat edemediği haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacı yan aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 28.10.2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle, davalıların cevap dilekçesinde ileri sürmüş olduğu mesnetsiz iddialarının kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, ihtarnameleri bizzat tebliğ alan davacı yanın, davaya cevap dilekçesi ile bu durumu inkar etmesinin kötü niyetlerinin açık göstergesi olduğunu, davalıların faiz oranına karşı yapmış oldukları itirazların asılsız olduğunu, davalıların cevap dilekçesinde ileri sürmüş olduğu mesnetsiz iddiaların reddi ile haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller;
Davacı vekili, dava dilekçesi ekinde; Genel Sözleşmesini, noter hesap kat ihtarnamesini ve arabuluculuk son tutanağı aslını ibraz etmiştir.
Davacı vekili tarafından 11.12.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi aslı mahkememize sunulmuştur.
Davalı …’a HMK 211/2 maddesi ihtarını içerir davetiye tebliğ edilmiş, duruşmaya katılmamış, imza örneği alınamamıştır.
Davalı …’ın Çarşamba Sosyal Güvenlik Kurumunda, Çarşamba Belediye Başkanlığı ve Çarşamba Ticaret Sicil Müdürlüğünde imza aslı bulunan evrak asılları ile davacı …’ın Çarşamba Sosyal Güvenlik Kurumunda imza aslı bulunan evraklar getirtilmiştir.
Davalı …’ın imza örneklerinin temini için Çarşamba 3.Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, davalının HMK 211/2 ihtarını içeriri usulüne uygun tebliğe rağmen hazır olmadığı, imza örneği vermediği dönen talimat evrakından anlaşılmıştır.
… E. Sayılı dosyası Uyap sisteminden dosyaya eklenmiş, bankacı bilirkişi Ali Galip Özçoban’dan 04.01.2021 tarihli rapor alınmıştır.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan ilamsız takibe itirazın iptaline ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; davacı banka ile davalı … firması arasında 11.02.2017 tarihli 2.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede … ve …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, kredi geri ödemelerinin aksaması üzerine davacı tarafından Kahramanmaraş 2.Noterliğinin 02.04.2019 tarihli ihtarnamesi ile hesap kat edilerek davalılar aleyhine … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalıların takibe süresinde yapmış oldukları itirazları nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin de takibin devamını sağlamak amacıyla süresi içinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Takip dayanağının banka ile imzalanan sözleşme olarak gösterildiği, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından davacı banka ile davalı şirket arasında 11/02/2017 tarihli GKS Sözleşmesinin bulunduğu, davalıların sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalarının mevcut olduğu, kefalet limitlerinin 2.000.000,00 TL olduğu, sözleşme kapsamında davalı şirkete davaya konu … nolu taksitli ticari yapılandırma kredisinin kullandırıldığı, hesapların … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 01/04/2019 tarihi itibariyle kat edildiği, ödeme için 24 saatlik süre verildiği, ihtarnamenin borçlu şirket ve …’a 05/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı …’a yapılan tebligatın ise 05/04/2019 tarihinde iade edildiğinin görüldüğü ancak tebligat yapılan adresin Genel Kredi Sözleşmesindeki adres olması sebebi ile sözleşmenin 28. Maddesi gereği tebligatın yapıldığının kabul edildiği, verilen ödeme süresine göre davalıların 09/04/2019 tarihinde temerrütün gerçekleştiği, akdi faiz oranının yıllık %16,92, temerrüt faiz oranının ise %45 olduğu tespit edilmiştir.
04.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda yukarıdaki değerlendirmeler nazara alınarak öncelikle asıl borçlu şirket yönünden hesaplamalar yapılmış bilahare davalı kefillerin kefalet sorumluluğu değerlendirilmiştir. Buna göre kredinin en son ödenen 09.04.2019 tarihli taksit sonrası kalan bakiyesi 699.381,88 TL olup aynı zamanda 01.04.2019 tarihli kat tarihindeki alacak olup temerrüt 09.04.2019 tarihinde gerçekleşmiş olmakla yine temerrüt tarihi itibari ile aynı miktar alacak söz konusudur. Temerrüt tarihinden 21.06.2019 takip tarihine kadar %45 temerrüt faizi uygulanmak sureti ile toplam alacak 767.121,31 TL bulunmuş, ancak taleple bağlılık değerlendirilerek davalı asıl borçlu şirketin sorumluluğu toplam 700.111,78 TL tespit edilmiştir. Davalı kefiller kefalet limitleri kapsamında kendi temerrütlerinin sonuçlarından sorumlu olup, tespit edilen borç miktarı kefalet limitleri 2.000.000 TL kapsamında kalmakla kefillerin hesaplanan 700.111,78 TL den sorumlu oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile kredi sözleşmesindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını ileri sürmüştür. Ticaret Sicil kayıtlarından şirket temsilcisinin davalı … olduğu tespit edilmiştir. HMK 211. Maddesinde bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda hangi sıra ile inceleme yapılacağı gösterilmiştir. Buna göre hakim yazı ve imzayı inkar eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edilemezse huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak sureti ile elde ettiği belge ve diğer belgeleri değerlendirir, hakim sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek sureti ile senedin sahteliği hakkında bir karar verir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde inkar etmiş olduğu belgedeki yazı veya imzayı ikrar etmiş sayılır, bu husus kendisine çıkartılacak davetiye de ayrıca ihtar edilir. Bu şekilde yapılan incelemeye rağmen sahtelik konusundan hakimde kanaat oluşmamışsa bilirkişi incelemesine karar verilir.
Mahkememizce HMK 211. maddesindeki sıraya uygun olarak öncelikle imzayı inkar eden davalıların isticvabı ve imzalarının sahteliği hususunda karar verilebilmesi için davalılara HMK 211/2 bendi gereği açıklamalı davetiye gönderilmiş, davalı …’a mahkememizce doğrudan tebligat yapılmış, davalı …’a ise talimat mahkemesi aracılığı ile tebligat yapılmış olmasına rağmen yargılamaya katılmamıştır. Bu durumda mahkememizce HMK 211/1-a uyarınca bir inceleme yapılamamış, dolayısı ile aynı maddenin b bendi gereği bilirkişi incelemesi yoluna gidilememiştir. Çıkarılan davetiyelerdeki ihtara rağmen imzasını inkar eden davalılar yargılamaya katılmadığından imzalarını ikrar etmiş sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
… tarihli hesap kat ihtarı davalı …’a bizzat, davalı şirkete ise yetkilisi olduğu bildirilen Seyfi Arslan’a tebliğ edilmiş olmakla bu davalılar yönünden ihtarnamede verilen süre sonunda temerrüt gerçekleşmiştir. Davalı …’a çıkartılan tebligat iade edilmiş ise de tebligat adresinin sözleşmedeki adres olduğu ve sözleşmenin 28. maddesi gereği bu adrese çıkartılan tebligatın yapılmış sayılacağı ve adres değişikliğinin derhal bankaya bildirileceği hüküm altına alındığından bu davalı yönünden tebligatın iade tarihinde yapıldığının kabulü ile süre sonunda temerrütün gerçekleştiği anlaşılmakla bu yöne ilişkin itirazlar yerinde görülmemiştir.
Kefalet sözleşmesinin şekli ve geçerliliği Türk Borçlar Kanunu 583 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, yasada belirtilen hususların davalıların el yazısı ile yazıldığı ve sözleşme tarihi itibari ile her iki davalının asıl borçlu şirket ortağı olduğu bu nedenle eş rızalarının gerekmediği, yazılara karşı bir itirazı olmadığı anlaşılmakla kefalet sözleşmesinin de geçerli olduğu varılmıştır.
Son celse davalılar vekili mazeret bildirmiş ise de, mazeretinin hiçbir yasal gerekçeye dayanmaması, yargılamanın başından beri duruşmalara iştirak etmemesi, bilirkişi raporunun tebliğine rağmen herhangi bir beyanda bulunulmaması, raporun bankacılık uygulamalarına ve dosyadaki delillere uygun olması bu nedenle dosyanın karar aşamasında olması sebebi ile mazeretin reddine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile
699.381,88 TL asıl alacak, 123,90 TL işlemiş faiz, 606 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere 700.111,78 TL alacak hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihi sonrası %45 oranında temerrüt faizi, faizin %5i gider vergisi uygulanmasına,
3-Toplam alacağın likit kabul edilen 699.381,88 TL sinin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 47.824,64 TL harçtan peşin alınan 8.455,60 TL peşin harç, … E. sayılı dosyasında yatırılan 3.500,56 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 35.868,48 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 52.055,59 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 515,00 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL olmak üzere toplam 1.265,00 TL ‘nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, icra dosyasında yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı toplamı 12.006,96 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalılar vekilinin yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2021

Başkan
✍ e-imzalıdır
Üye
✍ e-imzalıdır
Üye
✍ e-imzalıdır
Katip
✍ e-imzalıdır