Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/54 E. 2019/498 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/54 Esas – 2019/498
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/54
KARAR NO : 2019/498

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2015
KARAR TARİHİ : 21/05/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…” kuaför ve güzellik salonlarını işlettiğini, 15/01/2014 tarihinde davalı şirketten “Cross Adela Diode Lazer” marka ve modelli, 22 milyon atışlı, 2 yıl garantili, 65.000,00 TL bedelli epilasyan cihazını peşin olarak satın aldığını, müvekkilinin kalitesine güven duyarak satın aldığı lazer epilasyon cihazını ortalama bir yıl kullanabildiğini, 22 milyon atış kapasitesi olan cihaz başlığında sadece 3 milyonluk atış yapılabildiğini, cihazın 15/06/2015 tarihinden itibaren sürekli arıza vererek servise gidip geldiğini, mağduriyeti giderilmeyen müvekkilinin sürekli borçlu çıkarıldığını, halen serviste olan cihazdan beklenen faydanın görülmediğinin açık olduğunu, bu nedenle 27/08/2015 tarihli iadeli taahhütlü ihtarname ile davalı şirkete bedel iadesi talebinde bulunulduğunu, davalı tarafça 05/09/2015 tarihinde tebellüğ edilen ihtarnameye olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediğini, bu nedenlerle ayıplı mal satın alınırken ödenen 65.000,00 TL bedelin ayıbın meydana geldiği ve satıcı şirkete ilk başvuru yapıldığı 15/06/2015 tarihinden, haksız olarak alınan 2.192,00 TL tutarındaki onarım bedelinin 15/06/2015 ödeme tarihinden, cihazı kullanamamaktan kaynaklı maddi zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL’sinin 15/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özele; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında yapılan 15/01/2015 tarihli sözleşmede cihazın 2 yıl kullanıcı hataları dışında garantili olduğunun belirtildiğini, filtrenin zamanında değişmemesinin kullanıcı hatası olduğunu, oluşan durumun cihazın çalışmasına engel olmadığını, başlığının çalıştığını ve atış yaptığını, davacının müşterileri ile sorun yaşamasının cihazın çalışması ile ilgili olmadığını, kuaför salonu olması nedeniyle yasal olarak lazer epilasyon cihazı kullanamadıkları için ortağının ayrılması ve bu işi bırakmış olmasından kaynaklandığını, bu nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabulüne, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Satış Sözleşmesi
2-Yetkili Teknik Servis formu, 15/06/2015 tarihli filtre değişim makbuzu
3-İrsaliye fatura, taşıma irsaliyesi,
4-Tüm dosya kapsamı ve sair belgeler
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan aldığı ürünün ayıplı çıkması nedeniyle ürün bedelinin ve garanti kapsamında olması gerektiği halde onarım bedeli adı altında alınan bedelin iadesi ile ürünü kullanamamaktan kaynaklanan maddi zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/07/2018 tarih 2017/108 Esas 2018/327 Karar sayılı ilamı görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstinafa gönderildiği BAM 3.HD 2018/1547 Esas 2018/83 Karar sayılı ilamı ile …”özellikle yargılama sırasında vergi dairesine yazılan müzekkere yanıtlarında davacının bilanço esasına göre defter tuttuğu, 2014 yılı satışlarının 408.000,00 TL, 2015 yılı satışlarının 435.000,00 TL olduğunun belirtilmesi karşısında,davacının faaliyetinin esnaf faaliyetini aşarak ticari faaliyet boyutuna eriştiği, bu nedenle davacının tacir sayılması gerektiği kanaatine varıldığından, mahkemece davanın, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle, HMK’nın 115/1-2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılarak, davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine gerek bulunmadığı, bu nedenle dosyanın yargılama yapmakla görevli Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmek üzere mahalli mahkemesine iadesine… şeklinde karar verilerek dosyanın mahkememize gönderilerek iş bu esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya incelendiğinde, davalı … vekilinin süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde davacıyla yapılan satış sözleşmesinin 8. maddesinde taraflar arasında doğacak uzlaşmazlıkların çözümü bakımından yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunun bildirildiği görülmektedir. Ayrıca davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde ibraz edilen yetki sözleşmesinin dosyamız arasında olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 15.01.2014 tarihli satış sözlşemesi incelendiğinde; davacı … ile Davalı … arasında 15/01/2014 tarihinde imzalandığı sözleşmenin sekizinci maddesinde bu sözleşmeden yada sözleşmenin maddelerinin yorumundan doğan anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Anadolu Mahkemeleri’ni yetkili olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacı ve davalının tacir oldukları dosya kapsamındaki belgelerden sabit olup davalı … nin yerleşim yerinin İstanbul olduğu görülmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü mevcut olup 18. maddesinde yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları düzenlenmiştir. HMK’nın 17. Maddesindeki yetki sözleşmeleri kamu düzenine ilişkin olmayan kesin yetkidir. Taraflarca ileri sürülmedikçe Mahkemece resen değerlendirmeye alınmayacaktır.
Eldeki davada davalı tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz edildiği, yetki itirazının geçerli olduğu, davalının yetki itirazından vazgeçmediği, tarafların tacir olduğu, yetki sözleşmesinin de HMK’nın 18. Maddesine göre geçerli olduğu, yetki sözleşmesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı ve yetki sözleşmesinden genel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam edeceğinin anlaşılamadığı, bu durumda taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı çıkabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin münhasır yetkili olduğu, HMK’nın 17. Maddesinde düzenlenen münhasır yetkinin taraflar açısından kesin yetki niteliğinde olduğu (Yargıtay 23. HD. 2017/2902 Esas, 2017/3436 Karar sayılı kararrı) gözetilerek Mahkememizin yetkisizliği ile İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu kabul edilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1.Mahkememizin eldeki davaya bakmakta yetkisizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114(1)-c), 115/(2), 138(1) maddeleri gereğince davacının dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2.Davaya bakmakta yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3.HMK’nın 20(1) maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesi ve iki haftalık başvurusu süresinde talep halinde dava dosyasının belirtilen yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4.HMK’nın 331/2 maddesi de gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin iki haftalık başvuru süresi içerisinde talep olması halinde yetkili mahkemede gözetilmesine, bu süre içerisinde başvuru olmaması halinde ise, HMK 20/(1) son cümlesine göre daha sonra talep halinde gerektiğinde Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; tarafların yüzünde verilen kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe veya zabıt katibine sözlü beyanın tutanağa bağlanması suretiyle Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/05/2019

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.