Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/466 E. 2023/416 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/466 Esas – 2023/416
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/466
KARAR NO : 2023/416
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :

:
VEKİLİ :
:
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 14/04/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle, davacının iş-kur çalışanı olarak ‘….’ isimli işyerinde asgari ücretle çalışırken, 17/07/2017 tarihinde …’a ait bitişikte faaliyet gösteren işletmede bulunan … A.Ş ye ait, … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen 282 Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında 1003 acente numaralı poliçe kapsamında güvence altına alınan tüplerin patlaması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, dava konusu olayda yan komşu olan diğer davalılar ile birlikte davacının çalıştığı işyeri olan davalı …’inde bu olay nedeni ile davacıya karşı kusurlu ve sorumlu olduğunu, bu olay nedeniyle davacının eğitiminin aksadığını, yaşanan olayın davacının psikolojisini önemli derecede yıprattığını beyanla davalıların haksız eylemleri, kusurları nedeniyle sakatlanmdıağını ve çalışamaz hale geldiğini, davacının adli yardımdan yararlandırılarak, beden gücü kaybı nedeniyle uğradığı zarara karşılık HMK 107 maddesine göre belirsiz alacak ve tespit davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın … … Tic.Ltd.Şti. , … A.Ş ile …’den kaza tarihinden itibaren davalılardan … Sigorta yönünden ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (… Sigorta A.Ş yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsilini, 250.000 TL manevi tazminatın davalılardan (… Sigorta A.Ş hariç) müştereken ve müteselsilen alınarak kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle, kazaya ilişkin olarak Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/23144 numaralı dosyası kapsamında soruşturma yapıldığını, açılacak ceza davasının bekletici mesele yapılmasını, … Şirketi tarafından aleyhlerine ikame edilen 2017/732 E. Sayılı dosyada soruşturma sonucunun beklenmesine karar verildiğini, davacının kalıcı sakatlık oranı ile ilgili ATK dan rapor alınması gerektiğini, manevi tazminat talebinin haksız olduğunu, davanın … Sigorta A.Ş poliçesine ek olarak … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen poliçe ile teminat altına alınan tüpgaz sorumluluğu mevcut olduğunu, bu sebeple … Sigorta A.Ş ye davanın ihbarını, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme neticesinde haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … ……Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkiline ait işyerinde sigortalı olarak istihdam edildiğini, … isimli bitişik işyerinde meydana gelen patlama sebebiyle yaralandığını, Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/44 d.iş sayılı dosyası ile yapılan delil tespiti ile müvekkili şirketin herhangi bir kusuru olmamasına rağmen büyük zarara uğradığını, müvekkili şirketin bu zararlardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın aleyhlerine yönelttiği taleplerinin mesnetsiz olup haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket nezdinde … A.Ş adına tanzim edilmiş Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunduğu ve 3.Şahıs ölüm-sakatlık için 360.000 TL limit ile teminat altına alındığını, kabul anlamına gelmemek üzere teminat oranında sorumlu olunabilecek tutarın belirlenmesi gerektiğini, olay yerinde bulunan tüpün sigortalı şirkete ait olduğuna, tüpün gaz kaçırması ve/veya infilak sonucu çıkan bir olay olduğuna, tüpe bağlı bir sebepten dolayı hasar oluştuğuna dair herhangi somut bir kanıt/delil mevcut olmadığı, bu şartlarda şirketin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğinden haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle olaya karışan LPG tüpünün … markalı olduğuna dair dosya kapsamında bir bilgiye ulaşılamadığından husumet itirazından bulunduklarını, davacının manevi zarara uğradığını iddia ettiğini ancak hiçbir dayanak göstermediğini, davacı tarafından sunulan delillere göre olayın … A.Ş nin hata veya kusurundan kaynaklandığını gösterir hiçbir belge bulunmadığını, dağıtıcı sıfatıyla müvekkilinin sorumluluğu imalatının sorumluluğa girdiğini, imalatçı ancak kusurun varlığı halinde sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin gerek yasal düzenlemelerin gerekse teknik koşulların gerektirdiği tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, bu nedenle haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafından Mahkememizin 2019/466 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada davalı … … Otomotiv inşaat Taahhüt Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd Şti yönünden dosya tefrik edilmiş, yargılamaya 2020/17 E. Sayılı dosya üzerinden devam olunmuştur.

Toplanan Deliller,
Arabuluculuk son tutanağı, Tüpgaz Zorunlu Sigorta Poliçesi, hasar dosyası, tedavi evrakları, 2017/23144 soruşturma sayılı dosya, Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevabı, davacı sosyal durum araştırması, Samsun Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Yangın raporu, Karadeniz Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı 24.07.2020 tarihli bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu 20.09.2021 tarihli rapor, Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla Makine Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Hukukçu Sigorta bilirkişi heyetinden alınan 25.12.2020 tarihli kusur raporu, Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan alınan 26.05.2022 tarihli rapor, hesap bilirkişiden alınan 21.11.2022 tarihli rapor, Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezi yazı cevabı, davacı vekilinin 30.03.2023 tarihli beyan dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, haksız fiile dayanan maddi-manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, 17/07/2017 tarihinde davalılardan …’in işlettiği dondurma imalathanesinde meydana gelen patlamada davalılardan … Özel Servisinde sigortalı olarak çalışan davacının yaralanması sebebiyle sürekli iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararının tazmini ve manevi tazminat istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayın kabul edilen oluş şekli ve kusur durumu;
Mahkememizin 2017/759 esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu makine mühendisi, elektrik mühendisi ve iş güvenliği uzmanı, inşaat mühendisi ve iş güvenliği uzmanı, makine mühendisi ve iş güvenliği uzmanı, yangın uzmanı olmak üzere 5 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 25/12/2019 tarihli raporda davalı …’in işlettiği 18 nolu iş yerinin üst katında bulunan LPG tüplerinden çıkan gaz sızıntısının yere yakın noktalarda birikmesi ve ortamdaki elektrik arkı ile teması sonucu gazın tutuşması ile patlama ve yangının meydana geldiği, davalı …’in tam kusurlu olduğu tespiti yapılmıştır. Keza 25/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda da olayın oluşu aynı şekilde kabul edilmiş, davalı … %75 dağıtıcı ile bayii %25 kusurlu bulunmuştur. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunda ve 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/43 D.İş sayılı dosyasında da alınan raporda da patlama ve yangın sebebi aynı şekilde izah edilmiş, 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/50 D. İş dosyasında verilen 22/09/2017 tarihli raporda ise mevzuat gereği tüplerin bulunduğu alanda gaz kaçağına karşı sesli uyarı veren ve sistemi otomatik kesen uyarı ve güvenlik ekipmanlarının görünmediği tespiti yapılmış, 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/44 D.İş dosyasındaki 09/10/2017 tarihli raporda yangının iki katlı binanın üst katında başladığı, bu katta bulunan ve sıralı bir şekilde dizili olan 14 ayrı sanayi tipli LPG tüplerinden sızan gazın kapalı ortamda birikmesi ve biriken gazın kıvılcım-elektriksel ark vs. temasıyla önce parlama ve patlamaya yol açtığı, sonrasında alevli yangın meydana geldiği bildirilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/23144 sayılı hazırlık dosyasında alınan 03/01/2018 tarihli raporda patlamanın olduğu iş yeri sahibi davalı Yusuf’un Türker’in %90, dava dışı işçi …’nın ise %10 kusurlu olduğu tespit edilmiş, 19/03/2018 tarihli heyet raporunda ise iş yerinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı, beyanlara göre gaz kaçağı olmadığı, yangın ve patlama sebebinin muhtemel tüplerin olduğu bölgede herhangi bir nedenle oluşacak yangın veya sıcaklık yükselmesine bağlı olarak özellikle boş tüplerde hızlı basınç artmasına bağlı olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizin 2017/759 E. Sayılı dosyasında Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi heyet raporunda özetle, olayın meydana gelmesinde usulüne uygun LPG tüpü depolama ve bağlantı hususlarına uygun olarak tüpleri kullanmayan, ortamda yeterli havalandırma olmadığı halde bu tüpleri bu alanda kullanan, herhangi bir gaz kaçağı durumunda bunu tespit eden ve alarm veren alarm cihazlarının olmasını sağlamayarak olayın meydana gelmesinde davalı işletmenin asli olarak kusurlu, diğer taraftan dağıtıcı … Tüplü LPG Bayi …’nın usulüne uygun olmayan tesisat ve depolama alanının uygun olmadığı heyetlerine ve dosyadaki diğer bütün bilirkişi raporlarınca sabit olan alana tüp tedariği yapmaya devam etmesi, kanunun kendisine yüklediği teknik açıdan eğitim, bilgilendirme ve kalite artışı yönündeki hususlarda gerekli özeni göstermediği için tali kusurlu olduğu sonuç olarak davaya konu patlama ve yangın olayının davalı Türkerler Dondurma imalathanesindeki LPG sızıntısı kaynaklı meydana geldiği, meydana gelen olayda davalı Türkerler Dondurma imalathanesinin kusur oranının %75, dağıtıcı ve dağıtıcının Tüplü LPG bayi …’nın kusur oranının müştereken %25 olduğu tespit edilmiştir.
Böylece mahkememizce 2017/759 esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu, diğer bilirkişi raporları, tespit dosyasındaki raporlar, yangın raporu, ifadeler ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; yangının davalı …’in işlettiği dondurma imalathanesi vasfındaki 18 nolu iş yerinin üst katında bulunan LPG tüplerinden sızan gazın ortamda birikmesi ve herhangi bir elektriksel arkla teması sonucu meydana gelen patlama sonucu gerçekleştiği kanaatine varılmış, bu kabul dışındaki tespit ve raporlara itibar edilmemiştir.
Meydana gelen patlamada davacı şirketin kusurununu bulunmadığı olayın oluşu, tüm raporlar ve dosya kapsamıyla sabittir. 25/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı … işletmesinin tam kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de 25/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda “Usulüne uygun LPG tüpü depolama ve bağlantı hususlarına uygun olarak tüpleri kullanmayan ortamda yeterli havalandırma olmadığı halde tüpleri bu alanda kullanan ve herhangi bir gaz kaçağı durumunda bunu tespit eden ve alarm veren alarm cihazları olmasını sağlamayarak olayın meydana gelmesinde davalı işletme asli olarak kusurludur.” gerekçesi ile davalı … %75 kusurlu bulunmuştur. Aynı raporda “LPG tüpü tedarik eden ihbar olunan dağıtıcı … tüplü LPG bayii …’nın da tesisat ve depolama alanının uygun olmadığı, heyetimizce ve dosyada ki diğer tüm bilirkişi raporlarınca sabit olan alana tüp tedariki yapmaya devam etmesi kanunun kendisine yüklediği teknik açıdan eğitim, bilgilendirme ve kalite artışı yönündeki hususlarda yeterli özeni göstermediği için tali kusurlu olduğu” gerekçeleri ile birleşen dosya davalısı … A.Ş. ve dava dışı dağıtıcısı müştereken müteselsilen %25 oranında kusurlu bulunmuş, rapor dosya kapsamına ve diğer raporlara uygun görülmekle kusur durumu bu şekilde değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere TBK 74. maddesi gereği hukuk hakimi ceza hakimi tarafından verilen sorumluluğa ilişkin hükümle ve beraat kararıyla dahi bağlı değildir, keza kusurun değerlendirilmesi ve zararın değerlendirilmesine ilişkin karar da hukuk hakimini bağlamamaktadır. Ceza hakimince tespit edilen maddi vakıalar ise bağlayıcı niteliktedir. Dosyadaki maddi vakıa davalı …’in çalıştırdığı iş yerinde meydana gelen patlama hadisesi olup, esasen itilafsızdır. Mahkumiyet, beraat kararları ile kusura ilişkin tespitler mahkememizi bağlamayacağına ve mahkememizce olayın oluşu kusur ve sorumluluğa ilişkin bilirkişi raporları alındığına göre davalı vekilinin ceza mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılması ve buradaki kusur raporunun dikkate alınması isteminin reddine karar verilmiştir.
Pasif husumet ehliyeti yönünden yapılan değerlendirmede,
Davalılardan … patlamanın meydana geldiği 18 nolu dondurma imalathanesinin işleteni olup, TBK 49 vd maddesinde düzenlenen haksız fiil hükümleri şartları dahilinde sorumluluğu bulunmaktadır. Eldeki dosyada patlamanın meydana geldiği 18 nolu işyeri işleteni … dışında … Genel Müdürlüğü ve … Sigorta A.Ş.’ne dava açılmıştır. … A.Ş. Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi’nin sigorta ettireni ve patlayan tüplerin maliki olup, (poliçe no:12061458 y-4, 01/01/2017-2018 dönemi) sorumluluğu TBK 49. vd maddelerinde düzenlenen haksız fiil hükümlerine tabidir. … Sigorta A.Ş. ise Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigorta’sının sigortalısı olmakla ilgili poliçe genel şartları ve poliçe hükümleri gereği sorumluluğu mevcut olup, buna göre tüm davalıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalıların sorumlulukları sabit olmakla birlikte kusura göre sorumlu olup olmadıklarının da tespiti gerekir. TBK’nun 61. maddesine göre birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde haklarında müteselsil sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Kanun hükmünün olaya uygulanmasıyla davalıların kusur oranına bakılmaksızın meydana gelen zarardan müteselsil olarak sorumlu oldukları tespit edilmiş, kusura göre bir indirim yapılmamıştır. Ancak TBK 62. maddesi gereği davalıların iç ilişkide payına düşenden fazlasının ödenmesi halinde diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı mevcuttur ki bu husus ise iş bu davamızın konusu değildir.
Hasar/zararın poliçe kapsamında olup olmadığı hakkındaki değerlendirme;
Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası likit petrol gazı dolumu yapan, firmaların doldurdukları, doldurttukları ve yetkili bayiileri aracılığıyla ya da doğrudan tüketiciye ulaştırdıkları tüplerin kullanılmak üzere bulundukları yerlerde patlaması, gaz kaçırması, yangın çıkarması sonucu üçüncü şahıslara verilecek bedeni ve maddi zararları karşılamak üzere yapılan bir sigorta türüdür. Zarar meydana geldiğinde sigorta ettirenin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın zarara uğrayan üçüncü şahısların tazminatının ödenmesi gerekir. Zararın LPG tüpünün takılması sırasında servis hatasından, kullanıcının kullanım hatasından, tüpün imalat hatasından, dolum hatasından, hortum, kelepçe, dedantör, cihaz, musluk hatalarından meydana gelmesi durumu değiştirmez.
Dosyadaki … nolu Tüpgaz Zorunlu Sorumlu Sigorta Poliçesi incelendiğinde davalı sigorta şirketi tarafından 01/01/2017-2018 tarihlerini kapsayacak şekilde diğer davalı … A.Ş. tarafından üretilen tüplerin infilakı, gaz kaçırması, yangın çıkarması nedeniyle üçüncü kişilere vereceği zararların 220.500,00 TL ile sınırlı olmak üzere teminat alındığı görülmektedir.
Olayın kabul edilen oluşu başlığı altında izah edildiği üzere patlamanın davalı … A.Ş. tarafından üretilen LPG tüpündeki sızıntı sonrası meydana geldiği tespit edilmiş olmakla ve poliçeninde olay tarihini kapsadığı anlaşılmakla meydana gelen hasar ve zararın poliçe kapsamında olduğu ve sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Zarar miktarının tespiti yönünden
Davacının Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 24.07.2020 tarihli raporda özetle, davacının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe ekli cetvellerdeki hesaplama yönteminden faydalanarak 17/07/2017 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasının tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği bu sürede %100 malul sayılması gerektiği, kişinin geçirdiği kaza nedeniyle tedavilerinin başlaması ile birlikte sürekli iş göremezlik raporu alana kadar tedavi süresince 15 gün süreyle bakıcı ihtiyacı bulunduğu, sürekli toplam özürlülük oranının %10 olduğu kanaatine varılmıştır. Alınan bu rapor kazadan hemen sonra alınması, davacının yaralanmasının mahiyeti, tespitin nasıl yapıldığı anlaşılmamakla denetime elverişli görülmemiş ve hükme esas alınmamıştır.
Davacının İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevki sağlanmış, 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 20.09.2021 tarihli raporda özetle, kişinin tüm vücut engellilik oranının %0, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı mütalaa olunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu tarafından davacının maluliyetine ilişkin olarak düzenlenen 26.05.2022 tarihli raporda özetle, davacının 17/07/2017 tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında yapılan değerlendirmede; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur. Alınan bu rapor olay tarihindeki yönetmeliğe ve dosya kapsamına uygun olup çelişkileri giderdiğinden hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Ankara Ulucanlar Sosyal Güvenlik Kurumunun 11.01.2023 tarihli yazısı ile davacının 17.07.2017 tarihinde geçirdiği iş kazasına ilişkin meslekte kazanma gücü kayıp oranının %0 olarak belirlendiği bildirildiğinden adı geçene sürekli iş göremezlik geliri bağlanmayacağı ve iş kazası tahkikatı cihetine gidilmeyeceği bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 22.11.2022 tarihli raporda özetle, davacının 4 aylık süre için geçici iş göremezlik zararına ilişkin davacının prime esas kazancının yasal asgari ücret tutarında olduğu dikkate alınarak asgari ücret miktarı esas alınarak yapılan hesaplamada davacının 4 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kalması nedeni ile oluşan gerçek net maddi zararının 5.616,24 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 30.03.2023 tarihli beyan dilekçesi ile, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu maddi tazminat taleplerinin 9.800 TL’sinin geçici iş göremezlik, 100,00 TL sinin sürekli iş göremezlik zararı, 100,00 TL si bakıcı giderlerine ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Toplanan delillerden; 17/07/2017 tarihinde …’in işlettiği dondurma imalathanesinde meydana gelen patlamada davalılardan … Özel Servisinde sigortalı olarak çalışan davacının yaralandığı, meydana gelen olayda davalı Türkerler Dondurma imalathanesinin sahibi …’in kusur oranının %75, dağıtıcı ve dağıtıcının Tüplü LPG bayi …’nın kusur oranının müştereken %25 olduğu, davacının İstanbul Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan alınan rapor ile kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Davacının sürekli maluliyetinin oluşmaması ve iyileşme döneminde bakıcıya ihtiyacı olmadığının tespit edilmesi sebebi ile buna ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut SGK kaydına göre davacının iyileşme döneminde çalışmadığı ve bu dönemde oluşan kazanç kaybına ilişkin geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği değerledirilmiştir. Asgari ücret tarifesi üzerinden yapılan hesaplamada geçici iş göremezlik zararının 5.616,24 TL olduğu anlaşılmış 5.616,24 TL geçici iş görmezlik tazminatı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davacının davadan önce arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalıların görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen ve Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davalılar yönünden davanın ticari nitelik arz etmesi nedeni ile kabul-red oranına göre davacı ve davalılardan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
TBK 56. maddesi gereği bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önüne alınarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminata karar verilirken hakimin özel halleri gözönüne alarak tespit edilecek miktar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekletirecek tazminata benzer bir ceza fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Buna göre tazminatın sınırı amacına göre belirlenebilir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22/06/1966 tarih 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının gerekçesinden takdir olunacak manevi tazminat tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden bu konudaki takdir hakkı kullanılırken ona etkili olan nedenler kararda objektif ölçülere göre isabetli olarak gösterilmelidir. Manevi tazminat miktarının tespitinde takdir hakkı kullanılırken ülkenin ekonomik sosyal koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olay tarihi gibi özellikler gözönünde tutulmalıdır.
Manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ancak davacının olay sebebiyle duyduğu acı, elem ve ızdırabın kısmende olsa giderilmesine yönelik fonksiyonu değerlendirilerek davacının yaralanma şekli ve iyileşme süresi, olayın gerçekleşmesinde davacının herhangi bir kusurunun olmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın olay tarihindeki satın alma gücü, gözetilmek suretiyle zarar göreni zenginleştirmeyecek, zarar sorumlusunu da fakirleştirmeyecek ölçüde hak ve nesafet ölçüsünde davacı yararına davacının kendi yaralanmasına ilişkin 15.000,00 TL takdir etmek gerekmiştir. Takdir edilen manevi tazminat miktarından davalılar … A.Ş ve …’in TBK’nun 49. Maddesi gereğince sorumlu oldukları tespit edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi Tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
Sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin istemin reddine,
Geçici iş göremezlik talebine ilişkin istemin kabulü ile; 5.616,24 TL’nin davalılar … ve ve …’den olay tarihi olan 17/07/2017 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 383,65 TL karar ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu Arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin kabul-red oranına göre 741,34 TL sinin davalı … A.Ş ve davalı … Sigorta A.Ş.’nden 478,66 TL sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Mahkememizce suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 884,00 TL posta ve tebligat gideri, 472,00 TL KTÜ rapor ücreti, 1.070,00 TL ATK ücreti, 2.041,00 TL ATK Üst Kurulu rapor ücreti, 600,00 TL aktüer ücreti olmak üzere toplam 5.067,00 TL den kabul-red oranına göre 2.845,75 TL nin davalılardan, 2.221,25 TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 66,90 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 37,57 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.616,24 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve red sebebi ortak olmakla yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.183,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş, … A.Ş ve davalı …’e ödenmesine,
B-Manevi tazminat istemi yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile;
15.000,00 TL’nin davalılar … A.Ş ve …’den olay tarihi olan 17/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.024,65 TL karar ilam harcının davalılardan … A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalılardan … A.Ş ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve red sebebi ortak olmakla yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … A.Ş ve davalı …’e ödenmesine,
Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, maddi tazminatın kabul edilen kısmı yönünden kesin, diğer kısımlar yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 31/03/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza