Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/463 E. 2021/428 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/463 Esas – 2021/428
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/463 Esas
KARAR NO : 2021/428

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ..
VEKİLİ : Av
DAVALI : 2- … –

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 05/08/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın, davacıya ait … plakalı araç ile çapışması şeklinde gerçekleşen 07.02.2019 tarihli trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve oluşan hasar sebebiyle değer kaybına uğradığını, ayrıca davacının tamir süresi boyunca aracını kullanamadığını ve davacının bu suretle de zarara uğradığını, kazanın davalı …’ın kusuru ile gerçekleştiğini, zararın tazmini için davadan önce davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini ancak zararının tam olarak karşılanmadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de davalıların tutumu sebebiyle sonuç alınamadığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ikame araç bedeli olarak 100-TL’nin davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile, değer kaybı olarak da 100-TL’nin davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: … plakalı aracın davalıya 22.01.2019 – 22.01.2020 vade tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığını ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davdan önce 22.05.2019 tarihinde yapılan 1.509-TL tutarındaki ödeme ile sorumluluğun sonra erdiğini, aksinin kabul edilmesi durumunda dahi hesaplamanın Genel Şartlar’a göre yapılması gerektiğini beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı …, CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacının ileri sürdüğü tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketince zaten karşılandığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Hasar dosyası ve davacıya ait aracın tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Kaza tarihi itibariyle emsal kira parasının ne kadar olduğu Samsun Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’ndan sorulmuş ve 23.02.2021 tarihli cevabi yazı dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce alınan 16.07.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacının aracındaki hasar ile kazanın uyumlu olduğu, hasarına göre aracın 8 gün içinde tamir edilebileceği ve kaza tarihi itibariyle emsal kira parasının KDV dahil 210-TL olduğu, Genel Şartlar Ek-1’deki esaslara göre davacıya ait araçta 1.858,98-TL değer kaybı oluştuğu mütala edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları üzerine aynı bilirkişiden alınan 28.10.2020 havale tarihli raporda özetle: Davacıya ait araçta oluşan değer kaybının Genel Şartlar Ek-1’deki esaslara göre 1.836,10-TL, ancak aracın kaza tarihindeki rayice göre kazasız değeri ile kazalı değeri arasındaki farkın 9.000-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; talep miktarını değer kaybı yönünden 9.000-TL’ye, ikame araç bedeli yönünden de 1.680-TL’ye artırdıklarını bildirmiş ve bu tutarın tazminini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları ile ıslah dilekçesi ilgilisine usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybı zararı ile ikame araç bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Burada öncelikle ikame araç bedeli istemi hakkında değerlendirmelerde bulunulacak, akabinde değer kaybı tazminatı talebi değerlendirilecektir.
Dava dilekçesi ekinde 08.02.2019 tarihli 5.100-TL bedelli bir fatura ibraz edilmiş ve bu faturaya istinaden ikame araç bedelinin davalı …’dan tahsili talep edilmiştir. Davacı vekili, tamir süresinin, servis giriş-çıkış kayıtlarına göre, bilirkişi tarafından belirlenen 8 günden fazla olduğunu ileri sürmüş ise de, iddiasını ispata yarar bir delil ibraz edememiştir. Bu sebeple, aracın tamir süresinin 8 gün olduğu ve salt 8 günlük ikame araç bedelinin istenebileceği kabul edilmiştir. Bilirkişi raporlarında, aracın kaza tarihi itibariyle emsal kira parasının KDV dahil 210-TL olduğu belirtilmiş, ancak bilirkişi raporlarının ibrazından sonra mahkememizce Samsun Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’ndan emsal kira parasının ne kadar olduğu sorulduğunda KDV dahil 141,60-TL olduğu bildirilmiştir. Davalı …’ın raporlara itirazının olmadığı veçhile, kira parasının KDV dahil 210-TL olduğu konusunda davacı yararına usuli müktesep hak oluştuğu değerlendirilmiş, hal böyle olunca talep edilebilecek ikame araç bedelinin (210-TL x 8) 1.680-TL olduğu kabul edilmiştir. Bu sebeplerle, davalı … aleyhine 1.680-TL tazminata hükmedilmiş, sigortalı aracın hususi olduğu gözetilerek kaza tarihinden itibaren yasal faiz belirlenmiştir.
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Bununla birlikte, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelere uygulanacağı öngörülen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “kapsama giren teminat türleri” başlıklı A.5 bölümünde “değer kaybı”, maddi zararlar teminatı içerisinde düzenlenmiş, sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybının, ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edileceğine ve ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esaslara göre belirleneceğine işaret edilmiştir. Başka bir deyişle, 01.06.2015 tarihinden sonra keşide edilen poliçelerle ilgili olarak, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı Genel Şartlar Ek-1’de açıkça ifade edilmiştir.
Eldeki davada, kaza tespit tutanağına ve ekspertiz raporlarına göre kazanın münhasıran sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın kusuru ile gerçekleştiği ve davacıya ait araçta Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Ek-1’deki esaslara göre 1.836,10-TL ve objektif değer kaybı esasına göre 9.000-TL tutarında değer kaybı oluştuğu alınan rapordan anlaşılmaktadır.
Yukarıda işaret edilen Genel Şartlar Ek-1’deki esaslar karşısında, davacı vekilinin “objektif değer kaybını” talep etmesi mümkün değildir. Nitekim, Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi, 2918 s. Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesindeki Genel Şartlar’a atıf yapan bir kısım ifadelerin iptaline dair Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararına rağmen ve bu karardan sonra verdiği 01.03.2021 tarih ve 261/397 sayılı kararında, 01.06.2015 tarihinden sonra keşide edilen poliçeler için değer kaybının, objektif değer kaybı esasına göre değil, Genel Şartlar Ek-1’deki esaslara göre belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Burada, davanın ikamesinden sonra 19.06.2021 tarihli 31516 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanun’un, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesine eklemeler yapıp, değer kaybının “objektif değer kaybı” esasına göre belirlenmesi kuralını getiren 18. maddesinin eldeki davada uygulanabilir olup olmadığına da ayrıca değinmek gerekir. Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır; meğerki kanun koyucu aksini öngörmüş olsun. “Kanunların önceye etki yasağı” olarak adlandırılan bu kural, Türk Medeni Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinde ve Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesinde yerini bulmuştur. 7327 sayılı Kanun’un 18. maddesi ile getirilen kuralın, Kanun’da bu maddenin yürürlük tarihinden önce gerçekleşmiş olaylara veya keşide edilmiş poliçelere de uygulanacağına dair bir hüküm bulunmadığından, somut olayda uygulanmasına olanak yoktur. Buna göre, değer kaybının objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği kuralı 19.06.2021 tarihi itibariyle keşide edilmiş poliçeler için geçerlidir ve somut olayda değer kaybının Samsun BAM 3. Hukuk Dairesi’nin 01.03.2021 tarih ve 261/397 sayılı kararı uyarınca Genel Şartlar Ek-1’deki esaslara göre belirlenmesi gerekir.
Bu sebeplerle, Genel Şartlar Ek-1’deki esaslar dahilinde belirlenen 1.836,10-TL’nin değer kaybı olarak davacıya ödenmesi gerektiği değerlendirilmiş, davalı sigorta şirketince davadan önce 22.05.21019 tarihinde yapılan 1.509-TL tutarındaki değer kaybı ödemesine göre davacıya ödenmesi gerekli bakiye tutarın (1.836,10-TL – 1.509-TL) 327,10-TL olduğu kabul edilmiştir. Hal böyle olunca, değer kaybı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, fazlaya ilişkin istem (9.000-TL – 327,10-TL) 8.672,90-TL reddedilmiştir. Davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığı 22.05.2019 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü değerlendirilmiş, davalı … yönünden kaza, davalı sigorta şirketi yönünden ise anılan tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Davayı vekil marifetiyle takip eden davacı ve davalı sigorta şirketi yararına, davanın kabul edilen kısmı (1.680-TL + 327,10-TL = 2.007,10-TL) yönünden davacı, reddedilen kısmı (8.672,90-TL) yönünden ise davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Yargılama giderleri, davanın kabul-ret oranına göre taraflara tahmil edilmiş, zorunlu arabuluculuk ücreti ise uyuşmazlığın sadece davacı ve davalı sigorta şirketi yönünden ticari olduğu nazara alınarak davacı ve davalı sigorta şirketi arasında paylaştırılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-1.680-TL’nin kaza tarihinden (07.02.2019) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine,
ii-327,10-TL’nin davalı … … yönünden kaza (07.02.2019) ve sigorta şirketi yönünden 22.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 137,10-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 224,40-TL’den mahsubu ile bakiye 87,30-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından harç olarak ödenen 137,10-TL’nin (davalı sigorta şirketinin 59,30-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 740,20-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 139,10-TL’nin (davalı sigorta şirketinin 22,66-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.007,10-TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketinin 327,10-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı sigorta şirketi davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3. maddesine göre belirlenen 327,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 1.273-TL’sinin davacıdan ve 47-TL’sinin davalı sigorta şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, davalılar yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2’nci maddesi gereğince KESİN, davacı yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 05/07/2021

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.