Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/38 E. 2019/518 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/38 Esas – 2019/518
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/38
KARAR NO : 2019/518

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2019
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 31/05/2019

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia Ve Savunmaların Özeti;
Davacı vekili 26/05/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … ile müvekkil banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının kefil olduğunu, borcun ödenmediğini, borcun ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve kefil aleyhinde Samsun 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/670 D.iş sayılı dosyasında ihtiyati haciz talep edildiğini, Samsun 3. İcra Müdürlüğünün 2013/5220 Esas sayılı takip dosyasında icra takibine geçildiğini, borçluların itiraz ettiklerini belirterek davalarının kabulünü, 03/07/2013 tarihi itibariyle 34.091,08 TL asıl alacağa 13/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek %54 temerrüt faizi ile birlikte borçlulardan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taraflarına gönderilen ihtarnameye verilen cevap ile böyle bir borçlarının olmadığını belirttiklerini, itiraz dilekçelerinde belirttikleri üzere davacı banka müşterisi olan …’ın kullandığı kredide artırılan limit olan 30.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere çekilen kredinin ilk 2 taksidinin yasal süresinde ödendiği kalan bakiyenin tamamının 28.333,34 TL olarak 16/10/2012 tarihinde bankaya ödendiğini, müvekkilin borçlarının olmadığını belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Deliller ;
Cevap dilekçesi ekinde ekinde sunulan ihtarname, ihtarnameye cevap, icra takibine yapılan itiraz dilekçeleri, ödeme emrinin tebliğine ilişkin belge, icra dairesinin durdurma kararı, icra takibinin ve konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talep yazısı,
Davacı vekilinin 23/06/2015 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi,
Davacı vekili tarafından sunulan 29/09/2015 tarihli delil dilekçesi,
Davalılar vekili tarafından sunulan 01/10/2015 tarihli delil dilekçesi,
Türkiye İş Bankası Samsun Şubesinin 15/10/2015 tarihli yazısı ile ekinde gönderilen GKS’nin bir sureti,
Bankacı bilirkişi …’dan aldırılan 02/12/2015 havale tarihli rapor,
Davalılar vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 10/12/2015 havale tarihli dilekçesi,
Türkiye İş Bankası Samsun Şubesinin 10/02/2016 tarihli yazısı ile ekinde gönderilen GKS’nin sureti, geri ödeme planı,
Ara karar gereği bankacı bilirkişi …’dan aldırılan 24/03/2016 havale tarihli ek rapor,
Davalılar vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 14/04/2016 tarihli dilekçesi,
Mahkememizin 2015/495 Esas 2016/387 Karar sayılı kararı,
Davalılar vekilinin 17/08/2016 havale tarihli temyiz dilekçesi,
Yargıtay 11. HD’nin 2016/13567 Esas 2018/6882 Karar sayılı 08/11/2018 tarihli Bozma ilamı,
Davalılar vekilinin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi talepli 22/04/2019 havale tarihli dilekçesi
Davacı vekilinin dava konusu olan alacağın davalılardan asıl borçlu … tarafından müvekkili banka ile yapılan protokol doğrultusunda icra tahsil harcı olarak ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığından bahisle sunduğu 02/05/2019 havale tarihli dilekçe,
Davalılar vekilinin konusuz kalan davayı takip etmeyeceğini ve yargılama gideri talebi olmadığını belirtir 15/05/2019 tarihli dilekçesi,
Dellilerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından davalılar hakkında Samsun 3. İcra Müdürlüğünün 2013/5220 sayılı dosyası üzerinden ticari kredili mevduat ve taksitli ticari kredi alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafından icra takibine konu edilen ticari kredili mevduat ve taksitli ticari kredi alacağının tahsiline karar verilmesi için eldeki alacak davasının açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde takibin dayanağı olan sözleşmenin ticari nitelikte genel kredi sözleşmesi olup, asıl borçlunun davalı …, davalı …’nun da sözleşmenin kefili olduğu, kefalet kredi limitinin 30.000,00 TL olduğu, davalı …’nun sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, asıl borçlu olan davalı … ile davacı banka arasındaki ilk sözleşmenin 31.07.2008 tarihinde imzalandığı, daha sonra 06.09.2010 ve 20.07.2012 tarihlerihde kredi limitinin artırıldığı, diğer davalı …’nun 20.07.2012 tarihli limit artırım sözleşmesine göre kefalet limitinin 30.000,00 TL. olduğu anlaşılmıştır. Sözleşme tarihine göre uygun geçerli bir kefaletin bulunduğu, borcun ödenmemesi üzerine Samsun 2. Noterliğinin 12/04/2013 tarih ve 9122 yevmiye no.lu ihtarı ile hesabın kat edildiği anlaşılmıştır.
Davacı bankadan dava konusu alacağa ilişkin kredi sözleşmeleri, kredi kullandırım ve ödeme belgeleri celbedilmiş, bankacı bilirkişiden rapor ve davalılar vekilinin itirazı üzerine ek rapor aldırılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi raporundaki hesaplamalar üzerinden davanın kısmen kabul kısmen reddine dair karar verilmiş, davalılar vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 11. HD’nin 2016/13567 Esas 2018/6882 Karar sayılı 08/11/2018 tarihli ilamı ile Mahkememizin 2015/495 Esas 2016/387 Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de taraf vekilleri davaya konu borcun ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmişlerdir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir.
Taraf vekillerinin karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını bildirmiş olmaları sebebiyle tarafların haklılık durumu yönünden değerlendirme yapılmamış, yargılama giderleri taraflar üzerinde bırakılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40-TL red harcın peşin alınan 582,20-TL karar ilam harcından mahsubu ile bakiye 537,80-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 174,40-TL tebligat ve posta gideri, 350,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 524,40-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 70,00-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı vekili vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6- Davalı vekili vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.