Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/261 E. 2021/788 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/261 Esas – 2021/788
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/261
KARAR NO : 2021/788

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ….
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZ. TARİH : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili … havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının davalı borçluya ticari ilişki kapsamında mal sattığını ancak davalı borçlunun … tarihli … numaralı 7.641,35 TL bedelli, … tarihli … numaralı 22.297,56 TL bedelli, … tarihli … numaralı 12.127,10 TL faturalara ait olmak üzere bakiye 31.099,26 TL nin ödenmediğini, davacı şirket ile davalı borçlu arasındaki cari hesap ekstresi, faturalar, her iki tarafa ait ticari defterler, muhasebe kayıtları incelendiğinde davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun görüleceğini, arabuluculuk müessesine de başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığını beyanla Samsun İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından bulunan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Toplanan deliller;
Mahkememizce delil ve belgeler toplanmış; Samsun İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, davalının tacşr sıfatının araştırılması için Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Ticaret ve Sanayi Odası’na, Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Gaziler Vergi Dairesi’ne yazılan yazı cevapları ile fatura dönemlerine ait Ba-Bs formları dosyamız arasına alınmıştır.
Samsun İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden … tarih … numaralı 7.641,35 TL bedelli, … tarihli … numaralı 22.297,56 TL bedelli, … tarihli … numaralı 12.127,10 TL bedelli fatura bedellerinden bakiye kalan borç toplamı 31.099,26 TL’nin tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu vekili tarafından… tarihli dilekçe ile ödeme emrine konu borca itiraz edildiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının süresi dahilinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafa ait BA-BS Formları 19 Mayıs Kaymakamlığı Mal Müdürlüğünden celp edilerek dosyamıza eklenmiştir.
Mahkememiz dosyası tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Mali Müşavir bilirkişi …e tevdii edilmiş, bilirkişi … tarihli raporunda özetle, davacı ve davalı tarafa ait 2018 yılı resmi defterlerinin yasal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, davacı tarafından icra takibine konu edilen ve davacı tarafından e-arşiv olarak düzenlenen … tarih ve… seri nolu, … tarih … seri nolu, … tarih ve… seri nolu faturaların davalı ve davacı defterlerinde VUK.’nda belirtilen süreler içerisinde kayıt edildiği ve alacak/borç tahakkuku yönünden birbirini teyit ettiği, davalı tarafından davacıya verilen …seri nolu 25.000 TL bedelli çekin davalı ve davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve birbirlerini teyit ettiği, davacının resmi defter kayıtlarına göre … dönem sonunda davalı cari hesabını 28.675,64 TL borçlu olarak kapattığı, yine davalının da resmi defter kayıtlarına göre … dönem sonunda davacı cari hesabını 28.675,64 TL alacaklı olarak kapattığı, bu haliyle … tarihinde davalı ve davacı resmi defterlerindeki cari hesapların birbirini 28.675,64 TL alacak/borç tutarı üzerinden teyit ettiği, davacının 2019 yılı içerisinde davalı resmi defter üzerinde cari hesabına ilişkin düzeltme kayıtları yaptığı ve … tarihi itibariyle davalının davacı hesap dökümündeki bakiyesinin 47.535,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyası takip tarihi olan 08/03/2019 tarihi itibariyle borç durumunun hesaplanması için ek rapor düzenlenmek üzere Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 28.12.2020 tarihli raporunda özetle, davalı tarafça ibraz edilen 2018 yılı resmi defterlerinin incelendiği, açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, HMK 222. Madde gereğince davalı lehine delil olarak kullanılabileceği, davalı 2019 yılı resmi defterlerini ibraz etmediğinden tespit yapılamadığı, davacının işyeri adresinde yapılan yerinde incelemede, 2018/Ekim-Kasım-Aralık ve 2019/Ocak-Şubat-Mart dönemlerine ilişkin elektronik defter beratları ile 2018 yılı kağıt ortamında envanter defterlerini ibraz ettiği, noter tasdiki ile e-defter berat yüklemelerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı ve HMK 222. Madde hükümlerince davacı lehine delil olarak kullanılabileceği, davacının resmi defter kayıtlarına göre… tarihi itibariyle davalı …’dan 64.595,64 TL alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı davalı ile arasındaki ticari satış ilişkisi sebebi ile ödenmeyen bakiye fatura bedellerinin tahsili amacıyla giriştiği icra takibine süresi içerinde yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacı ile itirazın iptali istemiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır,
Davacı, davalıya satışı yapılıp teslim edilen malların bedelinin ödenmediği iddiası ile alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise cevap dilekçesi sunmamış olması nedeniyle dava dilekçesinde belirtilen tüm hususları inkar etmiş sayılmıştır. İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak alacaklıda olup davacının önce taraflar arasında var olduğu ileri sürülen akdi ilişkiyi, akabinde de takibe konu faturalar içeriğindeki malları davalıya teslim ettiğini yazılı delille ispat etmesi gerekmektedir.
Ba formu, bilanço esasına göre defter tutan kişilerin, 5.000-TL ve üzerinde mal ve hizmet aldıkları durumda kendi adlarına düzenlenen fatura karşılığında yaptıkları bildirime ilişkin olup, somut olayda davalının 2018 yılı 2. Yarısına ve 2019 yılına ait Ba formu ile davacıdan 11/2018 döneminde 35.649,00, 10/2018 döneminde 9.838,00 TL tutarında mal-hizmet satın aldığına ilişkin bildirimde bulunduğu, davacının ise bs formu ile 9.838,00 TL, 35.649,00 TL tutarında mal sattığı görülmektedir.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesinin ilk üç fıkrasına göre; mahkeme, ticari davalarda, kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine tarafların ticari defterlerinin ibrazına karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bir önceki cümlede belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Eldeki davada davacının ve davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinden, defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüş, takibe konu faturaların davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının kendisine verilen kesin süreye rağmen 2019 yılı ticari defterlerini sunmadığından 2018 yılı defterlerinin incelendiği ve 2019 yılına ait inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi için davalıya meşruhatlı davetiye çıkarılıp tebliğ edilmiş ise de davalı defterlerini ibraz etmemiştir.
Davalının tacir olduğu ve ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu göz önüne alındığında 2019 yılına ait ticari defterlerin ibraz edilmemesinin ispat kuralları açısından belli sonuçları vardır ki, uyuşmazlığın tarafı davalının ticari defterleri olduğu halde bunları mahkemeye ibraz etmek istememesi durumunda, defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş ve açılış ve kapanış tasdikleri yapılmış olan davacının birbirini doğrulayan defterlerindeki kayıtların davalı aleyhine delil kabul edilmesi gereklidir (Bkz: Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınevi, Ağustos 2016, syf: 387).
Burada davacı tarafından akdi ilişki ve fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği ispatlandığına göre davalı faturalar bedellerini ödediğini ispatla mükelleftir. Davalı fatura bedellerini ödediğine ilişkin delil sunmamış olup birbirini doğrulayan defter kayıtları, Ba ve Bs formları göz önüne alındığında mal teslimine ilişkin edimin gerçekleşmesine rağmen davalı tarafça bedelin ödenmediği değerlendirilmiştir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; faturalar içeriğinin davalıya teslim edildiği kabul edilmiş, taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi bulunup, davalının her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini doğrulayan tutarı kadar borcunun bulunduğu anlaşılmış taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Takibin faturaya dayalı olduğu nazara alınarak alacağın likit kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiş, hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davacı yararına % 20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının arabuluculuk toplantılarına bir mazeret bildirmeksizin katılmadığı ve arabuluculuk faaliyetinin bu sebeple sona erdiği görülmüş, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücreti ile yargılama giderlerinin tamamı davalıya tahmil edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Samsun İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 31.100,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin belirtilen miktarlar yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizi uygulanmasına,
6.220,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Alınması gereken 2.124,44 TL harçtan peşin alınan 366,46 TL harcın mahsubu ile bakiye; 1.757,98 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 366,46 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 410,86 TL harcın davalıdan alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 93,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam; 693,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.665,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.

Katip
✍ e-imzalıdır

Hakim
✍ e-imzalıdır