Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/221 E. 2021/1133 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/221 Esas – 2021/1133
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARARIN YAZ. TARİH : 27/01/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu 22.04.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle, davalının davacı şirketten çeşitli mallar satın aldığını, fatura ve irsaliyeleri sunulan ürünlerin bedelinin ödenmediğini, toplam fatura bedelleri toplamının 2.733,90 TL olduğunu, cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere 06.06.2018 tarihli 85,00 TL lik iade faturası dışında hiçbir ödemenin yapılmadığını, ödemelerin tüm görüşmelere rağmen gerçekleşmemesi üzerine Samsun İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, görev ve yetki itirazı yönünden ticari işletmelerle ilgili davalarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olması ve fatura alacağının borçlusu olan davalının yerleşim yerinin Samsun olması Samsun Mahkemelerinin davanın görülmesinde yetkili olması nedeniyle reddine karar verilmesini, davalı borçlu olmadığını iddia etmişse de iddialarının mesnetsiz olduğunu, fatura ve sevk irsaliyeleri ile borcunun sabit olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını beyanla Samsun İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz sebebiyle alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Toplanan deliller;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, fatura ve sevk irsaliyesi suretlerini, takip talebi ve davalının borca itiraz dilekçesini, arabuluculuk ilk oturum tutanağı ile son tutanağı dosyamıza sunmuştur.
Samsun İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, takip dosyasının incelenmesinde alacaklısının davacı şirket, borçlunun …. Peyzaj Dek. San.Tic. Ltd. Şti. Olduğu toplam 3.051,82 TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, takip dayağının 9 adet fatura olduğu, ödeme emrinin borçluya 21.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 22.03.2019 tarihli itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafa ait ticari defter ve belgeler USB Bellek içerisinde dosyamıza sunulmuştur. Dosyamız Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 04.12.2019 tarihli raporunda özetle, davacı … Proje Taah. İnş. San. Tic. Ltd.Şti.’nin 2018 yılı resmi defterlerinin 3568 sayılı Kanunda belirtilen Tek Düzen Muhasebe standartları, 6762 sayılı Eski Türk Ticaret Kanunu ile 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen esas çerçevesinde usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirket e-defter kapsamında olup, oluşturulan berat dosyalarının GİB portalına süresine yüklendiği ve GİB tarafından mühürlendiği, davacı ticari defterlerinde defter sıra no 10151, yevmiye numarası 3394 satış faturası, 23.03.2018 tarihli 852,75 TL bedelli, defter sıra no 16032, yevmiye numarası 4188 satış faturası, 23.04.2018 tarihli 250,09 TL bedelli, defter sıra no 16033, yevmiye numarası 4182 satış faturası, 23.04.2018 tarihli 107,63 TL bedelli, defter sıra no 16039, yevmiye numarası 4188 satış faturası, 23.04.2018 tarihli 384,11 TL bedelli, defter sıra no 24890, yevmiye numarası 907 iade faturası, 06.06.2018 tarihli 85,00 TL bedelli, defter sıra no 28118, yevmiye numarası 4135 satış faturası, 26.06.2018 tarihli 68,15 TL bedelli, defter sıra no 28119, yevmiye numarası 4136 satış faturası, 26.06.2018 tarihli 432,10 TL bedelli, defter sıra no 29005, yevmiye numarası 5022 satış faturası, 30.06.2018 tarihli 110,50 TL bedelli, defter sıra no 29012, yevmiye numarası 5029 satış faturası, 30.06.2018 tarihli 469,04 TL bedelli, defter sıra no 29366, yevmiye numarası 188 satış faturası, 02.07.2018 tarihli 59,53 TL bedelli faturaların davacı defterinde kayıtlı bulunduğu, davalı tarafından düzenlenen 85,00 TL tutarlı 06.06.2018 tarihli iade faturasının da defter kayıtlarında mevcut olduğu, davacı ve davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı şirketin 2018 yılı ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten 2.648,90 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflar rapora karşı beyanda bulunmamışlardır.
Davalı şirkete ait Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi örneği dosyamız arasına alınmış, davalı şirketin sicil kaydında bulunan adresinde ticari defter ve belgelerini sunması için usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ancak davalı tarafça ticari defter ve belgeler ibraz edilmemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı davalı ile arasındaki ticari satış ilişkisi sebebi ile ödenmeyen bakiye fatura bedellerinin tahsili amacıyla giriştiği icra takibine süresi içerinde yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacı ile hak düşürücü süre içinde itirazın iptali istemiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır,
Davacı, davalıya satışı yapılıp teslim edilen malların bedelinin ödenmediği iddiası ile alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise cevap dilekçesi sunmamış olması nedeniyle dava dilekçesinde belirtilen tüm hususları inkar etmiş sayılmıştır. İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak alacaklıda olup davacının önce taraflar arasında var olduğu ileri sürülen akdi ilişkiyi, akabinde de takibe konu faturalar içeriğindeki malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesinin ilk üç fıkrasına göre; mahkeme, ticari davalarda, kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine tarafların ticari defterlerinin ibrazına karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bir önceki cümlede belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.

Somut olayda, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinden, defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüş, takibe konu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının 2.648,90 TL alacağının olduğu anlaşılmıştır. Davalının ticari defterlerinin incelenmesi için davalıya meşruhatlı davetiye çıkarılıp tebliğ edilmiş ise de davalı defterlerini ibraz etmemiştir.
Burada, davalının ihtara ve tebliğe rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olmasının hukuki sonuçlarına değinmekte yarar vardır. Şöyle ki, davalının tacir olduğu ve ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, uyuşmazlığın tarafı davalının ticari defterleri olduğu halde bunları mahkemeye ibraz etmek istememesi durumunda, defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş ve açılış ve kapanış tasdikleri yapılmış olan davacının birbirini doğrulayan defterlerindeki kayıtların davalı aleyhine delil kabul edilmesi gereklidir (Bkz: Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınevi, Ağustos 2016, syf: 387). Buna göre, davacının ticari defterlerindeki kayıtlara göre değerlendirme yapılıp sonuca gidilmelidir (Bkz: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04.10.2017 tarih ve 2759/5005 sayılı kararı).
Burada davacı tarafından akdi ilişki ve fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği ispatlandığına göre davalı faturalar bedellerini ödediğini ispatla mükelleftir. Davalı fatura bedellerini ödediğine ilişkin delil sunmamış olup defter kayıtları göz önüne alındığında mal teslimine ilişkin edimin gerçekleşmesine rağmen davalı tarafça bedelin ödenmediği değerlendirilmiştir.
Takip öncesi dönem için temerrüt faizi istenebilmesinin temel koşulu, borcun belli bir günde ödenmesi taahhüt edilmemişse, borçlunun temerrüde düşürülmesidir. Eldeki davada, davalı borçlunun 6098 sayılı TBK’nun 117. maddesinde öngörülen şekilde temerrüte düşürüldüğü ileri sürülmemiş ve bu yönde herhangi bir delil bildirilmemiştir. Bununla birlikte, 6102 sayılı TTK’nun 1530. maddesinde, ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklının, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlunun, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemediği durumda ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği ve aynı maddenin 3. fıkrasında mütemerrit borçlunun alacaklısının sözleşmede öngörülen tarihten ya da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile faize hak kazanacağı vazedilmiş, 4. fıkrada da sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse borçlunun faturayı veya eş değer ödeme talebini aldığı tarihi takip eden otuz günlük sürenin sonunda ihtara dahi gerek kalmaksızın mütemerrit sayılacağı ve alacaklının faize hak kazanacağı belirtilmiştir. Somut olayda, takibe konu faturalar 23/03/2018 (852,75 TL), 23/04/2018 (250,09 TL, 107,63 TL 384,11 TL), 26/06/2018 (68,15 TL, 432,10 TL), 30/06/2018(110,50 TL) 30/06/2018 469,04 TL) 02/07/2018 (59,53 TL) tarihli olup, davalı işaret edilen 4. fıkra hükmü uyarınca otuz günlük sürenin sonunda yani 18.05.2015 tarihinde temerrüte düşmüştür ve bu tarihten takip tarihine kadar faiz işletilmelidir. Bu sebeplerle, birikmiş faiz toplamının 282,51 TL (102,68+82,68+46,19+45,59+5,37) olduğu kabul edilmiş, 2.648,90 TL asıl alacak ve 282,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.931,41 TL üzerinden hüküm kurulmuştur. Tarafların tacir olması ve işin ticari nitelik arz etmesi nedeni ile takip talebindeki gibi takip tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
Takibin faturaya dayalı olduğu nazara alınarak alacağın likit kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiş, hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davacı yararına % 20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinde davalının arabuluculuk toplantılarına bir mazeret bildirmeksizin katılmadığı ve arabuluculuk faaliyetinin bu sebeple sona erdiği görülmüş, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücreti ile yargılama giderlerinin tamamı davalıya tahmil edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile, 2.648,90 TL asıl alacak, 282,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.931,41 TL üzerinden üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra-inkar tazminatı olarak 529,78 TL’nin davalıdan davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 220,24 TL harçtan peşin alınan 59,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 140,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,81 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcının davalıdan alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 154,60 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam; 654,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.931,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekilinin yüzünde KESİN olarak ve karar verildi, açıkca okunup usulüen anlatıldı. 30/12/2021
Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza