Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/216 E. 2023/309 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/216 Esas – 2023/309
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/216 Esas
KARAR NO : 2023/309

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 07/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili hakkında Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/94346 Esas sayılı dosyasıyla alacak takibi yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, takibe konulmuş olan bonolarda yer alan imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu hususun Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/94346 E. Sayılı takip dosyasında bulunan bonolar incelendiğinde ortaya çıkacağını, müvekkilinin davalıya işbu senede bağlı veya senetten müceretten herhangi bir borcu da bulunmadığını belirterek müvkkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, öncelikle görev itirazlarının değerlendirilerek davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının yapmış olduğu imza itirazını kabul etmediklerini, davacının davasının hukuki dayanaktan ve delilden yoksun ve icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:
Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/94346 esas sayılı dosyasının dosyamız arasına celb edildiği görülmüştür.
Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/104 esas 2017/396 karar sayılı 23/11/2017 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği, Mahkememizin 2018/115 esas sırasına kayıt edildiği görülmüştür.
Mahkeme huzurunda 22/05/2018 günü davacının imza örnekleri alındığı görülmüştür.
… Bankası A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verildiği, 05/07/2013 tarihli sözleşme aslının gönderildiği görülmüştür.
İlkadım Tapu Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verildiği, 11/06/2014 tarih 12192 yevmiye numaralı satış işlemine ait başvuru istem belgesi aslının gönderildiği görülmüştür.
Grafoloji uzmanı bilirkişiden 19/10/2018 tarihli rapor aldırıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 2018/115 Esas 2018/714 Karar sayılı 23/10/2018 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin 06/12/2018 havale tarihli istinaf talebi üzerine dosyanın Samsun BAM 3 Hukuk Dairesine gönderildiği, 2019/19 Esas – 453 Karar sayılı 11/04/2019 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına dair karar verildiği, dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin iş bu esas sırasına kayıt edildiği anlaşılmıştır.
ATK’dan 04/01/2021 tarihli rapor aldırılmıştır.
Mahkememizin 18/02/2022 tarihli ara kararı gereği Jandarma Kriminal Laboratuvarı’ndan 07/04/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
… A.Ş’den, İlkadım Belediyesi’nden, SASKİ’den, Türk Telekom A.Ş’den evrak asılları celb edilmiştir.
İstanbul 19 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/110 Talimat sayılı dosyasından 12/12/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sahtecilik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı vekili, takip dosyalarına dayanak bonolardaki imzalarının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Mahkememizin 23/10/2018 tarihli kararında, alınan 19/10/2018 bilirkişi raporu çerçevesinde davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 11/04/2019 tarihli 2019/19 Esas, 2019/453 Karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Senede karşı mutlak def’iler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren def’iler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren def’ilerdir. Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”na ilişkin def’i senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.05.2010 tarih ve 12-74/243 sayılı kararı ile 06.07.2011 tarih ve 19-413/476 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Yukarıda anılan ilkeler ve Yüksek Mahkemenin kaldırma kararı çerçevesinde dosya İstanbul ATK’ya gönderilmiş, alınan 04/01/2021 tarihli raporda özetle; imzalar arasında başlangıç hareketi bakımından kısmi benzerlik görülmekle birlikte, gerek borçlu imzalarının gerekse mukayeseye esas imzaların basit tersimli olması nedeniyle söz konusu imzaların Mümin Çiçek’in eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği kanaati bildirilmiş, alınan ATK raporu ile 19/10/2018 tarihli bilirkişi raporunun birbiri ile çeliştiği görülmekle çelişkinin giderilmesi amacıyla bu kez dosya Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’ne gönderilmiştir. Alınan 07/04/2022 tarihli heyet raporunda; Mümin Çiçek’in mevcut mukayese imzalarının birbirleri arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada, söz konusu imzalar arasında farklılıklar ve tutarsızlıklar olduğunun görüldüğü, mevcut belgelerle yapılan kıyaslamada senetler üzerinde atılı bulunan söz konusu imzaların Mümin Çiçek eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet yada menfi bir kanaat bildirilemediği, ilave olarak bol miktarda özellikle senet tanzim tarihine yakın tarihlerde düzenlenmiş samimi imza örneklerinin temin edilmesi halinde yeniden değerlendirme yapılabileceği kanaati bildirilmiştir.
Önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilemediği, davacının bol miktarda samimi imza örneklerinin toplanması akabinde yeniden değerlendirme yapılabileceği kanaati karşısında raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilmiş, mahkememizce tespit edilen başkaca kurumlara müzekkere yazılarak davacıya ait bir kısım imza örnekleri dosya arasına kazandırılmış, bu kez çelişkinin giderilmesi amacıyla İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak grafoloji dalında uzman ve akademisyen unvanına sahip 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup, düzenlenen 12/12/2022 tarihli raporda özetle; davacıya ait imzanın basit tersimli, yazı unsuru içermeyen, karalama tarzı ve taklidi basit
imza olması nedeni ile, dosya içerisinde mevcut imza örnekleri ile kıyaslandığında, aidiyetinin sorulduğu üzere Mümin Çiçek el ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir
tespite gidilemediği kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğu iddiasında bulunan davalıdadır. Kambiyo evrakına dayalı menfi tespitlerde ispat yükü davacı borçluda ise de imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü yine senet alacaklısı davalıya aittir.
Eldeki davada toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları çerçevesinde imzaların davacıya ait olduğu yönündeki iddia kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamamıştır. Bu halde, takip dosyalarına dayanak bonolardaki imzalarının davacıya ait olmadığı kabul edilmeli ve davacının bu bonolar sebebiyle davalıya borçlu olmadığı yönünde hüküm kurulmalıdır.
Bu sebeplerle, davanın kabulüne karar verilmiş, davalının kötüniyetli olduğu hususunun davacı tarafça ispat edilemediği ve tanık deliline dayanılmadığı anlaşılmış, İİK’nın 72/5. maddesindeki koşulların somut olay bakımından gerçekleşmediği kabulü ile davacı vekilinin tazminat talebi reddedilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, Samsun 9. İcra Dairesi’nin 2016/94346 Esas sayılı takip dosyası ile takibe konu senetler yönünden davacının davalı yana borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.164,94 TL karar ilam harcından peşin alınan 541,24 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 1.623,70 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 541,24 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından ödenen 440,50 TL tebligat ve posta gideri, 350,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 790,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
10/03/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.