Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/192 E. 2022/108 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/192 Esas – 2022/108
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/192 Esas
KARAR NO : 2022/108

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACILAR 1- …
2- …

VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : …

VEKİLİ : Av….
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 4- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 5-…
6-…

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı …ye ait olup … sevk ve idaresinde bulunan ve davalı …’ne zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası, ….ye ise zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olan … plakalı otobüs ile davalı …’ya ait olup … sevk ve idaresinde bulunan …plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen 24.11.2014 tarihli trafik kazasında otobüste yolcu olarak bulunan davacınların yaralandığını ve geçici-sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, zararın tazmini için davanın ikamesinden evvel davalı sigorta şirketlerine müracaat edildiğini ancak sonuç alınamadığını, davacıların vaki kaza sebebiyle manevi zarara da uğradıklarını beyanla, talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla davacı …için şimdilik 5.000-TL maddi ve 40.000-TL manevi tazminatın, davacı … için ise şimdilik 1.000-TL maddi ve 25.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı …i vekili CEVAP dilekçesinde özetle: Müvekkili davalı sigorta şirketinin … plakalı otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olduğunu ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ayrıca taşımanın şehiriçi ve biletsiz taşıma olması sebebiyle zararın teminat kapsamında kalmadığını, davacıların oluştuğu ileri sürülen zararı ile kaza arasında illiyet bulunmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili CEVAP dilekçesinde özetle: Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini ve davalının yerleşim yerine göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davadan önce davalı sigorta şirketine müracaat edilmediğinden davanın reddi gerektiğini, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, zararın teminat kapsamında bulunmadığını ve fahiş olduğunu, davalı sigorta şirketinin … plakalı otobüsün zorunlu trafik sigortacısı olduğunu ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir.
Davalı …ile … vekili CEVAP dilekçesinde özetle: Davanın, kazanın gerçekleştiği yer olan Sorgun mahkemelerinde açılması gerektiğini, kazanın … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini, tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, kaza ile zarar iddiası arasında illiyet bulunmadığını beyanla, davanın külliyen reddini dilemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemişlerdir.
Samsun 2. Tüketici Mahkemesi’nin 09.11.2017 tarih ve 132/656 sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Tahkikatın devamı sırasında davacı …’nun vefatı üzerine mirasçıları davaya devam etmek istemiş ve dava onların huzurunda görülmüştür.
Tarafların sosyo-ekonomik durumları hakkında yapılan araştırma neticesinde düzenlenen tutanaklar dosya arasına alınmıştır.
Davacıylara ait hasta dosyası ile hasar dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu kaza sebebiyle davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş olup, 07.12.2021 tarihli cevabi yazı ile; rücuya tabi ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Kazaya ilişkin Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17.07.2017 tarih ve 129/142 sayılı kararı celp edilmiş olup incelenmesinden: Davacı …l’in müşteki ve …’ın katılan, davalı … ile …’in sanık sıfatıyla yer aldığı davada, davacı … ile …’ın davalı …’nın sevk ve idaresindeki … firmasına ait … plakalı otobüste yolcu olarak bulunduğu saptandıktan sonra, davalı …’nın asli (%75) ve …’in tali (%25) kusurlu olduğu kabulü ile sonuca gidildiği, davalı …’nın neticeten 4 yıl 2 ay, davalı M…’in ise neticeten 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce gerek OMÜ’den ve gerekse İstanbul ATK 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan maluliyet bilirkişi raporlarında özetle: Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre;
i-Davacı …’nun sürekli maluliyetinin oluşmadığı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği,
i-Davacı …’nun sürekli maluliyetinin oluşmadığı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1 haftaya kadar uzayabileceği, mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce alınan aktüerya bilirkişi raporunda özetle: Maluliyetleri sebebiyle oluşan zararın, davacı … için 7.762,28-TL ve davacı … için 186,46-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile özetle: Talep miktarını davacı … için 7.762,28-TL’ye artırdıklarını bildirmiştir.
Bilirkişi raporları ve bedel artırım dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacıların 24.11.2014 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan geçici ve sürekli işgöremezlik zararlarının tazminini talep etmiş, davacı … yönünden talep miktarını bedel artırım dilekçesi ile artırmıştır. Davalılar ise davanın reddini dilemişlerdir.
Burada öncelikle dava şartı itirazları değerlendirilecek ve akabinde yetki ilk itirazı ile zamanaşımı def’i konusunda değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK’da düzenlenen hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak görülür. TTK’nın 5/1. Maddesine göre, ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Somut olayda, davalı sigorta şirketlerine, zarara sebep olduğu ileri sürülen otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı ve diğer aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet tevcih edilmiştir. Sigorta hukuku TTK’nın 6. kitabında 1401 vd. maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, TTK’da düzenlenen hususlardan olduğu veçhile, uyuşmazlık ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülecektir ve davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında isabetsizlik yoktur (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 14.10.2019 tarih ve 18839/9369 sk.).
Davanın ikamesinden evvel davalı …’ne yapılan müracaatın 13.04.2015 tarihli cevabi yazı ile reddedildiği ve …ye yapılan 08.04.2015 tarihli müracaata ise cevap verilmediği anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı … vekilinin 2918 sayılı KTK m. 97’deki başvuru şartının gerçekleşmediği yönündeki dava şartı itirazı yerinde değildir.
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Somut olayda, davacıların yerleşim yeri ile davalı …’nın yerleşim yeri Samsun olduğuna göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur; davalı … vekilinin yetki itiraz yerinde değildir.
Davalı … vekilinin zamanaşımı def’ine gelince; kazanın 24.11.2017 tarihinde gerçekleştiği ve kazadan birden çok kişinin vefat edip yaralandığı anlaşılmaktadır. KTK’nın 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Bir kişinin ölümüyle sonuçlanan söz konusu trafik kazası da bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğindedir ve sürücü davacılar desteğinin vefat etmiş olması sonuca etkili değildir. Yasa koyucunun amacı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. KTK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasındaki “cezayı gerektiren fiil” ifadesinin seçilmesi zamanaşımı yönünden soruşturma veya kovuşturma yapılması koşullarının aranmadığı sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’da öngörülen ceza zamanaşımı süresi dikkate alınmış, davanın 15 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı değerlendirilmiştir.
Davanın esasına gelince; toplanan delillerden, davaya konu kazanın …plakalı … firmasına ait otobüsün… istikametinden … istikametine gitmekte iken Sorgun ilçesi sınırlarına girdiğinde … plakalı araç ile çarpışması şeklinde gerçekleştiği ve otobüs sürücüsünün davalı …, …plakalı araç sürücüsünün ise … olduğu, kazanın Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17.07.2017 tarih ve 129/142 sayılı dosyasından alınan polis bilirkişi raporu ile ATK raporuna göre %75 davalı …’nın ve %25 davalı …’in kusuru ile gerçekleştiği, davacıların otobüste yolcu olarak bulundukları ve yaralandıkları anlaşılmaktadır.
Yine, davacıların oluşan maluliyetleri ile kaza arasında illiyet bulunduğu ve davacıların sürekli maluliyetlerinin oluşmadığı ancak iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren davacı … için 9 aya ve davacı … için 1 haftaya kadar kadar uzayabileceği saptanmıştır. Burada şu hususa da değinmekte yarar vardır ki; maluliyet raporunun, kaza tarihine göre Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmesi gerekirdi, ancak bu Yönetmeliğin eki %60 oranındaki maluliyeti belirleme üzerine kurulu olduğundan ve %60’ın altı ve üstü konusunda bir düzenleme içermediğinden bir önceki yönetmelik olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmiştir.
Buna göre, davacıların geçici işgöremezlik zararları dışında başka zararları oluşmamıştır ve bu yöne ilişkin zarar da davacı …için 7.762,38-TL ve Serpil için 186,46-TL olup, bu tutarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmelidir.
Davalıların zarardan hangi sıfatla sorumlu olduklarına gelince; … plakalı otobüsün davalı …ye ait olduğu ve davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunduğu,… plakalı aracın ise davalı …’a ait olduğu ve davalı …’in sevk ve idaresinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, oluşan zarardan davalı … ve … haksız fiil faili, davalı … ve … ise işleten sıfatı ile müteselsilen (KTK m.88 ve TBK m.61) sorumludur. Ayrıca, davalı … … plakalı otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olduğuna göre, oluşan zararın tamamından 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 19/son maddesi ile Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.8. hükmü uyarınca ve sıralı sorumluluk ilkesi gereğince sorumludur. Kazanın teminat kapsamında kaldığı açıktır ve davalı … vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir.
Buna göre, davalı … plakalı otobüsün zorunlu trafik sigortacısı davalı … aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddi gerekmektedir.
Bu sebeplerle, davalı … aleyhine açılan maddi tazminat davası her iki davacı bakımından reddedilmiş, diğer davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davası ise davacı …yönünden 7.762,38-TL üzerinden kabul, davacı …yönünden ise 186,46-TL üzerinden kısmen kabul-ret şeklinde sonuçlandırılmıştır. Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve ret sebeplerinin davalı … ile diğer davalılar bakımından farklı olduğu değerlendirilmiş, lehe ve aleyhe olacak şekilde ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı gerçek kişilerin kaza tarihinde ve …i’nin ise müracaat tarihinden sekiz iş günü sonrasına tekabül eden 24.04.2015 tarihinde temerrüte düştüğü değerlendirilmiş, bu tarihler itibariyle yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda; işaret edilen hususlar dahilinde inceleme yapılmış, davacıların maluliyet durumu, paranın kaza tarihindeki alım gücü ile tarafların sosyo-ekonomik durumları gibi hususlar hep birlikte değerlendirilmiş, davacı … yararına 10.000-TL ve Serpil yararına 2.500-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı sigorta şirketlerinin manevi zarardan sorumlu olmadıkları değerlendirilmiş, davalı gerçek kişiler aleyhine hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
I-Davalı … (…) hakkında açılan davaya ilişkin;
1-Davanın reddine,
2-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen;
i-5.100-TL vekalet ücretinin davacı-müteveffa … mirasçılarından alınarak davalıya verilmesine,
ii-1.000-TL vekalet ücretinin davacı …dan alınarak davalıya verilmesine,
II-Diğer davalılar hakkında açılan davaya ilişkin;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-7.762,38-TL’nin, davalı … yönünden 24.04.2015 ve diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 24.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı-müteveffa … mirasçılarına verilmesine,
ii-186,46-TL’nin, davalı… yönünden 24.04.2015 ve diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 24.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 542,98-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 166,60-TL’nin mahsubu ile bakiye 376,38-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından ödenen 166,60-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan toplam 4.560,93-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 4.137,47-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen;
i-5.100-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı-müteveffa … mirasçılarına verilmesine,
ii-186,46-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
6-Davalı … ve …ile … davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 186,46-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak anılan davalılara verilmesine,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
B-Manevi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
I-Davalı … (…) ve …hakkında açılan davaya ilişkin;
1-Davanın reddine,
2-Davalılar, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen;
i-5.100-TL vekalet ücretinin davacı-müteveffa … mirasçılarından alınarak davalılara verilmesine,
ii-5.100-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
II-Diğer davalılar (…) hakkında açılan davaya ilişkin;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-10.000-TL’nin, kaza tarihi olan 24.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı-müteveffa … mirasçılarına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
ii-2.500-TL’nin, kaza tarihi olan 24.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 853,87-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 222-TL’nin mahsubu ile bakiye 631,87-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen;
i-5.100-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı-müteveffa … mirasçılarına verilmesine,
ii-2.500-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
4-Davalı … ile … davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT’ye göre belirlenen;
i-5.100-TL vekalet ücretinin davacı-müteveffa … mirasçılarından alınarak anılan davalılara verilmesine,
ii-2.500-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak anılan davalılara verilmesine,
Dair; davacılar vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı … ile … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, maddi tazminat talepleri yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN, manevi tazminat talepleri yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 31/01/2022
Katip …

Hakim …

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.