Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/172 E. 2019/353 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/172 Esas – 2019/353
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/172
KARAR NO : 2019/353

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ –
MÜDAHİLLER :
VEKİLİ
:
VEKİLİ
:
VEKİLİ
:
VEKİLİ
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2019
KAR. YAZIM TARİHİ : 15/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 05/11/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin sahibi olduğu şirketin 2014 yılında kurulduğunu, kuruluşundan itibaren 3 adet tırla gezerek karadeniz bölgesi ağırlıklı olmak üzere birçok bölgede elektrik malzemeleri, elektrikli ev aletleri, imalatını ve alım satımını yaptığını, şirketin sermayesinin 20.000,00 TL olup tamamının ödendiğini, şirketin %100 hisse karşılığının davacıya ait olduğunu, müvekkili …’ın sahibi olduğu şirkete şahsi kefaletleri olduğunu, çekilen kredilerin geri ödemelerinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle güçlük çekildiğini, davacı …’ın tüm borçlarını ödeme durumu sahibi olduğu şirketin ticari faaliyetlerine devam etmesine bağlı olduğunu, İİK 285.maddesi gereği konkordato taleplerinin kabulü ile 3 aylık mühlet verilmesini, konkordato komiseri atanmasını ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli görülecek tüm tedbirlerin alınmasını talep ve dava etmiştir.
Müdahil …. vekili 26/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacıdan alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Müdahil … vekili 07/12/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacıdan toplam 765.725,00 TL alacaklı olduklarını belirterek müdahale talep ettiği görülmüştür.
Müdahil … vekili 23/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacıdan alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Müdahil … vekili 03/12/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacıdan alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

Toplanan deliller, delillerin değerlendirilmesi, tartışılması.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde ön projeyi ibraz etmiş ve ön projeye eklemesi gereken belgeleri sunduğu anlaşılmış, mahkememizce tensiple birlikte konkordato gider avansının yatırılması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmiş, süresi içerisinde gider avansının yatırıldığı görülmüş, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ve Basın İlan Kurumu’nda gerekli ilanlar yapılmış, 09/11/2018 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet kararı ve tedbir kararı verilmiştir.
Mahkememizin 09/11/2018 tarihli ara kararıyla Hukukçu … ve Yeminli Mali Müşavir …’nun geçici konkordato komiseri olarak atanmış, Mahkememizin 08/02/2019 tarihli duruşmasında geçici komiserler kurulunun raporları ve talep nazara alınarak davacılara verilen geçici mühletin İİK 287.maddesi gereği 08/02/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 2 ay süreyle uzatılmasına karar verildiği, İİK’nun 288 maddesi gereğince gerekli ilanların yapıldığı, ilgili yerlere bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 03/04/2019 tarihli duruşmasında işbu davanın davacısı … hakkındaki davanın tefrikiyle yeni bir esasa kaydına karar verildiği, Mahkememizin 2019/172 Esas sırasına kaydı yapılan davanın yargılamasına devam olunduğu görülmüştür.
Dava, İİK 285 vd. maddelerine dayanan konkordato mehli verilmesi ve konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
7101 Yasayla değişik İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödemek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Aynı Yasanın 287.maddesine göre konkordato talebi üzerine mahkemenin 286.maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespiti halinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297.maddenin 2.fıkrasındaki hallerde dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiş olup, mahkememizce de dava dilekçesi üzerine İİK 286.maddesinde yazılı belgelerin eksiksiz olduğu anlaşılmakla, 09/01/2019 tarihli ara kararıyla 3 aylık geçici mühlet ve tedbir kararları verilmiş, geçici komiser heyeti atanmıştır.
İİK’nun 292.maddesine göre iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297.maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa, borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif konkordato talebinden feragat ederse komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir. İİK’nun 287.maddesindeki ”291. ve 292.maddeler geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır” hükmü gereği bu hüküm geçici mühlet içerisinde de uygulanacaktır.
Tüm dosya kapsamından; davacı …’ın tefrik edilen dosyadaki ….’nin tek ortağı olduğu, söz konusu şirket hakkında Mahkememizin 2018/759 esas sayılı dosyasında konkordatonun tasdiki davasının bulunduğu, dava dilekçesinden davacının şirketinin borçlarına ilişkin olmak üzere bankalardan çektiği kredilere kefil olduğu, borçlarını ödeme durumunun sahibi olduğu şirketin devam etmesine bağlı olduğu, ödeme güçlüğü içinde bulunan ve konkordato talep eden davacının talebinin kabul edilmemesi halinde haciz ve icra işlemlerinden dolayı itibarının zedeleneceği ve bu durumdan şirketlerinin de olumsuz etkileneceği hususlarının ileri sürüldüğü, yani dava dışı Mahkememizin 2018/759 esasına kayıtlı davacının sahibi olduğu şirket yönünden talep edilen konkordato mehli ile bu dosyanın irtibatı kurularak, davacının şirketi ile birlikte değerlendirilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesine ekli ön proje incelendiğinde; şirketi adına çekilen kredilere şahsi kefaletinin bulunduğu, 3.kişilerden alacağının bulunmadığı, kendi şirketinden 112.719,96 TL alacağı olduğu bildirilmiştir. Ön projede tedbir olarak aylık net 5.000,00 TL huzur hakkı aldığı, şirketin dönem sonlarında kar elde etmesi durumunda ortaklık kar payı alacağı bildirilerek şahsi malvarlığında yer alan taşınmaz ve araçlarında satışının yapılarak borçların ödeneceği bildirilmiştir. Ön projede davacının borçlarını 6 ay ödemesiz, 12 ay vadelendirilerek ödeneceğini teklif ettiği, yani vade konkordatosu talep ettiği, tenzilat talebinde bulunmadığı görülmektedir. Ön projeden davacının 5 tane alacaklıya toplam 1.723.521,64 TL kefilliği bulunduğu anlaşılmaktadır.
Geçici komiser tarafından düzenlenen 04/04/2019 tarihli raporda davacının kefalete ilişkin 1.723.521,64 TL tutarında kefilliği bulunduğu, davacının tacir sıfatına haiz olmadığı, kesin mühlet verilmesinin uygun olacağının bildirildiği görülmüştür.
Dosya incelendiğinde; davacının kendi borçları yönünden değil sahibi olduğu şirketin bankalardan kullandığı kredilere kefaleti sebebiyle konkordato talep ettiği görülmektedir. Oysa İİK’nun 285.maddesi borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçludan sözü edilmektedir. Bu husus ise konkordato müessesinin amaç ve ruhuna uygun değildir. Davacının sahibi olduğu şirketten ayrı olarak bir konkordato ön projesi hazırlaması ve projede mali kaynakları nerden ne şekilde temin edeceğini açıkça göstermesi gerekmektedir. Ön proje incelendiğinde; davacının bankalara olan kefaletleri sebebiyle borçlarını 6 ay ödemesiz, 12 ay vadede ödeneceğini bildirilmiş ise de bu ödemenin hangi kaynaklardan sağlanacağı açıkça gösterilmemiştir. Davacının şirketinden huzur hakkı aldığı ve alacaklı bulunduğu, ayrıca gayrimenkullerin satılacağı hususlarına yer verilmiştir. Öncelikle belirtilmelidir ki, huzur hakkı alacağı bir iyileştirme tedbiri olarak kabul edilemez. Davacının içtimai sosyal durumuna uygun bir yaşam süreceği değerlendirildiğinde huzur hakkı borçların ödemede kullanılabilecek bir tedbir niteliğinde değildir. Davacının sahibi olduğu ….’nin konkordato talebinde bulunmuş olup, alacağı olduğu bildirilen 112.719,16 TL’nin tahsil edilip edilemeyeceği belirsiz olup, borçlu şirketin büyüklüğü, borç miktarı ve davacının alacak miktarı değerlendirildiğinde tahsil kabiliyetinin son derece düşük olduğu kabul edilmelidir. Dava dışı şirketin dönem sonlarında elde edeceği kar payıda gerçek anlamda bir iyileştirme tedbiri sayılamaz. Esasen şirketlerin konkordato talebinde bulunmaları da değerlendirildiğinde kar payı elde etmeleri de son derece düşük bir ihtimaldir. Davacının taşıt ve gayrimenkullerin satışına yönelik tedbiride bunların öncelikle sahibi olduğu şirket hakkında hazırlanan ön projede de şirket yönünden tedbir olarak gösterildiği anlaşılmakla, yeterli nitelikte kabul edilemeyeceği anlaşılmış, tacir olmadığı komiser raporuyla tespit edildiğinden, davanın reddi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE, tedbirlerin davacı yönünden kaldırılmasına, geçici komiserlerin görevlerinin bu dosya yönünden sona erdirilmesine,
2-Kararın İİK 288/2 maddesinde gösterilen yerlerde ilanına ve aynı maddede gösterilen kurumlara bildirilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 44,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve müdahil Yapı Kredi Bankası ve Müdahil Denizbank vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip