Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/154 E. 2021/321 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/154 Esas – 2021/321
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/154
KARAR NO : 2021/321

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNANLAR : 1-
VEKİLİ : Av.
2
3-
4-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
KAR. YAZIM TARİHİ : 07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 22/03/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sigorta A.Ş.’ye … poliçe numarası ”işyerim paket sigortası poliçesi” kapsamında sigortalı olan …’in sahibi olduğu Bermo Mobilya isimli işyerinde 06/01/2018 günü saat 00:05’de yangın çıktığını, dava dışı … tarafından yangının meydana geldiği işyerinde Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/2 D-iş sayılı dosyasıyla yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda yangının çıkma nedeninin … görevlilerinin yaptıkları çalışmada gerekli dikkat ve özeni göstermemelerinin gösterildiğini, müvekkili tarafından sigortalıya 598.249,00 TL ödeme yapıldığını, davalı …’ın yangının çıkmasında asli kusurlu olması nedeniyle TTK 1472 maddesine göre 598.249,00 TL’nin 27/02/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 17/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava için zaman aşımının dolduğunu, Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/2 D-iş sayılı tespit dosyasında yapılan keşfin müvekkiline bildirilmeden yapıldığını, bu nedenle düzenlenen raporun delil gösterilmesinin haksız olduğunu, davaya konu yangının çıkma nedeninin müvekkili şirket çalışanlarının herhangi bir kusur veya eksik işlem olmadığını, dava konusu yangın sonrasında sigortalı … tarafından müvekkili aleyhine Samsun 1. ASHM’nin 2018/238 Esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığını, bu yargılama sırasında alınan kök rapor ile itirazlar sonrası düzenlenen ek raporda sigortalı … ve işyerinin maliki …’e müşterek kusur isnat edildiğini, iş bu dosyalanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkili tarafından sigortalıya ödenen bedelinde fahiş olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarına, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekili 06/05/2019 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket çalışanlarının ihbar sonrası olay yerine gittiklerinde gerekli dikkat ve özeni gösterselerdi yangının meydana gelmesini önleyebileceğini, bu durumunda Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/2 D-iş dosyasında alınan bilirkişi raporundan sabit olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekili 16/10/2019 havale tarihli, ihbar olunan … ve arkadaşları vekili 09/03/2020 tarihli dilekçeleriyle davaya karşı beyanda bulunmuşlardır.
Toplanan deliller;
20/02/2018 tarihli ekspertiz raporu, itfaiye daire başkanlığının 09/01/2018 tarihli yangın raporu, 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1 D-iş ve 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/2 D-iş dosyası, 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/238 Esas 2019/571 Karar sayılı dosyası, mahkememizin 2019/302 Esas 2021/223 Karar sayılı dosyası, işyerim paket poliçesi örneği, ödeme makbuzları, 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/238 Esas ve mahkememizin 2019/302 Esas sayılı dosyalarında alınan rapor ve ek raporları, keşif ve sonrasında alınan 31/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile aynı heyet tarafından verilen 01/06/2020, 28/01/2021, 22/04/2021 tarihli ek raporlar ile defter ve kayıt incelemesine ilişkin 23/10/2020 tarihli bilirkişi raporu, yangın sigortası genel şartları arabuluculuk son tutanağı, ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, TTK 1472.maddesine dayanan rücuen alacak talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; dava dışı …’in davacı … Sgorta A.Ş.’ye … poliçe numaralı ”işyerim paket sigortası poliçesi” kapsamında sigortalı Bermo Mobilya isimli işyerinde 06/01/2018 günü saat 00:05’de yangın çıktığı, yangında işyeri ve içerisindeki malların hasarlandığı, dava dışı sigortalı/kiracı tarafından tarafından Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/2 D-iş sayılı dosyasıyla yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda yangının çıkma nedeninin … görevlilerinin yaptıkları çalışmada gerekli dikkat ve özeni göstermemelerinin gösterildiği, davacı tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu sigortalıya 598.249,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin arabuluculuk kapsamında davalıdan tahsilinin talep edildiği, tarafların anlaşamaması üzerine davalı …’ın yangının çıkmasında asli kusurlu olduğundan bahisle TTK 1472 maddesine göre 598.249,00 TL’nin 27/02/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
TTK’nun 1472.maddesine göre sigortacı sigorta tazminatı ödediğinden hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Dosya kapsamından sigortalının yanan işyerinin kiracısı olan … olduğu, 20/09/2017-2018 tarihleri arasında işyerim paket sigorta poliçesi ile işyerini sigortaladığı, yangın sonucu gerçekleşen zararın davacı sigorta şirketi tarafından ödendiği, TTK 1472.madde gereği davacının sigortalısı yerine geçtiği görülmektedir.
Dosyada çözümlenmesi gereken sorun yangının çıkış nedeninin ve hasar miktarının tespitine ilişkindir. TBK’nun 69.maddesinde ”bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden sorumlu ve bir kusurları olmaksızın doğan zararı gidermekle yükümlüdür” düzenlemesi mevcuttur. Kanunun bu maddesindeki sorumluluğa kusursuz sorumluluk denilmekte olup, malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, 3.kişinin ağır kusuru) varlığı halinde sorumluluktan kurtulabilir. Elektrik iletim direkleri ve enerji nakil hatları TBK 69.maddesinde belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, elektrik iletim direklerinin ve nakil hatlarının sahibi bu tesisin korunmasından bu anlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. Ancak TBK 51/1 maddesi gereği zararın kapsamını tayininde zarar görenin de kusurlu olup olmadığının tespiti gerekmektedir (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2019/56 Esas 2020/2 Karar sayılı ilamı).
Mahkememizce mahallinde 31/10/2019 tarihinde keşif yapılmış, keşif sonrası hazırlanan 31/12/2019 tarihli heyet raporu ile aynı heyet tarafından düzenlenen 01/06/2020, 28/01/2021, 22/04/2021 tarihli ek raporlarından davalı … ekiplerinin yangın sonrası direk üzerindeki bağlantı noktasında herhangi bir inceleme yapmadıkları, kopan gergi telini ve kabloyu gergin hale getirilmesi amacıyla çatı üzerinde bina köşesinde bulunan konsol üzerinde işlem yaptıkları, çatı üzerindeki ek yerlerinde yapılan onarım sonrasında bu noktadan kıvılcımların meydana geldiği ve yangının başladığı, davalı görevlilerin kablonun ek yerlerinde yaptıkları işlemlerde gerekli dikkat ve özeni göstermedikleri gibi çatı ile hat oranındaki mesafenin yönetmeliğin izin verdiği 1,5 metrenin altında kalmasını fark etmelerine ve bilmelerine rağmen bina sahiplerini uyarmadıkları, bu nedenle davalı kurumun %75 kusurlu olduğu, yangının başladığı bina eklentisinin ruhsat yapı kullanım izin belgesinin bulunmaması nedeniyle dava dışı bina sahiplerinin ise %25 kusurlu olduğu, sigortalı kiracının kusurlu olmadığının bildirildiği tespit edilmiştir.
Yangının çıkış şekli ve kusur konusunda 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/238 Esas 2019/571 Karar sayılı dosyasında ve mahkememizin 2019/302 Esas 2021/223 Karar sayılı dosyasında da rapor alınmış, yangının çıkış şekli benzer şekilde açıklanmıştır. Buna göre, yolun araç geçmesine elverişli köy ve şehir içi yollar tanımına uyduğu, kolon hattının alpek kablo yani yalıtılmış hava hattı kablosu olduğu değerlendirildiğinde Elektrik Tesisleri Kuvvetli Akım Yönetmeliğine göre araç geçmesine elverişli köy ve şehir içi yollarına olan düşey uzaklığın 5 metre olması gerekmekle birlikte üzerine herkes tarafından çıkılamayan eğik damlı yapılar üzerine olan yüksekliğin ise en az 1,5 metre olması gerektiği ancak mevcut mesafenin yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı, davalı görevlilerin bilirkişi raporlarında açıklandığı üzere arızaya gerekli dikkat ve özeni gösterecek şekilde müdahale etmedikleri ve yangının çıkmasına sebebiyet verdikleri sonucuna varılmıştır.
Böylece dava dışı sigortalının kiracısı olduğu işyerine elektrik taşıyan direğe tırın çarpması sonrası … görevlilerinin yaptığı müdahale ile hemen ertesinde meydana gelen yangın ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu ve davalının kusursuz sorumluluğunun gerçekleştiği kanaatine varılmıştır (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2016/4762 Esas 2017/14312 Karar sayılı ilamı).
Dosyadaki, Mahkememizin 2019/302 Esas 2021/223 Karar sayılı dosyasından alınan ve aynı olayla ilgili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/238 Esas sayılı dosyasına sunulan 31/01/2019 havale tarihli rapordan, yangının başlangıç noktası olan ek binanın inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava dışı bina sahiplerinin ruhsatsız, projesiz ve yapı yönetmeliğine aykırı kaçak bina yapmakla yasaların kendilerine verdiği yükümlülükleri yerine getirmediği anlaşılmış, yasalara saygılı birey gibi davranmadıkları ve kusurlu oldukları sonucuna varılmıştır. Bilirkişi raporunda bina sahipleri %25 ve davalı %75 kusurlu bulunmuş, mahkememizin aynı nitelikteki 2019/302 Esas 2021/223 Karar sayılı dosyasında ve aynı olayla ilgili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/238 Esas sayılı dosyasında ise bina sahipleri %30, … %60, sigortalı %10 oranında kusurlu bulunmuş, mahkememiz dosyasındaki raporlarda ise sigortalıya kusur atfedilmemiştir.
Yangının meydana geldiği yer mobilya mağazası olup, orta dereceli yangın sınıfına girdiği sigortalı/kiracının binaların yangından korunması yönetmeliği ile 6335 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre risk değerlendirmesi yapıp alınması gereken önlemleri almamasından dolayı kusurlu olması gerektiği kanaatine varılmış, bu bağlamda 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/238 Esas sayılı dosyasına sunulan ve mahkememizin 2019/302 Esas 2021/223 Karar sayılı dosyasında da aynı nitelikte verilen raporlar gözetilerek dava dışı sigortacı kiracının hasarın artmasında %10 oranında müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varılarak TBK’nun 51 ve 52.maddesi gereği tazminat miktarından uygun bir miktar indirim yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2015/15725 Esas 2017/8202 Karar sayılı ilamı).
Sonuç olarak, somut olayda TBK’nun 69.maddesi gereğince davalı …’ın kusursuz sorumluluğu söz konusu ise de, yangının meydana gelmesinde dava dışı bina sahiplerinin %30 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı kiracının ise hasarın artmasında %10 kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, TBK’nun 61. maddesi delaletiyle aynı yasanın 163. maddesi gereği tespit edilecek tazminattan dava dışı kiracının kusuru oranında yani %10 oranında indirim yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Tazminat miktarının tespiti yönünden keşif sonrası bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınmış, 31/12/2019 tarihli raporda emtia hasarı KDV hariç 583.620,00 TL+83.170,00 TL bulunmuş, ayrıca diğer talep edilen hasar miktarları da belirlenmiştir. Mali Müşavir bilirkişiye sigortalının defter ve kayıtları inceletilmek suretiyle alınan 22/10/2020 tarihli raporda ise fiili tespitler çerçevesinde oluşan emtia hasar tutarı 580.785,00 TL tespit edilmiştir. Davacı sigorta şirketi ekspertiz raporuna göre emtia hasarı 514.272,25 TL, demirbaş hasarı 22.456,61 TL, dekorasyon hasarı 49.023,00 TL, enkaz kaldırma bedeli 12.500,00 TL toplam 598.249,86 TL’yi sigortalısına ödemiş olup bu miktarı talep etmektedir. 31/12/2019 tarihli rapor ile 28/01/2021 tarihli rapor içeriği nazara alındığında demirbaş hasarının 33.726,00 TL, dekorasyon hasarının 64.517,00 TL, enkaz kaldırma bedelinin 13.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Ancak dekorasyon kısmında ekspertiz raporunda bulunan 2 adet ışıklı pano bedeli 14.000,00 TL hakkında talep bulunmamaktadır. Taleple bağlılık nazara alınarak bu kısmın dekorasyon hasarından çıkartılması sonucu hasar miktarının 50.517,00 TL olduğu görülmektedir. Emtia hasarı yönünden ise heyet raporu ile mali müşavir bilirkişi arasında küçükte olsa fark mevcuttur. Mahkememizce bu yönden yapılan değerlendirmede mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporun sigortalının defter kayıtlarının birbiriyle uyuşmadığı bildirilerek fiili tespit çerçevesinde belirlenen emtia bedelinden KDV miktarı indirilerek bulunan 580.785,00 TL’nin maddi kayıtlara daha uygun olacağı, nitekim ekspertiz raporunda da aynı tespitlerin bulunduğu anlaşılmakla emtia hasarı olmak üzere toplam hasar bedeli 678.028,00 TL bulunmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere davalı … kusursuz sorumlu ise de, zararın artmasına sebebiyet veren sigortalının %10 kusurunun mahsubu ve TBK 61 maddesi delaletiyle aynı yasanın 163. maddesi nazara alınarak belirlenen hasarın %90’ı olan 610.225,20 TL toplam hasar miktarı olarak belirlenmiştir. Ancak davacı taraf tespit edilen hasar bedelinden daha az olarak 598.249,00 TL ödeme yaptığı ve bu miktarı talep ettiği anlaşılmakla taleple bağlılık nazara alınarak talep edilen miktarın %90’ı olan 538.420,10 TL’nin ödeme tarihi 27/02/2018 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, taraf itirazları dosya kapsamına göre yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile diğer dosyalarda alınan kusur raporlarında ki oranlar birbirinden farklı ise de, esasında raporlar arasında çelişki bulunmadığı zira yangının çıkış sebebi ve olayın oluşunun aynı şekilde belirlendiği, yalnızca oransal olarak farklılık bulunduğu görülmektedir. Bu yönde yapılan değerlendirmede dava dışı sigortalı kiracının yukarıda açıklanan gerekçeye göre gerekli önlemleri almamak suretiyle hasarın artmasına sebebiyet verdiği kanaatine varılarak kusurlu kabul edilmiş, dava dışı malikler yönünden ise yangının çıktığı ek binanın ruhsatsız olması sebebiyle tüm raporlarda kusur verilmiş ise de, %30 kusur atfeden diğer raporların olayın oluşuna daha uygun olduğu kanaatine varılarak kusur oranı yönünden mahkememizce alınan raporlara değil aynı olaya ilişkin mahkememizin 2019/302 Esas 2021/223 Karar sayılı dosyasında ve aynı olayla ilgili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/238 Esas sayılı dosyasında alınan raporlardaki kusur oranları esas alınmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 538.424,10 TL’nin 27/02/2018 ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazla talebin reddine,
2-Alınması gerekli 36.779,75 TL harçtan peşin alınan 10.216,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.563,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 158,91 TL ve bilirkişi ücreti 6.455,45 TL olmak üzere toplam 6.614,36 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 5.952,92 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 50,00 TL posta masrafından kabul ve red oranına göre hesaplanan 5,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 43.971,21 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 8.577,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç, icra dosyasında yatırılan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet harcı toplamı 10.267,40 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır