Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/107 E. 2019/515 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/107 Esas – 2019/515
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/107
KARAR NO : 2019/515

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2019
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 19/06/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 26/07/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 08/03/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, davalının inşaatını yapmakta olduğu binaların iç çephelerine mevcut saten alç üzerine plastık boya ve dış çephelerinde mevcut kaplama üzerine grenli boya yapılması işinin müvekili tarafından üstlenildiğini, müvekkilinin edimlerini süresi içinde ve layıkıyla yerine gedirkildiğini, davalı nın sözleme bedeli olan 163,000,00 TL ye ilikin olarak, kabullerinde olduğu üzere 60.000,00 TL değerinde çek verildiğini 51.000,00 TL civarında ise nakit ödemeyi peyder pey elden teslim etmek suretille taksitler halinde ödendiğini, 52.000,00 TL bakiye alacağın tüm taleplere rağmen ödenmediğini, davalı yanın iddia ettiğinin aksine, sözleşmenin 8. maddesinde kararlaştırılan daire devrinin ise hiç gerçekleştirilmediğini bu hususun tapu kayıtları ile sabit olduğunu, bunun üzerine Samsun 7. İcra Müdürlüğünün 2013/4888 sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başladıldığını, ödem emrinin tebliğ üzerine davalı-borçlunun takibe ve borca itiraz ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin ve sair dava e talep haklarının saklı kalmak kaydı ile davalının itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli itirazı nedenile %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 20/04/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Samsun 7. İcra Müdürlüğünün 2013/4888 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini ve akabinde bu davanın açıldığını, müvekkilinin müteahhit olduğunu, inşaat işi ile iştigal ettiğini, alacaklı tarafından müvekkilinin … yaptığı inşaat sırasında kendisi ile sözleşmeye dayalı olarak bir takip işlerin yapıldığını, sözleşmede belirtilen işlerin tamamlanarak bitirilmediğini, sözleşmenin 8. maddesinde toplam tutara karşılık orta blok da Samsun tarafnda bulunan zemin kattaki daire bedelinin 100.000,00 tL olarak toplam tutardan düşüleceğini, kalan tutara işin gidişatına göre ödeme yapılacağı şeklinde bir düzenlemenin mevcut olduğunu, daire bedelinin düşüleceğinin sözleşme daha imzalanırken davacı tarafından kabul edildiğini ve dolayısıyla bu bedelin sözleşmenin imzası ile peşinen ibralandığını, bu bakımdan davacının tapu kayıtlarına ilişkin iddiasının müvekilini bağlamayacağının bu sözleşme hükmü ile açıkça beyan edildiğini, hal böyle iken bunun aksini belirten davacının dava dilekçesinde belirttiği hususları ispatlamasının zarureti olduğunu, davacıya müvekkili tarafından verilen 60.000,00 TL değerinde çek vs evrakların bulunduğunu, bu hususun davacı tarafından inkar edilmediğini, davacının işi zamanında teslim etmediği astar boyanın üzerine iki kat plastik boya yapılmadığını, tamiratın hiç yapılmadığını, yoklama alçı çekilmediğini,zompara yapılmadığını, duvara direk astar boya vurulduğunu , merdivenler dahi duvara tek kat plastik boy yapıldığını, balkonların iç parafetlerinin uygun boyanmadığını, ortak alan olan giriş katların boyanmadığını, dış çephedeki kaplamaların tamirat yapılıp boyanması gerekirken hiç tamirat yapılmadın riket boya yapıldığı ve bazı yerlerin de boyasız olduğunu ve bu noksanlıkların (2) ay içinde tamanlanması için davacı firmaya Samsun 3. Noterliği’nin 19/12/2012 tarih 25966 yevmiye sayılı ihtarının gönderildiğini, ihtara karşılık davacı tarafından hiçbir cevap verilmediği gibi noksanlıkların tamamlanmadığını, noksanların başka firmaya tamamlatıldığını ve hatta 3 adet daireyi satın alan Yunus ŞİRİN tarafından noksanlıkların bizzat kendisi tarafından tamamlattırıldığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller, delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava dilekçesi ekinde sunulan 08/03/2011 tarihli sözleşme,
Samsun 7 İcra Müdürlüğünün 2013/4888 Esas sayılı dosyası,
Davalı vekilinin 03/03/2014 tarihli dilekçe ile ekinde sunduğu 42 adet fotoğraf,
Davacı vekili 24/02/2014 tarihli delil listesi,
Mahkememiz heyeti ile birlikte İnşaat Mühendisi … refakate alınarak 20/10/2014 günü yapılan keşif,
İnşaat Mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 06/11/2014 havale tarihli rapor,
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı sunduğu 26/11/2014 havale tarihli itiraz dilekçesi,
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı sunduğu 01/12/2014 tarihli itiraz dilekçesi,
İtirazlar üzerine 3 kişilik bilirkişi heyeti İnşaat Mühendisi …, İnşaat Mühendisi …, Hukuk Bilirkişisi Av. …’den aldırılan 18/05/2015 tarihli rapor,
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı sunulan 02/06/2015 tarihli itiraz dilekçesi,
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı sunulan 12/06/2015 tarihli beyan ve itiraz dilekçesi,
12/07/2016 tarihli celsede dinlenen tanık beyanları,
Davacı vekilinin tanık beyanlarına karşı sunduğu 19/07/2016 havale tarihli dilekçesi,
Bilirkişi heyetinden aldırılan 16/08/2016 havale tarihli ek rapor,
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı sunduğu 21/10/2016 tarihli beyan dilekçesi,
Davalı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı sunduğu 21/10/2016 tarihli beyan ve itiraz dilekçesi,
Bilirkişi heyetinden aldırılan 26/12/2016 havale tarihli 2. ek rapor,

Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün 30/11/2016 tarihli cevabi yazısı ile ekinde sunulan kimlik ve ikametgaz örnekleri,
Davacı vekili tarafından bilirkişi 2. ek raporuna karşı sunduğu 05/01/2017 havale tarihli dilekçe,
Davalı vekili tarafından bilirkişi 2. ek raporuna karşı sunduğu 25/01/2017 havale tarihli dilekçe,

Mahkememizin 2014/721 Esas 2017/137 Karar sayılı 14/02/2017 tarihli davanın reddine dair gerekçeli kararı,
Davacı vekilinin 07/09/2017 havale tarihli istinaf dilekçesi,
Davalı vekilinin istinafa cevaplarını içerir 26/09/2017 havale tarihli dilekçesi,
Samsun BAM 3 Hukuk Dairesinin davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair 2017/800 Esas 2017/1003 Karar sayılı 11/12/2017 tarihli kararı,
Davacı vekilinin Samsun BAM 3 Hukuk Dairesinin davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair 2017/800 Esas 2017/1003 Karar sayılı 11/12/2017 tarihli kararının bozulması talepli 08/01/2018 havale tarihli dilekçesi,
Davalı vekilinin davacı tarafın temyiz dilekçesine karşı cevap dilekçesi,
Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 2018/2029 Esas 2019/247 Karar sayılı 21/01/2019 tarihli bozma ilamı,
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından davalı aleyhine Samsun 7. İcra Müdürlüğünün 2013/4888 sayılı dosyası üzerinden tarafalr arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili talebiyle genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 21/06/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin borca yönelik itirazları üzerine takibin durduğu, icra dosyasının incelenmesinden itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine dair bilgi ve belgeye rastlanmadığından davacının itirazın iptali ve takibin devamı için süresi içerisinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İcra dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 52.000,00 TL asıl alacak, 10.777,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.770,00 TL üzerinden 14/06/2013 tarihinde takip başlatıldığı, borcun sebebinin 08/03/2011 tarihli sözleşme olduğu, itirazın işin eksik ve ayıplı yapıldığı, noksanların davalı tarafından tamamlattırıldığı, davacıya eser sözleşmesi karşılığında 100.000,00 TL değerinde daire devir edildiği ve alacaklıya böyle bir borcun bulunmadığından bahisle borcun tamamına ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava ve cevap dilekçesine göre uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklı işin tam olarak teslim edilip edilmediği, işin ayıplı olup olmadığı, eksik yapılan iş bulunup bulunmadığı, sözleşme bedelinin davacıya ödenip ödenmediği buna göre yüklenici davacının başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Mahkememizce davalı tanıkları dinlenilmiş, sözleşme konsuu adreste keşif yapılmış, keşif sonucu İnşaat Mühendisi bilirkişi taraından sunulan 06/11/2014 tarihli bilirkişi raporunda ” Taraflar arasında imzalanan 08.03.2011 tarihli imalat sözleşmesinin 8.maddesine göre belirtilen dairenin Atakum Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü’nün 25.08.2014 tarih ve 2304 sayılı yazısına göre Yazı eki tapu kaydında … bağımsız bölüm olduğu, tarafların belirttiği gibi söz konusu dairenin satışından tarafların bilgilerinin olmadığı şeklindeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığı, taşınmazın taraflar arasında imzalanan 08.03.2011 tarihli imalat sözleşmesinden sonraki ilk mülkiyet değişikliği 30.07.2012’de … (Mevlut oğlu) adına olup taşınmazın kimden satın aldığına dair tapu kayıtlarının istenilmesi gerektiği, sözleşmede işin başlama tarihinin ve bitiş tarihinin taraflarca belirtilmediği bu nedenle gecikmeyle ilgili yorum yapılamayacağı, taraflar arası uyuşmazlığa neden olan imalat eksiklikleri taraflarca yazılı olarak belirtilmediği, bir metraja veya maliyete dayandınlmadığı, eksik ve kusurlu işler listesi tutulmadığı, davalı tarafın başka firmaya hangi bölgeleri ne kadar maliyete tamir ettirdiği veya yeniden yaptırdığının tespit edilemeyeceği, söz konusu imalatlar yapıldıktan uzun süre sonra keşif yapıldığı için tespit yapılamayacağı, yapılan yerinde incelemesinde imalatların iç mekan boyasının sözleşmesine uygun olduğu, ancak sözleşmenin 3.maddesine göre ‘“mevcut saten alçı üzerine zımpara yapılması ve yoklama alçı yapılması” gibi imalatların eksik ve kusurlu olduğu, dış cephede ise sözleşmeden doğan imalatların kısmen düzgün olduğu, köşe birleşim yerleri, kiriş altı bölgeleri ve binn-zemin birleşim bölgelerinde yer yer imalat kusuru ve eksiklerine rastlandığı” belirtilmiştir.
Aynı inşaat mühendisi bilirkişi ile birlikte yeni bir inşaat mühendisi ve hukukçu bilirkişiden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, 18/05/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda ” Söz konusu işte taraflar arası uyuşmazlığa neden olan imalat eksiklikleri taraflarca yazılı olarak belirtilmediği, bir metraja veya maliyete dayandınlmadığı, eksik ve kusurlu işler listesi tutulmamış olup, davalı tarafın başka firmaya hangi bölgeleri ne kadar maliyete tamir ettirdiği veya yeniden yaptırdığının anlaşılamadığı, imalatlar yapıldıktan uzun süre sonra keşif yapıldığı için tespit yapılamayacağı, yapılan yerinde incelemesinde imalatların iç mekan boyasının sözleşmesine uygun olduğu, ancak sözleşmenin 3.maddesine göre “mevcut saten alçı üzerine zımpara yapılması ve yoklama alçı yapılması” gibi imalatların eksik ve kusurlu olduğu, dış cephede ise sözleşmeden doğan imalatların kısmen düzgün olduğu, köşe birleşim yerleri, kiriş altı bölgeleri ve bina-zemin birleşim bölgelerinde yer yer imalat kusuru ve eksiklerine rastlandığı, daire bedelinin davacıya ödenip ödenmediğinin Mahkemenin takdirinde olduğu, davalının iddia ettiği eksik ve kusurlu kısımların sayıldığı, teknik bilirkişinin de tespit ettiği ve raporda saydığı eksik ve kusurlu gördüğü kısımların ortalama bedelleri tespit edilip edilerek davacının iddia ettiği alacak bedelinden düşülmesinin gerektiği, yüklenicinin ayıba karşı sorumluluğunun şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemenin takdirinde olduğu” belirtilmiştir.
Aynı bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, 16/08/2016 tarihli Ek bilirkişi heyet raporunda “sözleşme konusu 3 blok 72 dairenin iç boyama işi ve dış boyama işi, ayrıca daire içinde yamuk olan sıvaların belden aşağı düzeltilmesi işinin 5 ay (150 iş günü) gibi bir sürede rahatlıkla yapılabileceği, eksik işlerin bildirilmediği ve işin metraja dayandırılmasığından tespit yapılamayacağı, yapılan yerinde incelemesinde imalatların iç mekan boyasının sözleşmesine uygun olduğu, ancak sözleşmenin 3.maddesine göre “mevcut saten alçı üzerine zımpara yapılması ve yoklama alçı yapılması” gibi imalatların eksik ve kusurlu olduğu, dış cephede ise sözleşmeden doğan imalatların kısmen düzgün olduğu, köşe birleşim yerleri, kiriş altı bölgeleri ve bina-zemin birleşim bölgelerinde yer yer imalat kusuru ve eksiklerine rastlandığı, yüklenicinin ayıba karşı sorumluluğunun şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkeme tarafından takdiri gerektiği belirtilerek önceki rapordaki görüş ve tespitleri yinelenmiştir.
Aynı bilirkişi heyetinden 2. ek rapor aldırılmış, 26/12/2016 tarihli 2.Ek bilirkişi heyet raporunda “eksik iş olarak davacının da ihtarname ile kabulünde olan ve taraflar arasında imzalanan 08.03.2011 tarihli imalat sözleşmesinin iç cepheler için: 3,00 TL/m2, B Blok için 388,9 m2 ve C Blok için 425,68 m2 olmak üzere toplam 1.192,44 m2 olduğu, bu birim metrajın 2013 yılı Ocak ayı itibarıyla serbest piyasa koşullarında 1.192,44 m2 x 3,30TL = 3.935,052 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce dinlenen tanık beyanları, keşif, aldırılan bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre ”taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ve toplam eser bedeli tutarından düşülerek davacıya devir edilecek dairenin … nolu daire olduğu, itibar edilen tanık beyanlarında göre bu dairenin yüklenicinin gösterdiği kişiye devir edildiği, davacının eksik bıraktığı işler bedelinin 3.935,052 TL olarak hesaplandığı, davacının kabul ettiği ödeme tutarı, davacıya devir edilen daire bedeli ve davacının eksik yaptığı işler bedeli değerlendirildiğinde davacının bakiye alacağının kalmadığı gerekçesi” ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun BAM 3. Hukuk Dairesinin 2017/800 Esas 2017/1003 Karar sayılı 11/12/2017 tarihli kararı ile istinaf isteminin reddine karar verilmiş, davacı tarafın temyiz talebi üzerine Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 2018/2029 Esas 2019/247 Karar sayılı 21/01/2019 tarihli ilamı ile ”davacı tarafın talimatı ile sözleşme konusu dairenin 3. Kişiye devir edildiği ve bedelinin davacıya teslim edildiğinin HMK’nın 200. Maddesine göre ve davacı tarafın da tanık dinlenmesine açıkça muvafakatinin bulunmaması sebebiyle tanık beyanı ile ispatlanamayacağı” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, yapılan yargılama sırasında davalı vekili tarafından davacıya ödeme hususunda yemin teklif edeceklerine dair talepte bulunulmuş ise de davalı tarafın cevap ve 2. cevap dilekçelerinde açıkça yemin deliline dayanmamış olması, deliller arasında ”sair deliller”e dayanılmasının yemin deliline dayanıldığı anlamına gelmeyeceği gerekçesiyle davalı tarafın talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili de davalı tarafın yemin deliline dayanmasına muvafakatlerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporları, Yargıtay Bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında imzalanan 08/03/2011 tarihli sözleşme ile davacının davalıya ait 72 adet dairenin boyanması hususunda 163.000,00 TL bedel üzerinden anlaştıkları, davacının sözleşme karşılığında davalıdan 60.000,00TL’yi çek karşılığı ve 51.000,00TL’yi nakit olarak tahsil ettiğini kabul ettiği, taraflar arasındaki sözleşmede eser bedeli olark davacıya 100.000,00 TL bedelli dairenin devir edileceği kararlaştıırlmış ise de davalının bu daireyi davacıya devir veya bedelini teslim ettiğini yazılı ve kesin delillerle ispatlayamadığı, yine davalı tarafından ayıplı işler ve noksan bırakılan işler bulunduğu iddia edilmiş ise de ayıp iddiasının davalı tarafından ispatlanamadığı, davacı tarafından noksan bırakılan işler bedelinin 3.935,05 TL olduğunun yapılan keşif ve aldırılan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı ve Mahkememizce hüküm altına alındığı, bu tespit ve Mahkemenin ilk kararındaki kabul yönünden istinaf veya temyiz yoluna gidilmediği, davalı tarafın icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde eksik işler bedelini 3.750,00TL olarak ödediğini beyan etmesi karşısında davalının bu talebi ve beyanı ile bağlı kalınması gerektiği, sonuç olarak 163.000,00 TL sözleşme bedelinden davacı tarafından kabul edilen ödeme tutarı olan toplam 111,000,00 TL’nin ve davacı tarafından noksan bırakılan işler bedeli olan 3.750,00 TL’nin mahsubu sonucu davanın bakiye 48.250,00 TL bedel üzerinden kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede ödeme tarihinin kesin olarak kararlaştırılmamış olması ve davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından takip tarihinden önce faiz talep edilemeyeceği kanaatine varılmış, işin ticari nitelikli olduğu ve avans faizi talep edilmesi mümkün ise de takip talebindeki taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, taraflar arasındaki sözleşme bedeli belirli ise de davalının ayıp ve eksik işler bulunduğu itirazı karşısında her ne kadar ayıp iddiası ispatlanamamış ise de davacının hak ettiği alacak tutarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inakr tazminatı talebinin reddine ve reddedilen kısım yönünden takibin haksız olduğu anlaşılmış ise da davacının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu dosya kapsamıan göre sabit olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının Samsun 7 İcra Müdürlüğünün 2013/4888 sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine itirazının 48.250,00TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalının reddedilen kısım üzerinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.295,96 TL karar ilam harcından peşin alınan 1.072,10 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 2.223,86 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 3,75 TL vekalet suret harcı, 31,40 TL başvurma harcı, 1.072,10 TL peşin karar ilam harcı, 177,50 TL keşif harcı, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 176,60 TL temyiz yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından ödenen 225,70 TL tebligat ve posta gideri, 100,00TL keşif araç ücreti, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.375,70 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 1.057,35 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.658,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8- Davalı tarafından harcanan 44,00 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktara göre hesaplanan 13,25 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına.
9- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.23/05/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.