Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1 E. 2022/18 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/1 Esas – 2022/18
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/1
KARAR NO : 2022/18

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZ. TARİH :
Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 27/12/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının davalı borçludan alacağının sağlanması amacıyla Samsun İcra Müdürlüğünün E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine dair ödeme emrinin davalıya 17/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafın takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davacının taşörenliğini yaptığı in inşaatını yapmış olduğu öğrenci yurdunun tefrişatı şartnamede belirtilen malzemelerin …’daki şantiyeye teslim edilmek ve nakliye satıcıya ait olmak üzere 240.046,37 TL’lik sözleşme yapıldığını, bunun karşılığında asıl işveren olan ‘den alınan .. lik çekin davalı tarafa, tahsil edildiğinde sözleşme miktarından fazla olan 9.953,63 TL iade edilmek üzere teslim edildiğini ve konusu fazla miktarın iade edilmediği gibi sözleşme konusu mallardan 111.223,41 TL ‘lik malında faturası kesilmiş olmasına rağmen davacıya teslim edilmediğini, davacının sözlü ihtarlardan sonra … ..yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, borçlunun itirazlarının yerinde olmadığını beyanla davalının haksız itirazının iptali ile borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen çekin tahsil edilmiş olduğu 28/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden az olamamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Toplanan deliller:
Mahkememizce delil ve belgeler toplanmış; E. Sayılı dosyası, dava dilekçesi ekinde sunulantarnamesi, proje-mahal-şartname sözleşmesi, fatura ve sevk irsaliyeleri, çekin teslimine ilişkin tahsilat makbuzu dosyamız arasına alınmıştır.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisi kapsamında davalıya avans olarak verildiği iddia edilen ve ödenen çekin bir kısmının bedelsiz kalması sebebiyle bedelsiz kalan kısmın davalıdan tahsili amacıyla açılan Samsun İcra Müdürlüğü’nün esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine Samsun İcra Dairesi’ninEsas sayılı takip dosyası ile 130.798,16 TL toplam alacak yönünden ilamsız takibe geçildiği ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davacının ise takibin devamını sağlamak için iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Samsun İcra Dairesinin E. Sayılı dosyası uyap sisteminden dosyamız arasına alınmış incelenmesinde; alacaklısının …, borçlunun …Olduğu, takibin 121.177,04 TL asıl alacak, 9.621,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 130.798,16 TL olduğu, takip dayanağının 28/02/2017 düzenleme tarihli 28/02/2017 başlangıç tarihli 250.000 TL tutarındaki çek) olduğu, ilamsız takip olup çek aslının ibraz edilmediği, ödeme emrinin borçluya 17/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21/12/2018 tarihli itirazı üzerine 24/12/2018 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222’nci maddesinin ilk üç fıkrasına göre; mahkeme, ticari davalarda, kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine tarafların ticari defterlerinin ibrazına karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bir önceki cümlede belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı tarafın ticari defter ve belgeleri aracılığıyla incelettirilmiştir, bilirkişi 29.07.2019 havale tarihli raporunda özetle, davacı … 2017 yılı resmi defteri .Noterliğine yevmiye numarası ile açılış tasdikinin yaptırıldığı, kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, davacı ve davalı şirket arasında düzenlenen 13.10.2016 tarihli şartnamede teslim edilmesi gereken malzemeler için taraflar arasında 240.06,37 TL bedelin belirlendiğinin tespit edilmesine rağmen davalı şirketçe davacı ünvanına düzenlenen ve davacı tarafından yevmiye defterlerine kayıt edilen fatura toplam tutarının 250.000 TL olduğu, davacı resmi defterlerinde davalı şirket tarafından düzenlenen faturaların kayıtlı olduğu toplam değeri 250.000 TL olan faturalar için davalı tarafından 250.000 TL çek teslim edildiğinden herhangi bir borç veya alacak bakiyesinin bulunmadığının anlaşıldığını, davacı tarafından davalı şirketten teslim alındığı kabul edilen malzeme listesi fiyat ve adet bakımından davalı tarafından kabul edilen faturalar ile karşılaştırılarak yeniden liste oluşturulduğu, davacıya teslim edilen malzemelerin toplam tutarının KDV dahil 140.538,18 TL olarak hesaplandığı, davacıya teslim edilmeyen malzemeler listesinin yine davacı tarafından itiraz edilmeyen fatura içerikleri dikkate alınarak hazırlandığı, davacıya teslim edilmeyen malzemelerin toplam tutarının KDV dahil 125.921,88 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından davalı şirkete 21.11.2017 tarihinde gönderilen ihtarname ile 111.223,41 TL değerindeki malların tebliğden itibaren 10 içinde teslim edilmesi talebinde bulunulduğu, malzemelerin teslim edilmeyerek temerrüde düşüldüğünü, davacıya teslim edilmeyen malzeme bedelinin 125.921,88 TL olduğu, davacıya teslim edilmeyen malzeme için ise temerrüt tarihi olan 21.11.2017 tarihinden davanın açıldığı 27.12.2018 tarihi arası 401 gün için %9 kanuni faiz oranında hesaplama yapıldığını, faiz tutarının 12.455,74 TL olduğu beyan edilmiştir.
Ticari defterlerinin incelenmesi için davalıya meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalı defterlerini ibraz etmemiştir. Burada, davalının ihtara ve tebligata rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olmasının hukuki sonuçlarına değinmekte yarar vardır. Şöyle ki; davalının tacir olduğu ve ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, uyuşmazlığın tarafı davalının ticari defterleri olduğu halde bunları mahkemeye ibraz etmek istememesi durumunda, defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş ve açılış ve kapanış tasdikleri yapılmış olan davacının birbirini doğrulayan defterlerindeki kayıtların davalı aleyhine delil kabul edilmesi gereklidir (Bkz: Kuru, Baki, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınevi, Ağustos 2016, syf: 387).
İncelemeye esas alınan davacının ticari defterleri kendisi lehine delil olabilmesi için açılış ve kapanış onaylarının usulünce yapılması gerekir. TTK’de tasdiki zorunlu defterler arasında yevmiye defterinin sayıldığı, kapanış tasdiki yapılması zorunlu olan yevmiye defterinin tasdik edilmediği, bu sebeple sahibi lehine delil olarak değerlendirilemeyeceği, HMK’nun 222/4. Maddesince sahibi aleyhine delil olacağı hususunda duraksamamak gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yemin teklifi” başlıklı 227. maddesi ” (1) Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir.
(2) Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez.” hükmünü,
“Yemine davet” başlıklı 228. maddesi ” (1) Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır.
(2) Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır.” hükmünü,
“Yemin etmemenin sonuçları” 229. maddesi ” (1) Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.
Yemin kesin delillerden olup yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlü olduğundan mahkememizce davacıya yemin teklifi hakkı hatırlatılmıştır.
Davacı vekilinin 09/12/2019 tarihli yemin dilekçesine istinaden mahkememizce yemin metni hazırlanmış olup incelenmesinde yemin metninin “davacı … ile aramızda yapılan ve sözleşmede de belirtilen tarafımca Davacı …’e fatura edilen 250.000,00 TL bedel karşılığı malların tamamını eksiksiz olarak teslim ettiğime ve davacının teslim edilmeyen mallardan dolayı benden herhangi bir alacağı (121.177,04 TL) olmadığına yemin ederim” şeklinde olduğu HMK 225. Maddesine uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yemin metninin davalı şirket temsilcisine usulüne uygun tebliğine rağmen davalı şirket temsilcisi duruşmada hazır bulunmamıştır.
Yemin metnini mahkemeye ibraz etmiş, davalı şirket yetkilisine ihtarlı yemin davetiyesi çıkartılarak usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Davalıyı temsilen şirket yetkilisi yemin için tayin olunan günde mahkemede hazır bulunmadığı gibi geçerli bir mazeret de bildirmemiştir. Bu durumda HMK’nın 229/1. maddesi uyarınca davalının yemin konusu vakıaları ikrar ettiği varsayılarak 250.000,00 TL’lik çekin davalıya avans olarak verildiği, davalının 111.223,41 TL ‘lik mal ve hizmetin ifa edilmediği, davacıya teslim edilmediğinin kanıtlandığı ayrıca davalının davacıya sözleşme miktarından fazla olan takibe konu çek ile yapılan 9.953,63 TL’lik ödemenin geri ödemesinin yapılmadığını ikrar ettiği kabul edilmiş, davacı tarafından davalıya çekilen ve 24.11.2017 tarihinde tebliğ edilen tarih 20178 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalının 05/12/2017 tarihinde temerrüde düştüğü dikkate alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
– sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile, 121.177,04 TL asıl alacak, 9.621,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 130.798,16 TL üzerinden takibin devamına,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
2-İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra-inkar tazminatı olarak 24.235,40 TL’nin davalıdan davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 8.934,82 TL harçtan peşin alınan 2.069,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.865,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına.
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 16.375,83 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davacı tarafça yapılan başlangıçta ödenen 2.069,42 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 345,60 TL posta gideri ve 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 845,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansının ve teminatın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekili yüzüne karşı e-duruşma ile, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.06/01/2022