Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/988 E. 2021/592 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/988 Esas – 2021/592
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/988
KARAR NO : 2021/592

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZ. TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili 28/12/… tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … ile davalı banka arasında akdedilen GKS’ye kefil olarak imza attığını, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, sözleşmedeki kefilin el yazısı ile doldurulması gereken zorunlu unsurların müvekkilinin kendi elinin ürünü olmadığını, kefaletin TBK’nın 583 maddesine göre geçerli olmadığını ve kefalet sözleşmesinin kesin hükümsüz olduğunu belirterek, icra dosyasına 66.181,02 TL borçlu olmadığının tespiti ile ödenen 21.859,00TL nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 16/01/…. tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, davacının asıl borçlusu … olan 23/07/2013 ve 16/12/2013 tarihli GKS’lere kefil olarak imza attığını, davacının kefalet limitleri kadar icra dosya borcundan sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, genel kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, Samsun 2.Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye no lu ihtarnamesi ve banka kayıtlarını ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Samsun İcra Dairesinin 2017/76766 esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Ziraat Bankası 19 Mayıs Üniversitesi Samsun Şubesinin 26/04/2019 havale tarihli yazıları ekinde imza örneklerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Garanti Bankası A.Ş Genel Müdürlüğünün 10/04/2019 havale tarihli yazıları ile na ait imza asıllarının gönderildiği anlaşılmıştır.
Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğince 24/10/2019 tarihli rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Yapı Kredi Bankası A.Ş nin 27/01/2020 tarihli yazıları ekinde … adına kullandırılan kredilere ilişkin belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bankacı bilirkişi ye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından …. havale tarihli rapor ve .. havale tarihli ek rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
İtirazlar doğrultusunda mahkememiz dosyasının yeni bir bilirkişi olan bankacı bilirkişi …’ a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 21/05/2020 havale tarihli rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmesine verilen kefalet sözleşmesinin geçersizliğine dayalı menfi tespit ve ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davalı tarafından davacı aleyhine Samsun İcra Dairesinin 2017/76766 Esas sayılı dosya ile 66.181,02 TL toplam alacak sebebiyle takip yapıldığı, davacının takibe konu kredi sözleşmelerindeki 16.12.2013 tarihli kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespitini, dava tarihine kadar ödenmiş bulunan 21.859,00-TL’nin istirdatının talep ettiği anlaşılmaktadır.
Eldeki dosyanın incelenmesinde; davalı banka ile dava dışı … arasında 23/07/2013 ile 16/12/2013 tarihli iki adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, her iki kredide davacı Nur Rahşan Erenoğlu’nun kendisinde ait olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunan kefalet sorumluluğuna ilişkin yazıların yer aldığı anlaşılmıştır.
TBK’nun 583/1.maddesinin 2.cümlesinde açıkça kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin geçerlilik şartı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce öncelikle davacının sorumlu tutulduğu takibe konu kefalet sözleşmelerinin geçerliliği hususu araştırılmış, bu doğrultuda davacının kefalet tarihinden önceki samimi imza örnekleri toplanmış, tüm evrak asılları ile dosya Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’ne gönderilmiş olup, alınan 24/10/2019 tarihli raporda özetle; 23/07/2013 tarihli kredi sözleşmesindeki kefalet limiti ile kefalet tarihleri hanelerinde yazılı rakamların davacı Nur Rahşan Erenoğlu’nun eli ürünü olduğu, 16/12/2013 tarihli kredi sözleşmesindeki kefalet limiti ile kefalet tarihleri hanelerinde yazılı rakamların davacı Nur Rahşan Erenoğlu’nun eli ürünü olmadığı tespiti yapılmıştır. Davalı vekili tarafından, kefalet ile ilgili tüm yazı ve imzaların davacının eli ürünü olup olmadığının incelenmediği gerekçesi ile rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, kanunun açık hükmü gereği kefalet tarihi ve azami miktarın kefilin eli ürünü olmaması sebebi ile verilen kefaletin geçerli olmadığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir.
Alınan grafoloji raporu akabinde davalı ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan 23/07/2013 tarihli genel kredi sözleşmesi çerçevesinde davacının verdiği kefaletin geçerli olduğu tespit edilmiş olup, bu aşamada işbu kefalet ve davaya konu takip nedeni ile davacının davalıya borçlu bulunup bulunmadığı tespiti gerekmektedir.
Takip tarihine göre asıl borçlu ile kefilin sorumlu oldukları miktarların belirlenmesi amacıyla dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 02/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden dava dışı …’e ..00877 nolu ticari kredi, …1246 nolu kobi destek kredisi, …1575 nolu ticari kredi, …9163 nolu borçlu cari hesap kredisi, …19665 nolu esnek hesap kredisi, …57750 nolu çek sorumluluk tazminat kredisi ve …0352 nolu business card tesis edildiği, kredilerin … tarihi itibariyle kat edildiği, çekilen ihtarname ile davacının 10/10/2014 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı bankanın takip tarihi itibariyle tüm krediler yönünden dava dışı …’den 65.372,81 TL, davacı …’ndan 45.684,11 TL alacaklı olduğu, davalı bankanın davacıdan dava tarihi itibariyle 109.840,92 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu icra dosyası ile davalı tarafça talep edilen alacak tutarlarının hangi kredilerden ve hangi kredi sözleşmelerinden kaynaklandığının açılış tarihleri ile davacı kefilin sorumlu olduğu kredi tutarının tespiti için dosya ek rapor tanzimi hususunda aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 11/06/2020 tarihli ek raporda özetle; dava dışı …’e tesis edilen ..00877 nolu ticari kredinin 24/07/2013 tarihinde, …1246 nolu kobi destek kredisinin 16/12/2013 tarihinde, …1575 nolu ticari kredinin 28/04/2014 tarihinde, …9163 nolu borçlu cari hesap kredisinin 04/06/2014 tarihinde, …19665 nolu esnek hesap kredisinin 16/12/2013 tarihinde, …57750 nolu çek sorumluluk tazminat kredisinin 15/07/2014 tarihinde ve …0352 nolu business cardın 29/07/2013 tarihinde kullandırılmaya başlandığı, business card sözleşmesinde davacının kefil imzasının bulunmadığı, …19665 nolu esnek hesap kredisinin 16/12/2013 tarihli kredi sözleşmesine dayandığı, dolayısıyla bundan sonraki tüm kredilerin 16/12/2013 tarihli krediye dayanacağı, buna göre davacı …’nun 24/07/2013 tarihli 20.000,00 TL limitle kefil sıfatı ile imzaladığı kredi sözleşmesine karşılık kullandırılan kredinin …00877 nolu taksitli ticari kredi olduğunun görüldüğü, …00877 nolu kredi nedeni ile davalı bankanın takip tarihi itibariyle 9.898,76 TL asıl alacak, 722,40 TL işlemiş faiz, 36,12 TL BSMV olmak üzere toplam 10.657,28 TL alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle ise toplam 26.141,29 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, raporun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tespit edilen hususlar ve davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemelerin değerlendirilmesi amacıyla dosya nitelikli hesaplamalar uzmanına tevdi edilmiş, alınan 21/09/2020 tarihli raporda özetle; davacının 18/12/2014 takip tarihi itibariyle toplam 10.657,28 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davacının takip tarihinden dava tarihine kadar yaptığı ödemelerin TBK 100.maddesine göre mahsubu ile 28/12/2018 tarihi itibariyle davalı bankaya 1.557,88 TL borcunun kaldığı, davacının davalı bankaya takip vekalet ücreti, masraflar, tahsil harçları dahil toplam 4.824,05 TL borçlu olduğu ve dava tarihi itibariyle yapılan fazla bir ödemenin bulunmadığının belirlendiği anlaşılmıştır.
Raporun taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 02/10/2020 tarihli rapora karşı itiraz dilekçesi sunulduğu, davacı vekilince HMK’nun 281.maddesi gereği iki haftalık yasal süresi içerisinde bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ileri sürülmemiş olduğu anlaşıldı. Davacı tarafça sunulan 18/01/2021 havale tarihli dilekçede her ne kadar takip talebine dayanak kredinin belirlenmesi istenmekte ise de, davaya konu takip talebinde özellikle bir kredi sözleşmesi belirtilerek takip başlatılmadığı, dava dışı …’e tesis edilen tüm krediler bakımından oluşan risk nedeni ile takip başlatıldığı, şu halde icra takibine konu alacağın tek bir kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığı kanaatine varılmış, 11/06/2020 tarihli ek raporda, banka kayıtlarına göre davacının sorumlu olabileceği kredinin …00877 nolu taksitli ticari kredi olduğunun belirtildiği, yalnızca bu kredi çerçevesinde yapılan hesaplamalarda dahi takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıya borçlu olduğunun tespit edildiğinin anlaşılması karşısında yeniden rapor aldırılması gerekli görülmemiştir.
Menfi tespit davalarında tarafların haklılık durumu dava tarihi esas alınarak tespit edilir. Menfi tespit davasında yapılan yargılama sonunda mahkeme, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle borçlu olmadığını tespit ederse; davanın kabulüne, borçlu olduğunu tespit ederse [netice-i taleple bağlı olduğundan (HMK m. 26/l ) müspet tespit hükmü veremeyip] davanın reddine karar verir (Bkz; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 23/03/2021 tarih, 2017/(23)15-846 Esas, 2021/327 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2018 tarih, 2016/14380 esas ve 2018/1971 karar sayılı ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 10/03/2016 tarih, 2015/12217 esas ve 2016/4392 karar sayılı ilamı).
Tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları, icra tahsilat makbuzları birlikte değerlendirildiğinde; davacının takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalıya borçlu olduğu ve fazla yapılan bir ödemenin söz konusu olmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı yanca dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talep edilmediği, icra dosyasında herhangi bir tedbir uygulanmadığı, dolayısıyla davalının alacağına kavuşması bakımından herhangi bir zarara uğramadığı anlaşılmış, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ilam harcın peşin alınan 1.503,53 TL’den mahsubu ile bakiye 1.444,23 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa iadesine,
6-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı…

Katip …
¸

Hakim …
¸