Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/910 E. 2019/278 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/910 Esas – 2019/278
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/910
KARAR NO : 2019/278

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ-
MÜDAHİLLER : 1-….-
VEKİLİ :
2-….-
VEKİLİ :
3-…
VEKİLİ :
DAVA : Konkordato (İİK 285 İla 308/h)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
KAR. YAZIM TARİHİ: 25/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (İİK 285 İla 308/h) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 18/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 08/01/2014 tarihinde kurulduğunu, %100 hissedarının … olduğunu, ödenmiş sermayesinin 250.000,00 TL olup, şirketin faaliyet alanının şehirlerarası kara yolcu taşımacılığı ve nakil vasıtası alım satımı işi olduğunu, müvekkili şirketin sahibi olduğu iki adet otobüs ile Ulusoy bayrağı altında yolcu taşımacılığı yaptığını, … ile … ile davacı şirket arasında organik ve ticari bağ bulunduğunu, şirketlerin tamamının birbirinin borçlarına müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle şirketin nakit akış dengesinin bozulduğunu, ödemelerde güçlük çektiklerini, bu nedenlerle İİK 285.vd.maddeleri gereğince konkordato talebinin kabulü ile İİK 287.maddesi gereğince derhal 3 aylık mühlet verilmesini ve konkordato komiseri atanmasını ve ilgili mevzuat gereğince tüm tedbirlerin alınmasını dava ve talep etmiş, bila tarihli dilekçeyle bir kısım delillerini ibraz ettiği görülmüştür.
Müdahil … vekili 21/01/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek davaya müdahale talebinde bulunmuş, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Müdahale talep eden … vekili 26/02/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin Samsunda sigortacılık faaliyetinde olduğunu, davacı şirketle organik bağı bulunan diğer şirketlerin tüm motorlu araçlarına kasko poliçesi, sigorta poliçesi ve koltuk sigortası adı altında bir çok kalemde sigorta poliçesi yaptığını bu nedenlerle davacı şirketten alacaklı olduğunu beyanla davaya müdahale talebinde bulunmuş, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Müdahale talep eden …. vekili 15/03/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, davaya müdahale talebinde bulunmuş, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, 20/03/2019 tarihli celsede davacıdan alacağına ilişkin delillerini ibraz ettiği görülmüştür.
Toplanan deliller, dellilerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde ön projeyi ve konkordato projesine eklenecek belgeleri ve şirket ile ilgili diğer bilgi ve belgeleri eklemiştir.
Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumunda yasal ilanlar yapılmış, İİK 288.maddesi gereğince ilgili yerlere müzekkereler yazılmıştır.
Mahkememizin 21/12/2018 tarihli tensip ara kararıyla tedbirlere hükmedilmiş, Mali Müşavir … geçici konkordato komiseri olarak atanmış, konkordato komiseri tarafından 30/01/2019, 04/03/2019 ve 15/03/2019 tarihli raporlar sunulmuş, 20/03/2019 tarihli duruşmada konkordato komiserinin beyanı alınmıştır.
Dava, İİK 285 vd. maddelerine dayanan konkordato mehli verilmesi ve tasdiki talebine ilişkindir.
7101 Yasayla değişik İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Aynı Yasanın 287.maddesine göre konkordato talebi üzerine mahkemenin 286.maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespiti halinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297.maddenin 2.fıkrasındaki hallerde dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiş olup, mahkememizce de dava dilekçesine eklenmesi gereken İİK 286.maddesinde yazılı belgelerin şeklen eksiksiz olduğu anlaşılmış olup, 21/12/2018 tarihli tensip ara kararı ile 3 aylık geçici mühlet ve tedbir kararları verilmiş, geçici komiser atanmıştır.
İİK’nun 292.maddesine göre iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297.maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa, borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif konkordato talebinden feragat ederse komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verilir. İİK’nun 287.maddesindeki ”291. ve 292.maddeler geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır” hükmü gereği bu hüküm geçici mühlet içerisinde de uygulama alanı bulunmaktadır.
Davacı şirketin ön projesi incelendiğinde; şirketin %100 payının …’a ait olduğu, sunulan bilançolardan borca batık gözükmediği, borçların 1 yıl ödemesiz 24 ay vadede ve tamamının ödenmesinin öngürldüğü, … 875.779,96 TL borçlu olduğunun bildirildiği, ayrıca SGK ve Vergi Dairesine de borçların olduğu, …’den 144.646,11 TL alacağının bulunduğu, alınacak tedbirler olarak tasarruf tedbirlerinin alınacağının, şirketin mevcut potansiyelinin korunmasının hedeflendiği, finansal yapının ve ödeme dengesinin güçlendirilebilmesi için projeye uygun nakit akış tablosunun yapılacağı, 2 yıl içerisinde 100.000,00 TL sermaye artışında bulunulacağı, yeni ortak veya ortakların alınmasının planlandığı görülmektedir.
Konkordato komiseri tarafından hazırlanan 15/03/2019 tarihli 3.raporda kaydi değerlere göre ve aktiflerin muhtemel satış fiyatlarına göre hazırlanan bilançoya göre şirketin borca batık olmadığı, kısa vadede borç ödeme gücü sıkıntısının bulunmadığı, nakit sıkıntısının bulunduğu, ön projede belirtilen 2 otobüsten yıllık 300.000,00 TL gelir elde edilmesinin planlandığı, daha önceki dönemlerde elde ettiği kar oranları ve son dönem hariç zarar etmemiş olması dikkate alındığında borçlarını 1 yıl ödemesiz 24 ay vadede toplam 3 yılda ödenebileceği, projenin uygulanabilir olduğunun bildirildiği görülmektedir.
Davacı tarafın ön projesinde somut olarak öngörülen tedbirler sermaye artışı ve ortak alınmasıyla ilgilidir. Ancak karar tarihi itibariyle bu hususta herhangi bir gelişmenin olmadığı, sermaye artışıyla ilgili bir karar alınmadığı gibi ortak temin yoluna da gidilmediği görülmektedir. Diğer tedbirler ise karlılığın arttırılarak 2 otobüsten 3 yıl içerisinde yıllık 300.000,00 TL olmak üzere toplam 900.000,00 TL gelir elde edilmesidir. Ancak 15/03/2019 tarihli geçici komiser raporunda şirketin 2014-2019 yılları arasında gösterilen karları (2017 yılında 42.340,29 TL kar, 2018 yılında -19.943,17 TL zarar) da nazara alındığında ön görülen hedefe ulaşılamayacağı açıktır. Başkaca uygulanabilir somut tedbir bulunmamaktadır.
İİK’nun 286.maddesinde konkordato projesine eklenecek belgeler gösterilmiş olup, tüm alacaklıları vadeleriyle gösterilmesi ile tüm borçları vadeleriyle gösterir listede bu kapsamda sunulması gereken belgeler arasındadır. Davacı taraf alacaklısı olarak SGK, Vergi Dairesi dışında … göstermiştir. Ancak müdahil … tarafından sunulan müdahale dilekçesi ve dilekçede geçen Samsun İcra Dairesinin 2018/134138 nolu dosyasındaki ve Samsun İcra Dairesinin 2018/141515 nolu dosyasındaki takip talebinden konkordato talebinden önce davacı şirket hakkında yapılan takipler bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacı tarafın tüm borçlarını vadeleriyle gösterir listeleri ibraz etmediği sonucuna varılmaktadır. Davacı taraf yargılama aşamasında da bu hususta herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Bu durumda tüm belgelerin eksiksiz olarak verildiğinden bahsetmek olanaklı değildir.
Dava dilekçesinden davacı tarafın esasında aralarında ticari bağ bulunan … ve ….’ne müşterek ve müteselsil kefil olduğu, bu şirketler tarafından konkordato talebinde bulunulması sebebiyle kendisinin de etkilenmemesi amacıyla konkordato talep ettiği anlaşılmaktadır. Geçici komiserin 3.raporuna ekli duruşma tutanağından anılan şirketler hakkında İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1387 Esas sayılı dosyasında 20/02/2019 tarihli celsede iflaslarına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK 285 vd.maddelerinde düzenlenen hükümlere göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun konkordato talep etmesi mümkündür. Madde metninden de anlaşılacağı üzere davacının bizzat kendi borcu için bu talepte bulunması gerekmekte olup, yalnızca kefalet sebebiyle konkordato talep etmesi bu müessesinin amacıyla da bağdaşmamaktadır. Esasen geçici komiserin 3.raporunda şirketin kısa vadede borç ödeme sıkıntısı bulunmadığı da belirtilmiştir.
Böylece her ne kadar davacı şirketin borçlarını ödeyememe tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle konkordato talebinde bulunmuş ise de, … ve …. Şirketlerine olan kefaletlerin ve bu şirketlerinde konkordato talep etmeleri sebebiyle konkordato mühlet talebinde bulunduğu, bu hususun ise kanunun amacıyla bağdaşmadığı ve hukuki olmadığı, bizzat kendi borçları için konkordato talep etmesinin gerektiği, ön projede alacaklı olarak gösterilenler dışında başkaca alacaklılarında bulunduğu, dolayısıyla İİK 286 maddesindeki sayılan tüm borçları ve vadeleri gösterir listenin bulunmadığının kabulünün gerektiği, sunulan tedbirlerin sermaye artışı ve ortak alınması dışında somut, uygulanabilir, gerçekçi olmadığı, sermaye artışının da karar tarihi itibariyle yerine getirilmediği gibi, öngörülen miktarında borç miktarına göre cüzi miktarda olduğu ve tedbir olarak göstermelik tedbir niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, ortak alınmadığı, bu şekilde ön projenin uygulanabilir, şirket kaynaklarıyla orantılı, gerçekçi olmadığı, somut verilere dayanmadığı, ….’den olan alacağında bu şirket hakkında iflas kararı verilmiş olması sebebiyle tahsilinin kısa vadede mümkün gözükmediği, bu şekilde geçici mühletin uzatılması veyahut kesin mühlet verilmesi şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddi gerekmiş, geçici komiser raporlarından şirketin borca batık olmadığı anlaşıldığından iflasına karar verilmemiştir.

Her ne kadar geçici komiser raporunda projenin uygulanabilir olduğu kanaati ileri sürülmüş ise de davacının önceki yıllarda elde ettiği kar miktarına göre öngörülen hedefin tutturulmasının mümkün gözükmediği gibi ayrıca yukarıda izah edilen gerekçelerde nazara alındığında geçici sürenin uzatılması veyahut kesin mühlet verilmesi şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Geçici komiserin görevinin sona erdirilmesine,
4-Kararın İİK 288/2 maddesinde gösterilen yerlerde ilanına ve aynı maddede gösterilen kurumlara bildirilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve müdahil Ziraat Bankası vekilinin ve müdahil Yapı ve Kredi Bankası vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip