Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/905 E. 2022/331 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/905 Esas – 2022/331
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
SAMSUN GEREKÇELİ KARAR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/905
KARAR NO : 2022/331

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALILAR : 2- …
3- …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 17.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 22.06.2018 tarihinde; davalılardan …’in maliki olduğu , davalı … sevk ve idaresinde bulunan , davalı ….nezdinde … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, yaya olan müvekkiline çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin kazadan sonra geçici ve sürekli iş göremez halde kalacak şekilde yaralandığını, oluşan bu kazada davalı sürücü …’in tam kusurlu olduğunu , oluşan kaza sonrasında müvekkilinin mevcut hali ile %24 oranında maluliyetinin tespit edildiğini, müvekkilinin maluliyetinin daha yüksek oranda olması sebebi ile belirlenen bu oranı kabul etmediklerini, meydana gelen kaza neticesinde davacı müvekkilinin zararının tazmini için davalı …şirketine başvuruda bulunduklarını bu başvuruya istinaden …şirketi tarafından müvekkiline 15.906,43-TL ödeme yapıldığını fakat yapılan bu ödeme ile oluşan zararın giderilmediğini beyanla şimdilik 50,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 14.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasının zaman aşımına uğradığını bu nedenle zaman aşımı definde bulunduklarını, kaza sonrasında davacı tarafa müvekkili şirket tarafından 15.906,43 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin dava konusu trafik kazası bakımından olası sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini, karayolları trafik kanununun 91.maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası uyarınca sigortalısının kusuru ile 3.şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem adli tıp trafik ihtisas dairesinden hem de karayolları genel müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı … ve …vekilleri 17.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kaza sebebiyle başlatılan soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kusur oranının ve maluliyetin meydana gelip gelmediğinin tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, davacının zararının davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile karşılandığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Toplanan deliller;
Kaza Tespit Tutanağı, PTT aracılığı ile davalı …’ye gönderilen ihtarname, davacıya ait aile nüfus kayıt tablosu, Samsun Eğitim ve Araştırma hastanesi tarafından verilen 21/09/2018 günlü ve …sayılı sağlık kurulu raporu sureti, Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/899 esas sayılı dosyası, SGK kayıtları, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden gelen tedavi evrakları,Axa Sigorta A,Ş tarafından dosyaya ibraz edilen hasar dosyası, ıslah dilekçesi, Türkiye Noterler Birliğinden gelen cevabi yazı, davacı ve davalı gerçek kişiler hakkında düzenlenen ekonomik ve sosyal durum araştırması evrakları, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden aldırılan 15/08/2019 tarihli kusur raporu ve yine Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden aldırılan 20/03/2020 tarihli Maluliyet raporu Bilirkişi …’den alınan 12/11/2020 tarihli rapor, 19/01/2021 ve 17/02/2022 tarihli ek raporlar davacı vekilinin davalı sigorta şirketi yönündeki feragat beyanı.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, trafik kazası nedeni ile uğranılan zararın tazminine ilişkin açılmış maddi manevi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından, 22/06/2018 tarihinde davalı … şirketine ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olan davalılardan …’in maliki olduğu, davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası sonrasında yaralanan davacının sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik tazminat talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, yine aynı kanunun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur” düzenlemesi mevcuttur.
Somut olayda davalılardan …’e kazaya karışan … plakalı aracın maliki, … plakalı aracın sürücüsü davalı …ye bu aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır.
Davalılar cevap dilekçeleri ile zamanaşımı definde bulunmuşlardır. 2918 sayılı KTK m. 109’un ilk iki fıkrası; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Buna göre, KTK m.109/2, 6098 sayılı TBK m.72/1, c.2’ye koşut bir hüküm içermektedir. Anılan maddeye göre; tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. 2918 sayılı KTK m. 109/2 gereğince ve 5237 sayılı TCK m. 66’ya göre, bir kazada bir ölü dahi olsa zamanaşımı süresi 15 yıl, bir veya birden fazla yaralı varsa 8 yıl, aynı kazada hem ölü hem de yararlı varsa ölenler ve yaralananlar bakımından zamanaşımı süresi 15 yıldır (Bkz: Çelik, Çelik Ahmet, Trafik Kazalarında tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, Seçkin Yayınevi, 1.Baskı, s.787). Somut olayda, kazanın 22/06/2018 tarihinde gerçekleşmiş ve davanın 17/12/2018 tarihinde ikame edilmiş olmasına göre, davalılar vekillerinin zamanaşımı def’i yerinde değildir.
Tarafların kusur durumlarının % oransal olarak tespiti için dosya KATÜ’ye gönderilmiş gelen kusur raporunun incelenmesinde; dava konusu kazaya ilişkin olarak yapılan tespitlerde davalı sürücü …sıfır promil alkolsüz olduğu, azami hızın 50 km/saat olduğu, yolun kuru, herhangi bir yol çalışmasının da bulunmadığı, yaya Mahir Işın’ın yeşil ışık yandığı anda yaya geçicinde yürümeye başladığını, sürücünün yayayı çok önceden görüp frene basmış olması gerektiği, yayanın geçiş üstünlüğünün bulunduğu, sürücünün kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu bulunduğu yaya Mahir Işın’ın kusurunun olmadığı bildirilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Kaza tarihi itibariyle geçerli olan mevzuat doğrultusunda davacının geçirmiş olduğu kaza sebebiyle maluliyetinin özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre geçici iş göremezlik süresi ile kalıcı maluliyet oranının tespit edilmesi için dosya Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne gönderilmiş gelen Maluliyet raporunun incelenmesinde; Davacı asilin yapılan muayenesinde özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre yapılan değerlendirmede 22/06/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası ile hesaplanan arızaları arasında illiyetin bulunduğu, 22/06/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında meydana gelen yaralanmasının tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 malul sayılması gerektiği, toplam özürlülük oranının % 6 olduğu görüş ve kanaati bildirilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.Davacı vekili rapora karşı itirazlarının olmadığını belirtmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi’ne yazılan yazı cevabından … plakalı aracın 02/11/2017-02/11/2018 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalandığı ve 22/06/2018 tarihinde gerçekleşen kazanın poliçe teminat tarihleri arasında meydana geldiği, poliçe ile kişi başı ölüm ve sakatlık halinin 330.000,00 TL’ye kadar teminat altına alındığı, davadan önce davacıya 15.906,43TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Samsun Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevabi ile davacılara herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı tespit edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi 12/11/2020 tarihli raporda özetle; Davacı … 22.06.2018 Tarihinde Meydana Gelen Trafik Kazası Nedeniyle Uğradığı gerçek zararının ; Geçici ve Sürekli İş Göremezlik nedeni ile toplam ; 34.776,62-TL olarak hesaplandığı, hesaplanan bakiye gerçek net maddi zarar miktarının kaza tarihi itibarıyla geçerli bakiye ZMMS poliçe teminat limiti kapsamında kaldığı görüşü mütala edilmiş, davacı ve davalı …vekilinin rapora karşı itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır. 19/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde; davacı …ın 22.06.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi zararının; Geçici ve Sürekli İş Göremezlik nedeni ile toplam ;44.886,72-TL olarak hesaplandığı ,hesaplanan bakiye gerçek net maddi zarar miktarının kaza tarihi itibarıyla geçerli bakiye ZMMS poliçe teminat limiti kapsamında kaldığı görüşü mütala edilmiştir.
Tazminat hesaplamalarında, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 40/40 sayılı kararından sonra içtihati edilen Yargıtay 17.HD.’nin 24.02.2021 tarih ve 3292/1848 sayılı kararınâ göre hesaplamanın TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant hesaplama yöntemi kullanılarak yapılması gerektiği ve dosya kapsamında alınan yukarıda açıklanan raporların TRH 2010 ve 1,8 Teknik Faiz esas alınarak hesaplama yapıldığı ve hükme esas alınamayacağı değerlendirilmiş olmakla, davacının maddi zararının işaret edilen kriterlere göre yeniden hesap raporu alınması gerekmiş bilirkişiden 16/08/2021 tarihli rapor aldırılmış raporun incelenmesinde; raporda; davacı …’ın 22.06.2018 Tarihinde Meydana Gelen Trafik Kazası Nedeniyle Uğradığı Gerçek Net Maddi Zararının; Geçici ve Sürekli İş Göremezlik nedeni ile toplam; 68.617,08 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan bakiye gerçek net maddi zarar miktarının kaza tarihi itibarıyla geçerli bakiye ZMMS poliçe teminat limiti kapsamında kaldığı görüşü mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 25/06/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 6.412,48 TL geçici iş göremezlik ve 57.443,86 TL sürekli iş göremezlik talebinde bulunmuştur.
Asgari ücretin güncellenmesi nedeniyle yeni asgari ücret tutarı üzerinden hesaplama yapılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi 16.08.2021 tarihli ek raporunda özetle; davacı…’ın 22.06.2018 Tarihinde Meydana Gelen Trafik Kazası Nedeniyle Uğradığı Gerçek Maddi Zararının Geçici ve Sürekli İş Göremezlik nedeni ile toplam; 53.777,64-TL olarak hesaplandığı görüşü mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 16/12/2021 tarihli dilekçesinde davalı sigorta şirketi ile yapılan 18.11.2021 günlü ibraname/feragatname ve makbuz sayılı belgeye göre davalı sigorta şirketi yönünden açılan davadan feragat ettiklerini, diğer davalılar yönünden açılan yargılamanın devamını dilediklerini belirtmiştir.
Davacı vekilinin dosyaya ibraz etmiş olduğu 18/11/2021 tarihli İBRANAME, FERAGTNAME VE MAKBUZ başlıklı belge incelendiğinde davacı vekilinin davalı sigorta şirketi ile yapmış olduğu görüşme neticesinde “…nin tarafımıza ödediği işbu tazminat bedelini tahsil etmekle Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/905 esas sayılı dava, olay, poliçe ile ilgili olarak müvekkilin tüm zararı ödenmiş ve başkaca alacağımız kalmadığından ödemenin yapılmasını takiben Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/905 esas sayılı davasından …, Sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsü lehine mahkeme nezdinde tarafımızca sunulacak feragat beyanı ile davanı feragt ile sonuçlandırılması talep edilecektir…”şeklinde ibraname vermek sureti ile tarafların anlaştıkları görülmektedir.
İbraname içeriğinde açıkça davacı vekilinin iş bu yargılamaya konu tazminat dosyasındaki fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı bellidir. Bu itibarla yargılama sırasında taraflar arasında düzenlenen ve davacı tarafından fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı belli olan ibranameye göre davacınIn geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak maluliyeti sebebi ile talep etmiş olduğu tüm tazminatı davalı sigorta şirketinden tahsil ettiği, yine bu dosya sebebi ile yapmış olduğu yargılama gideri ve vekalet ücretlerini dahil tahsil ettiği, davacının bakiye bir zararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Zira Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2016/11802 Esas 2019/4834 Karar ve yine 2016/14885 Esas 2019/6904 Karar ve yine 2018/2953 esas ve 2020/ 924 karar sayılı dosyalarında verilen kararlar da aynı mahiyettedir.
Davacı yan uğramış olduğu zararın 57.000,00 TL’lik kısmı için yargılama sırasında tahsil etmiş olması nedeni ile bu kısım için dava konusu kalmış olmuş, bakiye kısım içinse davacının yargılama sırasında davalı sigorta ile sulh sözleşmesi yaparak uzlaşması ve sulh sözleşmesinde fazlaya dair haklarını saklı tutmamış olması nedeni ile ıslah ile arttırılan kısım içinse davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar mahkememizce bedel artırım dilekçesi ile davacının davasını beyanı doğrultusunda 63.856,34 TL’ye yükselttiği sehven kabul edilmiş ise de tamamlama harcının 44.844,57 TL üzerinden yatırıldığı ve beyan dilekçesinin sonuç kısmında maddi tazminat yönünden istemini 44.897,57 TL olarak belirlediği anlaşılmış, ancak davacının talep edilen maddi tazminatın tamamının yargılama sırasında davalı sigorta şirketince karşılanmış olması ve aleyhe vekalet ücreti takdir edilmemesi nedeni ile herhangi bir hak kaybına neden olunmadığı değerlendirilmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak 6098 sayılı TBK m.56’daki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı TMK m. 4’te, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda; işaret edilen hususlar dahilinde inceleme yapılmış, kazanın münhasıran davalı sürücünün kusuru ile gerçekleştiği, işbu davaya konu kazaya maruz kalan davacının 4 ay %100 malul kaldığı ve %6 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu, davalıların asgari ücretle çalıştığı iki davalının da kirada kaldıkları hususları nazara alınmış, paranın kaza tarihindeki alım gücü de diğer hususlarla birlikte değerlendirilerek, davacı yararına 8.500,00TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-a)Davacının açmış olduğu maddi tazminat davasının 57.000,00 TL’lik kısmının yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olmakla bu kısım için konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
b)Davacının ıslah ile talep etmiş olduğu 6.856,34 TL kısım için DAVANIN REDDİNE,
c-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahta alınan 974,67 TL nin mahsubu ile bakiye 893,97 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
d-Davacı tarafından yapılan 2.559,40 TL yargılama giderlerinin davalılardan müşterekn ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı … tarafından yapılan 38.00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
f-Davalı …’nn vekalet ücret talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
g-Davanın konusuz kalan kısmı yönünden davacı yan dava açmakta haklı ise de dosya arasında buluna sulh protokolüne göre konusuz kalan kısım için davalı tarafından yargılama sırasında vekalet ücreti ödenmiş olduğundan yeniden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Manevi tazminat yönünden;
2-Manevi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile; 8.500,00 TL’nin kaza tarihi olan 22/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 580,64 TL harcın davalılardan …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan …den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
5-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekili ile davalı asil …’in yüzünde diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı22/03/2022 10:55:07

Katip …

Hakim …