Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/863 E. 2019/79 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/863 Esas – 2019/79
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/863 Esas
KARAR NO : 2019/79

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;davacı şirket … adına altında 10 adet marketle Samsun merkezinde ve Tekkeköy ilçesinde faaliyetine devam ederken, 2013 yılı Eylül ayında tedarikçilerine olan bir kısım borçlarını ödeyememesi sebebiyle maddi darboğaza girdiğini, bu anlaşmaya göre tedarikçi firmalar davacı firmaya ait marketleri içerisindeki tüm malları, personeli, marketlerin demirbaş eşyaları, marketlerin bankalara ve alacaklarına olan borçları ile birlikte devralmayı kabul ettiklerini, bu konudaki anlaşma yazılı bir metne bağlanmadan önce davalı firma yetkilisi … diğer tedarikçilere, davacı şirketin tüm alacaklarına ve şirketin yetkilisi ve sahibi …’a şirketi kendisinin satın alacağını bildirerek, diğer tedarikçi alıcılarının ve davacı şirketin anlaşmadan dönmesini sağladığını, davacı şirketin yetkilisi … ile davalı şirket yetkilisi … 11/11/2013 tarihinde bir satış protokolü imzalayarak … adı altında faaliyetini sürdüren 10 adet marketin satış ve devri konusunda anlaştığını, marketlerin içerisindeki malların değerinin 2.000,00 TL olarak kabul edildiğini, davalı şirket, marketlerin kendisine teslim edilmesi ve devralmasından sonra protokol gereğince ödenmesi gereken ve taraflarca belirlenen satış bedelini davacıya ödemediğini, bu ödemeler yapılmayınca davacı ve sahibi … zor durumda kaldığını, piyasaya olan borçlarını ödeyemez hale geldiğini ve şirketi kendisi hakkında birçok icar takibi başlatıldığını, bu takipler sonucunda davacının tüm mal varlığına haciz konulduğunu, yok pahasına satılarak davacı şirket yok edildiğini, davalı firma yetkilisi … hakkında davacı firma yetkilisi … tarafından yapılan suçlama sebebiyle açılan Samsun Cumhuriyet Başsavcılığnın 2013/29148 soruşturma numaralı dosyada, …, satış bedeli olarak toplam 3.000,00 TL teklif ettiğini, satış konusunda anlaştıklarını ve 11/11/2013 tarihli satış protokolünü düzenlediklerini, ödemeleri belgelemek üzere 19/11/2013 tarihli yeni bir sözleşme düzenlettiğini, davalının satım sözleşmesi gereğince ödemesi gereken bedeli ödemediğini, davalının haksız ve hukuka aykırı işlemleri nedeniyle hakkında fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, dava konusu alacak için Samsun 7.İcra Müdürlüğünün 2015/43 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına ve itiraz edilen alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, dava zamanaşımı süresi ve hak düşürücü süreler geçirildikten sonra açıldığını, davaya zamanaşımı yönünden itiraz ettiğini, davaya husumet yönünden itiraz ettiğini, davacı taraf davasını yazılı sözleşmeye dayandırdığını, buna bağlı alacak talebinde bulunduğu halde kısmi dava açtığını, sözleşme ve alacak iddialarını kesinlikle kabul etmediğini, açılan bu davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, davanın reddi gerektiğini, protokol tarihi itibariyle davacının, davalıya 482.504,00 TL borcu bulunduğunu, davacı iddialarının aksine taraflar arasında hiçbir zaman işletme devri söz konusu olmadığını, davacı yanın, yanıltıcı taahhütleri ve bilgilendirmeleri nedeniyle görüşmeler ve pazarlık yapıldığını, bir haftalık süreçte yapılan araştırmalar neticesinde ise gerçekler ve davacının kötü niyetli planları tespit edildiğini ve görüşmelere son verildiğini, davacı şirket yetkilisi tarafından, davalı şirket yetkilisi aleyhine dolandırıcılık ithamı ile suç duyurusunda bulunulduğunu, ancak savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilerek, davacı yanın tüm iddialarının asılsız ve dayanaksız olduğunun tespit edildiğini, haksız ve dayanaksız davanın reddi ile, kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Toplanan deliller, dellilerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Samsun 7.İcra Dairesinin 2015/43 E. Sayılı dosyası
Mahkememizin 12.05.2015 tarih ve 2015/53 E. 2015/472 sayılı kararı ile davacının davasının husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz talebi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarih ve 2015/10935 E. 2016/1843 K. Sayılı ilamı ile “Dava konusu icra takibinin dayanağı 11.11.2013 tarihli protokol olup, anılan protokolün taraflarının da kabulünde olduğu üzere 19.11.2013 tarihli 2. protokol ile geçersiz hale geldiği, borcun 2. protokolle yenilendiği anlaşılmaktadır. 1. protokole dayalı olarak icra takibi yapılması usulsüz olup, davanın esastan reddi gerekirken husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir” gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarih ve 2015/10935 E. 2016/1843 K. Sayılı ilamına uyulmasına karar verilerek, dava konusu icra takibinin dayanağı olan 11.11.2013 tarihli protokolün 19.11.2013 tarihli 2. protokol ile geçersiz hale geldiğinden ve borcun 2. protokolle yenilendiği anlaşıldığından 1. protokole dayalı olarak icra takibi yapılması usulsüz olduğundan, davanın esastan reddine, davacının icra takibini başlatmakta kötü niyetli olduğu dosya kapsamına göre ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1.DAVANIN REDDİNE,
2.Davalının icra inkar tazminatının reddine,
3.Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL harcın mahsubu ile davacı tarafından yatırılan 809,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine.
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
6-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.24/01/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.