Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/750 E. 2019/128 K. 08.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/750 Esas – 2019/128
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/750
KARAR NO : 2019/128

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1- …
2- … – …
3- … –
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
MÜDAHİL : 1-… A.Ş.
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 2-… A.Ş.
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 3-… A.Ş.
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 4-…
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 5-…
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 6-…
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 7-… A.Ş.
VEKİLLERİ :

MÜDAHİL : 8-…
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 9-….
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 10-… A.Ş.
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 11-…
VEKİLLERİ :

MÜDAHİL : 12-…
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 13-…
VEKİLLERİ :
MÜDAHİL : 14-…
VEKİLLERİ :
MÜDAHİL : 15-…
16-…
17-…
18-…
19-…
20-…
21-…
VEKİLİ :
MÜDAHİL : 22-…
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/02/2019
KAR. YAZ.TAR. : 11/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜNÜLDÜ :
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 01/11/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …….Ltd.Şti.’nin … kimlik numaralı kurumlar vergisi mükellefi olarak Samsunda faaliyet gösterdiğini, şirketin 6.000.000,00TL sermayesinin tamamının ödendiğini ve %100 hissesinin karşılığı davacı gerçek kişi …’e ait olduğunu, davacı şirketin hem kara nakil taşımacılığı bakım ve onarım hizmetlerinde ve sektöründen hemde inşaat sektöründe olmak üzere her iki sektörde de faaliyetine devam ettiğini, diğer davacı ….’nin Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, şirketin merkezinin Samsun olduğunu, …’da şubesi bulunduğunu, şirketin sermayesinin 1.000.000,00TL olduğunu ve hisselerinin tamamının davacı gerçek kişi …’e ait olduğunu, sermayesinin tamamının ödendiğini, diğer davacı …’in işbu davacı şirketler adına çekilmiş kredilere ait şahsi kefaleti ve 3.kişi olarak vermiş olduğu ipotekler bulunduğunu, müvekkili şirketlerin yaşanan ekonomik krize bağlı olarak, kredilerin yükselmesi, konut arz fazlası olması ve alım gücünün azalması nedeniyle ödeme güçlüğüne düştüklerini, satışlarının durma noktasına geldiğini belirterek, İİK 285.vd.maddeleri gereğince konkordato talebinin kabulü ile İİK 287.maddesi gereğince derhal 3 aylık mühlet verilmesini ve konkordato komiseri atanmasını ve ilgili mevzuat gereğince tüm tedbirlerin alınmasını dava ve talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili 17/01/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili 10/01/2019 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … vekili 20/12/2018 tarihi dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketlerden alacağı bulunduğunu bu nedenle davaya müdahale talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Müdahil … vekili 19/12/2018 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı …….Şti.’den 71.800,00 TL alacağı bulunduğunu bu nedenle davaya müdahale talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Müdahil … vekili bila tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … vekili 21/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili 21/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili 22/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili 05/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil …. vekili 22/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında elektrik aboneliği sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeye istinaden davacı şirketten alacaklı olduklarını, bu nedenle müdahilliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili 21/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; davacı şirketle müvekkili arasında finansal kiralama sözleşmesi olduğunu, işbu sözleşmeye istinaden davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … vekili 26/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı …….Şti. aleyhine … 8. İcra Müdürlüğünün 2018/39688 Esas sayılı takip dosyasından alacaklı olduğunu belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil …. vekili 23/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … vekili 16/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davacı …….Şti.’ne kullandırılan krediler nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek, müdahalliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil … A.Ş. vekili 22/11/2018 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında finansal kiralama sözleşmesi yapıldığını ve bu sözleşmeye istinaden alacaklı olduklarını bu nedenle müdahilliklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil …, …, …, …, …, … ve … vekilinin 31/01/2019 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin … sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davacı şirket ile taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre müvekillerinin davacı şirketten kira alacağı olduğunu, bu nedenle davaya müdahale talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, delillerin değerlendirilmesi, tartışılması.
Dava dilekçesine her bir davacı yönünden hazırlanmış ön projeler ile konkordato projesine eklenecek belgelerin ve şirket ile ilgili diğer bilgi ve belgelerin eklendiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce tensiple birlikte konkordato gider avansının yatırılması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmiş, süresi içerisinde gider avansının yatırıldığı görülmüş, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ve Basın İlan Kurumu’nda gerekli ilanlar yapılmış, konkordato projesine eklenecek belgelerin eksiksiz olduğu tespit edilmekle mahkememizin 08/11/2018 tarihli ara kararıyla tedbirlere hükmedilmiştir.
Mahkememizin 08/11/2018 tarihli ara kararıyla Hukukçu ve Yeminli Mali Müşavirden oluşan iki kişilik geçici konkordato komiser heyeti atanmış, heyetten 07/12/2018 tarihli , 09/01/2019 tarihli, 22/01/2019 tarihli ve 06/02/2019 tarihli raporlar alınmıştır.
Ticaret sicil müdürlüğünün 07/02/2019 tarihli cevabi yazısından davacı şirketlerin 25/10/2018 tarihinde …’dan naklen geldiği, Türkiye ticaret Sicil Gazetesinin 01/11/2018 tarihli … sayılı nüshasında ilanların yapıldığı tespit edilmiş, davacı …’in yerleşim yerinin … olduğu tespit edilmiştir.
Davacılar vekili yazılı ve sözlü beyanlarıyla geçici mühletin uzatılmadan kesin mühlet kararı verilmesini talep etmiş, geçici komiserler bu hususta beyanda bulunmuştur.
Dava, İİK 285 vd. maddelerine dayanan konkordato mehli verilmesi ve konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
7101 Yasayla değişik İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödemek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Aynı Yasanın 287.maddesine göre konkordato talebi üzerine mahkemenin 286.maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespiti halinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297.maddenin 2.fıkrasındaki hallerde dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiş olup, mahkememizce de dava dilekçesi üzerine İİK 286.maddesinde yazılı belgeler tamamlatılarak 08/11/2018 tarihli ara karar ile 3 aylık geçici mühlet ve tedbir kararları verilmiş, geçici komiser heyeti atanmıştır.
İİK 285.maddesine göre yetkili ve görevli mahkeme iflasa tabi olanlar için 154.maddenin 1. veya 2. Fıkrasında yazılı olan yerdeki, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. İİK 154.maddesinden ise yetkili mahkemenin “borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesi” olduğu anlaşılmaktadır. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup kesin niteliktedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28/09/2011 tarih 2011/19-466 esas 2011/569 karar sayılı ilamı) HMK’nun 114/1-ç maddesine göre yetkinin kesin olması ise dava şartları arasında sayıldığından mahkememizin yetkili olup olmadığının resen incelenmesi gerekmektedir.
Davacı … yönünden yapılan incelemede; Dava dilekçesinde davacı …’in adresi … olarak gösterilmiş. UYAP’tan çıkarılan nüfus kaydından ise yerleşim yerinin ” …” olduğu tespit edilmiştir. … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 30/01/2019 tarihli yazısından davacı …’in gerçek usulde vergi mükellefinin bulunmadığı tespit edildiğinden, iflasa tabi olmadığı sonucuna varılmaktadır. Buna göre davacı … yönünden yetkili mahkeme yerleşim yeri mahkemesi olup, gerek dava dilekçesindeki adresten gerekse Uyaptan alınan kayıt örneğinden adresinin … olduğu anlaşılmakla, bu davacı yönünden mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili ve görevli mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı şirketler yönünden yapılan incelemede;Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20/02/2013 tarih 2012/19-643 esas 2013/256 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere iflası istenen şirketlerin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer muamele merkezi yönünden karine teşkil edersede ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğunun kanıtlanması halinde davanın bu yer Ticaret Mahkemesinde açılması gerekir. Davacı vekili tarafından sunulan şirkete ait belgelerden … merkezinin …, davacı … merkezinin … iken 23/10/2018 tarihli genel kurul kararıyla şirket merkezinin … adresine taşınmazına karar verildiği ve 25/12/2018 tarihinde Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne nakledildiği, …’nin …, … … Tic. Ltd. Şti’nin … sicil numarasını aldığı, ilanların ise 01/11/2018 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Geçici komiser heyetinin 07/12/2018 tarihli raporuna göre şirket faaliyetlerinin tamamen … Bölgesine ilişkin olduğu, bu kapsamda şirketin kara nakil vasıtalarına ilişkin tamir bakım istasyonunun …/İstanbulda olup, … İlinin değişik bölgelerinde arsa sahipleri ile yapılan kat karşılığı sözleşmelere dayanan konut inşaat faaliyetlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Aynı rapordan konkordato hesabının … çeşitli semtlerinde bulunan banka şubelerinde açıldığı tespit edilmiştir. Dava dilekçesine eklenen ön projeden şirketin aktifinde yer alan bir kısmı biten bir kısmı devam eden konut inşaat projelerinin bulunduğu, bu projelerinin tamamının … çeşitli semtlerinde olduğu, banka kredilerin …’da bulunan banka şubelerinden kullanıldığı, yine mal varlığına dair taşınmazların bu ilde bulunduğu, bağlı olduğu vergi dairesinin … Vergi Dairesi olduğu, Samsun ilinde hiçbir ticari faaliyetlerinin bulunmadığı, bu hususa ilişkin bir iddia ve ispatın da dosya içerisinde yer almadığı, tüm dosya kapsamı itibarıyla şirketin muamele merkezinin … İli olduğu, sırf davanın Samsun ilinde açılmasını teminen şirket merkez adresinin değiştirildiği, ancak bu hususun muamele merkezinin … İli olmasına ilişkin gerçeği değiştirmediği ve dosyadaki delillerle muamele merkezinin ticaret siciline kayıtlı yerden başka bir yer olduğu hususunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde sabit olduğu tespit edilmiştir.
Öte yandan TTK’nun 354/1-b maddesinde şirketin ünvanı ve merkezinin bulunduğu yer Ticaret Siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olunacağı, düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 455.maddesinde esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin genel kurul kararı, yönetim kurulu tarafından şirket merkezinin ve şubelerinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil edilir. Ayrıca ilana bağlı hususlar ilan ettirilir. Tescil ve ilan edilen hususlar şirketin internet sitesine konulur. Değiştirme kararı 3.kişilere karşı tescilden önce hüküm ifade etmez düzenlemesi mevcuttur.
TTK’nun 36/1 maddesi ise “ticaret sicili kayıtları nerede bulunursa bulunsunlar 3.şahıslar hakkında kaydın gazete ile ilan edildiği, ilanın tamamı aynı nüshada yayınlanmamış ise son kısmının yayınlandığı günü takip eden işgününden itibaren hükmü ifade eder” hükmü mevcuttur. Somut davada davacı şirketlerin merkezlerin değiştirilmesine ilişkin ilan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine ait 01/11/2018 tarih … nüshada yayınlanmış olup, dava da aynı gün açılmıştır. Buna göre şirket merkezinin değiştirilmesine ilişkin karar dava tarihi itibarıyla henüz 3.kişiler yönünden hüküm ifade etmemektedir. Dolayısıyla mahkememizin davacı şirket yönünden de dava tarihi itibarıyla yetkili olmadığı sonucunda varılmıştır. (Yargıtay 23.H.D.’nin 2016/2008 esas 2017/2691 karar sayılı ilamı)
Böylece her ne kadar dava mahkememizde açılmış ise de İİK’nun 154.maddesi gereği yetkili mahkemenin borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olması ve dosya kapsamından davacı şirketlerin tüm ticari faaliyetlerinin … ilinde olması sebebiyle muamele merkezinin … sayılmasının gerekmesi ve şirket merkezinin değişikliğine ilişkin ilan ile dava tarihinin aynı tarih olup, 3.kişiler yönünden ilanı takip eden işgününden itibaren hüküm ifade edecek olması ve davacı …’in yerleşim yerinin dava tarihi itibarıyla halen … ilinde bulunması sebebiyle mahkememizin yetkili olmadığı, bu davadaki yetkinin kesin yetki olması sebebiyle kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında resen incelenmesinin gerektiği ve HMK’nun 114/1-ç maddesine göre dava şartı olup, tamamlanması da mümkün olmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, geçici mühlet süresi de sona ermekle tüm tedbirlerin kaldırılmasına ve geçici komiser yetkisinin sona erdirilmesine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. madde gereği karar kesinleştiğinde ve iki haftalık yasal sürede talep halinde dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
3-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
4-Geçici komiser heyetinin görevlerinin sona erdirilmesine,
5-Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20 ve 331. maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli ve yetkili mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise, talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin ve müdahiller …,…, …, …, …,…, … vekillerinin yüzüne karşı diğer müdahillerin yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2019
Başkan

Üye

Üye

Katip