Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/745 E. 2021/1100 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/745 Esas – 2021/1100
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/745
KARAR NO : 2021/1100

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM T. :…
Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin inşaat sektöründe iş yapan bir firma, davalı şirketin ise yapı malzemeleri satan firma olduğunu, müvekkilinin davalı firma ile … yılları arasında ticari ilişkide bulunduğunu, davalı firmadan yapı malzemeleri temini için müvekkilinin ürünleri teslim almadan önce çek ile ödediğini, davalı firmadan alınan malzemelere ilişkin tüm fatura tutarının … TL olduğunu, yapılan çek ödemelerinin fatura tutarının üzerinde olduğunu beyanla müvekkilinin alacağının tam ve kesin olarak tespit edebilmesinin olanaksız olması nedeniyle alacağın tam ve kesin olarak belirlenebildiğinde arttırılmak üzere asgari 100.000,00 TL haksız kazancın tüm yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili … tarihli cevap dilekçesinde özetle;belirsiz alacak talebinin mümkün olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının çeklerin tamamını ödemediğini, davacı aleyhine halefiyete dayalı rücuen tazminat talebi ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/812 Esas sayılı dosyasının açıldığını, dava dilekçesinde belirtilen bir kısım bankalara ait çeklerin müvekkili firma tarafından tahsil edildiğinin doğru olmadığını beyanla davacı karşı davalının usul ve yasaya aykırı davasının reddini, davacı tarafından keşide edilerek müvekkiline verilen ödünçten kaynaklanan nakit verilen mal karşılığı çeklerin tamamının karşılıksız olması sebebiyle tahsil edilmediğini beyanla 162.850,00 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline ilişkin davalarının kabulünü, davacının talebiyle ilgili lehine muaccel bir alacağın doğması halinde, karşılıklı alacak ve borcun BK 139. madde doğrultusunda takas edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili 18/12/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;çeklerin ödeme durumları ile ilgili nihai bilginin mahkemece tespitinin gerektiğini, davanın konusunun mal alım-satımındaki ürünlerin eksik tesliminden kaynaklı zararlarının giderilmesine ilişkin olduğunu, aradaki ticari ilişkinin davalı tarafın cevap dilekçesinde de belirtiği gibi yazılı cari hesap sözleşmesi biçiminde yapılmadığından miktarlarının tam olarak tespit edilmesinin gerektiğini, sebepsiz zenginleşmeye dayalı zamanaşımına itiraz ettiklerini beyanla davanın kabulünü, davalı-karşı davacı tarafın yönelttiği karşı davanın reddini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili … tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle;davacının belirsiz alacak şeklindeki talebinin usule aykırı olduğunu davacının talebinin belirli alacak olarak kabulü ile harç ikmalinin gerektiğini, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/812 Esas sayılı dosyanın iş bu dosya ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, mahkememizin kesinleşen 2018/812 Esas 2019/1030 Karar sayılı dosyası, faturalar, çek listesi, banka kayıtları, mali müşavir bilirkişi …’dan alınan … tarihli rapor ve … tarihli ek rapor, mali müşavir …’ndan alınan … tarihli rapor ve 02/07/2021 tarihli ek rapor, mali müşavir Doç. Dr. … tarafından hazırlanan … tarihli rapor, davacı karşı davalı vekilinin 04/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, ticari alım-satım sebebiyle avans ödemesine dayalı alacak talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan temin ettiği yapı malzemeleri karşılığı fazla ödeme yapıldığı iddiası ile belirsiz alacak olarak iş bu davanın açıldığı, davalının ise davacıdan alınan bir kısım çeklerin tahsil edilemediğini ileri sürdüğü bu nedenle davanın reddi ile tahsil edilemeyen çekler yönünden karşı dava ile alacak talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Delillerden ve tarafların kabulünden aralarında TTK 89. maddesi anlamında cari hesap sözleşmesinin varlığı tespit edilememiş ise de ticari ilişkinin bulunduğu sabittir. Bu halde somut uyuşmazlığın çözümünde öncelikle ticari ilişki döneminin tespiti gerekmektedir.
Dava dilekçesinde tarafların … yılları arasında ticari ilişkide bulunduğu bildirilmesine karşın cevap dilekçesinde 2016-2017-2018 yıllarında davacı şirketin bankalardaki kredi borçlarını ödeyememesi nedeniyle kefalet ve teminat ipotekleri için ödeme yapılarak davacı şirkete borç kaydedildiği bildirilmiş, yani 2011-2018 arasında ticari ilişki bulunulduğu ileri sürülmüştür.
… tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasında 2011 yılı 6. ayından itibaren ticari mal alım satımı ile başlayan ilişkinin 2014 yılı 4. ayına kadar devam ettiği, bu tarihten sonra ticari ilişkinin mal alım satımı olmaksızın çek/senet alış-iade ile devam ettiği, bir kısım ödemelerin 2015 yılına sarktığı, bu tarihten sonra davacı defterinde kayıt olmadığı tespiti yapılmıştır. Bilirkişi raporları ve beyanlardan davalının 2016-2017-2018 yılı ticari defter kayıtlarının davalı şirket yetkilileri/ortakları tarafından davacı şirket lehine verilen ipoteklerden kaynaklı olduğu hatta bu yönde mahkememizin kesinleşen 2018/812 Esas 2019/1030 Karar sayılı ilamının bulunduğu görülmektedir.
Açıklanan durum muvacehesinde iş bu davanın konusunun taraflar arasındaki … yılı arası ticari ilişki sebebiyle kesilen faturalar ve karşılığında yapılan ödemeler olduğu bu kapsamda tarafların 2011-2015 yılı (ödemelerin çekle yapılmış olması ve ödeme tarihlerinin sarkması sebebiyle) ticari defterlerinin incelenmesinin gerekli olduğu, davalı tarafın ticari defterlerindeki 2016-2017-2018 yılı kayıtlarının ticari ilişki dışındaki ve şirketler arasında olmayan ilişkiden kaynaklanması sebebiyle davanın konusunu oluşturmadığı kanaatine varılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan rapor ve ek raporlar ile tüm delillerden; taraflar arasında … yılı arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafından davacıya 714.912,85 TL tutarlı fatura kesildiği, davacının keşide ettiği çek bedeli toplamanın ise 1.414.645,00 TL olduğu, ticari defter kayıtlarında yer almayan 320.400,00 TL çekin ödendiği, 2015 yılından sonra ticari ilişkinin bulunmadığı hususları ihtilafsızdır. Ancak bilirkişi raporlarından davalının kestiği faturaların önemli bir bölümünün davacı tarafından keşide edilen çeklerle ödendiği tespit edilmiş ise de çeklerin büyük bir kısmının tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve ticari defterlerin birbirini doğrulamadığı HMK 222. madde gereği lehe delil olmayacağı görülmektedir.
Yapılan bu tespitten sonra uyuşmazlığın çözüm yolunun tespiti gerekli olup, davalının kestiği fatura toplamı tarafların defterinde kayıtlı ve aynı miktarda olmakla davacı yan tarafından tevsik edici belgelerle ispatlanan çek, banka ve nakit olarak yapılan ödemelerin toplamı dikkate alınarak uyuşmazlık çözülmelidir.
Bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere birbiri ile bu yönü itibarıyla uyumlu taraf defter kayıtlarına göre davalının kestiği fatura toplamı 714.912,85 TL olup, … ve … tarihli bilirkişi raporlarında değinildiği üzere davalının davacıya 2012 yılında 40.000,00 TL, 2013 yılında 104.575,00 TL borç verdiği buna göre davalının fatura+nakit olmak üzere toplam alacağı 859.487,85 TL tespit edilmektedir. … tarihli rapora göre davacının toplam ödemesi 1.206.603,09 TL olup, aradaki fark olan 347.115,24 TL fazla ödeme olarak tespit edilmektedir. Ancak … tarihli raporda İş Bankası’ndan gönderilen hesap özetinde ödendiği tespit edilen toplam 54.000,00 TL çek bedeli tespit edilmiş olup, eklendiğinde davacının fazla ödemesi toplamı 401.115,24 TL olduğu anlaşılmış, bu şekilde davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
06/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ile aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 03/12/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak davacının alacağı daha fazla tespit edilmiş ise de raporlarda davalının 2011-2018 yılı ticari defterleri davacının … yılı ticari defterlerinin incelendiği ve sonuca daha çok defter kayıtları ile gidildiği oysa yukarıda açıklandığı üzere 2011-2015 dönemi ile sınırlı inceleme yapılması gerektiğinden bu şekilde yapılan, ticari defter kayıtları dışında tevsik edici diğer bilgi, belge, kayıtları da esas alan ve birbirini teyit eden … tarih ve … tarihli raporların hükme esas alınması gerekmiştir.
Davalı vekili zamanaşımı definde bulunmuş ise de dava konusu alacağın dayanağına göre genel zamanaşımı süresi 10 yılın dolmadığı tespit edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak açılmış ise de ödemelerin büyük çoğunluğunun çekle yapılması ve taraf defterlerinde kayıtlı olmaması sebebiyle dava açılırken alacağın miktarının tespiti mümkün bulunmadığından belirsiz alacak davası olarak açılmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmiş olmakla birlikte faiz başlangıcına ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. Islah dilekçesinde ise alacak tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz talebinde bulunulmuştur. Yargıtay 11. HD’nin 2020/668 Esas 2021/196 Karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere dava dilekçesi ile yasal faiz talep edilmek suretiyle faiz türü bakımından seçimlik hakkının kullanılmış olmasına ıslahla dahi tercih edilen seçimlik hakkının değiştirilemeyecek olmasına göre ve dava tarihi öncesi temerrütün gerçekleştiğine ilişkin bilgi/belge/delil bulunmadığından dava tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir.

Karşı dava, ödenmediği iddia edilen çek bedeline ilişkindir.
06/08/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre karşı dava konusu çekler davacı ticari defterinde kayıtlı olmayıp, davalı ticari defterlerinde kayıtlıdır. Çekler ödenmemiş gözükse de davalının alacağından düşülmüş, mahsup işlemi davalı ticari defterinde yapılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda ise karşı dava konusunu oluşturan çeklerin 7 tane olup, davacı ticari defterinde kayıtlı olmadığı 5 tanesinin davalı ticari defterinde kayıtlı olduğu, 2 tanesinin kayıtlı olmadığı ve ödenmediğinin tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
… tarihli bilirkişi raporunda çeklerin ödenmediğine ilişkin önceki raporlara atıf yapılmış, ayrıca 09/07/2021 tarihli karşı davacı vekilinin dilekçesine ekli belgelere göre ödemelerin karşı davacı şirket adına yapılmadığı ve taraflar arasında ticari ilişki olmadığı döneme ait olduğu bu nedenle borç alacak ilişkisinin tespitinde dikkate alınmayacağı bildirilmiştir.
Açıklanan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde karşı davaya konu çeklerin davacı ticari defterinde kayıtlı olmadığı, 5 tanesinin davalı ticari defterinde kayıtlı olduğu, 2 tanesinin kaydının bulunmadığı, ödeme kaydının gözükmediği anlaşılmaktadır. Ancak 06/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ve aynı bilirkişinin verdiği ek rapordan karşı davacının davalı-karşı davacıdan olan alacağından düşüldüğü mahsup işleminin defter kayıtlarında yapıldığı tespit edilmiştir. Tarafların ticari defterleri birbirini doğrulmadığından lehe delil olamasa da aleyhe delil olarak değerlendirilmesi mümkün olduğundan ve karşı davacı-davalının ticari defter kayıtlarındaki mahsup işlemi nazara alındığında karşı davacı-davalının, karşı davalı-davacıdan alacağının bulunmadığı sonucuna varılarak karşı davanın reddi gerekmiş, buna bağlı olarak takas şartlarının oluşmadığı anlaşılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-401.115,24 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
2-Karşı davanın reddine,
3-Davalı tarafın takas talebinin reddine,
Asıl dava yönünden;
4-Alınması gerekli 27.400,18 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL ve ıslahta alınan 7.410,49 TL olmak üzere 9.118,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.281,94 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 36.528,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 16.567,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
7-Davacı tarafça başlangıçta ödenen peşin alınan 1.707,75 TL ve ıslahta alınan 7.410,49 TL olmak üzere 9.118,24 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
8-Davacı tarafça yapılan posta masrafı 239,70 TL ve 1.850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.089,70 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 1.569,88 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına.
9-Davalı tarafça yapılan posta masrafı 100,00 TL ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.100,00 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 273,68 TL’nin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazla kısmın davalı üzerinde bırakılmasına.
Karşı dava yönünden;
10-Peşin alınan 2.781,07 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.721,77 TL harcın karar kesinleştiğinde karşı davacıya iadesine.
11-Karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 19.420,75 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine.
12-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
13-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine.
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.:..

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!