Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/618 E. 2019/213 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/618 Esas – 2019/213
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/618 Esas
KARAR NO : 2019/213

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 05/03/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 28/03/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 15/08/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;davacıya ait … plakalı aracın, davacının oğlunun arkadaşı …’in kullanımında iken 01/02/2018 tarihinde kaza yaptığını, sigortanın kazadan sonra 1 hafta araç tahsisi ettiğini ancak kazadan sonra araç sürücüsü tespit edilemediğinden bahisle sigorta şirketinin hasarı ödemediğini belirterek araçtaki hasar ve değer kaybının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 18/10/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; aracın arabam garantide genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, kaza tespit tutanağına aracın sürücüsünün tespit edilemediğinin yazıldığını, kaza anında aracı kullanan kişinin davacının oğlu … … olduğu kanaatine vardıklarını, sürücü …’ın alkollü olması sebebiyle sürücü değişikliği yapıldığını, bu hususta araştırma raporu ile davaya bakmakta Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, kazayı alkol etkisinde meydana gelmesi sebebiyle talebin teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, kaza tespit tutanağı ve kasko sigorta poliçesinin bir suretini ibraz etmiştir.
…’ye yazılan yazıya 27/09/2018 tarihli yazı ile 18007964 numaralı dosyaya ait herhangi bir ödemenin olmadığından bahisle cevap verildiği, ekinde hasar dosyası ve sigorta poliçesinin bir suretinin gönderildiği görülmüştür.
…’ye yazılan yazıya 08/10/2018 tarihil yazı ile cevap verildiği, ekinde yapılan tamir kayıtları ve kazaya ilişkin faturanın gönderildiği görülmüştür.
Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya 31/10/2018 tarihli yazı ile cevap verilmiş, …’un …’ne 26/06/2006 tarihinde ortak olduğu, şirketin 08/10/2014 tarihinde resen silindiği bildirilmiştir.
Davacı vekili 13/11/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesi sunmuştur.
Dava, kasko sigortasına dayalı hasar maddi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre davacıya ait … plakalı aracın davalı şirket tarafından ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, davacıya ait aracın poliçe teminat tarihleri arasında 01/02/2018 tarihinde kaza yaptığı, kaza sebebiyle sigorta şirketine başvuru yapıldığı ancak sürücü değişikliği iddiasıyla ödeme yapılmadığı ve kaza sebebiyle davacı aracında oluşan hasar bedeli ile değer kaybı alacağının ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı davalıdan tahsili için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava ve cevap dilekçelerine göre dosyadaki uyuşmazlık Mahkememizin görevli olup olmadığı, 02/02/2018 tarihli kazada sebebiyle davacı aracında oluştuğu iddia edilen hasar ve değer kaybının teminat kapsamında olup olmadığı, teminat kapsamında ise hasar ve değer kaybı miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce öncelikle görev dava şartı yönünden inceleme yapılmıştır.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Davacının avukat olup serbest meslek ifa ettiği ve tacir sıfatını taşımadığı, sigortalı aracın da hususi otomobil olduğu dosya kapsamından sabittir.
Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığından eldeki tazminat davasında Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanının görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. madde gereği karar kesinleştiğinde ve iki haftalık yasal sürede talep halinde dosyanın görevli Samsun Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,

3-Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20 ve 331. maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise, talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/03/2019

Katip
¸

Hakim
¸