Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/540 E. 2019/64 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/540 Esas – 2019/64
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/540
KARAR NO : 2019/64

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ :
DAVA : Rücuen tazminat
DAVA TARİHİ : 01/08/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2019
KARAR YAZIM T. : 24/01/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan rücuen tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 01/08/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle;özel güvenlik görevlilerinin davalı kurumda istihdamı için Çorum Şube Müdürlüğü ile davalı şirket arasında özel güvenlik hizmet alımı ihalesi yapılarak sözleşme ve şartname imzalandığını, dava dışı üçüncü kişi konumundaki … adlı güvenlik görevlisinin de müvekkili Kurumun güvenlik işlerini üstlenen davalı şirketlerin bünyesinde 15/09/2011 tarihinde işe girdiğini ve 31/05/2016 tarihine kadar çalıştığını, dava dışı …’a çalışmış olduğu 5 yıl 7 ay 25 günlük hizmeti karşılığında 12.948,22 TL ile 99,03 TL damga vergisi olmak üzere brüt toplam 13.047,25 TL’nin davacı Kurum tarafından ödendiğini, 4875 sayılı İş Kanunun 2/6 maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 162-1968 maddeleri uyarınca müvekkil Kurum tarafından ödenen bedelin davalı şirketler tarafından müvekkil Kuruma ödenmesi gerektiğini beyanla müvekkil Kurum tarafından 06/07/2017 tarihinde ödenen 13.047,25 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketlerin ilgili dönemlere ilişkin sorumlulukları oranında tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …. Ltd. Şti., … Ltd. Şti., …. Ltd. Şti. vekili 03/09/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirketlerinin adresinin Uşak olduğunu, davanın Uşak’ta açılması gerektiğini, davacı ile yetki sözleşmesi yapıldığını ve yetkili yerin Ankara olarak belirlendiğini, davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, asıl iş verenin alt işveren ile birlikte sorumlu olduğunu, asıl işverinin alt işverene rücu etmesine imkan veren bir kanun maddesinin olmadığını beyanla haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/09/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;davalı vekilinin yetki itirazının reddi gerektiğini, davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğini, davalılardan …Ltd. Şti’nin adresinin Samsun olduğunu, TBK’nun 62. maddesinde tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip olduğunu, dava dışı 3. kişi konumundaki işçinin en son çalışmış olduğu şirketin … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti. olduğunu, dava dışı işçinin işten çıkış işlemlerinin ve işten çıkış işlemlerinin bu firmanın yaptığını beyan etmiştir.
Davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti., …. Ltd. Şti. vekili 21/10/2018 havale tarihli ikinci cevap dilekçesi verdiği görülmüştür.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde ödeme dekontu suretini, dava dışı işçiye ait müvekkil kurum kayıtları ve özlük dosyası suretini, 2011 – 2016 yılları arasında davalı şirketlerle imzalanmış sözleşme ve şartname suretlerini ibraz etmiştir.
Samsun Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Atakum Sosyal Güvenlik Merkezi’nden dava dışı işçi …’a ait hizmet cetveli ve işten ayrılış bildirgesi suretleri celp edilmiştir.
Davalı …. Ltd. Şti.’den dava dışı işçi …’ın son üç aylık maaş bordroları ve özlük dosyasında bulunan diğer belgeler getirtilmiş, …Ltd. Şti.’den dava dışı işçiye ait işten ayrılış bildirgesi ve ihale makamı ile imzalanmış sözleşme örneğini ibraz etmiştir.
Davalılardan … Ltd. Şti. hakkındaki dava ara kararla tefrik edilerek ayrı bir esasa kayıt edilmiştir.
Dava taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince dava dışı işçiye ödenen 13.047,25 TL’nin davalı şirketlerden rücuen tahsili talebidir.
Tüm dosya kapsamından, davacı Kurumun Çorum şubesi ile davalı şirketler arasında Özel Güvenlik Hizmet Alım ihalesi yapılarak, sözleşme ve şartnamelerin imzalandığı, dava dışı …’ında davacının Osmancık şubesinde sözleşmeler kapsamında 15/09/2011 tarihiyle 31/05/2016 tarihleri arasında çalıştığı süre karşılığı olmak üzere davacı kurum tarafından toplam 13.047,25 TL ödeme yapıldığı, davacının bu ödemeleri 4785 sayılı Kanun 2/6 ve TBK 162 vd maddeleri hükümlerine göre davalılardan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalılar vekili 03/09/2018 tarihli dilekçesiyle yetki ilk itirazında bulunmuştur. Dava dilekçesi davalılara 08/08/2018 ve 10/08/2018 tarihinde adli tatil içerisinde tebliğ edilmiş olup, 03/09/2018 tarihli cevap dilekçesi de uyap sistemine 06/09/2018 tarihinde kayıt edilmiş olmakla cevap dilekçesinin süresinde verildiği tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Taraflar arasında imzalanan ve dosyada örneği bulunan Özel Güvenlik Hizmeti Alımına ait sözleşmeler incelendiğinde, dava dışı işçinin çalıştığı 15/09/2011-31/05/2016 tarihini kapsayan sözleşme dönemleri için “Bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkilidir.” hükmünün bulunduğu yani yetki sözleşmesinin yapıldığı görülmektedir.
Tarafların tacir olmasına göre yapılan yetki sözleşmeleri geçerlidir. Bu durumda davanın yalnızca ve aksi kararlaştırılmadığı sürece yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkemede açılması gerekmektedir. Davalılar vekili de süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki sözleşmeleri sebebiyle Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirdiğinden yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın talep halinde yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davalılar … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. hakkındaki davadan Mahkemimizin YETKİSİZLİĞİNE,
2.HMK’nun 20. maddesi uyarınca, dosyanın karar kesinleştiğinde iki hafta içerisinde başvurulması halinde yetkili AnkaraAsliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3.HMK’nın 331/2 maddesi de gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin iki haftalık başvuru süresi içerisinde talep olması halinde yetkili mahkemede gözetilmesine, bu süre içerisinde başvuru olmaması halinde ise, HMK 20/(1) son cümlesine göre daha sonra talep halinde gerektiğinde mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.18/01/2019

Katip

Hakim