Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/478 E. 2019/59 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/478 Esas – 2019/59
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/478 Esas
KARAR NO : 2019/59 Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 30/01/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 12/07/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında ticari satıştan kaynaklı cari hesap alacağına dayalı Trabzon İcra Müdürlüğünün 2017/29134 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, yetki itirazı üzerine dosyanın Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2017/147972 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettirildiğini, davalının borca itiraz etmesi sonucu takibin durdurulduğunu belirterek, icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava dilekçesi ekinde cari hesap dökümü sunulmuştur.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Oda Sicil Müdürlüğünün 17/07/2018 tarihli cevabi yazısında davalının dava dışı …..Ltd. Şti.’de ortak olduğu bildirilmiştir.
Gaziler Vergi Dairesi’nin 24/07/2018 tarihli cevabi yazısında davalının 1/8/2012 tarihinde faaliyete başladığı ve bilanço usulüne göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2017/147972 sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip yapıldığı, davalının yetki itirazı sonucu icra dosyasının Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/147972 sayısına kayıt edildiği, süresi içerisinde itiraz edilmesi sebebiyle takibin durduğu, davacının ise hak düşürücü süresi içerisinde itirazın iptali talebiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/147972 sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklının eldeki davanın davacısı, borçlunun ise eldeki davanın davalısı olduğu, 4.616,09-TL cari hesap asıl alacağına dayalı takip başlatıldığı, takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği, ödeme emrinin 28/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 4/12/2017 havale tarihli dilekçesi ile ‘alınan malların son kullanma tarihi gelmeden bozulduğu ve alacaklının malı almaktan imtina ettiği’ belirtilerek borca itiraz edildiği görülmüştür.
İtirazın iptali davasına verilecek cevap dilekçesinde borçlu ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Ancak borçlunun itiraz dilekçesinde borçla ilgili kabule yönelik beyanları kendisi için bağlayıcıdır. (Yargıtay 3. HD 2001/4745 Esas, 2001/5082 Karar sayılı kararı, Yargıtay 19. HD 2014/11740 Esas, 2014/13707 Karar sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/17-1101 Esas, 2014/716 Karar sayılı kararı)
Davalı borçlu icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde davacı alacaklıdan aldığı ürünlerin son kullanma tarihi gelmeden bozulduğunu, malın alacaklıya iade edildiğini ancak alacaklının malı almaktan imtina ettiğini belirterek malları teslim aldığını kabul etmiş, ancak malların son kullanma tarihi gelmeden bozulduğu gerekçesiyle malların ayıplı olduğunu ileri sürmüştür.
Bu belirlemelere göre davadaki uyuşmazlık davalının taraflar arasındaki açık hesap çalışmaya dayalı aldığı malların ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davalı ayıp iddiasını ve süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlamalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 23. maddesinde TTK’daki özel hükümler saklı kalmak üzere tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK’nın satış ve mal değişimlerinde TBK’nın satış sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra ‘c’ bendinde malın ayıplı olduğu, teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi, açıkça belli olmayan ayıplarda ise malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu aynı 8 günlük süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda TBK’nın 223/2 maddesinin uygulanacağı, 6098 sayılı TBK’nın 223/2 maddesine göre ise satılanda olağan gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde ise ihbar sürelerine ilişkin hükmün uygulanmayacağı ve ayıbın sonradan anlaşılması halinde hemen satıcıya bildirilmesi emredici olarak düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 18/3. maddesine göre; “Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden düşmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” Ayıp ihbarlarının da (fesih sonucunu doğurabileceğini düşünerek) belirtilen yasa hükmündeki usullerle yapılması gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin uygulamasına göre tacirler arasındaki ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda ayıp ihbarının tanıkla ispatı kabul edilmemektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK’nun 225. Maddesinde ağır kusurlu olan satıcının, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağı, satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hükmün geçerli olduğu hükme bağlanmıştır.
Sonuç olarak; davacının taraflar arasındaki açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebiyle icra takibi başlatığı, davalı tarafından malların son kullanma tarihi gelmeden bozulduğundan bahisle ayıplı olduğunun ileri sürüldüğü, davacıdan malların alındığının ve bedelinin ödenmediği hususunun çekişmesiz olduğu, Gaziler Vergi Dairesi’nin yazı cevabına göre davalının tacir sıfatını haiz bulunduğu, davalı tarafından TTK’nın 23. Maddesine göre süresi içinde ve yazılı yapılmış ayıp ihbarı bulunduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı, satışa konu malların son kullanma tarihi gelmeden bozulduğu iddiası malların gizli ayıplı olup olmadığı yönünden inceleme yapılması gerektiğini düşündürebilecek ise de sunulan itiraz dilekçesinde borçlunun malları iade etmek istediği ancak alacaklının imtina ettiğinin bildirilmesi karşısında davalının uyuşmazlık konusu malları davacıya iade etmediğinden bu ürünleri benimsediği sonucu çıktığı ve davalı tarafından ödeme yönünde bir iddia veya ispat da bulunmadığından davanın kabulü ile davalının borcu kabul etmedi karşısında hüküm altına alınan asıl alacak likit kabul edilmekle davacının talebi gibi icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜ ile,
1-Davalının Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2017/147972 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine itirazının 4.616,09TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan 4.616,09TL ‘nin %20 si oranında olan 923,21TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 315,33 TL karar ilam harcından peşin alınan 119,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 195,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
4- Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 119,94 TL olmak üzere toplam; 155,84TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafından ödenen 42,70TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı. 17/01/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.