Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/456 E. 2019/186 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/456 Esas – 2019/186
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/456 Esas
KARAR NO : 2019/186

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM : Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı borçlu …’ ün imzalamış olduğu sözleşmeler neticesinde müvekkili bankanın … ticari krediler kullandığını, davalının ise bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını ve borçtan sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ettiğini, borçluların sözleşmeye riayet etmemesi üzerine ihtarname çekilerek hesabın kat edildiğini ve borçlular hakkında Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2018/52843 esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenle davalının yetkiye, borca, faize ve faiz oranına ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasın karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddialarını kabul etmediğini, bahse konu borç ile ilgili olarak eşi … ve kendisi hakkında ipoteiğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davacı bankanın ödenmesi gereken taksitleri belirlemeden, blokeli parayı mahsup etmeden ve icra dosyasına konu edilmiş borcun vadesi gelmeden kendilerinde bulunan teminat olarak alınmış ipoteğe dayanarak haksız ve usulsüz bir şekilde icra takibi yapıldığını, dava konusu borç işlemine konu yerin … olduğunu, kendi adresinin de … olması nedeniyle Samsun Ticaret Mahkemelerinin yetkili olmadığını, öncelikle yetki itirazında bulunduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/52843 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 15/05/2018 tarihinde 110.711,99 TL asıl alacak, 29.378,94 TL işlemiş faiz, 335,49 TL ihtarname masrafı, 1.468,95 TL bsmv olmak üzere toplam 141.895,37 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredi borcunun dayanak olarak gösterildiği, davalı tarafından icra dairesine sunulan 04/06/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile ikamet adresinin … ili … ilçesi olması nedeniyle öncelikle yetki itirazında bulunduğu, aynı konu ile ilgili olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını belirterek borca itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşıldı.
2-Davacı banka ile davalı arasında akdedilen 27/10/2015 tarihli kredi genel sözleşmesi incelendiğinde; davacı bankanın … şubesi ile dava dışı asıl borçlu … arasında 27/10/2015 tarihinde kredi genel sözleşmesi imzalandığı, davalının iş bu sözleşmeye 300.000,00 TL limit ile sınırlı olarak müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, kredi sözleşmesinin yetkili mahkemeleri, icra daireleri ve kanuni düzenlemeleri içeren 19. Maddesinde iş bu sözleşmeden doğacak anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin olarak yetkili mahkeme ve icra dairelerinin belirlenmediği anlaşılmıştır.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Mahkememiz önünde görülmekte olan dava hukuki niteliği itibariyle itirazın iptali davasıdır.
Bilindiği üzere; İİK 50.maddesinde ”para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik edileceği, ayrıca takibe esas akdin yapıldığı yer icra dairesinin de yetkili olduğu” düzenlenmiştir. İİK’nun atıf yaptığı HMK’nun 6.maddesinde genel yetki kuralı düzenlenmiş olup, buna göre genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK’nun 10.maddesinde ise sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olacağı hükmü yer almaktadır. HMK’nun 14.maddesi bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu hüküm altına almıştır. HMK 17.maddeye göre tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş ve doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilir. Aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmede belirlenen bu mahkemede açılır. HMK’nun 19.maddesindeki düzenlemeye göre ise yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi halde yetki itirazı dikkate alınmaz.
Mahkememizce davaya konu edilen icra dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 15/05/2018 tarihinde 110.711,99 TL asıl alacak, 29.378,94 TL işlemiş faiz, 335,49 TL ihtarname masrafı, 1.468,95 TL bsmv olmak üzere toplam 141.895,37 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredi borcunun dayanak olarak gösterildiği, davalı tarafından icra dairesine sunulan 04/06/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile ikamet adresinin … ili … ilçesi olması nedeniyle öncelikle yetki itirazında bulunduğu, aynı konu ile ilgili olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını belirterek borca itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Yine mahkememizce taraflar arasında imzalanan kredi genel sözleşmesi ve ilgili evraklar celp edilmiş ve incelendiğinde,davacı bankanın … şubesi ile dava dışı asıl borçlu … arasında 27/10/2015 tarihinde kredi genel sözleşmesi imzalandığı, davalının iş bu sözleşmeye 300.000,00 TL limit ile sınırlı olarak müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, kredi sözleşmesinin yetkili mahkemeleri, icra daireleri ve kanuni düzenlemeleri içeren 19. Maddesinde iş bu sözleşmeden doğacak anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin olarak yetkili mahkeme ve icra dairelerinin belirlenmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinde, bu sözleşme kapsamındaki anlaşmazlıklarda yetkili mahkeme ve icra dairelerinin belirlenmediği, davalının ikametgah adresinin … ilçesi … olduğu takibe konu GKS’nin davacı bankanın … Şubesince düzenlendiği görülmektedir.
Açıklamalar ışığında somut olayda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1. maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı, yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davalarında dava şartı olduğu dikkate alındığında huzurda açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun icra takibi olmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
Harçlar :
Davacı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Yargılama giderleri :
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Sair hususlar :
a)Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
b)Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde verilen karar, açıkça okunup usülen anlatıldı.26/02/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.