Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/363 E. 2021/220 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/363 Esas – 2021/220
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı …ye ZMMS ile sigortalı olan ve davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile davalı …ye ZMMS ile sigortalı olan ve davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çapışması şeklinde gerçekleşen 31.03.2018 tarihli trafik kazasında müvekkiline ait … plakalı aracın hasar gördüğünü ve ayrıca değer kaybına uğradığını, davalı …’un … plakalı aracın maliki olup işleten sıfatı ile zarardan sorumlu olduğunu, zararın karşılanması için davadan önce davalı sigorta şirketlerine müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını beyanla, hasara ve değer kayına ilişkin zararın tazmini kapsamında fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000-TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacıya ait … plaklı aracın müvekkili davalıya 02.05.2017-2018 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalandığını ancak ZMMS’den kaynaklı sorumluluğun 3.kişilerin husule gelen zararları ile sınırlı olduğunu, davacıya ait araçta husule gelen zararın ZMMS kapsamı dışında kaldığını ve bu sebeple sigorta ettirene ait araçta oluşan zarar için davalıdan talepte bulunulamayacağını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı … vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davalı …’a ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 04.06.2017-2018 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalandığını ancak sigortacının sorumluluğunun kusur ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsü davalı …’a atfedilen kusuru kabul etmediklerini ve kusur konusunda rapor aldırılması gerektiğini, ayrıca değer kaybı zararının teminat kapsamında bulunmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı …, … ve … davaya cevap vermemişlerdir.
Hasar dosyası ile davacıya ait aracın tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin .. sayılı dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Davacı … tarafından, … plakalı araç sürücüsü …’a karşı, … tarihli trafik kazası sebebiyle davacıya ait … plakalı araçta oluşan hasar ve değer kaybı ile tarafların kazadaki kusur oranlarının belirlenmesine yönelik tespit talep edildiği ve alınan 24.05.2018 tarihli rapora göre, araçtaki hasarın KDV hariç 8.863-TL olduğu, aracın tramer kayıtlarına ulaşılamadığından ve kamu hizmetinde kullanılıyor olmasından kaynaklı olarak değer kaybı hesaplamasının ise uygun olmayacağının belirtildiği, ancak kusur konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan 04.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Kazanın %25 oranında davalı …’in ve %75 oranında davalı …’ın kusuru ile gerçekleştiği, davacıya ait … plakalı araçta KDV dahil 3.760,25-TL değerinde hasar oluştuğu, aracın kaza anındaki km’sinin bilinmediği ve 165.000 km’nin üzerinde olması durumunda değer kaybının oluşmayacağı mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan 19.06.2020 tarihli ATK raporunda özetle: Davalı …’in kendisine yeşil yandığı esnada kavşağa girdiği, davalı …’ın ise yeşil ışığın yanıp söndüğü esnada seyrini gerçekleştirdiği şeklinde beyanda bulundukları ve buna göre taraflardan hangisinin kırmızı ışık ihlali yaptığının tespit edilemediği; davalı …’in beyanına üstünlük tanındığında …’in kusursuz ve …’ın %100 kusurlu; davalı …’ın beyanına üstünlük tanındığında ise …’in %85 ve …’ın %15 oranında kusurlu olduğu; davacıya ait … plakalı araçta KDV dahil 3.760,25-TL değerinde hasar oluştuğu mütala edilmiştir.
Mahkememizce, ilk raporu düzenleyen makine mühendisi bilirkişiden alınan 13.11.2020 tarihli ek raporda özetle: Aracın kaza anındaki km’sinin bilinmediği ancak 12.06.2015 tarihinde trafiğe çıktığı ve 31.05.2017 tarihinde 124470 km’de olduğu bilgisi birlikte değerlendirildiğinde aylık kullanımının ortalama 5.400 km’ye tekabül ettiği ve 31.05.2017 tarihinden sonra kaza tarihine kadar olan 10 aylık süre zarfında 54.000 km daha kullanılacağı, kaza tarihindeki km’sinin yaklaşık olarak 178.000 km civarında olacağı, tramer kayıtları ile km bilgisi birlikte değerlendirildiğinde Genel Şartlar Ek-1’deki esaslara göre oluşan değer kaybının 246,04-TL olduğu, aracın kazadan önceki 2.el piyasa değeri ile kazadan sonraki 2.el piyasa değeri arasındaki farkın yani objektif değer kaybının ise 250-TL olabileceği mütala edilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle: Delil tespiti dosyası üzerinden alınan raporda araçtaki hasarın 8.863-TL olarak belirlendiğini ve fakat davacının elindeki fatura tutarının 12.980-TL olduğunu, delil tespiti için 698,80-TL masraf yapıldığını ve buna göre araçtaki hasar bedelinin (12.980-TL + 698,80-TL) 13.678,80-TL olduğunu beyanla, 1.000-TL’nin dava ve 12.678,80-TL2nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları ile ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı hasar ve değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Toplanan delillerden; davacıya ait … plakalı aracın, davalı …ye ZMMS ile sigortalandığı ve … tarihinde davalı …’in sevk ve idaresinde iken davalı …ye ZMMS ile sigortalı olan ve davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile çarpıştığı, … plakalı aracın davalı …’a ait olduğu, … plakalı araçta maddi hasar ve değer kaybı oluştuğu anlaşılmaktadır.
Burada öncelikle tarafların kazadaki kusur durumları irdelenecek, akabinde davacıya araçta oluşan hasar ile değer kaybı konusunda değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında tarafların kusur durumlarının belirlenmesi de talep edilmiş ise de düzenlenen raporda bu yönde bir tespit yapılmadığı görülmektedir. Mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden alınan 04.03.2019 tarihli raporda davalı …’in %25 ve davalı …’ın %75 oranında kusurlu oldukları belirlenmiş, itiraz üzerine ATK’dan alınan raporda ise taraflardan hangisinin kırmızı ışık ihlali yaptığının anlaşılamadığı belirtilip alternatifli bir tespit yapılmıştır. Davalı …’in beyanına üstünlük tanındığınde …’in kusursuz ve …’ın %100 kusurlu, davalı …’ın beyanına üstünlük tanındığında ise …’in %85 ve …’ın %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Anlaşıldığı üzere, davalılardan hangisinin kırmızı ışık ihlali yaptığı ve kusurlu olduğu tam olarak tespit edilememektedir. Sürücülerden hangisinin kusurlu olduğunun toplanan tüm delillere rağmen kesin olarak tespit edilemediği durumlarda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, işletme tehlikeleri doğrultusunda tehlikeler eşit varsayıldığından, zararın yarı yarıya paylaştırılması gerekir (Bkz: Yargıtay 17 HD.nin 13.11.2018 tarih ve 211/10473 sayılı kararı). Buradan hareketle, tehlikeler eşit kabul edilmiş ve davalı … ile …’ın yarı yarıya kusurlu oldukları kabulü ile sonuca gidilmiştir.
Davacıya ait araçta oluşan hasara gelince; Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyası üzerinden alınan raporda araçtaki hasarın KDV hariç 8.863-TL olduğu belirtilmiş, ancak mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden alınan 04.03.2019 tarihli rapor ile ATK’dan alınan raporda hasarın D.İş dosyasındaki raporun aksine KDV dahil 3.760,25-TL olduğu belirtilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, D.İş dosyasında sadece davalılardan …’a karşı talepte bulunulmuş ve rapor sadece davalı …’a tebliğ edilmiştir. Hal böyle olunca, D.İş dosyası üzerinden alınan rapora itibar edilmemiş, birbiri ile örtüşen tespitler içeren ve denetime açık olan 04.03.2019 tarihli rapor ile ATK raporuna göre sonuca gidilmiş, davacıya ait araçta 3.760,25-TL tutarında hasar oluştuğu kabul edilmiştir.
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Bununla birlikte, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden sonra akdedilen sözleşmelere uygulanacağı öngörülen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “kapsama giren teminat türleri” başlıklı A.5 bölümünde “değer kaybı”, maddi zararlar teminatı içerisinde düzenlenmiş, sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybının, ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edileceğine ve ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esaslara göre belirleneceğine işaret edilmiştir. Başka bir deyişle, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı Genel Şartlar Ek-1’de açıkça ifade edilmiştir. Buna göre, Genel Şartlar’ın “kapsama giren teminat türleri” başlıklı A.5. maddesi karşısında, davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekilinin değer kaybının teminat kapsamında olmadığına dair itirazı yerinde değildir.
Somut olayda; Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyası üzerinden alınan raporda, tramer kayıtlarına ulaşılamayan aracın aynı zamanda kamu hizmetinde kullanılıyor olması sebebiyle değer kaybı hesaplamasının uygun olmayacağı belirtilmiş, mahkememizce makine mühendisinden alınan kök raporda aracın kaza anındaki km’sinin bilinmediği ve 165.000 km’nin üzerinde olması durumunda değer kaybının oluşmayacağı ifade edilmiştir. Ek raporda ise, aracın 12.06.2015 tarihinde trafiğe çıktığı ve 31.05.2017 tarihinde 124470 km’de olduğu, buna göre aylık kullanımının ortalama 5.400 km’ye tekabül ettiği ve 31.05.2017 tarihinden sonra kaza tarihine kadar olan 10 aylık süre zarfında 54.000 km daha kullanılacağı, kaza tarihindeki km’sinin yaklaşık olarak 178.000 km civarında olacağı, tramer kayıtları ile km bilgisi birlikte değerlendirildiğinde Genel Şartlar Ek-1’deki esaslara göre oluşan değer kaybının 246,04-TL olduğu, aracın kazadan önceki 2.el piyasa değeri ile kazadan sonraki 2.el piyasa değeri arasındaki farkın yani objektif değer kaybının ise 250-TL olabileceği mütala edilmiştir. Buradan, araçta oluşan değer kaybının Genel Şartlar Ek-1’deki esaslara göre 246,04-TL ve objektif değer kaybı esasına göre 250-TL olduğu değerlendirilmiş, değer kaybının Genel Şartlar Ek-1’deki esaslara göre belirlenmesi gerektiğinden (Bkz: Samsun BAM 3. HD.nin 01.03.2021 tarih ve 261/397 sayılı kararı), değer kaybı zararının 246,04-TL olduğu kabul edilmiştir.
Bu sebeplerle; davacıya ait araçta oluşan hasarın 3.760,25-TL ve değer kaybının 246,04-TL olduğu kabul edilmiş, tarafların eş değer kusurları nazara alınarak {(3.760,25-TL + 246,04-TL) / 2} 2.005,12-TL tazminata hükmedilmiştir. Davalı, … ile …, … ve … hakkındaki fazlaya ilişkin istem (11.673,68-TL) ispat edilemediğinden reddedilmiştir.
Dava dilekçesinde ftalep edilmeyen faiz ıslah dilekçesi ile talep edilebileceğinden (Bkz: Yargıtay 17 HD.nin 13.06.2017 tarih ve 8000/6707 sayılı kararı) yasal faize hükmedilmiş, faiz başlangıç tarihleri yönünden taleple bağlı kalınmıştır.
Davacı vekili, delil tespiti dosyası kapsamında yapılan masrafların da dava değeri içinde tahsilini talep etmiş ise de, bu yöndeki talebi yerinde görülmemiş, masraflar eldeki davada yargılama gideri olarak değerlendirilmiştir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 03.05.2017 tarih ve 10557/4963 sayılı kararı).
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür. ZMMS’nin amacı, motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumaktadır. İşletenin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebileceği talepler, ZMMS kapsamı dışındadır. Somut olayda, davalı … A.Ş. davacıya ait aracın zorunlu trafik sigortacısı olup, davacının hasar ve değer kaybı yönünden kendi trafik sigortacısından talepte bulunmasına olanak yoktur. Bu sebeple, davalı … A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Buradaki ret sebebi ile diğer davalılar hakkındaki ret sebebi farklı olduğundan, davalı … A.Ş. yararına davalı …den ayrı olarak maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-2.005,12-TL’nin 1.000-TL’sinin dava (24.05.2018) ve 1.005,12-TL’sinin ıslah (30.12.2020) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin ve … A.Ş. hakkındaki davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 136,96-TL karar ve ilam harcının davalı … A.Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam (1.694,75-TL + 698,80-TL) 2.393,55-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 350,86-TL’nin davalı … A.Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.005,12-TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … A.Ş. davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …ye verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş. davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.005,12-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …ye verilmesine,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … …’nun yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, davalılar yönünden 6100 sayılı HMK m. 341/2 gereğince KESİN, davacı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
05/04/2021

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.