Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/353 E. 2019/345 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/353 Esas – 2019/345
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/353 Esas
KARAR NO : 2019/345Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 04/04/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 03/04/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 21.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma davacı/alacaklı, olarak her yıl katılmakta olduğu İstanbul’da düzenlenen … Lojistik Fuarında stand ziyaretçilerine sunmak amacıyla tanıtım broşürü ve muhtelif promosyon ürünlerinin teminini davalı/borçlu … Tic. Ltd. Şti. Den sağladığını, davalı firmanın her yıl müvekkili firma tarafından verilen siparişleri ya sürekli gecikmeli yada içeriği hatalı olarak teslim ettiğini, bu konuda müvekkil firma davacı alacaklı firma yetkilileri tarafından sözlü uyarıları ve tepkileri üzerine davalı firma yetkililerinin müvekkili firma yetkililerine bir daha bu tür aksaklıklar olmayacağını beyan ettiklerinden dolayı hem 2017 yılı Kasım ayında yine müvekkil firmanın katılım gösterdiği lojistik fuarı için hem de müvekkil firmanın müşterilerine ve ilişkide oldukları kurum/kuruluşlara dağıtmak üzere 2018 yılı muhtelif promosyon üzerenlerinin siparişlerini davalı şirkete verdiklerini, müvekkil firmanın icra takibine ve davaya konu 25.10.2017 tarihli sözleşmeyi, 25.10.2017 tarihinde mail ortamında davalı şirkete ilettiklerini, 25.10.2017 tarihinde gönderilen mail içeriğine göre ürünlerin 14.11.2017 tarihinde İstanbul Fuar alanında teslim edilecek şekilde hazırlanmasını, teslim edilmediği takdirde peşin yapılan ödemenin iadesini ve kalan ödemenin de yapılmayacağını, ön ödemenin 27.10.2017 tarihinde yapılacağını belirttiğini, davalı şirketin sözleşmeyi kabul ettiğini, buna rağmen davalı şirketin icra takibine ve davaya konu sözleşmede belirtilen ürünleri 14.11.2017 tarihinde İstanbul Fuar alanında teslim edilecek şekilde hazırlanmasını, teslim edilmediği takdirde peşin yapılan ödemenin iadesini ve kalan ödemenin de yapılmaycağını, ön ödemenin 27.10.2017 tarihinde yapılacağını belirttiklerini ve davalı borçlunun sözleşmeyi kabul ettiğini buna rağmen sözleşmede belirtilen ürünlerin 14.11.2017 tarihinde İstanbul Fuar alanında teslim edilmediği, 15.11.2017 tarihinde kargo tarafından müvekkil firmaya 16.11.2017 tarihinde ulaştırabileceklerini bildirdiklerini, müvekkil firmanın kendi imkanları ile 15.11.2017 günü icra takibine ve davaya konu sözleşmede belirtilen ürünleri kargo firmasından teslim alabildiklerini, bazı ürünlerinde davacının kendi imkanları ile basım yerlerinden teslim aldıklarını, davacının sözleşme gereği peşin ödenmesi gereken 7.680 TL paranın 27.10.2017 günü havale edilerek ödemesinin yapıldığı, sözleşme gereği geriye kalan 8.360 TL paranın 11.12.2017 günü havale edilerek ödemesinin yapıldığının tespit edildiğini, müvekkil firmanın İstanbul ilindeki fuardan şirket merkezine döndüklerinde ajandaların bozuk ve yırtık olduğunu, anahtarlık promosyonun hiç gönderilmemiş olduğunu, takvimlerin eksik olarak gönderildiğini farkettiklerini ve davalı şirket yetkililerine Vodafone hatlı numaradan yapılmak suretiyle bildirimde bulunulduğunu, anahtarlığın neden gelmediğini sorduklarında şirket yetkilileri tarafından yetişmediği bilgisinin verildiği, davalı şirket yetkililerinin arayarak kopuk-yırtık olan ürünleri iade edilip sağlamları ile değiştirilmesinin bildirildiğini, bu şekilde icra takibine ve davaya konu sözleşmede belirtilen ürünlerden 18 adet ajandayı iade ettiklerini, davalı yetkililerinin gün aşırı aramalarına rağmen dönüş alamadıklarını, aradan bir buçuk ay gibi bir süre sonra iade edilen ürünlerin sağlamlarını müvekkil firma yetkililerine teslim ettiklerini ve teslim ettiklerinde hem iki adet eksik ürün ve hemde müvekkil firma yetkilileri tarafından gönderilen ürünlerden daha kötü bir durumda olan ürün teslim ettiklerini, müvekkil firma yetkililerinin ambalajlarından açmayarak icra takibine ve davaya konu sözleşmede belirtilen ürünleri müşterilerine verdiklerini, davacı firmanın fuardan dönüp baktıklarında, kalan ajandaların bir kısmının kopuk-yırtık olduğunun fark ettiklerini, davacının ürünlerin ayıplı çıkmasından dolayı firmanın ticari kayba ve prestij kaybına uğradığı, maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü, elde olan ürünlerin toplam değerine bakılarak davanın değerinin 2.236,50 TL olarak belirlendiğini, davalının davaya konu parayı ödemedikleri için haklarında Smasun 9.İcra Müdürlüğü’nün 2018/29931 E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığı, ödeme emri çıkarılması üzerine davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı borçlunun firmanın haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, icar takibinde kötü niyetli olduğundan HMK nun 329. Maddesi gereğince disiplin para cezası ile mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesi dava ve talep etmiştir.
Davalı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Vekili 25.06.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili tarafından sözleşmeye konu bütün edimlerin yerine getirildiğini, davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın eser sözleşmesine konu malların kargo ile gönderildiğinin beyan edildiğinin, sözleşme incelendiğinde kargo bedelinin mevcut olduğu, bu hususun kargo ile gönderilmesi konusunda mutabakat sağlandığının açık kanıtı niteliğinde olduğunu, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla bir an için sözleşme konusu mallarda ayıp bulunsa dahi davacı tarafından süresi içerisinde ihbar edilmediğini, Türk Borçlar Kanununun “Ayıp sebebiyle sorumluluk” başlıklı 474. Maddesinde “İş sahibi, eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” hükmünün amir olduğunu, süre kavramının Türk Ticaret Kanununun “ticari satış ve mal değişimi” başlıklı 23/3. Maddesinde tanımlandığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının dava dilekçesinde belirttiği ayıbın gözle görülür nitelikte olduğunu, davacı tarafın yasal süre içerisinde müvekkil şirkete herhangi bir bildirim bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın BK 447/2 maddesi gereğince eseri kabul etmiş sayılacağını, davacı tarafın teslim aldığı ürünlerin eksiği/hiç olmadığını İstanbul’da değil fuar bittikten sonra şirket merkezi olan Samsun’da fark ettikleri yönündeki beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, diğer taraftan 500 adet anahtarlığın hiç gönderilmemiş olmasının da sözleşme konusu malların teslimi sırasında kolayca fark edilebilecek bir husus olduğu, davacı beyanlarıyla birbiriyle çelişmekte olup hayatın olağan aykırılık teşkil ettiğini, somut olayda icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını, davacının taleplerinin mesnetsiz ve kötü niyetli olduğundan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Samsun 9.İcra Dairesinin 2018/29931 E. Sayılı dosyası uyaptan alınarak dosyamız arasına eklenmiştir.
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2018/29931 E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının …… Ltd. Şti. olduğu, borçlunun … İnş. San. … Ltd. Şti. Olduğu, borç miktarının 16.089,30 TL asıl alacak, 1.329,18 TL diğer faiz olmak üzere toplam 17.418,48 TL olduğu, borcun dayanağının 01.12.2017 vade tarihli 16.089,30 TL fatura alacağı olduğu, borçlunun 26.03.2018 tarihli dilekçesi ile icra takibine konu dosya borcuna, asıl alacağa, işlemiş ve işleyecek tüm faiz ve ferilerine, faiz oranına, harç, masraf ve vekalet ücretine itiraz dilekçesi sunduğu ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 02.11.2018 tarihinde kırtasiyeci bilirkişi eşliğinde keşif yapılmış, bilirkişinin 16.11.2018 tarihli raporunda özetle; yapılan inceleme neticesinde sayılı 300 adet olan İTP165 masa takvimi ve sayısı 413 adet olan İDA2206 anahtarlıklarda sahip olması gereken özelliklerin bulunduğu herhangi gizli veya açık kusur bulunmadığı, 6502 sayılı kanunda yer alan ayıplı mal sınıfına girmediği kanaatinde olduğu, sayısı 129 adet olan İKT2502 kalemlerde sadece 5 adedinde baskı hatası tespit edilmiş olup mekanizmalarında ve yazımında herhangi bir kusur tespit edilmediğini, hatalı ürünlerin fotoğraflarının eklendiği, sayısı 19 adet olan İAT1007 ajandada ise 18 adedinde imalattan kaynaklı yapıştırıcı, kağıt kalitesi ve bağlantı noktalarındaki düşük kalitede malzeme kullanılmasından ötürü açık kusur ayıplı mal olduğu kanaatinde olduğu, ürünlerinin fotoğraflarının eklendiği, firmalar arası anlaşmaya göre kusurlu bulunan 5 adet İKT2502 kalem kdv hariç birim fiyatı 3.15 TL (3.15*5=15.75) olup toplam 15.75 TL olduğu, firmalar arasındaki anlaşmaya göre kusurlu bulunan 18 adet İAT1007 ajanda kdv hariç birim fiyatının 23.00 TL (23.00*18=414.00 ) olup toplamda 414.00 olduğu, firmalar arasındaki anlaşma tarihindeki kusurlu ürünlerin toplam fiyatının 429.75 TL+kdv %18507.10 TL olduğu, piyasa araştırması sonucu ortalama fiyat baz alındığında mahkeme tarihindeki kusurlu ürünlerin toplam fiyatı (kalem:4.50*5=22.50 TL)-(ajanda:28.00*18=504.00) 526.50 TL+kdv %18 621.27 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme sonucunda, Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2018/29931 esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde borca itiraz ederek takibin durduğu, takibin devamı bakımından davacının eldeki bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere ; TTK 25/1-c Hükmü uyarınca ” Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
TBK 223. Maddesine göre “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Davacı ile davalı arasında 25/10/2017 tarihli sözleşme ile sözleşmede belirtilen pormosyon ürünlerin alımı hususunda anlaşma yapıldığı, ürünlerin davacıya 16/11/2017 tarihinde teslim edildiği, davacının fuardan döndükten sonra bir kısım ürünlerin bozuk ve yırtık olduğu, anahtarlık promosyonun hiç gönderilmediği, takvimlerin eksik olduğunun fark edilmesi üzerine davalı tarafa ürünlerdeki hata ve eksiklikler olduğunun bildirildiği ancak ayıbın giderilmediği beyan edilmiş olup, mahkememizce bilirkişiden dava konusu ürünler üzerinde inceleme yapılarak, ürünlerde ayıp olup olmadığı, ayıp var ise gizli ayıp olup olmadığı hususlarında rapor alınmış, bilirkişi raporuna göre dava konusu ürünlerden 300 adet olan masa takvimi ve 413 adet olan anahtarlıklarda kusur bulunmadığı, ayıplı mal sınıfına girmediği, 129 adet olan kalemlerden sadece 5 tanesinde baskı hatası bulunduğu, 19 adet olan ajandanın 18 adedinde açık kusur ayıplı mal olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ürünlerdeki ayıbın açık ayıp mahiyetinde olduğu, davacının malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli olduğundan iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse de alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür, davacı ürünleri inceleme ve inceletme yükümlülüğünüde yerine getirmeyerek tam aksine, satın alınan 01.12.2017 tarihli faturadaki ürünlerin davacı tarafça teslimden önce 27.10.2017 ve teslimden sonra 11.12.2017 tarihinde ödemesinin davalıya yapıldığı, davacı açık ayıp niteliğindeki ürünlerindeki hata ve eksikleri gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederek satılanı kabul etmiş sayılacağından süresinde ayıp ihbar yükümlüğünü yerine getirmeyen ve bu nedenle sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 38,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3.Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden reddedilen miktar üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.236,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
5.Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
6.Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde kesin olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi. 04/04/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza