Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/304 E. 2022/148 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/304 Esas – 2022/148
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/304 Esas
KARAR NO : 2022/148

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … –
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZ. TARİH :

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 06/07/2015 tarihli 2 adet farklı sözleşme ile Yapımı … (Mirzakent Sitesi) Atakum/Samsun adresinde devam etmekte olan inşaatın mutfak dolapları, mutfak tezgahı, çelik kapılar, iç oda kapıları, salon kasa kapama işlerinin yapımı konusunda anlaşma yapıldığını, karşılığında A Blok 6. Kat. 27 nolu bağımsız bölüm 185.000,00 TL karşılığıyla … Tasarım Firmasına verileceğini, iş tutarının 283.800,00 TL olduğunu, daire bedelinin 185.000,00 TL olduğunu, kalan tutarın 98,800,00 TL olduğunu, kalan kısmın daha sonra ödeneceğini, diğer sözleşme uyarınca A Blok 4. Kat 16 nolu bağımsız bölümün 200.000,00 TL karşılığında … Tasarım Firmasına verileceğini, 45 iş günü içerisinde 774 iç oda kapısı, 172 adet çelik kapı, 22 adet yangın kapısı, 86 adet salon kasası Mirza Kent sitesine indiği gün A Blok 4. Kat 16 nolu bölümün tapusunun üretici firmaya verileceğini, müvekkil şirket tarafından işe başlandığını ancak davalı tarafça taahhüt edilen bağımsız bölümlerin başka kişilere devredildiğini ve nakit ödemelerinde yapılmadığını, müvekkilinin zararı uğradığını beyanla, alacağın değerinin belirlendiği anda artırılmak üzere şimdilik 30.000,00 TL alacak ve munzam zararın, avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası şeklinde ikame edilemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağını miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesinin gerekli olduğunu, somut olayda sözleşmeden kaynaklı edimin yerine getirilmediği iddiası ile ikame edilmiş olup huzurdaki davada belirsiz alacak davasının şartları oluşmadığını, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirmediğini, sözleşmede kararlaştırılan A Blok 6. Kat 27 nolu bağımsız bölüm davacı ile akdedilen diğer bir sözleşme uyarınca davacının belirttiği kişiye devrettiğini, bu hususun davacının kötü niyetli olduğunu kanıtladığını, huzurdaki davanın belirsiz alacak şeklinde ikame edilemeyeceğinden davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalının nakit ödemeleri tam ve düzenli yapmadığı gibi sözleşmeler ile devri kararlaştırılan taşınmazlarında devrinin gerçekleşmediğini, müvekkil tarafından yerine getirilen işlerin ve bedellerinin tespiti, daha sonra da davalı tarafça ifa edilen işlerin bedelinin ödenip ödenmediğinin tespitinin gerektiğini, bu hususta bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, sözleşme örneklerinin, fatura örneklerinin, tediye makbuzlarının ve vekaletname örneğinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 04/06/2018 tarihli cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 25/06/2018 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 08/06/2018 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 21/07/2018 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 11/10/2018 tarihli keşif talepli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 10/10/2018 tarihli ticari defterlerin bulunduğu yeri bildirir beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 17/10/2018 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 22/10/2018 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 02/11/2018 tarihinde bilirkişi marifetleriyle keşif icra edildiği, Mahkememiz dosyasının bilirkişiler …, … ve …’e tevdi edildiği, bilirkişilerin 08/01/2019 havale tarihli bilirkişi raporunu dosyaya ibraz ettikleri anlaşılmıştır.
Bilirkişiler 08/01/2019 tarihinde ek ücret talepli dilekçelerini mahkememize ibraz ettikleri anlaşılmıştır.
Atakum Belediyesine yazılan müzekkereye 07/11/2018 tarihinde cevap verildiği ekinde 1 adet CD gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 22/01/2019 havale tarihli dilekçesi ile 08/01/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 22/01/2019 havale tarihli dilekçesi ile 08/01/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 01/03/2019 tarihli dilekçesi ile dosyanın bilirkişiye verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Atakum Kaymakamlığına yazılan müzekkereye 25/03/2019 havale tarihli dilekçe ile cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 14/05/2019 tarihli talep dilekçesini sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 15/05/2019 tarihli beyan dilekçesi ile bilirkişi incelemesine konu ticari defter asıllarının Mahkememizin 2018/842 Esas sayılı dosyası içerisinde bulunduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Atakum Kaymakamlığına yazılan müzekkereye 22/07/2019 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 25/09/2019 tarihli beyan dilekçesi ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bilirkişi …’ya tevdi edildiği, bilirkişinin 18/09/2019 tarihli dilekçesi ile ek süre talep ettiği ve 23/10/2019 tarihli bilirkişi raporunu ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 08/11/2019 tarihli dilekçesi ile 23/10/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 13/11/2019 tarihli dilekçesi ile 23/10/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bilirkişi Cemalettin Kola’ya ek rapor için tevdi edildiği, bilirkişinin 16/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunu ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 30/01/2020 tarihli dilekçesi ile 16/01/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 30/01/2020 tarihli dilekçesi ile 16/01/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 17/11/2020 tarihli bedel artırım dilekçesini sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 08/12/2020 tarihli dilekçesi ile bedel artırım dilekçesine karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili Av. …’in 09/12/2020 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekildiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili Av. …’in 11/03/2021 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekildiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Samsun Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazılan müzekkereye 23/03/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili Av. Mehmet Yıldırım’ın 30/06/2021 tarihinde vekaletname ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Samsun Vergi Dairesine yazılan müzekkereye 21/12/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye 17/12/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkereye 22/12/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesinde kooperatifler “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklar” olarak tarif edilmiştir. Maddede kooperatifin ortaklık (şirket) olduğu belirtilmiş ise de, bu ortaklığın “ticari nitelikte bir ortaklık” olduğu yönünde bir açıklama ve belirleme yapılmamıştır.
Maddedeki tariften anlaşılacağı üzere kooperatiflerde amaç, diğer ticaret şirketlerinden farklı olarak kazanç elde etmek ve bunu ortakları arasında paylaşmak olmayıp, ortakların ekonomik menfaatlerini, özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak ve gidermektir. Kooperatifler, kâr zarar amacından ziyade sosyal yönü ağır basan ortaklıklardır. Bu tanıma göre kooperatiflerin tacir kabul edilmesi ve tacir sıfatının sonuçlarıyla sorumlu tutulması mümkün değildir.
6102 sayılı TTK’nın 124/1. maddesinde “kooperatifler” ticaret şirketleri arasında sayılmış ise de, aynı maddenin 2. bendinde kooperatifler “şahıs şirketleri” ve “sermaye şirketleri” arasında gösterilmemiştir. TTK’nın 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde kooperatiflerin “ticaret şirketi” olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Benzer hükümler, 6762 sayılı eski TTK’da da bulunmasına rağmen (md 18, 136), Yargıtay’ın kararlılık kazanan uygulamasında kooperatifler tacir olarak kabul edilmemiştir.
Diğer yandan mahkememizce davacı hakkında tacir araştırması yapılmış olup, gelen yazı cevapları uyarınca davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, Ticaret Sicil Müdürlüğünde kaydının bulunmadığı, esnaf sicil bilgilerinin dosyamıza gönderildiği görülmüştür. Şu halde davacı da tacir sıfatını haiz değildir.
Eldeki dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır ve bu tür sözleşmelerden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bu sebeplerle, uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı değerlendirilmiş, dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir (Bkz; Yargıtay 15. HD’nin 10/07/2018 tarih, 2017/96 Esas, 2018/2989 Karar, Samsun BAM 1. HD’nin 14/01/2021 tarih, 2021/18 Esas, 2021/113 Karar, Ankara BAM 31. HD’nin 05/10/2021 tarih, 2021/768 Esas, 2021/897 Karar, Bursa BAM 4. HD’nin 21/10/2021 tarih, 2021/1161 Esas, 2021/1561 Karar sayılı ilamları) .
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle REDDİNE,
2-Dosyanın, kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık kesin süre içinde ve HMK m.20 ile vazolunan usule uygun başvuru olması halinde görevli SAMSUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 331/2 hükmü gereğince davaya başka bir mahkeme tarafından bakılması halinde yargılama harç ve giderlerinin söz konusu mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, mahkememiz kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama harç ve giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa bağlanacak beyan ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.10/02/2022

¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.