Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/296 E. 2019/111 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/296 Esas – 2019/111
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/296 Esas
KARAR NO : 2019/111

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : … –
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 25/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM : Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeşitli tarihlerdeki ve dilekçe ekinde sunulan 10 adet fatura ile davalı tarafa tarım malzemesi sattığını, bu faturalar nedeniyle oluşan cari hesap bakiyesinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2017/128330 esas sayılı dosyasıyla faturalara binaen genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, ticari defterler incelendiğinde davalının borcunun bulunduğunun tespit edileceğini, davalı tarafından faturalara karşılık her hangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle yapılacak yargılama neticesinde davalının icra takiben yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davlıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş davalı tarafından dosyaya süresinde sunulmayan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kendisine destek amacı ile deneme amaçlı olarak salatalık tohumu ve gübre desteği verdiğini, kendisi tarafından ekilen salatalıktan hastalık nedeniyle hiçbir ürün kaldıramadığını, verdikleri ürün tohumundan ürün alınamadığını ve zarar ettiğini, davacının kendisine destek amacı ile tohum ve gübre verdiğini, davanın yersiz olduğunu ve davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet ve yasal tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2017/128330 esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının … , borçlusunun … olduğu, 10.852,20 TL asıl alacak üzerinden cari hesap alacağı dayanak gösterilerek ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun 20/10/2017 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve takibin 20/10/2017 tarihinde durduğu anlaşılmıştır.
2-Yozgat Ticaret Sicil Müdürlüğünün 09/05/2018 tarih 2018/279 sayılı yazısı incelendiğinde; davalı …’ ın gerek müdürlüklerinde gerekse ülke çapındaki Ticaret Sicili Müdürlüklerinde yapılan sorgusunda ticaret sicil kaydına rastlanılmadığının belirtildiği görülmüştür.
3-… Kaymakamlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 08/10/2018 tarihli yazı cevabı incelendiğinde; yapılan sorgulamada davalı …’ın gelir vergisi mükellefiyet kaydının bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
4-Mahkememizce Uyap üzerinden temin edilen Gelir İdaresi Başkanlığı sorgulaması incelendiğinde; davalının kamu emeklisi olduğu tespit edilmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağına karşılık davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının itirazı neticesinde takibin durması nedeniyle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Somut olayda uyuşmazlık davalının tacir olup olmadığı ve mahkememizin davaya bakma hususunda görevli olup olmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Bu doğrultuda davalının dava tarihi itibariyle tacir olup olmadığı hususunun tespiti açısında ilgili ticaret sicil müdürlüklerine ve vergi dairesine müzekkereler yazılmasına karar verilmiştir.
Yozgat Ticaret Sicil Müdürlüğünün 09/05/2018 tarih 2018/279 sayılı yazısı incelendiğinde; davalı …’ ın gerek müdürlüklerinde gerekse ülke çapındaki Ticaret Sicili Müdürlüklerinde yapılan sorgusunda ticaret sicil kaydına rastlanılmadığının belirtildiği görülmüştür.
… Kaymakamlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 08/10/2018 tarihli yazı cevabı incelendiğinde; yapılan sorgulamada davalı …’ ın gelir vergisi mükellefiyet kaydının bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK.nun 12.maddesine “bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla hakla bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Anılan Yasanın 11.maddesinde “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.” 15.maddesinde de ” İster gezici olsun ister bir dükkanda veya sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri 11.maddenin 2.fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
19.02.1986 tarih 19024 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre;
1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usul Kanunu’nun 177.maddesinin 1.fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar,
2-Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Açıklamalar ve ilgili yazı cevapları incelendiğinde davalının tacir ve esnaf olmadığı sabittir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağına dair bir düzenleme bulunması gerekir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Davalının dava açıldığı tarihte tacir ve esnaf olmadığı eldeki davanında Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari davalardan bulunmadığı gözetildiğinde, davanın Türk Ticaret Kanunun 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliği ile Samsun Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1.Mahkememizin eldeki davaya bakmakta görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114(1)-c), 115/(2), 138(1) maddeleri gereğince davacının dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2.Davaya bakmakta görevli mahkemenin Samsun Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine olduğuna,
3.HMK’nın 20(1) maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesi ve iki haftalık başvurusu süresinde talep halinde dava dosyasının belirtilen görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi halde dosyanın mahkememizce açılmamış sayılmasına,
4.HMK’nın 331/2 maddesi de gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin iki haftalık başvuru süresi içerisinde talep olması halinde görevli mahkemede gözetilmesine, bu süre içerisinde başvuru olmaması halinde ise, HMK 20/(1) son cümlesine göre daha sonra talep halinde gerektiğinde mahkememizce karar verilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzerer davacı vekilinin yüzünde davalının yokluğunda verilen karar, açıkça okunup usülen anlatıldı.05/02/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.