Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/278 E. 2022/100 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/278 Esas – 2022/100
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/278 Esas
KARAR NO : 2022/100

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 14/02/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; bayisi bulunduğu …’den 23.11.2017 tarihinde akaryakıt aldığı, davalının akaryakıtı ana dağıtıcıdan yükleyip getirmekle görevli olduğu, davalı davacının bayi talep formunda bildirdiğinden hatalı yükleme yaptığı için ( araç, tank, depo gözlerine hatalı dolum yaptığı için ) davacıya ait benzin istasyonundaki tanklara da hatalı dolum yaptığı ve davalının taşıdığı ve bedeli ödenen akaryakıt bedeli, davacının dolumdan önce tanklarında bulunan akaryakıt bedeli, tüketicilere yanlış akaryakıt satılması sebebiyle ödenen zarar bedeli, davacının depo ve pompalarının temizlik bedeli, istasyonun kapalı olduğu tarihlerdeki kazanç kaybı bedelinin tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, davacının iddia ettiği olayda kusurlarının bulunmadığını, ürün talep fişinde hangi göze hangi ürünün konulacağının yazmadığını, dolum tesisinde yükleme yapıldıktan sonra dolum fişiyle irsaliye kesildiğini, varsa kusurun dolum tesisindekilere ait olduğunu, davalının sadece nakliyeci olduğunu, zararın ispatlanması gerektiğini belirterk davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, … 4. Noterliğinin 19/12/2017 tarih ve 21829 yevmiye numaralı ihtarname sureti,…arasındaki konuya ilişkin bilgi ve belgeler, davalı firmaya ait faturalar, bayi talep formları, ürün talep fişleri ve akaryakıt teslim formu, tüketiciye hatalı yakıt verilen araç plakaları listesi, şüpheli ifade tutanağı, pompa tamir ve temizleme tutanağı ve faturası, olay tarihi itibariyle davacıya ait tank envanter raporları ve fişleri ibraz edilmiştir.
Samsun 4. Noterliğine yazılan yazıya 01/03/2019 tarihli 2019/62 sayılı yazı ile cevap verildiği, ekinde 19/12/2017 tarih ve 21829 nolu ihtarnamenin tebliğ mazbatasının onaylı suretlerinin gönderildiği görülmüştür.
Endüstri Mühendisi, Makina Mühendisi ve Kimya Mühendisi bilirkişiden oluşan heyetten 09/08/2019 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 28/08/2019 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan/itirazlarını içerir 02/09/2019 tarihli dilekçe sunmuştur.
Ankara 13 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/272 talimat sayılı dosyasından 30/01/2020 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili rapora karşı beyanlarını içerir 12/02/2020 tarihli dilekçe sunmuştur.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı IX. Bölge Müdürlüğüne yazılan yazıya 17/07/2020 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde otomasyon çıktılarının gönderildiği görülmüştür.
Ankara 13 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/17 Talimat sayılı dosyasından 10/02/2021 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili bilirkişi heyeti ek raporuna karşı beyan/itirazlarını içerir 01/03/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili bilirkişi heyeti ek raporuna karşı beyanlarını içerir 08/03/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
Mahkememizce bilirkişi heyetinden 30/11/2021 tarihli rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili bilirkişi heyet raporuna karşı beyan/itirazlarını içerir 16/12/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir 16/12/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hizmet sözleşmesinin ayıplı ifasından kaynaklanan tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; davacı firmanın dava dışı …’nden akaryakıt talep ettiği, talep edilen akaryakıtın davalı şirket tarafından nakliyesinin gerçekleştirildiğini, talep edilen akaryakıtın davacıya ait istasyondaki depolara yanlış doldurulduğu, bu nedenle hem depolardaki hali hazırda bulunan akaryakıtın hem de yeni alınan akaryakıtın zayi olduğu, yine durum anlaşılana kadar yakıt doldurulan araçların arızası, davacı yanca depo ve satış pompalarının temizliği ve istasyonun kapalı olması nedeni ile uğranılan zararların tazmini için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde; alacağın zamanaşımına uğradığı, olayda müvekkilinin kusuru bulunmaması nedeni ile husumet yöneltilemeyeceği ileri sürülmüş olup, öncelikle bu hususlar çerçevesinde değerlendirme yapılacaktır.
Eldeki davada taraflar arasında hizmet ilişkisi kurulduğu, 24/11/2017 tarihinde hizmetin ayıplı ifası sonucu zarara uğradığı iddiası ile davacının 19/12/2017 tarihli ihtarname ile durumu davalı yana bildirdiği, zararın karşılanmaması nedeni ile davanın 18/04/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Akaryakıt nakliye hizmeti davalı tarafça yerine getirilmekle davalının husumet itirazı yerinde görülmemiştir. 6098 sayılı TBK’nın 146. maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir ve somut olayda hasarın meydana geldiği tarih ile dava tarihine göre zamanaşımı def’i yerinde değildir.
Mahkememizce rafinerilerdeki dolum prosedürüne dair yasal düzenlemeler de belirtilmek suretiyle dava ve cevap dilekçesi doğrultusunda davacının iddia ettiği zararı ile davalının eylemleri arasında illiyet bulunup bulunmadığının ve olaydaki kusurun tespiti amacıyla tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı alanında uzman bir endüstri mühendisi, bir kimya mühendisi ve bir makine mühendisinden oluşan heyetten rapor alınmış olup, düzenlenen 09/08/2019 tarihli raporda özetle; taşıma tankerinin 5 gözlü olduğu, hangi tankere hangi akaryakıtın konulacağının talep formunda yazıldığı, sevk irsaliyesi ve teslimat makbuzundaki dolum detaylarına göre talep formunda belirtilen şekilde dolum yapıldığı, ancak ürün teslim fişine göre talep formunun tam tersi şekilde yakıt dolumu yapıldığı, gönderenin tehlikeli maddeyi güvenli şekilde boşaltma sorumluluğu bulunduğundan davalının tankerin gözlerine yanlış dolum yapılması sonucu meydana gelen zararda kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş olup, taraf vekillerince rapora karşı ayrı ayrı itiraz dilekçeleri sunuldukları görülmüş, tarafların itirazları çerçevesinde kusur ve illiyet durumunun belirlenmesi amacıyla bu kez Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı alanında uzman bir endüstri mühendisi, bir kimya mühendisi ve bir makine mühendisinden oluşan heyetten rapor alınmıştır. Alınan 27/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ilgili kanun ve yönetmeliklerden bahsedilmek suretiyle dosya incelemesine geçilmiş, sevk irsaliyesi ve teslimat makbuzundaki dolum detaylarına göre talep formunda belirtilen şekilde dolum yapıldığı, ancak ürün teslim fişine göre talep formunun tam tersi şekilde yakıt dolumu yapıldığı, alıcı firma olan davacının 23/11/2017 tarihli Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi (TMFB)’nin dosya içerisine bulunmadığı, alıcı davacının aynı zamanda boşaltan işletme olup olmadığının belirlenmesinin gerektiği belirtilerek sorumlu olan tarafın tespitinin yapılamadığı bildirilmiştir.
Tarafların faaliyet belgelerine ilişkin eksikliklerin giderilmesi hususunda; davacı vekili tarafından 13/02/2020 tarihli celsede davacı …ait faaliyet belgesi fotokopisi sunulmuş, yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından gönderilen 17/07/2020 tarihli yazı ekinde de davalı … faaliyet belgesi dosya arasına kazandırılmıştır.
Eksikliklerin giderilmesi akabinde tarafların kusur/sorumluluk durumlarının belirlenmesi amacıyla önceki heyetten rapor aldırılmak üzere dosya Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş olup, düzenlenen 05/02/2021 tarihli ek raporda; her iki tarafın olay tarihini kapsayan faaliyet belgesine göre boşaltan sıfatını haiz olduğu, Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması ADR 2017’nin 1.4.3.7.1 (a) bendi uyarınca “Ambalaj, konteyner, tank, MEMU, MEGC veya araç üzerindeki bilgiler ile taşıma belgesindeki ilgili bilgileri karşılaştırarak doğru maddelerin boşaltıldığını araştırarak, tespit etmek”, yine 24/04/2019 tarih ve 30754 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik’in 15.maddesi gereğince “Boşaltma öncesinde ambalaj, konteyner, tank, tanker, ÇEGK, MEMU, tüplü gaz tanker vb. yük taşıma biriminde bulunan yüklerle ilgili bilgiler ile sevkiyat belgelerinde yer alan ilgili bilgileri karşılaştırarak doğru yükün boşaltılacağını tespit etmek” hususunda boşaltanın yükümlü olduğu, şu halde dosya kapsamından sorumluluğun her iki tarafta ve eşit olduğu tespit ve kanaatleri bildirilmiştir.
Alınan ek raporun mevzuata ve tüm dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmekle bu kez dava dilekçesinde bahsedilen zarar kalemlerinin belirlenmesi hususunda, davacının 2017 yılına ait ticari defterler de incelenmek suretiyle, dosya otomotiv alanında uzman bir makine mühendisi, akaryakıt ve petrokimya alanında uzman bir kimya mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 30/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının hasarın giderilmeye çalışıldığı dönemde de satışlara devam etmesi nedeni ile cirosunda azalma tespit edilemediği, indirim konusu yapılan KDV’lerin talep edilmesinin yerinde olmadığı, hatalı yüklendiği ileri sürülen tankerdeki akaryakıt hasarının 98.666,45 TL olduğu, hali hazırda depolarda bulunduğu anlaşılan akaryakıt hasarının 28.468,00 TL olduğu, yanlış akaryakıt dolumu nedeni ile tüketicilere verilen hasar nedeni ile oluşan zararın 8.662,42 TL olduğu, depo ve pompa temizliği nedeni ile oluşan zararın 21.375,70 TL olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu 5 adet zarar kalemlerinden; ticari kaybının bulunmaması nedeni ile bu yönde zarara uğramadığı, hatalı tedarik edilen akaryakıt nedeni ile 98.666,45 TL(KDV hariç), hali hazırda depolarda bulunduğu anlaşılan akaryakıt nedeni ile 28.468,00 TL, tüketicilere verilen zarar nedeni ile 8.662,42 TL ve depo ve pompa temizliği nedeni ile 21.375,70 TL olmak üzere toplam 157.172,57 TL zarara uğradığı, her iki tarafın boşaltan faaliyet belgesine sahip olması nedeni ile boşaltım sırasında her iki tarafın da yükümlülüklerinin bulunduğu, bu nedenle zarardan birlikte sorumlu oldukları değerlendirilmiş, meydana gelen zararın 78.586,28 TL’sinden davalı şirketin sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin sunulan dava dilekçesinde faiz talebinin bulunmadığı ve buna ilişkin ıslah dilekçesi de ibraz edilmediği anlaşılmakla, alacağa faiz işletilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 78.586,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.368,23 TL karar ilam harcından peşin alınan 3.219,73 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 2.148,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 3.219,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından ödenen 186,60 TL tebligat ve posta gideri, 3.350 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.536,60 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.474,14TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 11.016,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından ödenen 114,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.500 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.614,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 941,25TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 14.395,23TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa bağlanacak beyan ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.27/01/2022

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.