Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/260 E. 2019/260 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/260 Esas – 2019/260
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/260
KARAR NO : 2019/260

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ….
VEKİLLERİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2019
KARAR YAZIM T. : 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan menfi tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 10/04/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili …’nin yönetim kurulu üyesi ve yasal temsilcisi olan … tarafından …’ne keşide edilen … seri nolu … … şubesinden verilen bir adet çekin hamili firmaya gönderilmek üzere 05/09/2017 tarihinde … irsaliye numarası ile … firmasına teslim edildiğini ancak kargo firması söz konusu çeki kaybettiğini, çek üzerine ödeme yasağı konulduğunu, bu çekle ilgili olarak … vekili tarafından İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/330 D.İş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alındığını ve bu karar doğrultusunda müvekkil firma nezdinde uygulanarak paranın icra dosyasına depo edildiğini, usulsüz olarak ele geçirdikleri müvekkil firmaya ait çek veya çekler ile dolandırıcılık suçunu işleyenler hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı 2018/12561 sayılı dosyası nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu beyanla tedbir taleplerinin kabulü ile ihtiyati haciz sırasında dosyaya haciz baskısını ortadan kaldırmak amacıyla yatırılan paranın iş bu dava davalısı icra alacaklısına ödenmemesini, davalının İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11615 Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğu kayıp-çalıntı çek sebebi ile müvekkil firmanın borçlu olmadığının tespitini, kötü niyetli davalının senet bedelinin %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 03/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacının takip konusu çekte keşideci olduğunu, icra dosyasına çek bedelini ve diğer kalemlerini ödediğini, bu nedenle davacının tedbir talebinin konusuz kaldığını, müvekkilinin davaya konu senette iyi niyetli hamil durumunda olduğunu, çekin veriliş koşullarını ve verilme sebebini araştırmak durumunda olmadığı gibi bunu bilebilecek durumda olmadığını, bu nedenle iyi niyetli müvekkili açısından davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin ciranta olduğunu çekin çalınmış olacağını bilmesinin mümkün olmadığını, davacının talep ettiği kötüniyet tazminat oranının %40 olarak belirtildiğini yeni düzenleme ile böyle bir oran söz konusu olmadığını yerini oranın %20 olduğunu beyanla davacı keşideci imzasını inkar etmediği sürece lehdar veya ciranta imzasını sahteliği iddiasıyla hamile karşı dava açma hakkı bulunmadığından, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı iddialarına dayanarak talep etmiş olduğu kötüniyet tazminatının reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilerek takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, … firmasının 29/09/2017 tarihli kayıp bildirim yazı örneğini, ödeme yasağına ilişkin Mahkememizin 13/11/2017 tarihli yazı örneğini, ödeme belge örneğini, çek suretini, Mahkememizin 2017/872 Esas sayılı tensip suretini, ihtiyati haciz sırasında yapılan ödemeye ilişkin banka makbuz suretini, Samun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/12561 soruşturma sayılı dosya suretini ibraz etmiştir.
….’dan … IBAN numarasına 03/04/2018 tarihinde … işlem numaralı havale işlemine ait belge örneği celp edilmiş, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/330 D. İş. Sayılı dosyanın sureti, İstanbul 9. İcra Dairesi’nin 2018/11615 Esas sayılı dosyasının bir sureti, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/12561 sayılı soruşturma dosyası uyap üzerinden dosya içerisine eklenmiş, İstanbul 9. İcra Dairesi’nin 2018/11615 Esas sayılı dosyasından davaya konu çekin arkalı önlü sureti İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’ne yazılan 3. müzekkere üzerine gönderilerek dosya içerisine eklenmiştir.
Dava, İİK 72. maddesi gereği çek’e dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11615 Esas sayılı dosyası ile 12.500,00 TL asıl alacak için kambiyo senetlerine özgü yol ile takipte bulunulduğu ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, davacı tarafın ise dava konusu … … şubesi … numaralı çeki dava dışı ….’ne gönderilmek üzere kargo firmasına teslim ettiğini ancak kaybolduğunu, davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu çek örneği İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11615 Esas sayılı dosyasından celp edilmiş, davacı şirket tarafından dava dışı …. lehine keşide edildiği, çek arkasında …., …., …., …., …. ve davalının cirosunun bulunduğu, en son davalı tarafından … şubesine ibraz edildiği, ödeme yasağı bulunması sebebiyle işleme alınmadığı görülmektedir.
TTK’nun 687. maddesine göre poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez. Meğer ki hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Bu madde TTK’nun 818. maddesindeki atıf sebebiyle çekler hakkında da uygulama imkanı bulmaktadır.
Dosya kapsamından, davalının çeki düzgün ciro zinciri ile teslim aldığı, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı bu durumda davacının davalının çeki iktisap ederken bile bile kendisinin zararına hareket ettiğini yani kötüniyetli olduğunu yazılı delillerle ispatlanmasının gerektiği ancak dosyaya bu yönde bir delilin sunulmadığı, çekin çalıntı olduğunu davalının bildiğine ilişkin herhangi bir delil de bulunmadığı, davacının dava dilekçesi ve delil listesinde yemin delilinde bulunmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddi gerekmiştir. Şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın REDDİNE,
2.Davalının kötü niyet tazminatının ve %10 para cezasının reddine,
3.Peşin alınan 213,47 TL harçtan, alınması gereken 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 169,07 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
6.Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7.Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.15/03/2019

Katip

Hakim