Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/254 E. 2019/309 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/254 Esas – 2019/309
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/254
KARAR NO : 2019/309

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : … –
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ve borçlu …’nun … adresindeki … isimli işyerinden 31.10.2017 günü malzemesini alıp Batıparkta bulunan Açık Okçuluk sahasına getirmesi konusunda anlaştıklarını, taşıma işleminin sorunsuz gerçekleştiğini, bunun üzerine müvekkilin alacağını beklediğini ancak borçlu tarafından taşınma ücretinin verilmediğini ve müvekkilinin darp edildiğini, borçlu aleyhine Samsun 9.İcra Müdürlüğü’nün 2018/21350 E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun borca itiraz ettiğini, davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız itirazının iptalini, davalı borçlunun muaccel ve likit borca haksız olarak itiraz etmesi sebebiyle aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesini sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER :
1-Samsun Esnaf ve Sanatklar Odaları Birliğinin 21/09/2018 tarihli yazı cevabı incelendiğinde; Yapılan tetkikte davacının şehir içi yük taşımacılığı, davalının ise demircilik işi yaptığı görülmüştür.
2-Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün 26/04/2018 tarihli yazı cevabı incelendiğinde; davacı asil veya davalı asilin firma veya şirket ortağı kaydına rastlanılmadığının belirtildiği görülmüştür.
3-Samsun 19 Mayıs Vergi Dairesi Başkanlığının 11/10/2018 tarihli yazı cevabı incelendiğinde; yapılan tetkikte davalı … 18/02/2013 tarihinde işe başladığı ve halen faaliyetinin devam ettiği tespit edilmiştir. Gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olduğu ve işe başlama tarihinden itibaren defter tuttuğu anlaşılmıştır.
4-Tüm dosya kapsamı ve sair belgeler
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE:
Mahkememiz önünde görülmekte olan dava hukuki niteliği itibariyle davacının davalı hakkında başlatmış olduğu icra takibine ilişkin olarak itirazı sonrasında takibin duruması sebebiyle takibin devamına karar verilmesi talepli itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda uyuşmazlığın mahkememizin görevli olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1.maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 778/I-ı. maddesi poliçenin iptale ilişkin 757 ilâ 763.madde hükümlerinin bono yönünden de uygulanacağı yönünde düzenleme sevk etmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 757/I. maddesi ve 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngörün 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır.
Eldeki dava Ticaret kanununda sayılan mutlak ticari davlardan olmayıp davacı ve davalının tacir olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
Davacı ve davalının tacir olup olmadığı hususunda ilgili kurumlara müzekkereler yazılmasına karar verilmiştir.
Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün 17.04.2018 tarihli cevabi yazısı incelendiğinde; davacının ve davalının ticaret sicil kayıtlarına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğünün 21.09.2018 tarihli cevabi yazısı incelendiğinde; davacı ve davalıların müdürlüklerinde kayıtlarının olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Samsun Gaziler Vergi Dairesi Müdürlüğünün 21.03. 2019 tarihli cevabi yazısı incelendiğinde; Takibe konu alacağın ait olduğu 2017 yılı itibariyle …’ın işletme hesabına göre defter tuttuğu, 2017 yılına ait gelirinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. Maddesinin birinci ve üçüncü bentlerinde belirtilen yer alan nakdi limitleri aşmadığının belirtildiği görülmüştür.
Samsun Gaziler Vergi Dairesi Müdürlüğünün 03.10. 2019 tarihli cevabi yazısı incelendiğinde; Takibe konu alacağın ait olduğu 2017 yılı itibariyle …’nun işletme hesabına göre defter tuttuğu, 2017 yılına ait gelirinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177. Maddesinin birinci ve üçüncü bentlerinde belirtilen yer alan nakdi limitleri aştığının belirtildiği görülmüştür.
19.02.1986 tarih 19024 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile T.T.K.’nun 1463.maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre;
1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usul Kanunu’nun 177.maddesinin 1.fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar,
2- Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Açıklamalar ışığında davacının tacir olmadığı sabit olup eldeki dava da Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Bu durumda mahkememiz görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Görev kuralları yetki kurallarından da önce uygulanır.
Tüm dosya kapsamı, davanın niteliği, Yargıtay içtihatları birlikte değerlendirildiğinde, mahkememiz önünde görülmekte olan davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere
1.Mahkememizin eldeki davaya bakmakta görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114(1)-c), 115/(2), 138(1) maddeleri gereğince davacının dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2.Davaya bakmakta görevli mahkemenin Samsun Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3.HMK’nın 20(1) maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesi ve iki haftalık başvurusu süresinde talep halinde dava dosyasının belirtilen görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi halde dosyanın mahkememizce açılmamış sayılmasına,
4.HMK’nın 331/2 maddesi de gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin iki haftalık başvuru süresi içerisinde talep olması halinde görevli mahkemede gözetilmesine, bu süre içerisinde başvuru olmaması halinde ise, HMK 20/(1) son cümlesine göre daha sonra talep halinde gerektiğinde mahkememizce karar verilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde verilen karar, açıkça okunup usülen anlatıldı.26/03/2019

Katip

Hakim
¸

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.