Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/23 E. 2019/290 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/23 Esas – 2019/290
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/23 Esas
KARAR NO : 2019/290 Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : … –
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 26/03/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 26/04/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 10/01/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;davacı müvekkilinin müteahhitlik işleri yapan dava daşı …’den harici satış sözleşmesi ile … nolu bağımsız bölümü 135.000 TL satın aldığını, sözleşme ile birlikte 50.000 TL nakit ödediğini, bakiyenin de tapuda devir sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, tüm bu işlemler sırasında taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunun müvekkiline bildirilmediği, müvekkilinin kendisinde tesis edilen güven nedeniyle bakiye 70.000 TL bedeli … ile birlikte çalışan ve banka, tapu işlerini takip eden oğlu …adına …’na havale edildiğini, 10.000 TL posta havalesi ile daha önce gönderildiğini, … Tapu Müdürlüğündeki tapu devir işlemi sırasında taşınmazda ipotek olduğu gözükmüş, devir işlemini takip eden …ipotek bedelinin bankaya yatırıldığını, ipotek kaldırma yazısının bir haftaya kadar tapuya ulaşacağını söylemiş tapu memurunun da banka yazılarının yaklaşık bir hafta içinde geldiğini teyin edilmesi üzerine, taşınmazın ipotekli şekide müvekkili tarafından iktisap edildiğini, müvekkilinin ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğinde davalının önce ipotek parasının yatırımasını talep ettiğini, dava dışı borçlu …’in ipotek borcu yanında çek karnesi, yaprak bedeli borcu, kredi borcu ve kullandığı kartlardan dolayı toplam 119.000 TL borcu olduğu, müvekkilinin dava açma hakkı saklı kalmak ve itirazı olmak kaydıyla istenilen bedeli davalı bankaya ödediği, asıl ipotek borçlusunun taşınmazın devrinden sonra kullandığı ve bankaya borçlandığı kredi, kart ve çek yaprak bedellerinin haksız olarak müvekkilinden tahsil edilmesi nedeniyle bu paraların iadesini sağlamak amacıyla davanın açılma zorunluluğunun doğduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak ve alacak miktarlarının daha sonra ıslah yolu ile arttırılması kaydıyla, haksız ve yersiz olarak müvekkilden tahsil edilen kredi kartından kullanılan para karşılığı 2.000 TL, kredili hesap kartından kullanılan para karşılığı 2.000 TL, kullanılan krediden kaynaklanan para karşılığı 2.000 TL, çeklerden dolayı 2.000 TL olmak üzere toplam 8.000 TL bedelin taraflarına iadesine karar verilmesine, dava masraflarının ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve etmiştir.
Davalı … vekilinin 09/02/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’in müvekkili banka … ile imzalanmış bulunduğu muhtelif Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden muhtelif nakdi ve gayri nakdi krediler kullandığı gibi ayrıca davacı tarafa business kredi kartı tahsis edildiği, söz konusu sözleşmeler kapsamında davacı tarafa kullandırılan ve kullandırılacak kredilerin teminatı olarak dava dışı …’in maliki bulunduğu Samsun ili … ilçesi … bağımsız bölüm nolu taşınmaz tapu kaydı üzerine banka lehine … Tapu Müdürlüğü’nün 24.03.2017 tarihli 1927 yev. Nolu ipotek belgesi ve resmi senedine istinaden 1. Derecede 500.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davacı tarafın taşınmazı söz konusu ipoteğin varlığını bilerek ve hukuki sonuçlarını kabul ederek tapuda devir ve temlik aldığını, davacı tarafın 02.10.2017 tarihli yazı ile söz konusu ipoteğin fekki için ödenecek tutarın bildirilmesini talep etmesi üzerine 02.10.2017 tarihi itibari ile 119.000 TL nin ödenmesi halinde söz konusu ipoteğin fek yazısının hazırlanacağının bildirildiği, davacı tarafın söz konusu tutarı ödemesi üzerine ipotek fek işleminin yapıldığını, müvekkilleri bankanın davacı tarafa 02.10.2017 tarihi itibariyle bildirdiği kapama tutarında herhangi bir yanlışlık olmadığını, bu nedenle müvekkili banka aleyhine açılan iş bu davanın reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerindeki müvekkili banka lehine tesis edilen ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, gerek kurulmuş gerekse kurulacak kredi ilişkilerine teminat teşkil edeceği ve fekki müvekkili banka tarafından bildirilinceye kadar söz konusu ipoteğin veya teminatın devam edeceği, davacının taşınmazı tapu kaydı ile birlikte incelendiğini tüm bu safahatı müteakip kendi özgür iradesi ile dava konusu taşınmazı satın aldığını, banka lehine tesis edilen ipoteği bildiği ve bütün hukuki sonuçlarını kabul ettiğine göre, bu aşamadan sonra ipoteğin fekki için müvekkili bankaya ödediği bedellerin istirdadı amacı ile açtığı bu davanın iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, haksız ve mesnetsiz olarak açılan iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili taraından dava dilekçesi ekinde 04.04.2017 tarihli daire satış sözleşmesi, … nolu bağımsız bölüme ait tapu kaydı ve paranın ödendiğine dair dekontlar, genel kredi sözleşmesi ve ekleri, tapu kaydı ve ipotek belgesi ve bilirkişi raporu dosyaya eklenmiştir.
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin müteahhitlik işleri yapan dava dışı …’den harici satış sözleşmesi ile … nolu bağımsız bölümü 135.000 TL bedelle satın alındığını, söz konusu yerin tapuda devri sırasında üzerinde ipotek olduğunun öğrenildiğini, ilgili taşınmazın müvekkili tarafından ipotekli olarak devralındığı, banka tarafından kredi kullanılan dava dışı …’in tüm kredi borçları olan 119.000 TL nin yatırılması halinde ipoteğin kaldırılacağının müvekkiline bildirildiği, müvekkili tarafından söz konusu bedelin ihrazi kayıtla bankaya yatırıldığı, ipoteğe konu yerin müvekkili tarafından satın alındığı 08.06.2017 tarihinde bankaya bildirildiği, bu tarihten sonra banka tarafından dava dışı şahsa kredi kullandırılmasının iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, 08.06.2017 tarihinden sonra kullandırılan kredilerden şimdilik 8.000 TL nin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamıza sunulan 04.04.2017 tarihli harici satış sözleşmesi kapsamına göre dava dışı … tarafından … üzerinde bulunan binanın 5 nolu bağımsız bölümünün 135.000 TL bedel karşılığında, 50.000 TL si peşin kalan 85.000 TL si tapu devri sırasında ödenmek üzere davacı …’e satıldığı, tapu kaydı kapsamına göre dava dışı … adına kayıtlı … 5 nolu bağımsız bölümün 08.06.2017 tarih 3666 yevmiye nolu resmi senede istinaden davacı … tarafından 91.000 TL bedelle adına üzerindeki rehin haklarının varlığı ve hukuki sonuçları bilinerek satın alındığı ve davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan 24.03.2017 tarih 1927 yevmiye nolu resmi senet içeriğine göre dava dışı …’in adına kayıtlı … üzerinde bulunan binanın 5 nolu bağımsız bölüm üzerine davalı bankadan kullandığı ve kullanacağı krediler nedeniyle doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 500.000 TL limitle ipotek tesis edildiği, davalı banka ile dava dışı … arasında 22.03.2012 tarihinde 100.000 TL limitli, 18.01.2016 tarihinde 200.000 TL limitli iki ayrı genel kredi sözleşmesi,22.08.2012 tarihinde kredi kartı sözleşmesi imzalandığı, davalı bankanın söz konusu bağımsız bölüm üzerinde ipoteğin kaldırılması için …’in kullandığı krediler nedeniyle bankaya olan 119.000 TL nin yatırılması gerektiğinin bildirildiği, 02.10.2017 tarihinde dava banka tarafından ipotek fek bedeli olarak talep edilen 119.000 TL nin davacı tarafından ihtirazı kayıtla yatırıldığı, söz konusu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin fekki amacıyla davalı banka tarafından … Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası banka hukuk müşavirine tevdii edilmiş, davalı bankanın dava dışı asıl borçlu …’e aralarındaki GKS ve Kredi kartı sözleşmelerine istinaden 7620857 hesap numarası altında KMH, … hesap numaraları altında ise taksitli kredi ve çek kredisi kullandırıldığı ve ayrıca … nolu kredi kartı verilerek kullanıma sunulduğu, dava dışı …’in iş bu krediler nedeniyle 02.10.2017 kredi kapama tarihi itibariyle KMH kredisi nedeniyle 10.390,13 TL, kredi kartı nedeniyle 5.500 TL, çek yasal sorumluluk ödeme riski nedeniyle 17.680,00 TL (ki bu çeklerden 6 adedinin 11.10.2017 tarihinde toplam 8.460,00 TL yasal sorumluluk bedelinin ödendiği) taksitli krediler nedeniyle(dosya içerisindeki belge kapsamlarına göre davalı bankanın dava dışı asıl borçluya hangi tarihte hangi faiz oranı ve taksit miktarı üzerinden ne miktar kredi kullandırıldığı tam olarak belirlenmemekle birlikte) 85.514,23 TL, olmak üzere davalı bankaya 119.084,36 TL borcunun bulunduğu, davalı bankanın davacı tarafından 02.10.2017 tarihinde yatırılan 119.000 TL nin tamamını yukarıda dava dışı asıl borçlunun yukarıda belirlenen borçlarına mahsup ettiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
İpotek, kişisel bir alacağı teminat altına almak amacı ile düzenlenen bir taşınmaz rehin şeklidir. MK.m.881’e göre ‘Halen mevcut veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan her hangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir. İpoteğe konu taşınmazın borçlunun mülkiyetinde olması gerekmez.” İpotek hakkı, alacaklıya, borcun ödenmemesi halinde, ipotek konusu taşınmazı sattırmak sureti ile alacağını taşınmaz bedelinden alma hakkı veren ayni bir haktır. Ayni hak olması nedeni ile herkese karşı ileri sürülebilir ve zamanaşımına uğramaz. İpotek, teminat altına aldığı alacağa bağlı fer’i bir haktır. İpoteğin varlığı kanunen geçerli olan bir alacağın varlığına bağlıdır. İpotek kişisel değil, ayni bir teminattır. İpotek, geçerli bir hukuki nedene dayanmalıdır. Bu hukuki sebep, rehinli alacaklı ve taşınmaz maliki arasında yapılan bir sözleşme, kanun hükmü, mahkeme kararı yada ölüme bağlı tasarruf olabilir. İstinalar hariç olmak üzere, kamuya açıklık ilkesi gereğince ipotek tapu kütüğüne tescil edilmekle kurulur.Taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmiş olması malikin bu taşınmaz üzerinde bulunan yasal tasarruf hakkını kısıtlamaz. Malik istediği taktirde üzerinde ipotek tesis ettiği taşınmazı her zaman üçüncü bir kişiye temlik edebilir. İpotek, taşınmazın devir ve temlikini engellemez.Malik taşınmazı başka birine devredebileceği gibi yeni bir sınırlı ayni hak tesis edebilir. İpotek tesisi ile alacak taşınmazın değeri ile güvence altına alınmakla birlikte taşınmaz maliki borçlunun alacaktan kaynaklanan kişisel sorumluluğu ortadan kalkmaz. İpotek ile karşılanmayan borç miktarından, borçlu diğer mal varlığı değerleri ile sınırsız sorumlu olmaya devam eder. Ancak kendi taşınmazını başkasının borcu için ipotek ettiren taşınmazın malikinin sorumluluğu ayni, sınırlı bir sorumluluktur. Malik ancak borcun ödenmemesi halinde taşınmazın satımına katlanmakla yükümlüdür. Başkaca bir sorumluluğu yoktur. İpotekli taşınmazı satılması durumunda, yeni malik bu satım nedeni ile borçlu durumuna gelmez alan yeni malik borçtan şahsen sorumlu olmamakla birlikte, tarafların anlaşması ile yeni malik borcuda yüklenir ve bu durum alacaklı tarafından kabul edilirse yine malik hem taşınmaz değeri ile hem de mal varlığı ile borçtan kişisel olarak sorumlu olur. Aynı şekilde ipotekle güvence altına alınmış alacak, borçlunun rızasını aranmaksızın alacaklı tarafından bir başkasına alacağın temliki hükümleri dairesince temlik edilebilir. İpotek alacağa bağlı fer’i bir hak olduğundan temlik ile ipotek hakkı yeni alacaklıya geçer. Temlikin geçerli olması için yasa tapuya tescili gerekli görmemektedir. Temlik sözleşmesinin yazılı olması yeterlidir.
İpotekli taşınmaz, malik tarafından üçüncü kişilere satılabilir. İpotek hakkı malikin tasarruf haklarını kısıtlamaz. Yeni malik taşınmaz mülkiyetini ipotekli olarak kazanır.
M.K.m 888/II “İpotekli taşınmazın devri, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik yapmaz” hükmüne yer vererek, aksine bir sözleşme yoksa taşınmazın temlik edilmesi halinde borçlunun da bu temlike bağlı olarak değişmesini kural olarak kabul etmemiştir. Bu nedenle taşınmazı devralan yeni malikin borçtan kişisel sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak taşınmazı ipotekli olarak devir aldığı için taşınmazın değeri ile sınırlı olmak üzere yani bir sorumluluğu vardır. Borçlu, devir işlemine rağmen, rehin alacaklısına karşı borç dolayısıyla kişisel olarak sorumluluğu olan eski borçludur. Borçluyu değiştirmemekle birlikte, tapu memuru ipotekli taşınmazın temlik edildiğini alacaklıya bildirir. Alacaklının başvurması üzerine de bu taşınmaz malikinde meydana gelen değişiklik ipotekli borç senedi üzerine memur tarafından resen yazılır. Üzerinde ipotek bulunan bir taşınmazın temliki durumunda, borçlu ve malik sıfatı değişmiş olmaktadır. Bu durum alacaklı açısından bazı zorluklar yaratabilir.Çünkü alacaklı rehnin paraya çevrilmesini talep ettiği takdirde hem asıl borçluyu, hemde taşınmaz malikini birlikte muhatap almak zorunda kalacaktır.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan emekli Banka Hukuk Müşaviri Av. …’ın 15.01.2019 tarihli raporuna göre, dava dışı …’in Genel Kredi sözleşmelerinin teminatı olarak Samsun ili … ilçesi … bağımsız bölüm nolu taşınmazı davalı banka lehine 500.000, 00 TL bedelli olarak ipotek verdiği, davacının ise dava konusu taşınmazı ipotekli olarak 08.06.2017 tarihinde satın aldığı, taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava dışı …’in davalı bankadan kullandığı ve kullanacağı krediler nedeniyle doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 500.000 TL limitle verildiğinden, davacının taşınmazı iktisap ettikten sonra dava dışı … tarafından kullandırılan kredilerden dolayı sorumluluğunun olamayacağı yönündeki iddiasının ipoteğin niteliği ve teminatın kapsamı gereği davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, ipoteğin fekki bankadan bildirilinceye kadar geçerli olduğu, davacının ipotekli taşınmazı satın aldığı …’in davalı bankaya borçlarından dolayı davalı bankaya sorumlu olduğu borç miktarının toplam 119.000 TL olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 136,62 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 92,22 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.26/03/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza