Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/208 E. 2019/36 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/208 Esas – 2019/36
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/208 Esas
KARAR NO : 2019/36 Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/01/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 11/01/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 21/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı …’de yaklaşık 9 yıl kadar önce unutkanlıklar başladığını, 2009 yılında Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Medikal Park hastanesi ve OMU Tıp Fakültesi Hastanesine müracaat ettiklerini ve Alzheimer hastalığı ile diğer başka hastalıklar sebebi ile birtakım teşhisler konulduğunu, geçen süre içerisinde işlerini takip edemez hale geldiğini, iş bu sebeple kızı …’ın Samsun 2. Sulh Hukuk mahkemesi’nin 15/09/2017 tarih ve 2017/914 Esas 2017/1159 Karar sayılı ilam ile babası …’nün vasisi olarak atandığını, …’ın Kandıra’da yaşamakta olup öğretmenlik yaptığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotekten Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2017/397 Esas sayılı Kıymet Takdirine İtiraz dosyasında yapılan tebligatla haberdar olduğunu, … kayıtlı taşınmaz üzerine davalı lehine konulan 18/02/2013 tarihli ipotek işleminin ipoteğin kurulduğu tarihte davacının hastalığı sebebiyle fiil ehliyetine sahip olmadığından bahisle geçersiz olduğunu ve iptal ile ipoteğin fek edilmesinin gerektiğini belirterek, kısıtlının mağdur olmaması ve sakat bir işlem sebebiyle mülkiyet hakkının kısıtlanmaması için dava konusu taşınmaza teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını mahkememizden talep etmiştir.
Davacı vekili 25/04/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, söz konusu ipoteğin davacının oğlu … lehine ve …’nün borçlarına karşılık davalı firmaya kısıtlı … tarafından ipotek verildiğini ve ipotek işlemi sırasında yargılama aşamalarında ispatlanacağı üzere kısıtlı …’nün akli melekelerinin yerinde olduğunu, …’nün davalıya borçlarını ödeyememesi nedeniyle taraflar aleyhine Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2016/13787 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, Samsun 3 İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/397 Esas sayılı dosyası üzerinden kıymet takdiri davası açıldığını, bu davanın tamamen icra işlemlerini uzatmaya yönelik olduğunu, sözleşmenin taraflarından birinin ehliyetten yoksun bulunduğu iddia edilmişse de tüm delillerin toplanması ve doktor raporu aldırılması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava dilekçesi ekinde sunulan Samsun 2. Sulh Hukuk mahkemesi’nin 15/09/2017 tarih ve 2017/914 Esas 2017/1159 Karar sayılı vesayet kararı sureti, SGK medula kayıtları, hastane ve ilaç raporları, tedavi evrakları fotokopisi, tapu kaydı ve resmi senet sureti,
Tedbir talebinin reddine dair Mahkememiz 26.3.2018 tarihli ara kararı,
Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 5.4.2018 tarihli yazı cevabı,
Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 3.4.2018 tarihli yazı cevabı,

Samsun BAM 3 Hukuk Dairesinin 2018/708 Esas 2018/728 Karar sayılı ilamı ile Samsun BAM 1 Hukuk Dairesinin 2018/1145 Esas 2018/1146 Karar sayılı ilamı
Dava ipoteğin terkinine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından davacının oğlu olan dava dışı …’nün davalıya olan borçlarına karşılık davacı kısıtlıya ait … kayıtlı taşınmaz üzerine davalı lehine 18.2.2013 tarih ve 1145 yevmiye sayılı işlem ile ipotek tesis edildiği, davacının Samsun 2. Sulh Hukuk mahkemesi’nin 15/09/2017 tarih ve 2017/914 Esas 2017/1159 Karar sayılı kararı ile kısıtlandığı, ipotek işleminin tesisi sırasında ipotek veren davacının hastalık sebebiyle hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığından bahisle ipotek işleminin geçersiz olduğu ve terkini talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık davacıya ait … kayıtlı taşınmaz üzerine davalı lehine konulan 18/02/2013 tarihli ipotek işlemi sırasında ipotek veren davacının hukuki işlem ehliyetinin bulunup bulunmadığı, buna göre ipoteğin geçerli olup olmadığı noktasındadır.
Öncelikle dava şartları yönünden inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağına dair bir düzenleme bulunması gerekir.
Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini gerektirmeyecektir.
Somut davanın TTK’da düzenlenen hususlardan olmaması veya özel bir kanunda eldeki davaya ticaret mahkemesinde bakılacağına dair özel düzenleme bulunmaması sebebiyle mutlak ticari davalardan olmadığı, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari davalardan sayılan TTK’nın 4. Maddesinde düzenlenen hallerden bulunmadığı, Denzili Ticaret Sİcil Müdürlüğünden gönderilen yazı cevabı ekinde davalının tekstil işi yapan firma olduğu anlaşıldığından TTK’nın 4/1-b maddesi gereği rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkında bir davanın bulunmadığı, nispi ticari dava yönünden değerlendirme yapılması gerektiği, Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabından limited şirket olan davalının tacir sıfatını haiz olduğu sabit ise de davacı kısıtlının ve vasisi kızı …’ın tacir sıfatının bulunmadığı, dolayısıyla eldeki davanın nisbi ticari davalardan da sayılamayacağı anlaşılmakla HMK’nın 114/1- c ve 115 maddeleri doğrultusunda davaya bakmakta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanının görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. madde gereği karar kesinleştiğinde ve iki haftalık yasal sürede talep halinde dosyanın görevli Samsun Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20 ve 331. maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise, talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına.
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı. 10/01/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.