Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/166 E. 2022/178 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/166 Esas – 2022/178
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 11/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkili … ile davalı …’un 20/11/2012 tarihinde ” Başoğlu inşaat …-… Adi Ortaklığı”ismi altında adi ortaklık sözleşmesi düzenlediklerini, iş bu sözleşmeye göre tarafların 1/2 ortak olarak Samsun …, 8510 ada, 12 parselde bulunan taşınmaz üzerinde iki blok halinde 90 adet bağımsız bölümden oluşan inşaat yapacaklarını, davalı …’un sahibi olduğu “Gurmed” isimli şirketine Ocak 2016/’da kayyım atandığını, bu olayın hiçbir alakası olmamasına rağmen müvekkilini ve sahip olduğu şirketlerine etkilediğini, nişaat devam ederken davalının 1/2 hissesinin bulunduğu 33 adet bağımsız bölümün tapu kaydına Temmuz 2016 Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca tedbir konulduğunu, bu tarihten sonra davalının inşaatın devam edebilmesi konusunda hiçbir maddi katkısının olmadığını, inşaatla ilgili tüm masrafların müvekkili tarafından karşılandığını, davalının hisselerine konulan tedbir nedeniyle 33 dairenin satışının mümkün olmadığını, müvekkilinin yaptırmış olduğu 05/03/2017 tarihli bağımsız denetim raporuna göre 31/12/2016 tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğunu, davalı …’un uzun zamandır aranmasına rağmen bulunamadığından ve müvekkilinin telafisi imkansız bir zarara uğradığını ve uğrayacağını nazar-ı dikkate alınarak ortak oldukları arsa üzerindeki 3 adet dairenin tamamının şahsına 33 adet dairenin ise 1/2 hissesine ihtiyati tedbir konulmasını, izah olunan nedenlerle fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, adi ortaklık sözleşmesi, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına 13/01/2017 tarihinde yapılan müracaat dilekçesi, değer tespiti raporu sunulduğu görülmüştür.
Atakum Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğüne yazılan yazıya 31/03/2017 tarihli yazı ile cevap verildiği, ekinde tapu kayıtları ve mimari proje örneğinin CD ortamında gönderildiği görülmüştür.
Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/134 Esas 2017/723 Karar sayılı 20/11/2017 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği, mahkememizin iş bu esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişiden 23/03/2020 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ve ek rapor aldırılması talepli 03/04/2020 tarihli dilekçe sunulmuştur.
TMSF’ye yazılan yazıya 30/09/2020 tarihli yazı ile cevap verildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, adi ortaklığın ortakları arasındaki alacak davasıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı madde gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki (6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak) iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, HMK’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2017/134 Esas, 2017/723 Karar sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi ve süresi içinde ibraz edilen gönderme talebi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında, yüklenilen bir kısım kat karşılığı inşaat işlerinin birlikte ifa edilmesi konusunda bir adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarafların tacir olup olmadığı hususunun anlaşılabilmesi için Ticaret Sicil Müdürlüğüne, vergi dairesine ve Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkere yazıldığı gelen cevabi yazılardan davacı ve davalının şahsi ticari işletme kayıtlarının bulunmadığı, davalının herhangi bir şirket kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/11/2017 tarihli görevsizlik kararının gerekçesinde, adi ortaklığın ticaret siciline tescil edildiği, bu nedenle tarafların da tacir olduğunun kabul edildiği, yine sözleşmenin amacının ikamet amaçlı bina inşaatı olduğu, yürütülen iş ve işlemlerden dolayı TTK m.4/1-a kapsamında mutlak ticari dava sayıldığı kabul edilerek davanın ticari dava olarak Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Oysa, eldeki davada uyuşmazlık adi ortaklığın ortakları arasında görülmekte olan alacak davasıdır ve tacirler arasında bir sözleşme bulunmadığı gibi, amaçlanan iş TTK kapsamında mutlak ticari dava olarak da sayılmamaktadır (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 24/01/2022 tarih, 2022/17 Esas, 2022/153 Karar sayılı ilamı, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin 11/05/2018 tarih, 2018/613 Esas, 2018/606 Karar sayılı ilamı).
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; davanın tarafların ticari işletmelerine ilişkin olmayıp, ortak oldukları adi ortaklığa ilişkin olduğu, adi ortaklığın TBK’nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, TTK’da düzenlenmediği ve taraflar tacir olmadığından, adi ortaklıkta malvarlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaati ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava dilekçesinin, mahkememizin görevsizliği nedeniyle REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin SAMSUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
3-İşbu kararın istinaf edilmeksizin kesinleşecek olması halinde dosyanın HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca yargı yeri belirlenmek üzere Samsun BAM’a gönderilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.17/02/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.