Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/160 E. 2019/259 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/160 Esas – 2019/259
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/160
KARAR NO : 2019/259

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : ….
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2019
KARAR YAZIM T. : 21/03/2019
Mahkememizde görülmek bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Samsun 3. Tüketici Mahkemesi’ne verdiği 12/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle;18/07/2018 tarihinde davacının sahibi olduğu … adlı işyeri için dava konusu telefonların alım-satımını yapmak üzere bir adet Iphone … marka … IME numaralı, bir adet 6S Plus marka … IME numaralı ve bir adet de … marka … IME numaralı toplam 3 adet cep telefonun müşterinin bulunduğu şehirde olması dolayısıyla dayısı olan dava dışı …’a kargonun alıcısı olarak dava dışı …’un adresini göstererek ve VIP olarak yani alıcının bizzat kendisine teslim edilecek şekilde göndermesine rağmen teslimatın bilerek 19/07/2016 teslim tarihli sabah saatlerinde farklı kişilere yapıldığını beyanla, davalı firmanın sigorta şirketinin de davadan ayrıca haberdar edilmesini, sigorta şirketince hasar tazmin bedelinden karşılanmak üzere fatura bedellerinin rayiç değer farkının ödenmesini, sözleşmenin gerçekleşmemiş olması ve gerçekleşme imkanı kalmamış olması nedeniyle davalı şirketin tam kusuru karşısında davacının bu konudaki beklentisi fatura bedellerinin ödenmesi dışında cüzi kargı masrafının ve telefonların kaybolduğu ve dolayısı ile satının gerçekleştirilemediği dönemde söz konusu telefonların diğer telefonlardan üstün nitelik ve nicelik olarak sahip olduğu özel konumu kaybetmesi dolayısıyla bugün aynı üstün nitelikteki ve nicelik olarak aynı konumda bulunan üst modelinin piyasadaki alım gücüne ve satış avantajına sahip telefon modeline göre bir rayiç değerinin hesaplattırılarak dava değerini çıkacak sonuca göre arttırmak sureti ile davacının menfi zararının ödenmesini, fatura bedellerine ek olarak 27.700,00 TL’lik hasar tazmin bedelini aşmayacak şeklide aradaki farkın gecikme tazminatı altında davacıya ödenmesini karar verilmesini, aksi kanaatte piyasada faal olan ve telefon konusunda uzman bir kişinin bilgisine başvurarak bildireceği zamlar tespit edildikten sonra hesap bilirkişisine dosyanın tevdi ile yasal avans faizinin telefonların kaybolduğu tarihten aksi halde kargoya bildirimin yapıldığı tarihten itibaren uygulanarak müvekkilin menfi zararının talep ettiklerini, fazlaya dair hak ve alacakları ile dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’lik manevi tazminat olarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Samsun 3. Tüketici Mahkemesi’ne verdiği 12/07/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacı ile müvekkil arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklandığını, TTK’da düzenlenen hususlardan kaynaklanan davaların mutlak ticari dava olduğundan görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkil şirketin ticaret sicilinde adresinin İstanbul olması nedeniyle huzurdaki davada yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, kargonun müvekkil şirketinin varış birimi olan ilgili şubeye ulaştığında alıcı … isimli şahsın birime gelerek adına kargo geleceğini ve teslim almak istediğini beyan ettiğini, bunun üzerine şube personelinin şahıstan kimlik tespiti yaptığını, kimliğin … isimli şahsa ait olduğunun görülmesi üzerine kargo 29/07/2016 tarihinde …’a imza mukabilinde teslim edildiğini, davacı yanın teslimatın yapıldığı kişinin gerçek alıcı olmadığının ileri sürdüğünü davacının kargoyu teslim alan şahsın kargo alıcısı olarak belirttiği … olmadığını ileri sürdüğünden bunu ispatla yükümlüğü olduğunu, öncelikle manevi tazminata konu edilen eşyaların davacıya ait olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, bu durumda dahi davacının kişilik haklarıyla ilgili bir durum olmadığından manevi tazminat talep hakkının bulunmadığını beyanla yetki ve görev itirazlarının kabulü ile dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın reddini talep etmiştir.
Samsun 2. Tüketici Mahkemesi’nin 2017/556 Esas 2017/712 Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, telefon fatura suretlerini, VIP tahsil fatura suretini, şikayetçi ifade tutanağı suretini, ambar tesellüm fişi suretini, davalının 19/08/2017 tarihli hasar tazmin bedeline ilişkin cevap yazı örneğini ibraz etmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ekinde taşıma faturası örneğini ve ambar tesellüm fişi örneğini, teslim belgesi örneğini ibraz etmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/95296 sayılı soruşturma dosyası uyap üzerinden dosya içerisine eklenmiştir.
Dava konusu cihazların ağırlıklarının belirlenmesi için elektrik elektronik mühendisi bilirkişi …’ndan 15/10/2018 tarihli rapor alınmış, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Hesap bilirkişi …’den 27/11/2018 tarihli rapor alınmış, rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesi, davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesi vermiştir.
Raporun veren bilirkişilerden birlikte heyet oluşturularak TTK 886 maddesi değerlendirilmesi ile TTK 880 maddesi değerlendirilerek yeni rapor verilmesi istenmiş, 28/02/2019 tarihli ek rapor alınmış, raporda dava konusu cihazların 18/07/2016 tarihinde Samsun ili İlkadım ilçesinde toplam 11.615,00 TL değerinde olduğu tespit edilmiştir.
Dava, Tüketici Mahkemesi’nden görevsizlikle gelmekle başlangıçta yatırılmayan peşin harç davacı vekiline ikmal ettirilmiştir.
Davacı vekili yargılama aşamasında talebinin üç adet telefon fatura bedeli, kargo ödeme bedeli ve manevi tazminat toplamından ibaret olduğunu bildirmiş, son celsede manevi tazminat talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
Dava, TTK 850 vd maddelerine dayalı taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının … adlı iş yerinde telefon alım satım işi yaptığı, marka ve modeli dava dilekçesinde yazılı 3 adet cep telefonunu İstanbul’da bulunan alıcısıyla anlaştıktan sonra bu telefonları alıcıya ulaştırmak üzere dayısı olan Muhittin Altıntop’a teslim edilmesi amacıyla ve VIP teslim şeklinde 18/07/2016 tarihinde davalı şirket İlkadım şubesi yetkililerine teslim ettiği, telefonların bir gün sonra şirketin … şubesine gelerek kimlik ibraz edip kendisinin … olduğunu söyleyen kişiye teslim edildiği davacının gönderiyi teslim alacak olan …’u araması sonucu kendisine gönderilerin teslim edilmediğini öğrendiği, bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu, dosyanın 2016/95296 Esasta ve halen derdest olduğu, davacının iş bu davayla telefonların fatura bedelini, kargo bedelini ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır.
TTK 875. maddesine göre taşıyıcı eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın ziyandan, hasarından veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcının sorumluluğundan kurtulmasının şartları ise aynı yasanın 876. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ziya, hasar veya gecikme taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluktan kurtulur. TTK’nun 882. maddesi ise sorumluluğun sınırını düzenlemiştir. Maddeye göre gönderinin tamamının ziya veya hasarı halinde 880 ve 881. maddeler uyarınca ödenecek tazminat gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kg için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
TTK’nun 886. maddesinde ise sorumluluğun sınırlama hakkının kaybı düzenlenmiştir. Buna göre zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelme ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilin veya ihtimalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler bu kısımda belirtilen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
Dosya kapsamından, davanın konusunu oluşturan cep telefonlarının bir adet Iphone …, bir adet Iphone 6S Plus ve … marka toplam 3 adet telefon olduğu, gönderinin davacı tarafından iş yerine davet edilen davalı şirket görevlilerine 18/07/2016 tarihinde örneği dosyada bulunan … seri nolu fatura ve … seri nolu ambar tesellüm fişi ile teslim edildiği, teslim şeklinin VIP adres teslim şeklinde düzenlendiği, varış biriminin davalı şirketin … şubesi olduğu ertesi gün erken saatlerde şubeye gelen bir kişinin davacının evde teslim almasını istediği …’un kimliği gösterilerek şube yetkililerince teslim edildiği, oysa gerçekte bu kişinin cep telefonlarını teslim almadığı anlaşılmaktadır.
TTK 875. maddesi gereği, taşıyıcı olan davalının dava konusu cep telefonlarının ziyaından sorumlu olduğu zararın oluşmasına gönderenin herhangi bir davranışının yada gönderi konusunun sebebiyet vermediği sabittir. TTK’nun 882. maddesi sorumluluğun sınırını belirlemiş ise de aynı yasanın 886. maddesinde bu sınırın uygulanamayacağı haller düzenlenmiştir. Davacı gönderiyi VIP evde teslim şeklinde göndermiştir. Bu durumda taşıyıcının yükümlülüğü gönderiyi bizzat adreste teslim etmek iken bu yükümlülüğe uyulmayarak şubede gösterilen kimlik karşılığı tespit edilmiş ve sonuçta bu kimliğinde sahte olduğu ve gönderilen kişiye teslim edilmediği anlaşılmış olmakla zarara sebebiyet verilmiş bulunmaktadır. Bu kabul şekline göre taşıyıcı zarara kasten olmasa da pervasızca bir davranışla yahutta bir ihmal sonucu sebebiyet verildiği kanaatine varılmıştır. Zira teslim şekline göre evde bizzat yapılması gereken teslim yapılmamış, şubede teslim edilmek suretiyle zarar meydana gelmiş, davalı taşıyıcı şube görevlileri ihmalleri ile bizzat evde teslim yapmamış, zararın doğmasına sebebiyet vermiştir. Bu halde, davalı TTK 882 maddesindeki sınırlamalardan faydalanamayacak olup, bu durumda TTK’nun 880. maddesine göre bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanacaktır.
TTK 880 madde kapsamında, sorumluluk miktarının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dava konusu telefonların 18/07/2016 tarihinde Samsun İli İlkadım İlçesinde teslim edildiğinden bu yer ve tarihteki dava konusu telefonların değeri Iphone 6S için 4.272,00 TL, Iphone 6S Plus için 4.344,00 TL ve … için 2.999,00 TL olmak üzere toplam 11.615,00 TL olarak belirlenmiş, davacıda telefonların bedelini talep ettiğinden bu bedellere hükmetmek gerekmiş, davalı, dava konusu gönderiyi taşımış ancak zarar sonrasında oluştuğundan fazla talebin reddi gerekmiştir.

Davalı manevi tazminat talep etmiş ise de son celse bu talebinden feragat etmiştir. Esasen dava konusu olayda kişilik haklarının ihlali söz konusu olmadığından manevi tazminat şartlarının oluşmadığı sabit ise de davacı vekili manevi tazminat talebinden feragat ettiğinden ve vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğundan manevi tazminat talebinin feragat sebebiyle reddi gerekmiştir.
Davalı vekili yetki itirazında bulunmuş ise de, taşıma sözleşmesi ile ortaya çıkan zarara ilişkin tazminat davasının, HMK’nun 6. maddesine göre taşıyıcının ikametgahı mahkemesinde veya HMK 10. maddesine göre taşıma sözleşmesinin ifa edileceği yer mahkemesinde açılması olmalıdır. Bunun yanında taşıma sözleşmesi, taşıyıcının şubesi aracılığı ile yapılmış ise, bu şubenin bulunduğu yerde de dava açılabilir. Somut olaya gelindiğinde, HMK’nun 14/1 maddesi uyarınca davalı şirketin şubesinin işlemlerinden kaynakalanan bu davada gönderinin teslim edildiği şubenin bulunduğu yer mahkemesi olan, Mahkememizin yetkili olduğuna karar verilmiş, itiraz ara kararla reddedilmiştir.
Davalı vekili kimlik tespiti sonucu kargonun teslim edildiğini ve kusuru bulunmadığını ileri sürmekte ise de gönderinin teslim şekli evde teslim olup, bu şekilde teslim edilmeyip, şubede yapılan teslimde, teslim alan kişinin kimlik kontrolünün yapılmış olması yahut kimliğin sahte olduğunun bilinmemesinin mümkün olmadığına ilişkin savunmanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Davacı tarafından ibraz edilen faturada gönderinin … olarak geçtiği, davacının beyanından da bizzat iş yerinde teslim edildiğinin anlaşıldığı gibi örneği dosyada bulunan ihtirazi kayıt belgesinden teslim edenin bizzat davacı olduğunun anlaşıldığı, aksinin davalı tarafından ispat edilemediği ve davalının beyanında geçen kişinin cep telefonlarının faturasında ismi geçen kişi olduğu anlaşılmakla bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere sorumluluğun sınırı TTK 882 maddeye göre belirlenmekle beraber TTK 886 maddesi gereği bu sınırlamanın faydalanamayacağı sonucuna varıldığından bu yöne ilişkin davalı beyanları da yerinde görülmemiştir.
Bilirkişi raporunda, dava konusu yapılan üç adet cep telefonunun bedeli fatura bedeliyle aynı olup, TTK 880 maddesine göre eşyanın teslim alındığı yer ve zamandaki değeri olup, bu hususta bilirkişiden duruşmada sözlü beyanları alınmış, telefonların fatura tarihi ile kargoya teslim tarihi arasındaki sürenin kısalığı sebebiyle fatura bedelinin aynı zamanda teslim yer ve zamandaki bedel olduğu sonucuna varılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Manevi tazminat talebinin feragat sebebiyle reddine,
2-11.615,00 TL’nin 16/08/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
3-Alınması gerekli 935,69 TL harçtan peşin alınan 269,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 665,87 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.082,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça başlangıçta ödenen 233,92 TL peşin harç, 35,90 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 269,82 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
8-Davacı tarafça yapılan 165,10 TL posta masrafı ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 565,10 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 516,92 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına.
9-Davacının gider avansından sehven kullanılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
11-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.15/03/2019

Katip

Hakim