Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/991 Esas – 2022/139
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/991
KARAR NO : 2022/139
HAKİM :
KATİP
DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … –
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/26324 E. Sayılı dosyası ile davacı aleyhine 15.03.2017 vade tarihli 20.000 TL ve 30.000 TL bedelli çeklere ilişkin Örnek No:10 ödeme emri düzenlemek suretiyle icra takibi başlatıldığını, davacının eczacı olup ile davalı ile aralarında … Deposu’ndan ilaç satın alınması şeklinde bir iş ilişkisi başladığını, takibe konu çeklerin davalı ile davacı arasında aşırı faizli para alıp verme nedeniyle düzenlendiğini, çek bedellerinin tamamının davacı tarafından davalıya ödendiğini, dava konusu çeklerin tefecilik yoluyla alındığı gerek dosya kapsamına sunulacak müvekkile ve davalıya ait banka hesap ekstreleri, gerek ceza soruşturması, gerekse tanık anlatımları ile ispatlanacağını, öncelikle karar kesinleşinceye kadar Samsun 9.İcra Dairesinin 2017/26324 E. Sayılı dosyasının dava sonuçlanıncaya kadar davacı açısından tedbiren durdurulmasını, davacının Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/26324 E. Sayılı dosyasında yapılan/yapılacak ödemelerin/kesintilerin dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak durdurulmasını, davacının Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/26324 E. Sayılı dosyasındaki borçtan borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konu çekler hakkında Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/26324 E. Sayılı icra takip dosyasıyla takip başlatıldığını, dosyanın halen derdest olduğunu, icra takibine ilişkin ödeme emri davacı borçluya 28.03.2017 tarihinde tebliğ edildiği, icra takibinin herhangi bir itiraza uğramadan kesinleştiği, davacının davalıya karşı iki ayrı icra dosyasında borcu bulunduğunu, bu dosyalardan birisinin 21.03.2017 ödeme tarihli 50.000 TL lik senet için açılan Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/50062 E. Sayılı icra dosyası, diğer icra dosyasının ise 04.04.2017 tarihli 56.500 TL lik senedin kalan kısmı olan 6.500 TL için başlatılan Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/52603 E. Sayılı takip dosyası olduğunu, bu dosyalar yönünden herhangi bir itiraz veya menfi tespit davasının olmadığını, davacının çeklere ilişkin herhangi bri ödeme yapmadığını, çeklerin ödeme mercinin belli olduğunu, çeklerin bedelinin keşide edildiği banka hesabına yatırılması gerektiğini, haksız olarak borca itiraz eden davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 02/05/2019 tarihli dilekçesi ile cevap dilekçesini ıslah etmiş, dava konusu çekleri davacıya vermiş olduğu borçlara karşılık olmak üzere davacının verdiğini belirterek çeklerin davacı tarafından mevcut borçlara karşılık verildiğine yönelik adi yazılı belge sunmuştur.
Toplanan Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/495 E. 2017/722 K. sayılı görevsizlik kararı dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememiz esasının yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir
Samsun 9. İcra Dairesi’nin 2017/26324 E. Sayılı takip dosyası, Samsun 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/98 E. Sayılı dosyası, Mali Müşavir bilirkişi tarafından 16.01.2019 havale tarihli rapor ve 19.04.2019 tarihli ek rapor.
Dava, kambiyo senedine dayalı Samsun 9.İcra Müdürlüğü’nün 2017/26324 Esas sayılı icra takibine konu edilen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile tazminat isteğine yönelik menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamından davacı hakkında Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2017/26324 Esas sayılı dosyası ile davalı … tarafından davacı … adına toplam 52.800,28 TL olmak üzere 15.03.2017 vade tarihli 3254175 seri nolu 30.000 TL ve 15.03.2017 günlü 769 seri nolu 20.000 TL bedelli çeklerden kaynaklı alacağı için icra takibine geçtiği, davacı dava konusu çeklerin faizli para alışverişi, tefecilik yoluyla alındığını, davalıya hiçbir borcu bulunmadığını beyanla Samsun 9. İcra Müdürülüğü’nün 2017/26324 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Samsun 9 . İcra Müdürlüğünün 2017/26324 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlunun … olduğu, 47.144,47 TL asıl alacak, 440,00 TL iht. Haciz.vk.ücreti, 127,81 TL işlemiş faiz, 88,00 TL iht.haciz gideri, 5.000 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 52.800,28 TL alacak için takip yapıldığı, takip dayanağının 15.03.2017 tarih 3254175 seri nolu 30.000 TL bedelli ve 15.03.2017 günlü 769 seri nolu 20.000 TL bedelli çekler olduğu ve Mahkememizin 23.03.2017 tarih ve 2017/323 d.iş esas 2017/319 sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmıştır.
Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/70 E. 2018/39 K. Sayılı dosyası birleştirme kararı verilerek mahkememizin iş bu dosyası ile birleştirilmiş ise de, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev şartlarına tabii olduğu, sadece aynı sıfattaki davaların birleştirme usulüne tabii olduğundan mahkememizin iş bu dosyasından tefrik edilerek mahkememizin 2022/181 E. sırasına kayıt edilmiştir.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıda olup, kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir. Davacı/borçlunun senedin düzenlenmesini gerektiren bir sebep olduğunu ve fakat bu sebebin gerçekleşmediğini ya da ortadan kalktığını ispat etmesi gerekmektedir.
Mahkememizce Mali Müşavir bilirkişiden alınan 16.01.2019 havale tarihli raporda özetle, yapılan ödemeler ve ticari defterlerdeki olası kayıtlar istisna olmak kaydıyla 21.03.2018 itibariyle davacının 138.506 TL üzerinde bir alacağının bulunduğunun tespit edildiği, çeklerin davalının elinde bulunmasının pratik de ödenmediği anlamına geldiğini, davalının muhtemel çek için gönderilen tutarları ise nakit alacağından düşmüş olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce Mali Müşavir bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi raporunda özetle, dosyadaki mevcut deliller sonucunda tarafların ticari olmayan faaliyetler neticesinde davacı tarafın faizli yada faizsiz olarak davalı taraftan para tedarik ettiği ve daha sonrasında ödemesini yaptığı, davalı taraf …’in davacı tarafa 341.332 TL ödeme yaptığının tespit edildiğini, buna karşılık davacı taraf …’un da 50.933,79 TL lik daha fazla ödeme yaptığı ve bu ödemelerin çek borçlarını kapattığını, davacı tarafın elinde bulunan 15.03.2017 vadeli iki adet 50.000 TL çekin borç verilen paraların faizine karşılık alındığını, davacı tarafın son iki ödemesinin 21.03.2017 tarihinde ve 43.700 TL olduğu ve bu ödemelerin çeklerin vadelerinden sonraya denk geldiği ve ayrıca davacı taraftan alınan toplam 106.500 TL lik iki adet senet karşılığında davacıya fazladan borç tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığını, bu borcun neye istinaden oluştuğuna dair kesin kanıya varılmadığını tespit etmiştir.
Samsun 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/98 E. 2019/516 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının Samsun Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı, katılanın …, sanığın … suçun tefecilik olduğu, yapılan yargılama sonucunda sanığın 2 yıl 1 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6.Ceza Dairesinin 2019/3984 E. 2021/557 K. Sayılı ilamıyla sanığın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın 19.03.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
TBK’nun 74. maddesine göre hukuk hakimi ceza hukukunu sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi beraat kararıylada bağlı değildir. Aynı şekilde ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz, ancak ceza hakiminin tespit ettiği maddi vakıalar hukuk hakimi yönünden de bağlayıcı niteliktedir. Buna göre dosya incelendiğinde Samsun 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/98 E. 2019/516 K. sayılı dosyasına konu kavuşturma konusu fiileri belirleyen iddianame ve gerekçeli karar incelendiğinde “katılan beyanında 2016 yılı mart ayında sanıktan 38.000-TL aldığını ödemesini 42.600-TL olarak yaptığını, yine yüzde 17 faizle haziran ayında 70.000TL aldığını sonradan 90.000TL lik para alıp 106.500TL lik ödeme yaptığını beyan ettiği, whatsapp yazışmalarında yüzde 17 faiz oranından bahsedildiği, tanıkların beyanlarında, katılanın sanıktan faizle borç para aldığını beyan ettikleri, günümüzde akrabalık bağı olmayan bir kimsenin dava konusu meblağlarda faizsiz borç para vermesinin kabul göremeyeceği, sanığın üzerine atılı suçun sabit görüldüğü, sanığın üzerine atılı teselsül halinde tefecilik suçundan eylemine uyan TCK 241/1 , 43/1, 53 maddeleri gereğince cezalandırılmasına ” ifadelerine yer verildiği anlaşılmıştır.
Kambiyo senedi niteliğindeki bononun tefecilik sebebiyle düzenlenip, karşı tarafa verildiğini ispat edebilmek için, kural olarak, yasal deliller (ikrar, yazılı delil) bulunmalı veya 18.03.1959 gün ve 18/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki şartlar dairesinde, diğer bir ifade ile açık muvafakatle dinlenebilen tanık beyanları veya eldeki davada olduğu gibi tefecilik yaptığı iddia olunan kişi hakkında açılmış ve mahkumiyetiyle sonuçlanmış bir ceza mahkemesi kararı bulunmalıdır. (bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-1362 esas 2015/826 karar sayılı ilamı)
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; ödeme vasıtası olan çekin kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulünün gerektiği, bu karinenin aksinin senedin sahte düzenlendiği, tefecilik suçuna konu olduğu, zorla alındığı, karşılığının bulunmadığı yolundaki iddiaların usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği, davacının bonoya attığı imzayı inkar etmediği, yazılı bir belge ibraz edemediği, davalı dosya arasında bulunan ceza dosyasında taraflar arasındaki dava konusu senetlerin suç konusu olarak iddianamede yer almadığı, verilen mahkumiyet hükmünde dava konusu senetlerin belirtilmediği , banka kayıtların da bu çeklere ilişkin ödeme yapıldığına ilişkin kaydın bulunmadığı, davalının tefecilik suçundan dolayı asliye ceza mahkemesinde yargılandığı görülmüş ise de söz konusu suçtan mahkumiyet kararı verilse dahi salt bu nedenle açılan menfi tespit davasının kabulu için yeterli bir gerekçe olamayacağı ve bu mahkumiyet kararının kambiyo senedinin geçerliliğini etkilemeyeceği değerlendirilmiş ve davacının yemin deliline de dayanmadığı, bu durumda kambiyo senedinin bedelsiz olduğu ve borçlu bulunmadığı iddiasının ispat külfeti üzerinde olan davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcından peşinde alınan 901,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 821,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.664,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
6-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022