Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/929 E. 2019/279 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/929 Esas – 2019/279
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/929
KARAR NO : 2019/279

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-… –
2-… –
3-… –
4-….
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
KAR. YAZIM TARİHİ : 25/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 29/11/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … şubesi ile davalı … arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların bu kredi sözleşmesinin müşterek borçlu – müteselsil kefili olduğunu, kredinin geri ödemesinin aksaması üzerine davalılara Beşiktaş 26.Noterliğinin 19/07/2016 tarih 21975 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek hesabın kat edildiğini, verilen süreye rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalılar hakkında Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/129436 Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı neticesinde takibin durduğunu, bu nedenlerle davalıların takibe, yetkiye, faize ve borca itirazlarının takip tarihi itibari ile 1.025.382,77 TL yönünden iptaline, takibin devamına, davalıların (depo takibine konu 90.300,00 TL hariç olmak üzere) %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar 25/12/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kendilerine davaya konu krediye ilişkin herhangi bir hesap özeti veya hesap dökümü gönderilmediğini, ilgili kredinin hesabının muacceliyet kesbedip temerrüt faizi uygulamasına ilişkin döneme girdiğini, buna göre yasal olarak muacceliyet şartlarının ve davaya konu kredinin kat edilme şartlarının da oluşmadığını, davayı kabul etmediklerini, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini savunmuş, ayrıca cevap süresinin uzatılmasını talep ettikleri, mahkememizin 28/12/2017 tarihli ara kararıyla 2 haftalık cevap süresinin yeterli olduğundan ek cevap süresi taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, dellilerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde Beşiktaş 26. Noterliğinin 19/07/2017 tarih 21975 yevmiye nolu ihtarname suretini, davalılara kullandırılan krediye ilişkin hesap özetini, geri ödeme planını, hesap hareketlerini sunmuş, davalıların cevap dilekçeleri ekinde Suluova Noterliğinin 28/07/2016 tarih 04889 yevmiye nolu ihtarnameye hesap özetine cevap ve itirazlarımızdır başlıklı noter evrakı suretini ibraz etmiştir.
Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/129436 Esas sayılı dosyasının sureti UYAP’tan dosya içerisine alındığı, davalı gerçek kişilerin nüfus kayıt örnekleri çıkartıldığı, Vakıfbank … şubesinden davaya konu GKS’nin tamamının getirtildiği, … Ticaret Sicil Müdürlüğünden verilen 20/12/2017 tarihli cevabi yazıdan davalı şirketin ortak ve yöneticilerinin bildirildiği görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …’ten 14/09/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmış, rapora karşı davacı vekili 15/10/2018 tarihli beyan/itiraz dilekçesi sunmuş, davacı tarafın beyan itirazları doğrultusunda Bankacı bilirkişi …’dan 03/12/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmış davacı vekili 07/01/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan/itiraz dilekçesi, davalı …’ın da 17/12/2018 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 27/11/2018 tarihli dilekçesi ekinde davalı …’ın eşine ait ipotek verilmesine karşı muvafakat ettiğini gösterir dilekçe örneği ibraz etmiştir.
Dava, Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/129436 Esas sayılı dosyasına karşı yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalılar hakkında Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/129436 Esas sayılı dosyası ile 1.025.382,77 TL nakdi toplam alacak ve 70 adet çek bedeli 90.300,00 TL depo talepli ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirket dışındaki diğer davalılara tebliğ edildiği, tüm davalıların birlikte 15/08/2016 tarihinde borca ve ferileri ile birlikte yetkiye itiraz ettikleri, takibin durdurulduğu, davacı tarafın ise takibin devamı için işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/129436 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edilemediği, diğer davalılara tebliğ edildiği, tebligat tarihlerine göre itirazın süresinde olduğu, davacı tarafın da yasal 1 yıllık süresi içerisinde işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davalılar itiraz dilekçesinde yetkiye itiraz ettiklerinden öncelikle bu itirazın değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK 50.maddesi yetki hususunda HMK’ya atıf yapmaktadır. HMK’nun 17 vd. maddelerinde yetki sözleşmesi düzenlenmiştir. Takibin dayanağı 13/11/2015 tarihli KGS’nin 19.maddesinde uyuşmazlıkların çözümünde Samsun İcra Dairesi ve Mahkemelerinin yetkili olduğu hususunda yetki sözleşmesi yapıldığı görülmektedir. TTK’nun 7.maddesindeki teselsül karnesi uyarınca bu yetki sözleşmesi şirket dışındaki diğer davalıları da bağlayıcı nitelikte olduğundan Samsun İcra Daireleri ve Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmış, bu yöne ilişkin itirazın reddi gerekmiştir.
Takibin dayanağı dosyaya örneği sunulan 13/11/2015 tarihli KGS olup, asıl borçlu davalı şirket, diğer davalılar ise müteselsil kefildir. TBK’nun 583.maddesi kefalet sözleşmesinin şeklini göstermiş olup, 584.maddesi de eş rızasını düzenlemektedir. Bu maddeye göre eşlerden biri mahkemece verilmiş biri ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşam hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir. Bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce yada en geç kurulma anında verilmiş olması gerekmektedir. Maddeye 28/03/2013 tarih 6455 Sayılı Yasanın 77.maddesiyle yapılan ek fıkra ilavesi ile ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili verilecek kefaletlerde eş rızasının aranmayacağı düzenlenmiştir.
Dosyadaki … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 20/12/2017 tarihli yazısından davalılardan …’ın davalı borçlu şirket ortaklığından 29/09/2006 tarihinde ayrıldığı, 21/03/2018 tarihli yazıdan da diğer davalıların şirket yetkilisi olduğu, davalı …’ın şirket yetkilisi olarak gösterilmediği, mahkememizce güncel olarak alınan ticaret sicil kayıtlarından da bu davalının şirket ortağı olarak gözükmediği, bu durumda KGS tarihi itibariyle de kefaletinin geçerli olabilmesi için TBK 584.maddesi gereği eş rızasının gerekli olduğu ve bu hususun resen nazara alınması gerektiği, oysa geçerli bir eş rızası sunulmadığı anlaşılmakla, davalı … hakkındaki davanın reddi gerekmiştir.
Her ne kadar davacı banka tarafından davalı …’ın eşi tarafından … şubesine yazılan dilekçe eş rızası olarak sunulmuş ise de, içeriğinden davalının ipotek vermesine muvafakate yönelik bir dilekçe olduğu, eş rızası olarak kabulünün mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 14/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda takibin dayanağının 13/11/2018 tarihli KGS olduğu, davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil olarak kefalet limitlerinin 1.500.000,00 TL olduğu, …, …, …, …, …, …, … nolu kredilerin kullandırıldığı, akdi faiz oranının her bir sözleşme geri ödeme planında belirlenen oran olarak tespit edildiği, temerrüt faiz oranının %39 olduğu, davalı şirketin 29/07/2016 tarihinde diğer davalıların ise 25/07/2017 tarihinde temerrüde düştüğünün tespit edildiği görülmüş, raporun bu kısmı dosya kapsamına uygun yasal ve yeterli olduğu anlaşılmıştır.
14/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda her bir kredi yönünden takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacak miktarı yukarıda tespit edilen temerrüt tarihi, akdi ve temerrüt faiz oranları ve temerrüt süresine göre ayrı başlıklar altında tespit edilmiş, 70 adet çek depo bedeline ilişkin hesaplamada yapıldıktan sonra sonuç olarak davalı asıl borçlu şirketin sorumlu olduğu alacak miktarı 798.486,81 TL asıl alacak, 78.573,96 TL işlemiş faiz, 3.928,69 TL BSMV, 945,71 TL ihtar masrafı, 90.300,00 TL çek depo bedeli sorumluluk tutarı olmak üzere toplam 972.235,17 TL olarak bulunmuştur. Diğer davalıların ise çek sorumluluk tutarı dışında kalan borcun tamamında yani toplam 881.935,17 TL’den sorumlu olmaları gerektiği bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar, akdi faiz oranlarının geri ödeme planlarına uygun olması, temerrüt faizinin sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi, temerrüt tarihlerinin doğru olarak tespit edilmiş olması sebebiyle yasal ve yeterli bulunmuş, KGS’de kefil olan davalıların çek depo bedelinden sorumlulukları yönünde açık hüküm bulunmadığından, bu kısımdan sorumlu tutulmamaları da doğru kabul edilmiş kefalet miktarları nazara alınarak yapılan hesaplama yerinde görülmüş, böylece asıl borçlu şirketin 798.486,81 TL asıl alacak, 78.573,96 TL işlemiş faiz, 3.928,69 TL BSMV, 945,71 TL ihtar masrafı, 90.300,00 TL çek depo bedeli sorumluluk tutarı olmak üzere toplam 972.235,17 TL, diğer davalıların ise 798.486,81 TL asıl alacak, 78.573,96 TL işlemiş faiz, 3.928,69 TL BSMV, 945,71 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 881.935,17 TL ile sorumlu olmaları gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin bu rapora itirazı üzerine bir başka bankacı bilirkişiden 03/12/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmış olup, her iki raporda, asıl alacak aynı tespit edilmiş, işlemiş faiz miktarı 3.655,51 TL fazla bulunmuş ise de, ikinci raporda …496 nolu ticari kredi yönünden akdi faiz oranının geri ödeme planındaki faiz oranından farklı alınması, …998 nolu ticari kredi hesabında hesaplamalarda maddi hataların yapılması, sonuç kısmında BSMV’nin yanlış hesaplanmış olması gibi hatalar nazara alınarak kendi içerisinde tutarlı doğru bulunan birinci bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı vekili her iki bilirkişi raporuna karşı akdi faiz oranına çek depo bedeliyle ilgili kabullere itiraz etmiş ise de, davalılarla yapılan KGS’lere göre hazırlanan geri ödeme planlarındaki akdi faiz oranlarının esas alınması gerektiği her iki raporda da belirtilmiş olup müstekar Yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere kefillerin çek depo bedellerinden sorumlu olmaları için açık hüküm bulunması gerektiği incelenen KGS ve kefalet hükümlerinden kefiller yönünden açık hüküm bulunmadığı anlaşılmakla sorumlu tutulmaları mümkün görülmemiştir. Bilirkişi hesaplamaları taksitlerin son ödeme tarihinden hesap kat tarihi ve bu tarihe bankaca verilen sürenin eklenmesiyle bulunan temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ise temerrüt faizi uygulanarak yapılmış olması nedeniyle bu yönüyle doğru kabul edilmiş, davacı vekilinin itirazları yerinde görülmemiş, davalıların itirazları ise dosya kapsamına göre yerinde olmadığı anlaşılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
1-Davalı … hakkındaki davanın eş rızası bulunmadığından geçerli bir kefalet sözleşmesi olmaması sebebiyle REDDİNE,
2-798.486,81 TL asıl alacak, 78.573,96 TL işlemiş faiz, 3.928,69 TL BSMV, 945,71 TL ihtar masrafı, 90.300,00 TL çek depo bedeli (davalılar Halit ve İbrahim çek depo bedelinden sorumlu olmamak üzere ve sorumlulukları toplam 881.935,17 TL olmak üzere) olmak üzere toplam 972.235,17 TL alacak hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Asıl alacağa takip tarihi sonrası %39 temerrüt faizi ile faizin %5 gider vergisi uygulanmasına,
4-Toplam nakdi alacak 881.935,17 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar … ve … hakkındaki çek depo talebinin REDDİNE,
6-Alınması gerekli nakdi alacak yönünden 60.244,99 TL, gayri nakdi alacak yönünden 44,40 TL harç olmak üzere toplam 60.289,39 TL harçtan peşin alınan 12.384,07 TL ve icra dosyasında alınan 5.126,91 TL olmak üzere toplam 17.510,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 42.778,41 TL harcın davalılar …, … ve …’dan alınarak (Davalılar … ve … harcın 42.689,61 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 52.839,41 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan alınarak (Davalılar … ve … 49.227,41 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 415,60 TL, bilirkişi ücreti 950,00 TL olmak üzere toplam 1.365,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.294,82 TL’nin davalılar …, … ve …’dan alınarak (Davalılar … ve … 1.174,56 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafça yatırılan 12.384,07 TL peşin harç ve icra dosyasında alınan 5.126,91 TL harç olmak üzere toplam 17.510,98 TL harcın davalılar …, … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı …’ın yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip