Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/888 E. 2019/277 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/888 Esas – 2019/277
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/888
KARAR NO : 2019/277

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
KAR. YAZIM TARİHİ : 25/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 15/11/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif yönetim kurulunun 15/08/2017 tarih ve 15 sayılı kararıyla davacının toplam 236.972,18 TL borcunu ödemediği gerekçesiyle haksız olarak kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, davalı kooperatifin davacıya Samsun 1. Noterliğinin 08/06/2017 tarih ve 14359 yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini, davacınında Ladik Noterliğinin 19/07/2017 tarih ve 1489 yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz ettiği, yine davalı kooperatif tarafından Samsun 1. Noterliinin 05/07/2017 tarih ve 17704 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacının borcunu ödememesi halinde 1 ay içinde üyelikten çıkarılacağının ihtar edildiğini, davacının ihtarda bildirildiği kadar borcu olmadığını, gerçek borcunun tespiti halinde ödeme yapılacağını bildirdiğini, Samsun 1. Noterliğinin 17/08/2017 tarih ve 22012 yevmiye nolu ihtarnamesiyle davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına karar verildiğinin bildirildiğini, davalı kooperatifin bu kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı kooperatifin belirttiği borcun afaki olarak hesaplandığını ve borç kalemlerinin ne olduğunun açıkça belirtilmediğini, bu nedenlerle davalı kooperatif yönetim kurulunun 15/08/2017 gün ve 15 sayılı ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili 11/12/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olduğunu, Samsun 1. AĞCM’nin 2016/73 Esas sayılı dosyasından görevi kötüye kullanma, zimmet, denetim görevini ihmal ederek zimmet yada irtikaba neden olmak, 1163 sayılı yasaya aykırılık iddiasıyla yargılandığını, yargılamanın devam ettiğini, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemlerde kooperatifle kendi namına ticari faaliyet yaptığını, o dönemden kooperatiften alacaklı olduğunu iddia ettiğini, ancak bunun yasaya aykırı olduğunu, kooperatif ana sözleşmesi gereğince davacıya usulüne uygun ihtarnamelerin yapıldığını, ihtara rağmen borcunu ödemediği için davacının üyelikten çıkarıldığını, bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Toplanan deliller, delillerin değerlendirilmesi, tartışılması.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde 08/06/2017 tarih 014359 yevmiye nolu, Ladik Noterliğinin 19/07/2017 tarih 1489 yevmiye nolu, Samsun 1. Noterliğinin 05/07/2017 tarih 017704 yevmiye nolu, 17/08/2017 tarih 022012 yevmiye nolu ihtarname suretlerini, müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının suretini, emsal Yargıtay kararları ibraz etmiş, davalı vekili de cevap dilekçesi ekinde Samsun 1. Noterliğinin 022012 yevmiye nolu 15/08/2017 tarihli, 017704 yevmiye nolu 05/07/2017 tarihli, 014359 yevmiye 08/06/2017 tarihli ihtarname suretlerini, ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin yönetim kurulu kararının suretini sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili ayrıca 04/04/2018 tarihli dilekçesiyle delil listesi sunmuş, ekinde ödeme makbuzlarının olduğu görülmüş, 19/04/2018 tarihli dilekçesi ekinde Samsun 1. Noterliğince gönderilen ihraç kararının tebliğine ilişkin noter ihtarının tebliğ şerhli suretini ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Samsun 1. Noterliğinin 08/06/2017 tarih ve 14359 yevmiye nolu, Samsun 1. Noterliğinin 17/08/2017 tarih ve 22012 yevmiye nolu, Samsun 1. Noterliğinin 05/07/2017 tarih ve 17704 yevmiye nolu ve Ladik Noterliğinin 19/07/2017 tarih ve 1489 yevmiye no’lu, ihtarnamelerinin ve tebliğ şerhli suretlerinin dosya arasına getirtildiği, Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin kooperatif ana sözleşmesinin bir suretinin celp edildiği görülmüştür.
Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/73 Esas sayılı dosyadaki iddianame örneği celp edilmiş, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … ve hukukçu …’dan oluşan bilirkişi heyetinden 11/10/2018 tarihli raporun alındığı, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı 25/10/2018 tarihli itiraz dilekçesi ibraz edilmiş, davacı vekili ayrıca 01/11/2018 havale tarihli dilekçesi ekinde belge örnekleri sunmuştur.
Davalı vekili tarafından 13/12/2018 havale tarihli dilekçesi ekinde Samsun 6. İcra Müdürlüğünün 2017/6409 Esas sayılı takip dosyasından başlatılan icra takibinde icra takibinin kesinleşmesi üzerine davacının payına düşen takip borcunun müvekkili tarafından ödendiğini bildirmiş, ekinde ödeme dekontu suretini ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacının itirazları doğrultusunda önceki bilirkişi heyetinden 05/02/2019 havale tarihli ek rapor alınmış, davacı vekili rapora karşı süresi içinde beyanda bulunmamış, 20/03/2019 tarihli celsede bilirkişi raporuna itiraz ettiğini bildirmiş, davalı vekili ise bilirkişi ek raporuna itiraz etmemiştir.
Dava Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; Davalı kooperatifin Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünün 22459 sicil numarasında kayıtlı ve halen faal olduğu, davacının ise kooperatifin üye kayıt defteri 35.sayfasındaki 01/05/2007 tarihli kararı ile kooperatifin üyesi olduğu, davalı kooperatifin 15/08/2017 tarihli 15 nolu yönetim kurulu kararı ile davacının ortaklıktan çıkartılmasına karar verildiği, davacının ise bu kararın iptali için işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 27. maddesi ortakların ödev ve sorumlulukları düzenlenmiştir. Buna göre ”ortakların yüklendikleri paylar için ödeyecekleri para tutarını ana sözleşme belirtir. Kooperatif sermaye yükümlülüklerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklardan elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre vererek yükümlülüklerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemden sonra da bir ay içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” hükmünü içermektedir.
Kooperatifler kanunu 16. maddesinde ise ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz usulü düzenlenmiştir. Maddeye göre ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamaz. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun kararı ile genel kurulca karar verilir. Çıkarılma kararının örneği çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içerisinde notere tebliğ edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar yönetim kurulunca verilmiş ise ortak 3 aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. 3 aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir.
Davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 14. maddesinde de ortaklıktan çıkarma düzenlenmiştir. Maddeye göre parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktirmeleri üzerine yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden 10 gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden 30 gün içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenler ortaklıktan çıkarılır. Çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kayıt edilir ve çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içerisinde notere tevdi edilir. Ortak çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz ilk toplanacak genel kurulda incelenir. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı iptal davası hakkı saklıdır.
Dosya kapsamından davacının parasal yükümlülüklerini 30 günden fazla geciktirdiğinden Samsun 1. Noterliğinin 08/06/2017 tarih 04359 yevmiye nolu ihtarnamesi ile ”aidat-şerefiye-borçlanma” toplam borcu 236.972,18 TL’nin 10 gün içinde ödenmesi için davacıya ihtar gönderilmiş, 12/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, ödemenin yapılmaması üzerine bu kez aynı noterliğin 05/07/2017 tarih 017704 yevmiye nolu ikinci ihtarnamesi gönderilerek yine ”aidat-şerefiye-borçlanma” toplam borcu 236.972,18 TL’nin 1 ay içinde ödenmesi ihtar edilmiş, ihtarname davacıya 07/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, 1 aylık süre içerisinde borcun ödenmediği görülmekle bu kez davalı kooperatif yönetim kurulunun 15/08/2017 tarih 15 nolu kararıyla davalının ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmiş, karar davalıya 17/08/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 3 aylık yasal süresi içerisinde iş bu davayı açmıştır. Buna göre davalı kooperatifin davacıyı ihracında yasal prosedüre uygun hareket edildiği tespit edilmiştir.
Davacının davalı kooperatif tarafından bildirilen miktarda borcu olup olmadığını, buna göre ihracının yasa ve ana sözleşmeye uygun olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 11/10/2018 tarihli bilirkişi raporundan davalı kooperatifin 2008-2013 yıllarına ilişkin defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu, davacının 01/05/2007 tarihi itibariyle kooperatif üyesi olduğu ve davalı tarafından gönderilen 1.ihtarname tarihi itibariyle yaptığı ödemeler toplamının 43.777,82 TL olduğu, ancak davacının hesabından yapılan 3.500,00 TL’nin mahsubu sonucu ödemenin 40.277,82 TL’ye düştüğü, diğer üyelerin ise en yüksek olarak 278.825,47 TL ödeme yaptığı, kooperatifin diğer üyelerden aldığı aidatlara ilişkin ödeme belgelerine göre 2017 mayıs ayı sonu itibariyle her üyenin ödemesi gereken tutarın 272.250,00 TL olduğu, şerefiye bedeli çizelgesinde de davacıdan istenen şerefiye bedelinin 5.000,00 TL olup böylece ödenmesi gereken toplam borcun ödemeler mahsup edildikten sonra 236.972,18 TL olarak kaldığı, bu miktarında her iki ihtarnamede bildirildiği ve ödemenin yapılmadığı görülmektedir. Davacı taraf 3.500,00 TL’lik mahsuba itiraz etmiş olmakla yapılan bu mahsubun gerekçesi davalı kooperatiften sorulmuş, davalı vekili 13/12/2018 tarihli beyan dilekçesiyle mahsubun sebebinin 6.İcra Müdürlüğünün 2014/6409 sayılı dosyasında başlatılan takipte davacının payına düşen takip borcu olduğunu bildirmiş, dekont örneğini eklemiştir.
Taraf vekillerinin beyanlarından sonra bilirkişi heyetinden 05/02/2019 tarihli ek rapor alınmış, alınan raporda 6.İcra Müdürlüğünün 2014/6909 sayılı dosyasındaki takip borcunun davalı kooperatif tarafından ödenmesi sebebiyle davacının payına düşen kısmın 3.500,00 TL olduğu ve bunun davacı ödemelerinden mahsubu gerektiği bildirilerek davacıya ihtarnameyle bildirilen borç tutarlarının birbiriyle uyuştuğunun tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmış, mahkememizce 6.İcra Müdürlüğünün 2014/6409 sayılı dosyasının ödeme emri örneği dosya arasına alınmıştır.
Böylece davacının kooperatif üyesi olmasına rağmen 2017 mayıs sonu itibariyle 272.250,00 TL aidat borcu, 5.000,00 TL şerefiye borcu olmak üzere 277.250,00 TL borcu bulunduğu, yaptığı toplam ödeme 40.277,82 TL’nin mahsubundan sonra bakiye borcunun 236.972,18 TL kaldığı, davalı kooperatifçe gönderilen ve davacı tarafından tebliğ edilen birinci ve ikinci ihtarlara rağmen süresi içerisinde borcun ödenmediği, bunun üzerine yönetim kurulunun 15/08/2017 tarihli kararı uyarınca üyelikten ihracına karar verildiği, çıkarılan ihtarnamelerin süre ve içerik olarak usulune uygun olduğu, her iki ihtarnamede aynı borç miktarının bildirildiği, davacının ödemelerinden mahsup edilen 3.500,00 TL’nin, davacının da borçlu olarak gözüktüğü 6.İcra Müdürlüğünün 2014/6409 Esas sayılı dosyada davalı kooperatifçe yapılan ve davacının hissesine düşen miktar olduğundan bu kısmın ödemelerinden mahsup edilmesinin yasal olduğu, davalı kooperatifin üyelikten ihraç kararının yasal prosedüre uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddi gerekmiştir.
Davacı vekili müvekkilinin kooperatiften alacaklı olduğunu, 6.İcra Müdürlüğünün 2014/6409 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığını, gerçek borcunun iddianamede gösterilen borç ile uyuşmadığını ileri sürerek ek rapora itiraz etmiş ise de, itirazın yasal 2 haftalık süre içerisinde olmadığı, 6. İcra Müdürlüğünün dosyasında borçlu olup olmadığının tespitinin davamızın konusunu oluşturmadığı, kooperatif tarafından yapılan ödemenin sabit olup davacı hissesine düşen kısmının da mahsubunun yasal olduğu, kooperatiften alacaklı olduğuna dair dosya içerisinde sunulan herhangi bilgi belge kayıt olmadığı, kooperatif defterlerinden yapılan ödemelerin gösterildiği, davacının alacaklı olduğuna dair kaydın bulunmadığı (mevcut kayıttan anlaşılmadığı) gibi bu hususun ayrı bir dava konusu oluşturabileceği, 23/10/2016 tarihli genel kurulda alınan karara karşı iptal davası açıldığına dair herhangi bir delil bilgi belge sunulmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin itirazları yerinde görülmemiştir.
Öte yandan parasal yükümlülükleri yerine getirmeyen ortağa gönderilecek ihtarda ödemesi gereken ana para ve varsa işlemiş faizin açıkça gösterilmesinin gerektiği, bu hususun gerekli ve yeterli olduğu, genel kurulda kararlaştırılan ve kesinleşen aidat ve temerrüt faiz oranının genel kurula katılsın yada katılmasın her ortağın bilmesi gerektiği gibi tebliğinin de gerekmediği, aidat borcu ile varsa faizin toplamı ortak tarafından hesap edilebilir olduğuna göre bu toplamların hangi aylara ilişkin olduğunun da ayrıca belirtilmesinin zorunlu olmadığı, davacıya gönderilen ihtarnamelerden aidat-şerefiye-borçlanma toplamı olarak 236.972,18 TL’nin tespit edildiği, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere şerefiye çizelgesinde davacının ödemesi gereken şerefiye bedelinin 5.000,00 TL olarak gösterildiği ve bu hususun davacı tarafından bilinmesinin mümkün olduğu, işlemiş temerrüt faizine ilişkin bir miktar bulunmadığından kalan kısmın aidat borcu olduğunun belli olduğu, bu şekilde ihtarnamelerdeki borç miktarının anlaşılabilir nitelikte olduğu anlaşılmış, ihtarnamelerde ödememe halinde ortaklıktan çıkarılacağına ilişkin açıkça yaptırımında gösterildiği görülmekle gönderilen ihtarnamelerinde yasal unsurları taşıdığı anlaşılmakla davanın reddi gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip