Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/870 E. 2019/39 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/870 Esas – 2019/39
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/870
KARAR NO : 2019/39

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ :
DAVALI : 3- …
VEKİLLERİ :
DAVALI : 4- …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
10-…
11-…
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/01/2019
KARAR YAZIM T. : 17/01/2019
Mahkememizde görülmek bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 10/11/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;davacı kurumun temizlik işlerinin ihale yöntemiyle temin edildiğini, dava dışı … isimli temizlik işçisinin de müvekkil kurumun temizlik işlerini üstlenen davalı şirketin bünyesinde 16/12/1998 tarihinde işe girdiğini ve 02/10/2015 tarihinde emeklilik sebebi ile işten ayrıldığını, bunun üzerine …’ın çalışmış olduğu hizmet süresinin karşılığı olarak 19.524,24 TL kıdem tazminatının kendisine müvekkil kurum tarafından ödendiğini, dava dışı …’ın işten ayrıldığı tarihe kadar, müvekkil idare bünyesinde ihale ile temizlik hizmetlerinde bulunan davalı şirketler bünyesinde çalışan bir işçi olduğunu, söz konusu şirketler ile müvekkil kurum arasında imzalanan sözleşme ve ihtarnamelerin ilgili maddeleri gereği kurum tarafından ödenen bedelin davalı şirketler tarafından müvekkil kuruma ödenmesi gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, müvekkil kurum tarafından ödenen 19.524,24 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketlerin ilgili dönemlere ilişkin sorumlulukları oranında tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili 04/12/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;zamanaşımı ve yetki itirazında bulunduklarını, bu sebeple davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı kurum ile müvekkil şirketler arasında imzalanan sözleşmede her türlü anlaşmazlığın çözümünde Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, davacının dilekçesinde hangi davalıdan hangi miktarda ne talep ettiği hususunu açıkça belirtmediğini, bu usulü eksikliğin öncelikle giderilmesini, müvekkil şirket ile davacı arasında akdedilen ihale sözleşmesinde davacı kurum bünyesinde çalışan işçilerin işçilik alacakları hususunda herhangi bir sorumluluk yüklenmediğini, ihale sözleşmesi maddelerine göre de müvekkil şirketin çalışanlara yalnızca maaş ödemekle yükümlü olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, … Temizlik Hizmetleri vekili 01/12/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle;dava konusu alacağın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan bir alacak olduğunu, rücuan tazmini talebinin de iş kanunu hükümlerine tabi olduğunu, görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, 4857 sayılı iş kanunun 112. maddesine dayanılarak son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona eren işçilerin birinci fıkraya göre tespit edilen sürelere ilişkin kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından ödenir şeklinde olduğunu, bu hüküm dikkate alınmayacak dahi olsa asıl işveren olan davacı kurumla birlikte en son alt işveren işçinin alacaklarından sorumlu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın öncelikle göre yönünden, esasa girilmesi durumunda ise esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … Destek Hizk. Ltd. Şti. vekili 04/12/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle;iş bu davaya bakmaya yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev iş bölümü itirazları uyarınca görevsizlik kararı verilmesini, müvekkil şirketin merkezi Şişli/İstanbul olup yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, rücu talebine konu edilen dava dışı işçinin müvekkil şirketin davacıdan aldığı ihale kapsamında müvekkil şirket nezdinde çalıştığı sürenin 3,5 ay olduğunu, bu hali ile kıdem tazminatına hak kazanamayacağının hukuki izahtan yoksun olduğunu, iş bu sebeple davanın reddini talep ettiklerini, ihale idari şartnamesinde de teklif fiyata dahil olan giderler başlığı altında işçilere ödenecek kıdem tazminatının yer almadığını, sözleşme bedeline dahil olmayan ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan ve iş bu dava özelinde sonradan ortaya çıkan bir tazminat kaleminin müvekkil şirketten rücu ile istenmesinin sözleşmeye aykırı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesinin tebliğ edilmesine rağmen cevap verilmemiş, ön inceleme ve tahkikat yargılamalarına katılmamış, beyanda bulunmamışlardır.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle;davalı … ve … firma ortaklığı vekilinin yapmış olduğu zamanaşımı itirazını kabul etmediklerini, davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinde usulüne uygun bir şekilde açıldığını, bir kısım davalıların görev ve yetki itirazında bulunduğunu, kurumun ticari bir Kamu İktisati Teşebbüsü oluduğunu, sözleşme imzalamış oldukları firmaların da ticaret hukuku esaslarına göre faaliyet gösteren şirketler olduğunu, dolayısı ile davada Ticaret Mahkemesi’nin göreli olduğunu, bunun yanı sıra davalı vekillerinin yetki itirazlarını da yerinde olmadığını, davalının birden fazla olması durumunda davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğini, söz konusu ödemelerin ödemeye sebebiyet veren davalı şirketlerden sorumlulukları oranında rücuen tazminin gerektiğini beyanla müvekkil kurum tarafından ödenen 19.524,24 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
… Temizlik Hizmetleri vekili 04/01/2018 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle;Kıdem Tazminatı Yönetmeliği’nde “Bu yönetmelik kapsamında tespit edilen hizmet süresine ilişkin kıdem tazminatı, 10/09/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iş sözleşmesinin feshedilmiş olan işçilere ödenmez” şeklinde olduğunu, dava dışı …’ın ilgili yönetmelik maddesi yürürlükteyken 02/10/2015 tarihinde emeklilik sebebi ile işten ayrıldığını ve kıdem tazminatı eklenen hüküm gereği davacı kurum tarafından ödendiğini, dolayısıyla davacı kurumun her ne kadar sözleşmelerin daha önceki bir tarihte imzalandığı iddiasında bulunmuş ise de İş Kanunun 112. Maddesi ile yapılan düzenleme ile ilgili sorumlu olmayacağını ileri sürse de dava dışı …’ın iş sözleşmesinin sona erdiği tarih dikkate alındığında ödenen kıdem tazminatından asıl işveren olarak davacı kurumun sorumlu olup müvekkil şirketin davacı kuruma karşı müteselsil sorumluluktan kaynaklı herhangi bir borcunun olmadığını beyanla davanın esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … Şti. vekili 05/01/2018 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle;taraflar arasında akdolunan sözleşmede, sözleşme bedeline dahil olan giderler başlığı altında tazminatın sayılmadığını, bilakis ücretlerin sayıldığını, ücret ve tazminatın farklı kavramlar olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirket hakkında açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 05/02/2018 tarihli dilekçesi ile davalılar … Malz. İnş…. ile ……. Ltd. Şti. hakkındaki davadan feragat etmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde ödemeye ilişkin belge suretini, dava dışı işçiye ait müvekkil kurum kayıtları ve özlük dosya suretini, 1998 – 2015 yıllarına ait davalı şirketlerle imzalanmış sözleşme, İdari Şartname ve Teknik Şartname suretlerini ibraz etmiş, Samsun Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Atakum Sosyal Güvenlik Merkezi’nden dava dışı işçi …’a ait SGK hizmet cetveli ile hizmet cetvelinde görünen tüm işyeri sicil numaralarının hangi işverenlere ait olduğuna ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
Bilirkişi …’den 14/11/2018 tarihli rapor alınmış, raporda davalı … Şti.’nin dava dışı işçi …’ın 124 gün alt işveren olarak çalıştırmasından doğan sorumluluğunun 270,61 TL, davalı Şti’nin dava dışı işçi …’ı 321 gün alt işveren olarak çalıştırmasından doğan sorumluluğunun 700,54 TL olduğunu, Davalı … . Şti.’nin dava dışı işçi …’ı 55 gün alt işveren olarak çalıştırmasından doğan sorumluluğunun 120,03 TL olduğunu, davalı … Şti.’nin dava dışı işçi …’ı 226 gün alt işveren olarak çalıştırmasından doğan sorumluluğunun 493,22 TL olduğunu, davalı … . Şti’nin dava dışı işçi …’ı 572 gün alt işveren olarak çalıştırmasından doğan sorumluluğunun 1.248,33 TL olduğunu, davalı Ltd. Şti’nin dava dışı işçi …’ı 625 gün alt işveren olarak çalıştırmasından doğan sorumluluğunun 2.727,99 TL olduğunu, davalı …Şti’nin dava dışı işçi …’ı 586 gün alt işveren olarak çalıştırmasından doğan sorumluluğunun 2.557,76 TL olduğunu, davalı …’nun dava dışı işçi …’ı 734 gün alt işveren olarak çalıştırmasından doğan sorumluluğunun 3.203,75 TL olduğunu, davalı … Şti.’de dava dışı işçi …’ın hiçbir zaman işvereni sıfatında bulunmadığı için iş bu davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı tespit edilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili, davalı … vekili, … Ltd. Ve … Şti. vekili ve davalı … Şti. vekili ayrı ayrı rapora karşı beyan/itiraz dilekçesi ibraz etmiştir.
Dava, işçi alacağından kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının davalı şirketlerle hizmet alım sözleşmesi yaptığı, bu sözleşmeler kapsamında çalışan dava dışı işçi …’a davacı tarafından19.524,24 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı ve yapılan bu ödemenin sözleşme hükümleri İş Kanunu 2/6 maddesi 6098 sayılı TBK’nu 162 – 168 maddeleri uyarınca davalılardan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğuna ilişkindir. Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından davanın TBK hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Gerek davacı, gerekse davalılar tacir olup, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğundan TTK 4. maddesi gereği mahkememiz iş bu davada görevlidir.
Davacı Kurumdan dava dışı işçinin davalı şirketlerde çalıştığı 16/02/1998 tarihinden 02/10/2015 tarihine kadar geçen süre içerisindeki sözleşmeler, İdari Şartnameler, Teknik Şartnameler celp edilmiş, davacı tarafından dava dışı işçiye 05/11/2015 tarihinde 19.524,24 TL’nin ödendiği anlaşılmış, tüm kayıt ve belgeler toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Hesap bilirkişisi …. tarafından tanzim edilen 14/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı …’ın SSK hizmet cetveline göre davalı şirketlerde çalıştığı süreler ayrı ayrı tespit edilmiş, davacı kurumun dava dışı işçiye 4734 sayılı Kanunun 62/e maddesi uyarınca Kurumun ilk ihaleye çıkış tarihi olan 29/04/2003 tarihinden sonraki çalışmalarına göre belirlenen (29/04/2013 – 02/10/2015 tarihleri arası) süreye ilişkin olarak, kıdem tazminatının ödendiği, 16/12/1998 – 29/04/2013 tarihleri arasındaki dönemdeki çalışmalara ilişkin olarak davalı şirketlere rücu hakkının bulunmadığı dava dışı işçinin toplam kıdeminin 12 yıl 10 günlük olup, kıdem tazminatına esas son brüt giydirilmiş ücreti 1.583,40 TL üzerinden yapılan hesaplamada alınması gereken net asgari ücretin 18.889,56 TL olduğu tespiti yapılmış, dosya kapsamına uygun, yasal/yeterli bulunmuştur.
Bilirkişi raporunda davalı … .’nin dava dışı işçi …’ı işveren sıfatıyla çalıştırmadığı bildirilmiş, SGK kayıtlarıyla da bu husus doğrulanmış olmakla bu davalı yönünden davanın reddi gerekmiştir.
Davacı vekili davalılar …. İle Tiryaki Tem. Haşere İlaçlama Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açtıkları davadan feragat etmiş, bu nedenle iş bu davalılar aleyhine açılan davanın reddi gerekmiştir.
Bilirkişi raporunda diğer davalılar yönünden rücuen alacak miktarı incelemesi yapılmış, bu hesaplamada öncelikle davacı kurum ile davalılar arasında yapılan ihale sözleşmelerinde özel hüküm bulunup bulunmaması değerlendirilmiş, bir kısım sözleşmelerde özel hüküm mevcut iken bazı sözleşmelerde özel bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalılardan …… Ltd. Şti., …… Ltd. Şti., ……. Ltd. Şti., …… Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. ile davacı kurum arasında imzalanan sözleşmelerde işçiye ödenecek tazminatlar konusunda özel hüküm bulunmadığı, sözleşmelerin 22 ve 23. maddelerinde İş Kanunu hükümlerine atıf yapıldığı bu nedenle TBK’nun rücuya ilişkin genel hükümlerinin uygulanması gerektiği, TBK 167 ile 818 BK’nun 146. maddesi nazara alındığında davacı kurumun dava dışı işçiye ödemesi gereken 18.899,56 TL kıdem tazminatından davalılar …… Ltd. Şti., …… Ltd. Şti., ……. Ltd. Şti., …… Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. davacı kurumca ödenmesi gereken kıdem tazminatının ½’den kendi hizmet süreleri ile sınırlı olmak üzere sorumlu oldukları tespiti yapılarak davalı …… Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu rücuen alacak miktarı 270,61 TL, …… Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu rücuen alacak miktarı 700,54, ……. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu rücuen alacak miktarı 120,03 TL, …… Ltd. Şti. sorumlu olduğu rücuen alacak miktarı 493,22 TL ve … Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu rücuen alacak miktarı 1.248,33 TL olarak bulunmuş, rapor dosya kapsamına uygun olmakla yasal ve yeterli görülmüştür.
Bilirkişi raporunda davalılar …… Ltd. Şti., …Temizlik… Ltd. Şti. ile …’nun davacı kurumla imzaladığı ihale sözleşmelerinin “diğer hususlar başlıklı” genellikle 33, 34 ve 36. maddelerinden özel hükümlerin bulunduğu bu sebeple söz konusu özel hükümlerin uygulanmasının gerektiği bildirilerek bu hükümlere göre yapılan hesaplamalar sonucu davalı …… Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu rücuen alacak miktarı 2.727,99 TL, …Temizlik… Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu rücuen alacak miktarı 2.57,76 TL ile …’nun sorumlu olduğu rücuen alacak miktarı 3.203,75 TL olarak belirlenmiş raporun bu kısmı da yasal ve yeterli görülmüş, feragat sebebiyle hakkındaki dava reddedilen davalıların sorumlu olduğu rücuen alacak miktarının ise davacı üzerinde kalması gerektiği anlaşılmış, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisinden kaynaklanması sebebiyle temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden ve takip öncesi temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren tarafların tacir olmasına göre avans faize hükmedilmiştir.
Davalılardan …. yönünden sözleşme tarihlerinde dava dışı işçinin bu şirkette çalışmadığından sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, diğer davalılar yönünden ise çalışılan süreyle orantılı olarak karar verildiğinden red sebebinin aynı olduğu görülmekle bu davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş, red sebebi ayrı olan … yönünden ise ayrı vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
Bir kısım davalılar vekili İş Mahkemesi’nin görevli olduğunu ileri sürmüş ise de taraflar arasında iş ilişkisi bulunmayıp, tacir olmaları, uyuşmazlığında ticari işletmelerinden kaynaklanması sebebiyle uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu ve mahkememizin görevli olduğu tespit edilmiştir.
Bir kısım davalılar vekili zaman aşımı definde bulunmuş ise de sözleşmeden kaynaklı bir alacak olması sebebiyle 10 yıllık genel zaman aşımı süresine tabi olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bir kısım davalılar vekili yetki itirazında bulunmuş ise de bir kısım sözleşmelerin ifa yerinin Samsun olduğu, bir kısım davalıların yerleşim yerinin Samsun olup, HMK 7. maddesine göre davalının birden fazla olması halinde bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılmasının mümkün olduğundan yetki itirazları yerinde görülmemiştir.
Bir kısım davalılar vekili tarafından davanın tabi olduğu yasa hükümlerinin 4857 sayılı İş Kanunu, 1475 sayılı yasa, 4734 sayılı yasa, hükümleri olduğu ileri sürülmüş ise de 4857 sayılı yasanın 112. madde değişikliği ve bu değişiklik ile ilgili yönetmeliğin 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe girmesi dava dosyasındaki sözleşmelerden son ihalenin ait olduğu 2014-2015 yılına ait sözleşmenin 19/02/2014 tarihinde yani değişiklikten önce imzalanması sebebiyle ve yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi olmayıp, TBK hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla bu savunmalara itibar edilmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalılar … . Şti. ile davalı … Şti. hakkındaki davanın feragat sebebiyle reddine,
2-Davalı …. Şti. hakkındaki davanın sorumluluğu bulunmadığından reddine,
3-270,61 TL’nin davalı … Şti.’den, 700,54 TL’nin davalı … Şti.’den, 120,03 TL’nin davalı … . Şti.’den, 493,22 TL’nin … Şti’den, 1.248,33 TL’nin davalı … . Şti.’den, 2.727,99 TL’nin ….’den, 2.557,76 TL’nin …Şti.’den, 3.275,00 TL’nin davalı …’dan olmak üzere toplam 11.322,23 TL’nin davalılardan dava tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddi ile,
4-Alınması gerekli 773,42 TL harçtan peşin alınan 333,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 439,99 TL harcın hakkındaki dava kabul edilen davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … Şti. 18,49 TL ile, davalı … Şti. 47,85 TL ile, davalı … Şti. 8,20 TL ile, davalı … Şti. 33,69 TL ile, davalı …. 85,27 TL ile, davalı … 186,35 TL ile, davalı … 174,72 TL ile, davalı … 223,72 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına.
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin hakkındaki dava kabul edilen davalılardan (sorumluluklarıyla sınırlı olmak üzere) alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Davalılar …, … Şti. ve … Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden ve red sebebi ortak olmakla AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine.
7-… . Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve red sebebi farklı olmakla yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine.
8-Davacı tarafça başta ödenen 333,43 TL peşin harcın hakkındaki dava kabul edilen davalılardan alınarak (sorumluluklarıyla sınırlı olmak üzere) davacıya verilmesine.
9-Davacı tarafça yapılan 625,15 TL posta masrafı ve 150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.075,15 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 623,49 TL’nin (… 14,00 TL ile, davalı … . 38,00 TL ile, davalı … Şti. 6,00 TL ile, davalı … Şti. 27,00 TL ile, davalı … Şti. 68,00 TL ile, davalı … Şti. 150,22 TL ile, davalı …Şti. 140,85 TL ile, davalı … 180,35 TL ile sınırlı olmak üzere) hakkındaki dava kabul edilen davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına.
10-Davalı … tarafından yapılan 12,5 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 5,25 TL’nin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine, fazla kısmın davalı üzerinde bırakılmasına.
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
12-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzünde diğer davalılar/vekilleri yokluğunda davalılar yönünden kesin, davacı tarafından tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.11/01/2019

Katip

Hakim