Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/826 E. 2022/280 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/826 Esas – 2022/280
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/826 Esas
KARAR NO : 2022/280

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 07/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalıların birlikte kurdukları iş ortaklı ile müvekkili arasında 29/04/2015 ve 21/01/2016 tarihlerinde Bafra Ovası Sulaması Kızılırmak Islahı İnşaatı Yapım İşi Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını ve Devlet Su İşleri tarafından davalıya verilen Bafra Ovası Sulaması Kızılırmak Islahı İnşaatı Yapım İşi kapsamında davalının yapacağı işlerin müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında yapmakla yükümlü olduğu tüm işleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, işin geçici kabulü DSİ tarafından yapılmış ise de müvekkiline ödenmesi gereken hakedişlerin eksik ödendiği gibi son yapılan hakediş bedelinin müvekkiline hiç ödenmediği, müvekkili ile davalı firma arasında imzalanan sözleşme gereğince, müvekkile ödenmesi gerekli olan 234.481,55 TL nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, yargılama süresince ibraz edilmemesi için davalılara teminat olarak verilen İş Bankası 3010167 seri numaralı, 350.000,00 TL tutarlı çek hakkında ödememe yasağı mahiyetinde tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma tarafından yürütülen Bafra Ovası Suluması Kızılırmak İnşaatı Yapım işi konusunda davacı ile 29/04/2015 tarihinde yapım işi sözleşmesi imzalandığını, işin yapılmasının davacıya bırakıldığını ancak davacının sözleşme ile üstlendiği işi tamamlayamadığını, geçici kabul ve kesin kabul işlemlerinin müvekkil firma tarafından yapıldığını, davacının 13 nolu hakediş bedeli olarak talep ettiği imalatının tamamının müvekkil tarafından yapıldığını gösteren imalatta kullanılan malzemelere ilişkin fatura ve irsaliyeleri sunduklarını, ticari defter kayıtlarının bulunduğunu, davacının belirttiği kiralık araba bakım masrafı, açılış masraflarının tamamı, ölçüm cihazları ve alacak kalemlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, davacı ile müvekkil arasında yapılan sözleşmede bu tür giderlerin davacıya ait olduğunun belirtildiğini, ticari defter kayıtlarına göre müvekkil şirketin davacıdan cari hesap bakiyesi 34.472,11 TL ve 13 nolu hak ediş bedelinden müvekkilin hissesine düşen şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 35.472,11 TL’nin faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline, alacağa ticari avans faizi uygulanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, 29/04/2015 tarihli sözleşme örneğinin, 21/01/2016 tarihli sözleşme örneğinin, hakediş raporları ve vekaletname örneğinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 06/12/2027 havale tarihli cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilinin 01/01/2018 tarihli cevaba cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Ankara Ticaret Sicili odasına yazılan müzekkereye 20/12/2017 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 29/05/2018 tarihli delil dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilinin 25/05/2018 havale tarihli dilekçesi ile ticari defterlerin yerine bildirdiği ve yerinde incelenmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DSİ Genel Müdürlüğü 7. Bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkereye 25/06/2018 havale tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bilirkişi Ali Suat Sancak’a tevdi edildiği, bilirkişinin 13/08/2018 havale tarihli raporunu ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 13/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı 06/09/2018 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
DSİ Genel Müdürlüğü 7. Bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkereye 27/05/2019 havale tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının talimat yolu ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, …Talimat numarasını aldığı, dosyanın mali müşavir bilirkişi Yasin Şengül’e verildiği, bilirkişinin 10/01/2019 tarihli raporunu ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilinin 10/01/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı 07/02/2019 havale tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 10/01/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı 21/01/2019 havala tarihli beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
DSİ Gene Müdürlüğü 7. Bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkereye 07/08/2019 tarihinde cevap verildiği ve ekinde istenilen belgelerin gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bilirkişi Abdullah Ayaydın’a tevdi edildiği, bilirkişinin 21/10/2019 tarihli raporunu dosyamıza ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı 06/11/2019 tarihli beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilinin 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı 14/11/2019 tarihli beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 25/11/2019 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
DSİ Genel Müdürlüğü 7. Bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkereye 09/12/2019 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 06/12/2019 tarihli dilekçesi ile tanık isim ve adreslerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası üzerinden Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesine tanık talimatı yazıldığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin alındığı, talimatın kapatılarak duruşma tutanağı ile birlikte mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının bilirkişiler…, … ve …’ya tevdi edildiği, bilirkişilerin 11/12/2020 havale tarihli raporunu mahkememize ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilinin 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı 16/12/2020 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı 29/12/2020 tarihli beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 14/10/2021 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilinin 17/11/2021 tarihli dilekçesi ile mahkememizin 11/11/2021 tarih ve 1 nolu ara kararı gereği beyanlarını sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacı vekilinin 18/11/2021 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Kavaklıdere (Ankara) Vergi Dairesine yazılan müzekkereye 15/11/2021 tarihinde cevap verildiği ve istenilen evrakların gönderildiği anlaşılmıştır.
Kavaklıdere (Ankara) Vergi Dairesine yazılan müzekkereye 16/11/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Cumhuriyet (Ankara) Vergi Dairesine yazılan müzekkereye 16/11/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Cumhuriyet (Ankara) Vergi Dairesine yazılan müzekkereye 16/11/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Ankara Vergi Dairesine yazılan müzekkereye 17/11/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Ankara İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye 01/12/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Samsun 19 Mayıs Vergi Dairesine yazılan müzekkereye 25/11/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Ankara Vergi Dairesine yazılan müzekkereye 07/12/2021 tarihinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilinin 13/12/2021 tarihli dilekçesi ile dosyanın bilirkişiye verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/01/2022 tarihli ara kararı ile dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının mali müşavir bilirkişi Veysel Kayar’a tevdi edildiği, bilirkişinin 31/01/2022 havale tarihli raporunu dosyamıza ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar-karşı davacılar vekilinin 31/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı 08/02/2022 tarihli beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekilinin 31/01/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı 14/02/2022 tarihli itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 29/04/2015 tarih ve 21/01/2016 tarihli “Bafra Ovası Sulaması Kızılırmak Islahı İnşaatı Yapım İşi Sözleşmesi” başlıklı taşeron sözleşmeleri imzalandığı, davacı şirketin yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirdiği, buna rağmen davalı şirket tarafından 13 nolu hak ediş bedelinin tamamının ödenmediği, yine 10-11-12 nolu hak edişlerden haksız kesinti yapıldığı, davacı şirketin davalı şirketten bahsi geçen hak ediş bedelleri, araç kiralama bedeli, açılış masrafları, ölçüm cihazı bedeli ve mükerrer KDV tevkifatı olmak üzere toplam 234.481,55 TL alacaklı olduğundan bahisle eldeki davanın açıldığı, davalı şirket vekilinin süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile davacı şirketin işi tamamlamamış olması sebebi ile davanın reddini diledikleri ve cari hesap bakiyesi olan 34.472,11 TL ile 13 nolu hak edişten davalı hissesine düşen şimdilik 1.000 TL’nin davacıdan alınarak davalı şirkete ödenmesine ilişkin karşı dava açtığı anlaşılmıştır.
Davalı/karşı davacılar vekilince mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş olmakla öncelikle yetki yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ilâ 19. maddeleri arasında düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu belirtilmiştir. HMK’nın 10. maddesinde de; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” denilmiştir. 6098 sayılı TBK’nun “ifa yeri” başlıklı 89.maddesine göre, borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir ve aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Buna göre TBK’nun 89. maddesine göre para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir. Somut olayda davacı şirketin adresinin Samsun olduğu, TBK’nın 89.maddesi düzenlemesi gereği mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmış, davalıların yetki ilk itirazlarının reddi gerekmiştir. (Bkz; Samsun BAM 3. HD’nin 15/12/2020 tarih, 2020/1344 Esas, 2020/1632 Karar sayılı ilamı)
Öncelikle belirtmek gerekir ki dava dilekçesinde her ne kadar 10-11-12 ve 13 nolu hakedişlerden bahsedilmekte ise de; dosya arasında davacı şirketin bizzat düzenlediği hak edişlerin bulunmaması nedeni ile dava dilekçesinde bahsi geçen hak edişlerin aslen davalı şirketlerin kuruma düzenlediği 22-23-24 ve 25 nolu hak edişler olduğu anlaşılmış, aşağıdaki değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin incelenmesinde; 29/04/2015 tarihli sözleşmenin “İşin Bedeli ve Ödeme” başlıklı 16. maddesinde ve 21/01/2016 tarihli sözleşmenin “Ödeme Şartları ve Teminatlar” başlıklı 12.5. maddesinde işin bedelinin anasözleşmede yüklenici davalılara verilmesi öngörülen bedelin %4 eksiği olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin alınan 13/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; ticari defterlerin tasdiklerinin usulüne uygun olduğu, davacı şirketin davalıya toplamda 8.468.375,91 TL fatura kestiği, sözleşme hükümlerine göre kesmesi gereken toplam fatura bedelinin 8.327.931,39 TL olduğu, davalı şirketin davacıya banka aracılığı ile toplam 7.387.706,78 TL ödediğinin anlaşıldığı, davalı yanca hakedişlerden toplam 881.586,48 TL kesinti yapıldığının anlaşıldığı, davacı yanın cari hesabına göre davalılardan 199.082,45 TL alacaklı göründüğü, ancak davacının davalılara 18.035,51 TL fazla fatura kestiğinden bahisle davacının asıl alacağının 181.046,94 TL olması gerektiğinin değerlendirildiği, davalı yanın hak edişlerden %5 teminat kesintisi ile 77.203,55 TL kesinti yaptığı, söz konusu kesintilerle ile birlikte davacının toplam alacağının 258.250,49 TL olduğu, davalılar vekilince her ne kadar 13 nolu hakediş nedeni ile 900.000,00 TL alacaklı olduğundan bahsedilmiş ise de o döneme ilişkin kurumdan aldığı tüm hak edişini davacıya ödediğini, bunun çelişki yarattığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davalıların iş ortaklığının defter incelemesine ilişkin alınan 10/01/2019 tarihli raporda özetle; davalılar ile iş ortaklığının ticari defterlerinin ayrı ayrı incelendiği, defterlerin tasdiklerinin usulüne uygun olduğu, iş ortaklığının 2017 yılı cari hesabında 254.072,89 TL borç bakiyesi görüldüğü, davalı ….’nin 2017 yılı cari hesabında 238.596 TL alacak bakiyesi görüldüğü, davalı ….’nde ise davacıya ilişkin kayıt bulunmadığı, davacı yanca talep edilen 122.409 TL’lik son faturanın davalılar defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirket tarafından davalılar aleyhine kesilen ve deftere kaydedilen faturalar nedeni ile davacının 8.280.590,09 (KDV hariç 7.295.425,60) TL alacaklı göründüğü, bunun karşılığında davacı şirkete 8.026.517,21 TL ödeme yapıldığı, buna göre 254.072,88 TL fark kaldığı, davalı yanın kuruma kestiği faturalar toplamının KDV hariç 7.884,245,87 TL olduğu, sözleşmenin ilgili maddelerine göre davacının KDV hariç 7.568.876,04 TL hak kazanabileceği, davacının tartışmalı fatura dahil toplam KDV hariç 7.402.426,48 TL fatura kestiği, son fatura dahil edilmediğinde 273.450,44 TL, dahil edildiğinde 166.449,56 TL fark/alacak ortaya çıkacağı belirtilmiştir.
Ticari defterlerin incelenmesine ilişkin alınan raporların değerlendirilmesinde taraf defterlerinin birbirini doğrulamadığı, şu halde hükme esas alınamayacakları anlaşılmış, sözleşmeler, hakedişler ve dosyadaki teslim tutanakları çerçevesinde değerlendirme ve hesaplama yapılması hususunda dosya bu tarz hesaplamalar yapabilecek bir inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalılar ile kurum arasında düzenlenen 13 nolu hakedişe kadar işin davalı iş ortaklığı tarafından yerine getirildiği, 13 nolu hakedişten itibaren davacı tarafından kesilen faturalara itiraz edilmeden ödeme yapıldığı hususu dikkate alındığında 900.000 TL’lik işin davalılar tarafından yapılmış olamayacağı, davalılar tarafından davacı taşeronca eksik bırakılan işlere ilişkin 260.048,40 TL’lik yapım faturası sunulduğu, buna karşılık davacı şirketin de 122.409,01 TL fatura kestiği, aradaki farkın hangi eksik işten kaynaklandığı beyan edilmediğinden dosyadan anlaşılamadığı, yüklenici konumundaki davalıların eksik olduğunu belirttikleri işlerin tespiti için öncelikle Geçici Kabul talebinde bulunmaları gerektiği, dosya içerisinden geçici kabulün eksikliklerine ilişkin tutanak bulunmadığı kanaat ve tespitleri bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları çerçevesinde işsahibi dava dışı DSİ’den işin teslim tutanakları, puantaj cetvelleri, geçici ve kesin kabul tutanakları tüm ekleri ile birlikte talep edilmiş, taraf vekillerine tanıklarını bildirmek üzere süre verilmiş, davalı/karşı davacı vekili tarafından bildirilen tanıklar talimatla dinlenmiş, dosya bu kez kül halinde öncekilerden farklı iki inşaat mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 11/12/2020 havale tarihli raporda özetle; düzenlenen 13 nolu hakedişin başlangıç tarihi ile sözleşme tarihlerinin birbiri ile örtüşmediği, ancak davacı yanın ilk olarak işe başladığı tarihin taraflar arasında tutanak altına alınmaması ve davacı tarafından davalıya hak ediş düzenlenmemiş olması nedeni ile işe başlama tarihinin tam olarak tespit edilemediği, işsahibi idarenin 01.01-15.03 tarihleri arasında davalıya süre vermiş olması ve davalıların davacı şirketçe 13 nolu hak edişe ilişkin kesilen faturayı defterine işleyerek bedelini tamamen ödemiş olması karşısında işin davacı tarafından yapıldığı kabul edilmesi gerektiği, son hak edişe ilişkin olarak ise davacı şirketin bir önceki hak edişte bedelin tamamını değil yalnızca bir kısmını fatura etmesi ve yaklaşık 8 ay sonra yeni fatura düzenlemesi, düzenlenen son faturanın davalılarca kabul edilmemesi karşısında işin aslen davacı yanca yapılmadığı kanaatinin oluştuğu, ancak taraflar arasındaki sözleşmelere göre alt yüklenici konumundaki davacıya ödenmesi gereken tutarın toplamda 8.327.932,43 TL olduğu, alt yüklenici davacının davalılara toplam 8.345.966,89 TL fatura kestiği, davacının davalılara 18.034,46 TL fazla fatura kestiği, ticari defterlere ilişkin alınan raporlara göre davalıların davacıya toplamda 8.026.517,21 TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, buna göre davalıların davacıya 301.415,22 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı kanaati bildirilmiştir.
Alınan raporlarda dava dilekçesinde belirtilen mükerrer KDV tevkifatı hususunun değerlendirilmediği, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin dikkate alınmadığı, şu hali ile raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığı değerlendirilmiş, mahkememizce ilgili vergi dairelerinden şirketlerin KDV beyannameleri istenmiş, dosya tarafların talepleri çerçevesinde hüküm kurmaya elverişli, denetime açık rapor düzenlenmesi amacıyla yeni bir mali müşavire verilmiş, düzenlenen 31/01/2022 tarihli raporda özetle; önceki bilirkişi raporları, sözleşme hükümleri ve taraf talepleri birlikte değerlendirilmek suretiyle, davacı şirketin 24 nolu hakedişe ilişkin kısmi fatura düzenlemesi ve işin bitiminden aylar sonra 25 nolu hakedişe ilişkin 122.409,01 TL’lik fatura düzenlenmesi hususu karşısında artık davacının düzenlemiş olduğu son fatura içeriğinde belirttiği işi yaptığı iddiasının uygun olmadığı, sözleşme gereği taşeron konumundaki davacı üzerinde bırakılan mali yükümlülükler düşüldükten sonra 22-23-24 nolu hakedişlerden yapılan 35.681,77 TL’lik kesintinin davacının alacak tutarına eklenmesi gerektiği, davalılar tarafından yapılan mükerrer KDV tevkifatının olmadığı, davacı yanın kiralık araç, açılış masrafı ve ölçüm cihazı taleplerinin uygun olmadığı, sonuç olarak davacı şirketin davalılardan 51.120,67 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı ayrı ayrı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Davalı/karşı davacılar vekili 08/02/2022 tarihli rapora itiraz dilekçesinde, işin 230.617,57 TL’lik kısmının kendileri tarafından yapıldığından bahisle mahsup ve tahsilat talep edilmiş ise de, söz konusu 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşmeler yapılmadan önce davalıların fiilen 230.617,57 TL’lik iş yaptığını ve bu bedelin davacıya ödenmediği hususu belirtilmiş olup, davalı/karşı davacılar vekilinin rapor değerlendirmesine göre uygun görülmeyen itiraz ve taleplerine itibar edilmemiştir. Yine 260.048,40 TL’lik işin davacı şirketçe eksik bırakılması sebebi ile kendileri tarafından yerine getirildiği beyan edilmiş ise de, imzalanan sözleşmelerin 11.maddesi gereği işin eksik yapıldığına ilişkin ihtar çekildiği hususunda dosyada delil bulunmadığı, aksine dosyada işin eksiksiz şekilde teslim edildiğine ilişkin kabul tutanaklarının mevcut olduğu görülmüş, davalı/karşı davacının bu belgelerin aksini aynı güçte kesin delillerle ispatlaması gerektiğinden tanık beyanları dikkate alınamamış, yapılan eksik işler ve davacıya yapılan fazla ödemeler somut olarak ortaya konulamadığından davalı/karşı davacılar vekilinin işbu itirazı da yerinde görülmemiştir.
Davacı/karşı davalı vekili 14/02/2022 tarihli rapora karşı itiraz dilekçesinde, dosyada 3 kişilik heyetten alınan bir rapor bulunduğunu, 11/11/2021 tarihli celsede dosyanın yine 3 kişilik heyete tevdi edilmesini talep ettiklerini, tek bir kişiye verilen raporu kabul etmediklerini beyan etmiş ise de, bilirkişilerin uzmanlık alanlarının farklı olması, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından yeniden değerlendirme yapılmasına gerek görülmemesi, heyet raporunda sözleşme hükümlerinin dikkate alınmaması, dosyanın yeniden heyete verilmesi hususunda yasal bir düzenleme bulunmaması dikkate alındığında davacı/karşı davalı vekilinin itirazı yerinde görülmemiştir. Yine bilirkişi raporundaki hesaplamaların sözleşme hükümlerine uygun olduğu, taraf defterlerinde tek taraflı düzenlenen kayıtların somut olaya uyarlanması aşamasında yargılama faaliyetinin devreye girdiği, şu halde bilirkişi tarafından yapılan kesinti ve ödemelerin sözleşme hükümlerine göre tasnif edilmesinde usule aykırı bir yön bulunmadığı, önceki bilirkişi raporlarının somut olaya, taleplere ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmış, taraf vekillerinin itirazları da dikkate alınarak yapılan incelemede 31/01/2022 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiştir.
Bu çerçevede asıl davadaki talepler bakımından yapılan değerlendirmede;
-Davacı/karşı davalının davalılardan 10-11-12 (kuruma kesilen 22-23-24) nolu hakedişlerden yapılan kesintiler ve bakiye alacak dahil toplam 51.120,67 TL alacaklı olduğunun kabulüne,
-Davacı/karşı davalının 13 (kuruma kesilen 25) nolu hakediş sebebi ile düzenlemiş olduğu 122.409,01 TL’lik faturanın davalı/karşı davacılarca kabul edilmemesi, faturanın düzenlenme tarihi ve önceki hakediş için tam tutarda fatura düzenlenmemiş olması hususları bütün olarak değerlendirilerek, davacının düzenlenen fatura karşılığı edimi yerine getirdiğine ilişkin kesin ve somut nitelikte delil sunamadığı dikkate alındığında bu yöndeki talebin reddine,
-Davacı/karşı davalının ileri sürdüğü kiralık araç bakım masrafına ilişkin talebinin, 21/01/2016 tarihli sözleşmenin 4.2.maddesi ile 29/04/2015 tarihli sözleşmenin 3.maddesinde “Her türlü ulaşım, nakliye işleri, sigorta, vergi, resim ve harç giderleri vb.” giderlerin taşerona ait olduğu düzenlemesi çerçevesinde reddine,
-Davacı/karşı davalının açılış masrafları ve ölçüm cihazı taleplerine ilişkin davacı yanca söz konusu harcamaların yapıldığına ilişkin dosyada yazılı delil bulunmadığı, nitekim imzalanan sözleşmeler çerçevesinde iş ile ilgili her türlü giderlerin taşerona bırakıldığı anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine,
-Davacı/karşı davalının KDV tevkifatı talebinin, vergi dairesinden alınan beyannameler ve düzenlenen raporlar çerçevesinde davalı yanca mükerrer KDV tevkifatı yapıldığının ispatlanamaması nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede;
-Davalı/karşı davacılar 13 nolu hakedişin %75’lik kısmının kendileri tarafından yapıldığından bahisle 900.000,00 TL’lik alacağın şimdilik 1.000,00 TL’sini talep etmiş ise de, dosyadaki 21/01/2016 tarihli teslim tutanağının 29/04/2015 tarihli sözleşme dönemini kapsamadığı, 13 ve 19 (dahil) nolu hakedişlerin ilk sözleşme kapsamında ödenmesi, ilk sözleşme bakımından teslim tutanağının dosya içerisinde bulunmaması, davacı/karşı davalı tarafından 13 nolu hakedişe ilişkin düzenlenen tam tutarlı faturanın davalı/karşı davacılarca kabul edilerek bedelinin ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödenmiş ve faturanın ticari defterlere kaydedilmiş olması, eser sözleşmesi yapıldıktan sonra işin yüklenici tarafından yapıldığına ilişkin karinenin aksi yönünde işin davalılarca yerine getirildiğine ilişkin somut ve kesin başkaca delillerin ortaya konulamaması dikkate alınarak bu yöndeki talebin reddine,
-Davalı/karşı davacıların 34.472,11 TL cari hesap bakiyesine dayalı alacak talebinin, ticari defter incelemesi yahut yazılı herhangi bir delil ile açıkça ortaya konulamadığı, anlaşıldığından reddine karar verilmiş, tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 51.120,67 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … … Ve …’a verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Karşı davanın REDDİNE,
Asıl Dava Yönünden;
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.492,05 TL harcın peşin alınan 4.004,36 TL ‘den mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 512,31 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 3.492,05 TL’nin davalılar …. ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … … Ve …’a verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.445,69 TL vekalet ücretinin davalılar …. ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … … Ve …’a verilmesine,
6-Davalılar …. ve …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 21.285,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. ve ….’ye verilmesine.
7-Davacı tarafından ödenen 276,80 TL tebligat ve posta gideri, 1.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.426,80 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 311,06 TL’nin davalılar …. ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … … Ve …’a verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar …. ve …. tarafça yapılan posta masrafı 222,00 TL tebligat ve posta gideri, 3.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.372,00 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 2.636,85 TL’nin davacı taraftan alınarak davalılar …. ve ….’ye verilmesine, fazla kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına.
Karşı dava yönünden;
9-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 605,77 TL’den mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 525,07 TL harcın talep halinde davalılar/karşı davacılar …. ve ….’ne iadesine,
10-Davacı/karşı davalı … … Ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.170,82 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine.
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.10/03/2022

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.