Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/779 E. 2019/415 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/779 Esas – 2019/415
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/779
KARAR NO : 2019/415

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 30/04/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 17/05/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 10/09/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının … olduğunu, davacının sipariş üzerine davalıya takibe konu faturalardaki ürünleri satarak teslim ettiğini, ancak faturalara konu alacağının çok küçük kısmı olan 313,21 TL’yi tahsil ettiğini, geri kalan kısmını davalıdan tahsil edemediğini, Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2017/119770 sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, davacının takibe konu faturalar ile ilgili Vergi Usul Kanunu 362 nolu genel tebliği hükümleri uyarınca her ay verilmekte olan BA/BS formlarının karşılıklı mutabakatını sağlamak üzere davalı şirketin mali müşaviri … a ait … nolu telefona, müvekkile ait … nolu telefondan faks çektiğini, ilgili faksın mali müşavir tarafından imzalanarak mutabıkız şerhi düşülerek 10/08/2017 tarihinde saat 17.23 de geri fakslandığını, tarafların faturaları kayıtlarına işlediğini, malların teslim edildiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde davaya konu irsaliyeli fatura örnekleri ile mutabakat belgesi örneği sunmuştur.
Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/119770 sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden gönderilmiştir.
Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı şirketin tebligata yarar adresi gönderilmiştir.
Dosya tarafalrın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 07/08/2018 havale tarihli raporunu sunmuştur.
Davacı tarafın itirazı üzerine dosya aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, 26/10/2018 havale tarihli Ek rapor sunulmuştur.
Raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülmekle davacı vekilinin itirazı da gözetilerek dosya farklı bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi 11/03/2019 havale tarihli raporunu ibraz etmiştir.
Davacı vekili 25/03/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna beyan dilekçesi sunmuştur.
Dava, itirazın iptali istemlidir.
Tüm dosya kapmsaına göre davacı tarafından davalı aleyhine Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2017/119770 sayılı dosyası üzerinden fatura alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde borcun sebebinin 4 adet fatura olarak gösterildiği, süresi içerisinde hiçibir borcun bulunmadığından bahisle borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davacının ise 1 yıllık hak düşürücü süres içinde itirazın iptali talebiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
İcra dosyasına sunuşan itiraz dilekçesi, dava dilekçesi ve davalının cevap dilekçesi sunmayarak davanın inkarı yoluna gitmesine göre dosyadaki uyuşmazlık icra takibine konu faturalardaki malların davalıya teslim edilip edilmediği, edildi ise davacının faturalar sebebiyle alacaklı olup olmadığı noktalarındadır.
Davacının delilleri arasında tarafların ticari defterlerine dayanmış olması sebebiyle dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, 26/10/2018 havale tarihli raporda ”davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tütülduğu, açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defterlerin delil olarak kullanılabileceği, icra takibine konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle 6.522,84 TL alacaklı olduğu, 30.000 TL’lik çek iadesi sonucu davacının alacağının 36.522,84 TL olduğu, davalı ticari defterlerinin usulüne uygun tütülduğu, açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defterlerin delil olarak kullanılabileceği, icra takibine konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, 20/09/2017 tarihi itibariyle davalının davacıdan 1.564,42 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği” belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı icra takibinin fatura alacağına dayalı olduğu, takip konusu olmayan faturaları da kapsar şekilde tüm açık hesap incelenmek suretiyle rapor düzenlenmesini kabul etmediklerini, itirazın iptali davasında icraya sunulan takip talebindeki borç ve borcun sebebi ile bağlılığın esas olduğunu belirterek ek rapor aldırılmasını talep etmiştir.
Davcının itirazları haklı görülmüş, yalnzıca takip konusu 4 adte fatura ile sınırlı olarak inceleme yapılması için aynı bilirkişiden 26/10/2018 havale tarihli ek rapor aldırılmış, raporda ” davacı defterlerine göre 4 adet fatura sebebiyle davacının 836,05 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre de davalının 836,05 TL borçlu olduğunun tespit edildiği” beliritlmiştir. Yine bilirkişi tarafından fiziken dosyaya sunulmayan ancak Mahkemeler ön bürosundan 22/10/2018 havale tarihli bir raporun da sunulduğuı görülmüş, dosyaya sunulan kök rapordaki gibi tespit yapıldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından ek bilirkişi raporuna karşı da bilirkişinin hazırladığı ek raporlar arasında çelişkiye düştüğü ancak faturalara karşılık davalının ödeme yapmadığı belirtilerek itiraz edilmiştir.
Gerek bilirkişi raporlarında çelişki olması, gerek taraflar arasındaki açık hesap çalşımanın tümü incelenerek sonuca gidildiğinden yeni bir mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış, 14/03/2019 havale tarihli raporda ”faturaların tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın 01/08/2017 tarihli 87156 ve 87157 nolu toplamda 4.601,67 TL iade faturası kestiği ve bu iade faturası bedelini takip kaonusu edilen 4 adet fatura bedelinden düştüğü, ancak davalının kestiği iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı defterlerinde göre iade faturalarının mahsubundan sonra 1.564,42 TL’nakden ödeme kaydının bulunduğu, ödeme belgesi bulunmadığı, davalı defterindeki bu ödeme kaydının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, yine dafterlerde kayıtlı olan 6.000,00-TL’lik çek ödemesinin her iki tarafın defterlerinde önceki açık hesaba istinaden işlendiği, başkaca ödeme kaydının bulunmadığı” belirtilmiştir.
Aldırılan bilirikişi raporlarına göre taraflar arasında açık hesap ilişkisi bulunduğu kanaatine varılmıştır. Açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’ daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı hallerde aradaki ilişki açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmeli ve sadece takip konusu faturalar ve ödeme savunması bakımından araştırma ve değerlendirme yapılarak sonuca gidilmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1634 Esas, 2018/633 Karar sayılı kararı)
Mahkememzice yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında açık hesap ilişki bulunmasına rağmen icra takibine konu 4 adet fatura yönünden inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği, bu doğrultuda 2. bilirkişi tarafından hazırlanan 14/03/2019 havale tarihli raporun denetime elverişli olduğu, takip konusu 4 adte faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre faturalara konu malların teslim edildiğinin ispatlandığı, davalı defterlerinde kayıtlı olan ve fatura bedellerinden mahsup edilen iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından malların iade edildiğinin ispatlanamadığı, yine davalı defterlerinde kayıtlı olan ödemenin davacı defterinde kayıtlı olmadığı gibi nakit ödeme kaydının belge ile tevsik edilemediği, yemin deliline de dayanmayan davalının ödeme kaydını da ispatlayamadığı, yine 6.000,00TL bedelli çekin daha önceki açık hesap borçlarına karşılık verildiğinin her iki tarafın kayıtlarından anlaşıldığı tespiti sonucunda davacının icra takibine konu ettiği fatura bedelleri kadar alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacağın faturaya dayandığı, davalı tarafın faturaları ticari defterlerine işlemiş olması sebebiyle alacağı bilebileceği, bu sebeple alacağın likit olduğu kanaatine varılarak davacının talebi de gözetilerek davacı lehine İİK’nın 67/2 maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmiş, yine davalı takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünden davacının talebi ile bağlı kalınarak asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davaının kabulü ile
1-Davalının Samsun 9. İcra müdürlüğünün 2017/119770 sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine itirazının 6.522,84-TL asıl alacak üzerinden iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 1.304,56-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 445,58-TL karar ilam harcından peşin alınan 111,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 334,18-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
4- Davacı tarafından ödenen 4,60-TL vekalet suret harcı, 31,40-TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 111,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafından ödenen 166,65-TL tebligat ve posta gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.166,65-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı. 30/04/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.