Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/768 E. 2019/426 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/768 Esas – 2019/426
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/768
KARAR NO : 2019/426

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/05/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 30/05/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 03/09/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı şirketin %8 oranında azınlık hissesine sahip olduğunu ve Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesi şirket ortakları olan kardeşleri … ve …’ı, şirket müdürü, şirket ortağı, aynı zamanda davacının kuzeni olan …’yu, şirket muhasebecisi …’i fikir ve eylem birliği içerisinde bir suç örgütü şeklinde, sözde kendisinden habersiz şirketle ilgili işler yapmak ve kendisi yerine imza atmak suretiyle sahte belge düzenlemekle suçlayarak cezalandırılmalarını talep ettiğini, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/29583 Soruşturma sayılı dosyası üzerinen yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkili şirketin 14/08/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda, davalı ve yasal nisabı taşıyan ortakların katılımı ve toplantıya katılan temsil olunan payların oy çokluğu ( davalı hariç oybirliği ) ile alınmış olduğu karar ile davalının şirket ortaklığından haklı sebeple çıkartılması için mahkemeye başvurulması yönünde karar alındığını belirtmiştir.
Davalı vekili 10/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalının ortağı bulunduğu … den haklı sebeple çıkarılmasına ilişkin açılan davada ileri sürülen iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, davalının anayasal hakkını kullandığını, savcılık dosyasında ortak olan …’nun diğerleri yerine imza attığının sabit olduğunu, ileri sürülen hukuki dayanağın açılan dava ile ilgisi olmadığını belirterek haksız ve yersiz olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde davacı şirketin 14/08/2017 tarihli olağan genel kuruluna ilişkin karar örneğini sunmuştur.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye 13/03/2018 tarihli yazı ile cevap verilmiş …’nin onaylı ticaret sicil gazetesi örnekleri ve karar metni örnekleri yazı ekinde sunulmuştur.
Davacı vekili 19/03/2018 havale tarihli dilekçesi ekinde 14/08/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında hazır bulunanlar listesi, vekaletname, ticaret sicil gazetesi ve genel kurul kararının tasdikli suretlerini ibraz etmiştir.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/29583 Soruşturma sayılı dosyasının tamamı dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizin 21/03/2019 tarihli celsesinde ve 29/03/2019 tarihli celsesinde davacı tanıkları … ile … dinlenmiş, 21/03/2019 tarihli celsede diğer davacı tanığı …’ın rahatsızlığı sebebiyle ikametgah adresinde 29/03/2019 tarihinde dinlenmiştir.
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre davalının davacı şirketin ortaklarından olduğu, davalı tarafından davacı şirketin diğer ortakları hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına özel evrakta sahtecilik suçu isnadıyla şikayette bulunulduğu, davacı tarafından davalının ortaklar hakkındaki haksız şikayeti sebebiyle ortaklık ilişkisinin çekilmez hal aldığı, davalının şirketçe kendisine verilen vazifeleri yerine getirmediği, devamlı suretle şirket içerisinde huzursuzluk çıkardığı ve şirketin işleyişini engellemeye çalıştığı belirtilerek haklı sebeple ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava ve cevap dilekçelerine göre dosyadaki uyuşmazlık davalının davacı şirket ortaklarını savcılığa şikayet etmesinin ortaklık ilişkisini çekilmez hale getirip getirmediği, davalının şirketçe kendisine verilen vazifeleri yerine getirip getirmediği, şirket içerisinde huzursuzluk çıkarmak ve şirketin işleyişini engellemeye çalışmak şeklinde eylemleri bulunup bulunmadığı ve buna göre davalının ortaklıktan çıkarılması için haklı sebeplerin oluşup oluşmadığına ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 640. maddesinde bir ortağın şirketten çıkartılması konusu özel olarak hüküm altına alınmış olup, anılan hükme göre şirket anasözleşmesine konulacak bir hükümle bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılmaya ilişkin sebepler konulabilir. Aynı hükmün 3’ncü fıkrasında da anasözleşmede çıkarmaya ilişkin hüküm bulunmasa dahi şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı sebeplere dayanılarak şirketten çıkarılması mümkün hale getirilmiştir. 621/1-h bendine göre bir ortağın haklı sebepler dolayısı ile şirketten çıkarılması talebiyle mahkemeye başvurulabilmesi için temsil edilen oyların en az 2/3’sinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunduğu genel kurul kararı alınması dava şartıdır.
Samsun Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı şirketin kuruluş gazetesi (şirket ana sözleşmesi), sicil gazetesi örnekleri ile karar metinleri getirtilmiş yine davacı şirketten 14/08/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında hazır bulunanlar listesi, vekaletname, ticaret sicil gazetesi ve genel kurul kararının tasdikli suretleri getirtilmiştir.
28/09/2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan son ortaklar kurulu kararı ile hisse devirleri sonucunda davacı şirketin ortakları …, …, …, … ve …’dır.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/29583 Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde … tarafından …, …, … ve şirketin mali müşaviri olan … hakkında şikayetçi genel kurul toplantılarına katılmadığı halde asaleten katılmış gibi yerine imza atıldığından bahisle özel evrakta sahtecilik suçu isnadıyla şikayette bulunulduğu, soruşturma sonunda ”şirketin faaliyetine devam edebilmesi için gerekli kararların şikayetçi ve şüphelilerin kuzeni olan … tarafından şüpheliler ve şikayetçi yerine imza atılmak suretiyle atıldığı, bu fiili duruma şikayetçi ve şüphelilerin rızasının bulunduğu, sahtecilik kastının bulunmadığı” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu kararın itiraz üzerine Samsun 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 06/03/2017 tarihli itirazın reddine dair kararı ile kesinleştiği görülmüştür.
Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı … ” davacı şirketteki işleri …’nun idare ettiğini, diğer ortakların yurt dışında yaşadığını, … arasında küskünlük görmediğini, şimdiye kadar ortaklığı yürüttüklerini, vekalet hususunda bilgisi bulunmadığını ”, davacı tanığı … ” şirketin işleyişi ile vefatına kadar babasının ilgilendiğini, babasının vefatından sonra kardeşleri arasında sorunlar çıktığını, davalının işlerin idaresi için … ya vekalet verdiğini düşündüğünü, …’nun şirketin mali durumu hakkında ortaklara bilgi verip vermediğini bilmediğini” beyan etmiş, hastalığı sebebiyle adresinde dinlenen davacı tanığı … ise tanıklık yapmayacağını beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ticaret sicil kayıtları, 14/08/2017 tarihli genel kurul toplantısında hazır bulunanlar listesi, Samsun 2. Noterliği’nin 16/08/2017 tarih ve 14321 yevmiye sayı ile tasdikli 14/08/2017 tarihli genel kurul toplantı tutanağından 14/08/2017 genel kurul tarihinde davacı şirketin 7 ortağının bulunduğu, 14/08/2017 tarihli genel kurula davalının da içlerinde bulunduğu toplam 4 ortağın katıldığı, davalının ortaklıktan çıkarılmasına dair kararın davalının muhalefeti ile 3 ortağın verdiği karar ile alındığı sabittir. Bu durumda oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğu sağlanmış ise de temsil edilen oyların en az 2/3’ü ile karar alınmamıştır. Bu durumda 6102 sayılı TTK’nın 621/1-h bendine göre nitelikli çoğunluk kararı alınmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekmiştir.
Geçerli bir genel kurul kararının varlığı halinde dahi davalının şikayete konu ettiği genel kurul toplantılarına asaleten katılmadığı halde asaleten katılmış gibi yerine imza atıldığı davacı şirketin de kabulündedir. Davalı tarafından diğer ortağa vekalet verilmiş olması halinde aynen davalının ortaklıktan çıkarılma kararı alındığı 14/08/2017 tarihli genel kurulda olduğu gibi vekaleten oy kullanıldığı belirtilmek suretiyle toplantıya katılmayan kişi yerine vekaleten imza atılmasının uygun olduğu, bu durumda davalının diğer şirket ortaklarını savcılığa şikayet etmesinin Anayasal haklar arasında kabulü gerektiği, davalının şirkette huzursuzluk çıkardığı ve kendisine verilen görevleri yerine getirmediği iddialarının ispatlanamadığı, bu halde davalıya karşı ileri sürülen nedenlerin diğer ortaklar yönünden katlanılamaz ve ortaklık ilişkisini çekilmez hale getirecek nitelikte olmadığı kanaatine varılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL harctan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6- Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.07/05/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.