Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/647 E. 2019/233 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/647 Esas – 2019/233
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/647
KARAR NO : 2019/233

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/08/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 02/04/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 08/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında ticari satıştan kaynaklı fatura alacağına dayalı Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2017/66695 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz etmesi sonucu takibin durdurulduğunu belirterek, davalının icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 15/09/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında eser sözleşmesi imzalandığını, alacağa ilişkin zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden itirazları olduğunu, davacıya gönderilen ürünlerin montaj ürünleri olup montajın yapımında ürünlerin gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, 24/04/2017 tarihli 8.545,01TL’lik fiyat farkı faturası kesildiğini ve faturanın … barkot numarası ile iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini ancak davacı tarafından kabul edilmediğini, davacı tarafından malın ayıplı olarak üretildiğini, hatalı eser üretilmesi ve ürünün arkasında durulmaması sebebiyle müvekkilinin 24.000,00TL zarara uğradığını, bu durumun Samsun 4. Noterliğinin 07686 yevmiye numaralı ihtarı ile sabit olduğunu, alacağın yargılamayı gerektirdiğini belirterek icra inkar tazminatı talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller, dellilerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde sözleşme suretini sunmuştur.
Davalı vekili 09/10/2017 arabuluculuk teklifine ilişkin beyanda bulunmuştur.
Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2017/66695 sayılı dosyası uyap üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı vekili 17/01/2018 tarihli delil dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili 24/01/2018 tarihli delil dilekçesi ekinde Samsun 6 Noterliğinin 12779 yevmiye numaralı 30/05/2017 tarihli ihtarnamesini sunmuştur.
Mahkememiz heyeti ile 02/02/2018 günü saat 14:00’da mahallinde keşif yapılmış, davalı tanıkları … ve … dinlenmiş, dosya mobilyacı bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi 19/02/2018 tarihli raporunu sunmuştur.
Mahkememizce Dereli adresinde keşif yapılması için istinabe yapılmış, Dereli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/32 Talimat sayılı dosyası üzerinden keşif yapılacak adresin yetki sınırları dışında olması sebebiyle talimat iade edilmiş, Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/3 Talimat sayılı dosyası üzerinden yazılan talimat da adresin Dereli ilçesi sınırları olduğundan bahisle iadesine karar verilmiştir.
Keşif esnasında hazır bulunan ve dosyaya rapor sunan bilirkişi 12/03/2019 tarihli celsede huzura alınmış, ayıp konusunda imzalı beyanı alınmıştır.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2017/66695 sayılı dosyası üzerinden fatura alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresi içerisinde borca itiraz edilmesi sebebiyle takibin durduğu, davacının ise itirazın iptali talebiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ve eldeki davadaki dava ve cevap dilekçelerine göre davadaki uyuşmazlık davacının taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, fatura konusu eserin ayıplı imal edilip edilmediği, ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının süresinde ileri sürülüp sürülmediği ve davacının icra takibine konu fatura sebebiyle alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2017/66695 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı 13.000,00TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin 01/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 02/06/2017 havale tarihli dilekçesi ile “borcun zamanaşımına uğradığı, müvekkilinin alacaklıya borcu olmadığı, alacaklının müvekkilini zarara uğrattığı, takibe konu borca ve ferilerine itiraz edildiği” belirtilerek borcun tamamına itiraz edildiği ve davacı tarafından 1 yıllık hak düşürücü süresi içinde davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu ve davacının alacağını verdiği hizmete dayalı kesilen faturaya dayandırdığı anlaşılmakla takip tarihi itibariyle TBK’nın 147/1-6 maddesine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek davalı vekilinin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Ayıplı olduğu ileri sürülen kapı çıtalarının davalının yüklenicisi bulunduğu Giresun Dereli TOKİ inşaatı şantiyesine teslim edildiği, davalı tarafın çıtaların bir kısmını kullandığı ve ayıplı olması sebebiyle kullanılamayan kısmını Samsun ilindeki işyerine getirdiğini bildirmesi sebebiyle Mahkememizce davalının çıtaların bulunduğunu bildirdiği adreste mobilya ve kağı imalatından anlayan bir bilirkişi eşliğinde yapılan keşifte davalı tanıkları dinlenmiş, davalı tanığı … beyanında ” TOKİ inşaatındaki kapıların camlarını takma işini üstlendiğini, camları taktıktan sonra çıtaları monte ettiklerini ancak çıtaların kapılara uymadığını, bir kısmını küçültüp daraltarak uydurduklarını, kalan kısmını Samsun’da davalıya ait tesise gönderdiklerini, burada bir kısmının küçültülerek geri inşaata gönderildiğini, işlerin tam tarihini hatırlamadığı 2017 yılında yapıldığını”, davalı tanığı … beyanında ”diğer tanık …’nun yanında işçi olarak çalıştığını, çıtaların kapılara uymadığını ve bir kısmını küçülterek kullandıklarını, işin yapıldığı tarihi tam hatırlamamakla birlikte geçen yıl kış ayında olduğunu” bildirmiştir.
Mobilya ve kapı imalatından anlayan bilirkişi … keşif sonucu hazırladığı 19/02/2019 havale tarihli raporunda ” üzerinde inceleme yapılan çıtaların dosyada bulunan sözleşmedeki ölçülere uygun olmadığı, 5 mm fark olan çıtaların küçük kısımlar tolere edilerek bir şekilde montajının yapılabileceği, diğer ölçülerde olanların küçültülmesi gerektiği, sonuç olarak üzerinde ölçüm yapılan çıtaların sözleşmede ölçükleri belirtilen kapılara uymayacağı, üzerinde ölçüm yapılan çıtaların piyasa değerinin toplam 1681,50-TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporunun dava konusu ile ilgili olmadığı ve ticari defter incelemesi yaptırılması gerektiği yönüyle, davalı vekili tarafında ise bilirkişi raporunda çıtaların sözleşmeye uygun olmadığının belirtildiği ve Dereli TOKİ adresinde de keşif yapılması talebiyle bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanda bulunulmuştur.
Bilirkişi raporunda ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu hususunda değerlendirme yapılmamış olması sebebiyle bilirkişi bilirkişilik yemini tahtına huzura alınmış ve 12/3/2019 tarihli celsede imzalı beyanında ”keşfi ve dosyayı hatırladığını, üzerinde keşifte inceleme yaptığı çıtaların dosyadaki sözleşmede belirtilen ölçülerde olmadığını, bu hususu raporunda da belirttiğini, çıtaların belirtilen ölçülerde olmadığının basit bir ölçümle anlaşılabilir nitelikte olduğunu, çıtalar ve kapılar ölçüldüğünde de birbirine uymayacağının anlaşılabilir olduğunu ve çıtaların ayıplı üretilmiş olup ayıpların açık ayıp mahiyetinde olduğunu” bildirmiştir.
Dereli TOKİ adresinde kullanılan çıtaların küçültülmek veya daraltılmak suretiyle kullanılmış olmaları sebebiyle bu adreste yeniden keşif yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılarak davalı vekilinin bu yöndeki talebi yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, keşif, dinlenen tanık beyanı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında bir sureti dava dilekçesi ekinde sunulan ve sözleşmede ölçüleri belirtilen kapı çıtalarının davalı tarafa teslimi hususunda tarihsiz eser sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeye göre faturada belirtilen çıtaların davalıya teslim edildiği sabittir. Sözleşmede net ölçüler cep telefonuna mesaj olarak iletilecektir açıklaması mevcut ise de davacı tarafından sözleşmedeki ölçülerin değiştirildiği veya kendisine farklı ölçü bildirildiği ispatlanamamıştır. Bilirkişi raporu ve beyanına göre davalıya teslim edilen kapı çıtaları sözleşmede belirtilen ölçülere uygun imal edilmemiş olup ayıplıdır ve bu ayıplar basit bir ölçüm ile anlaşılabilir nitelikte olup açık ayıp niteliğindedir. İcra takibine konu edilen fatura tarihi 05/01/2017’dir. Davalı vekili ayıbın montaj aşamasında anlaşıldığını ve 24/04/2017 tarihli fiyat farkı faturası kestiklerini ancak ayıp sebebiyle kesilen fiyat farkı faturasının teslim alınmadığını beyan etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesi niteliğinde olup eser sözleşmelerinde ayıp ihbarı her türlü delille ispatlanabilir. Davalı tanıkları ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı hususunda beyanda bulunmamış, davalı tanığı … işin geçen yıl kış ayında yapıldığını bildirmiştir. Davalı tarafından davacıya yazılı olarak ayıp ihbarı Samsun 4. Noterliği’nin 17/05/2017 tarihli ihtarnamesi ile yapılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 474. Maddesinde iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Davalı tarafın icra takibine konu faturaya itirazı olmaması karşısında malların fatura tarihinde teslim edildiği, teslim edilen ürünlerin sözleşmedeki ölçülere uygun olmaması sebebiyle açık ayıplı olduğu, ölçümden ibaret muayene ile ayıbın anlaşılabileceği, davalı tarafından gözden geçirme yükümlülüğünün ve ayıp ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Eserin açık ayıplı olmadığı kabul edilse bile davalı tanığı …’un beyanında işin kış ayında yapıldığının ve montaj sırasında ayıbın ortaya çıktığının bildirilmesi karşısında ayıbın en geç montaj yapılan kış ayında anlaşılması halinde 17/05/2017 tarihli noter ihtarnamesiyle yapılan ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilemez. (Yargıtay 15. HD. 2016/1594 Esas, 2017/2654 Karar sayılı kararı)
Süresinde yapılmayan ayıp ihbarının sonuç doğurmaması ve bu durumda TBK’nın 477/2 maddesine göre davalının malı mevcut haliyle zımnen kabul etmiş sayılması sebebiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tacir olması ve işin ticari iş vasfında olması sebebiyle takip tarihinden itibaren asıl alacağa talep gibi avans faizi uygulanmasına, alacağın faturaya dayalı olması, davalı itirazının ayıba yönelik olması sebebiyle fatura konusu tutarın davalı tarafından bilindiği ve alacağın likit olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın Kabulü ile
1-Davalının Samsun 9. İcra müdürlüğünün 2017/66695 sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine itirazının 13.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 2.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 888,03 TL karar ilam harcından peşin alınan 222,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 666,02 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
4- Davacı tarafından ödenen 4,60-TL vekalet suret harcı, 31,40-TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 222,01-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafından ödenen 228,00TL tebligat ve posta gideri, 253,80TL keşif harcı, 300,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 781,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7- Davalı tarafından harcanan 13-TL’nin üzerinde bırakılmasına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı 12/03/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.