Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/636 E. 2019/187 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/527 Esas – 2019/206
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/527
KARAR NO : 2019/206

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLLERİ :…
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/06/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2019
KARARIN YAZ. TARİH : 22/03/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/168 Esas 2017/131 Karar sayılı dosyası üzerinden açılan davada görevsizlik kararı verilmesi sonucu mahkememize gelen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 03/05/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine … poliçe ve … hasar dosya nolu işyeri paket poliçesi ile sigortalı bulunan … ‘ye ait işyerine belediyeye ait temiz su borusunun patlaması sonucu akan suların basması neticesinde meteada hasar meydana geldiğini, bu zararın meydana gelmesinde … asli kusurlu olduğunu, meydana gelen olaya istinaden müvekkili sigorta şirketince yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2016/183831 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz etaraflar arasında kumaş satışına dair ticari ilişki bulunduğunu, davalının cari hesap borcunun olduğunu, Samsun 9. İcra Müdürlüğünün 2016/62503 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde davalının borca itiraz ettiğini, icra dairesine yapılan itirazın iptalini ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 20/04/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının oluştuğu iddia edilen zarar ile müvekkili kurumun herhangi bir eylemi arasında illiyet bağı olmadığını, oluştuğu iddia edilen zararda müvekkili kuruma izafe edilebilecek en ufak bir kusur dahi olmadığını, oysa idarelerin kuralar olarak anvak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olduklarını, davaya konu olayla ilgili olarak davacı tarafın soyut iddiası dışında hiçbir delil ve belgesinin bulunmadığını, davacı tarafın kendi eksperine yaptırmış olduğu ekspertiz raporu diye adlandırdığı raporun da işyerinde meydana geldiği iddia olunan zararı tespit amacıyla yapılmış olduğunu, oluşan zararla müvekkili kurumun ilgisi olmadığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Deliller, delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde hasar dosyası, ekspertiz raporu, poliçe, kira sözleşmesi vs. bir kısım fotoğraflar ibraz etmiştir.
Samsun 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/168 Esas 2017/131 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın Mahkememizde 2017/527 Esas kaydı yapılmıştır
Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/183831 sayılı dosyası uyap üzerinden celb edilmiştir.
Davacı vekili 22/09/2016 tarihli ödeme dekontunu sunmuştur.
İlkadım Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü’nün 17/04/2018 tarihli cevabi yazısı ekinde yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve 1 adet CD’nin gönderildiği görülmüştür.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü İçme suyu Daire Başkanlığına yazılan yazıya 26/09/2018 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Dosya rapor sunmak üzere inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 31/10/2018 havale tarihli raporunu ibraz etmiş, davalı vekili 19/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Davalı tarafın itirazı üzerine dosya aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 16/01/2019 havale tarihli Ek1 raporunu ibraz etmiş, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülmekle dosya tekrar aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 23/01/2019 havale tarihli Ek 2 raporunu ibraz etmiştir.
Davalı vekili 07/02/2019 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi ek 2 raporuna itiraz etmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamından davacı tarafından davalı aleyhine Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/183831 sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu asile 17/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve süresi içerisinde borcun tamamına itiraz edildiği, icra dosyasının incelenmesinden itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı ve davacının itirazın iptali ve takibin devamı için hak düşürücü süresi içerisinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İcra dosyası incelendiğinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 6.131,40 TL asıl alacak, 107,30TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.238,70 TL üzerinden 14/11/2016 tarihinde takip başlatıldığı, borcun 09/09/2016 tarihli … nolu hasar dosyasından kaynaklı müvekkili sigorta şirketine yangın sigorta poliçeli işyerinde 23/07/2016 tarihinde oluşan hasar nedeniyle yapılan ödemenin rücuen tazminine ilişkin olduğu, itirazın alacaklıya böyle bir borcun bulunmadığından bahisle borcun tamamına ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava ve cevap dilekçelerine göre dosyadaki uyuşmazlık yargı yolunun caiz olup olmadığı, davacının taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, kendi sigortalısının işyerine su basması sonucu oluşan hasar yangın poliçesine göre gideren davacının sigortacısının davalıya rücu şartlarının oluşup oluşmadığı ve buna göre davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği noktalarındadır.
6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesinde ticaret şirketleri ile amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, İl Özel İdaresi, Belediye ve Köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların da tacir sayılacağı belirtilmiştir. 2560 Sayılı Kanun ile kurulmuş olan İSKİ Genel Müdürlüğü özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte, yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayılmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır. Nitekim YHGK’nın 21/09/1983 tarih 1980/11-2721 Esas 1983/323 Karar sayılı içtihadında da 2560 Sayılı Kanuna tabi olan İSKİ Genel Müdürlüğünün gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması nedeniyle tacir sayılacağı kabul edilmiştir. 2560 Sayılı yasanın ek 5.maddesine göre bu kanun diğer Büyükşehir Belediyeleri hakkında da uygulanacaktır.
Gerek 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gerek 2560 sayılı Yasanın ek 5.maddesine göre davalı … tacir olup özel hukuk hükümlerine tabi olduğundan eldeki davaya adli yargıda bakılması doğru olup davalının yargı yolu itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı icra takibindeki alacağını 6102 Sayılı TTK’nın 1472. maddesine dayandırmıştır. Sigortacının açtığı rücu davalarında zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhine açabileceği davanın zamanaşımı süresine tabi olup, sigorta ettirenin haklarına halef olan sigortacı için de zamanaşımı da aynı tarihte başlar. Rücuen tazminat talebine konu olaya uygulanacak zamanaşımı, 6098 sayılı TBK’nın 72. maddesinde düzenlenen haksız fiillere ilişkin zamanaşımıdır. Somut olayda hasar tarihi 23/7/2016 olup icra takibi 14/11/2016 tarihinde başlatıldığından TBK’nın 72. Maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu gerekçe ile davalının zamanaşımı defi de yerinde görülmemiştir.
Dosyaya sunulan poliçenin incelenmesinde ….’ye ait … adresindeki işyerinin … nolu poliçe ile sel su baskınına karşı … arası teminat altına alındığı, hasarın 23/7/2016 tarihinde teminat tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.İlkadım Belediye Başkanlığının 17/04/2018 tarihli yazı cevabında hasar gören dairenin bulunduğu taşınmazın inşaat ruhsatlı olduğu, yapı için kısmi yapı kullanma izin belgelerinden yapının tamamının oturum izninin alınmış olduğu, ancak … ait işyeri ruhsatının bulunmadığı bildirilmiş, yapı kullanma izin belgeleri ve inşaat ruhsatları gönderilmiştir.
Davalı …’den 23.7.2016 tarihinde davacının sigortalısı … adresinde meydana gelen su borusu patlaması ile ilgili şikayet kayıtları istenmiş, 26/09/2018 tarihli yazı cevabında 21.7.2016 tarihinde 185 su arıza çağrı merkezine şiakyetin bildirildiği, arıza yerinin tespit edilebilmesi için kaçak su dinleme ekibine verildiği, 23.7.2016 tarihinde arızanın giderildiği bildirilmiştir.
Davacı tanığı olarak dinlenen … beyanında su baskınında hasar gören işyeri olan …’nin sahibi olduğunu, işyerinin alt katının su bastığını, 200 m2 laminant parke ve duvarlarının su baskınından zarar gördüğünü, su baskınının temiz su borusunun su kaçırması sebebiyle su baskını yaşandığını ve zararının sigorta tarafından karşılandığını beyan etmiştir.
Davacı tarafından hasar dosyasının bir sureti sunulmuş dosya hesap için inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 31/10/2018 havale tarihli raporunda 2016 ve 2018 yılı birim fiyatlarına göre seçenekli hesaplama yapılarak davacının talep edebileceği işçilik dahil toplam hasar bedeli hesaplanmıştır.
Gerek davalı itirazı gerek bilirkişi raporunda hesaplamaya esas birim fiyatların o tarihteki piyasa koşullarına uygun olup olmadığı yönünden değerlendirme yapılmaması, gerek davacının ödeme tarihinden takip tarihine kadar talep edebileceği işlemiş faizin hesaplanmamış olması sebebiyle aynı bilirkişiden ek rapor aldırılmış, bilirkişi 16/01/2019 havale tarihli ek raporunda bu kez Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Yapı Birim Fiyatları dikkate alınarak hesaplama yapmıştır.
Ek raporda Mahkemece verilen görevin faiz hesabı yönünden yerine getirilmemiş olması ve piyasa koşullarına göre hesaplama yapılması için dosya tekrar aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 23/01/2019 havale tarihli ek 2 raporunda davacı tarafından 129,41 m2 laminant parke ve 55 adet kauçuk zeminin tamir bedeli olarak 2016 yılı piyasa koşullarına göre davacının 6797,30-TL talep edebileceği, dosyadaki ödeme dekontuna göre davacı tarafından kendi sigortalısına hasar bedeli olarak 22/09/2016 tarihinde 6.117,57 TL ödendiği ve ödenen bedele ödeme tarihinden takip tarihine kadar avans faizi üzerinden toplam 94,57 TL işlemiş faiz hesabının yapıldığı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna işyerindeki zararın su borusunun patlamasından kaynaklı olduğu yönündeki iddiasının soyut olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte işyerinin bodrum kat olması ve işyeri ruhsatının bulunmaması sebebiyle davalının kusuru bulunmadığını ve zarar ile illiyetin kesildiği yönüyle itiraz edilmiş ise de işyeri ruhsatı bulunmamasının dava dışı işyeri sahibi için idari sorumluluk doğurabileceği değerlendirilerek davalı itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık beyanı, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre dava dışı sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın poliçe kapsamında olduğu, davacı tarafından sigortalısının zararının ödendiğine dair dekontun dosyaya konulduğu, davalı tarafından gönderilen yazı cevabında belirtildiği üzere sigortalanan adresteki su baskınına dair şikayetin kayıtlarına 21/07/2016 tarihinde ulaştığı ve kaçağın 23/07/2016 tarihinde tespit edilerek tamir edildiği, 3 günlük süre boyunca arızanın tespit edilememesi ve onarımın yapılmaması sebebiyle sigortalı işyerinde meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğu, hasar dosyası, tanık beyanı ve davalı kurumun yazı cevabına göre işyerindeki hasarın davalının sorumluluğundaki su borularının patlamasından meydana geldiği, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından piyasa rayicine uygun birim fiyatlar üzerinden yapılan hesaplamanın tanık beyanı ve hasar dosyasına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilerek rapor doğrultusunda karar vermek gerekmiştir. Davacı sigorta şirketinin TTK’nın 1472. maddesine göre kendi sigortalısının zararını giderdiği tarihten itibaren sigortalısının haklarına halef olması sebebiyle ödeme tarihinden itibaren, gerek zarar gören dava dışı sigortalının gerek davalının tacir olması sebebiyle avans faizi talep edebileceği kabul edilmiş, alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle likit olmadığı gözetilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının Samsun 9 İcra Müdürlüğünün 2016/183831 esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine itirazının 6.111,57TL asıl alacak, 94,57TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.206,14 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 423,94 TL karar ilam harcından peşin alınan 106,55 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 317,39 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 4,60-TL vekalet suret harcı, 31,40-TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak ödenen 106,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 32,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından ödenen 175,50 TL tebligat ve posta gideri, 380,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 555,50 TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre hesaplanan 552,60 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan 11 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktara göre hesaplanan 0,05 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına.
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın davacı yönünden kesin davalı yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.28/02/2019

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.