Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/407 E. 2021/248 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/407 Esas – 2021/248
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/407 Esas
KARAR NO : 2021/248

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ :

DAVALI : 2- ..
VEKİLİ
DAVALI : 3-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 4-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALILAR : 5- …
6-
7-

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/08/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 03/05/2021

Mahkememizde görülen Rücuen Tazminat davasının açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: … isimli işçinin davacı şirket ile davalı …’na karşı açtığı Samsun 1. İş Mahkemesi’nin .. Esas sayılı işçilik alacaklarından kaynaklı davanın kıdem (2.575,45-TL) ve ihbar (488,40-TL) tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı yönünden (266,88-TL) kabul ile sonuçlandığını ve kararın derecattan geçerek 10.04.2018 tarihinde kesinleştiğini, ilamın icrası için Samsun 5. İcra Dairesi’nin 2015/4345 Esas sayılı takip dosyasından başlatılan takipte 10.06.2015 tarihinde alacaklıya fer’ileri ile birlikte toplam 6.495-TL ödenerek dosyanın kapatıldığını, oysa içşinin 13.03.2013-31.08.2012 tarihleri arasında … ile …nin oluşturduğu iş ortaklığında, 01.09.2012-31.12.2012 tarihleri arasında … ile…..nin oluşturduğu iş ortaklığında, 01.01.2013-30.04.2013 tarihleri arasında …de, 01.05.2013-17.06.2013 tarihleri arasında …de ve 18.06.2013-15.04.2014 tarihleri arasında davacı şirkette çalıştığını ve buna göre dava dışı işçiye yapılan ödemelerden anılan şirketlerin ve ayrıca işçinin fiilen çalıştığı işyeri sahibi…’nın da sorumlu olduğunu beyanla, dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 200-TL’nin…’ndan, 100-TL’nin … ile …den, 100-TL’nin … ile …den, 100-TL’nin …den, 50-TL’nin…den alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını bildirmiş ve haksız olan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını ve davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayrıca davanın haksız olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı… vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Haksız olan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı… vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını ve davanın haksız olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.04.2017 tarih ve 362/190 sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Samsun 1. İş Mahkemesi’nin .. Esas sayılı dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Davacı … tarafından son alt işveren (davacı) … ile… aleyhine açtığı davada 2.575,45-TL kıdem ve 488,40-TL ihbar tazminatı ile 266,88-TL yıllık izin ücretine hükmedildiği ve kararın derecattan geçerek 10.04.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Samsun 5. İcra Dairesi’nin 2015/4345 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden; Samsun 1. İş Mahkemesi’nin 19.03.2015 tarih ve 394/282 sayılı ilamınına istinaden toplam 5.494,96-TL üzerinden ilamlı icra takibine girişildiği ve takip borçlusu (davacı) … tarafından 10.06.2015 tarihinde yapılan 6.495-TL tutarındaki ödeme ile dosyanın infazen kapatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan iki ayrı kök rapor ile iki ayrı ek rapor taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 10.02.2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile özetle: Talep miktarını alınan bilirkişi son raporu doğrultusunda artırdığını bildirmiş, … ile …den 1.139,35-TL’nin, … ile …den 809,01-TL’nin, …den 809,01-TL’nin, …den 316,86-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Dava, son alt işverenin işçiye yaptığı ödemenin asıl işeveren ile diğer alt işverenlerden rücusuna dair tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107/1. maddesinde; “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalıların istirdada konu tutarın ne kadarından sorumlu oldukları ancak tahkikat aşamasında toplanacak delillere ve alınacak bilirkişi raporuna göre belirlenecek olup, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı vardır. Davalı … vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir.
Öncelikle davalı…nin yetki itirazı ve akabinde davalıların zamanaşımı def’i değerlendirilecektir.
Davanın dayanağı olan iş sözleşmesinin ifa yerinin İlkadım/Samsun (HMK m. 10) ve davalılardan… ile …nin yerleşim yerinin Samsun (HMK m. 7/1) olduğu anlaşıldığına göre, davalı vekilinin yetki itirazı yerinde değildir. Dava konusu alacak talebi, alt işverenler ile asıl işverenler arasındaki hizmet alımı sözleşmesine dayandığından burada uygulanacak zamanaşımı süresi TBK m. 146 gereğince on yıldır ve ödemenin yapıldığı tarihe göre dava süresinde açılmıştır. Davalı …. vekili ile .. vekilinin zamanaşımı def’i yerinde değildir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. İşveren tarafından bu ödemenin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de aynı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmekte olup, sözleşmeyi feshedenin son yüklenici konumundaki davacı olduğu ve yıllık izinlerin de bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücreti son yüklenici konumundaki davacının sorumluluğundadır. Yine, ihbar tazminatından son işveren sorumlu olup, bu konuda yapılan ödemenin asıl işverenden ya da diğer alt işverenlerden talep edilmesi mümkün değildir. Buna göre, son alt işveren konumundaki davacının ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti hakkında rücuen tazminat talepleri yerinde değildir ve bu sebeple ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ödemelerinin fer’îleriyle birlikte davacı üzerinde bırakılması gerekmektedir. Bu yöne ilişkin dava reddedilmiştir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. Nitekim Yargıtay 23. HD.nin 23.06.2020 tarih ve 1047/2188 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiş, bu tür davalarda hangi ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılacağı müstakar hale gelmiştir.
Somut olayda; dava dışı …’in son alt işveren olan davacı şirket ile asıl işveren olan davalı…’na karşı Samsun 1. İş Mahkemesi’nde alacak davası açtığı ve davanın kabul ile sonuçlanıp 2.575,45-TL kıdem ve 488,40-TL ihbar tazminatına ve ayrıca 266,88-TL yıllık izin ücretine hükmedildiği, kararın derecattan geçerek 10.04.2018 tarihinde kesinleştiği ve Samsun 5. İcra Dairesi’nin 2015/4345 Esas sayılı dosyada toplam 5.494,96-TL üzerinden ilamlı icra takibine girişildiği, takip borçlusu davacı şirket tarafından 10.06.2015 tarihinde 6.495-TL ödeme yapılmak suretiyle dosyanın infazen kapatıldığı, iş bu davanın son alt işveren konumundaki davacı tarafından asıl işveren ile diğer altişverenlere karşı açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dışı işçi, 13.03.2013-31.08.2012 tarihleri arasında … ile …nin oluşturduğu iş ortaklığında çalışmış olup, 19.12.2011 tarihli sözleşmede kıdem tazminatı ödemesine yer verilmemiş, kıdem tazminatının kimin sorumluluğunda olduğu belirlenmemiştir. Anılan tarihler arasındaki 169 güne tekabül eden kıdem tazminatı tutarı 577,26-TL olup, kıdem tazminatının fer’isi olarak yapılan toplam ödemeye göre bu miktar tazminatın fer’isi 562,09-TL’dir. Buna göre ve yukarıda yapılan değerlendirmeler kapsamında, anılan davalı şirketler, kıdem tazminatı olarak fer’ileriyle birlikte yapılan ödemenin 1.139,35-TL’sinin tamamından sorumludur.
Dava dışı işçi, 01.09.2012-31.12.2012 tarihleri arasında .. ile (eski ticaret unvanı ..) …nin oluşturduğu iş ortaklığında çalışmış olup, 24.08.2012 tarihli sözleşmede kıdem tazminatı ödemesine yer verilmemiş, kıdem tazminatının kimin sorumluluğunda olduğu belirlenmemiştir. Anılan tarihler arasındaki 120 güne tekabül eden kıdem tazminatı tutarı 409,89-TL olup, kıdem tazminatının fer’isi olarak yapılan toplam ödemeye göre bu miktar tazminatın fer’isi 399,12-TL’dir. Buna göre ve yukarıda yapılan değerlendirmeler kapsamında, anılan davalı şirketler, kıdem tazminatı olarak fer’ileriyle birlikte yapılan ödemenin 809,01-TL’sinin tamamından sorumludur.
Dava dışı işçi, 01.01.2013-30.04.2013 tarihleri arasında …de çalışmış olup, 29.03.2013 tarihli sözleşmede kıdem tazminatının yüklenicinin sorumluluğunda olduğu açıkça belirtilmiştir. Anılan tarihler arasındaki 120 güne tekabül eden kıdem tazminatı tutarı 409,89-TL olup, kıdem tazminatının fer’isi olarak yapılan toplam ödemeye göre bu miktar tazminatın fer’isi 399,12-TL’dir. Buna göre ve yukarıda yapılan değerlendirmeler kapsamında, anılan davalı şirket, kıdem tazminatı olarak fer’ileriyle birlikte yapılan ödemenin 809,01-TL’sinin tamamından sorumludur.
Dava dışı işçi, 01.05.2013-17.06.2013 tarihleri arasında…de çalışmış olup, 29.04.2013 tarihli sözleşmede kıdem tazminatının yüklenicinin sorumluluğunda olduğu açıkça belirtilmiştir. Anılan tarihler arasındaki 47 güne tekabül eden kıdem tazminatı tutarı 160,54-TL olup, kıdem tazminatının fer’isi olarak yapılan toplam ödemeye göre bu miktar tazminatın fer’isi 156,32-TL’dir. Buna göre ve yukarıda yapılan değerlendirmeler kapsamında, anılan davalı şirket, kıdem tazminatı olarak fer’ileriyle birlikte yapılan ödemenin 316,86-TL’sinin tamamından sorumludur.
Dava dışı işçi, 18.06.2013-15.04.2014 tarihleri arasında davacı şirkette çalışmış olup, 21.12.2009 tarihli sözleşmede kıdem tazminatı ödemesine yer verilmemiş, kıdem tazminatının kimin sorumluluğunda olduğu belirlenmemiştir. Anılan tarihler arasındaki 298 güne tekabül eden kıdem tazminatı tutarı 1.017,88-TL olup, kıdem tazminatının fer’isi olarak yapılan toplam ödemeye göre bu miktar tazminatın fer’isi 1.687,62-TL’dir. Buna göre ve yukarıda yapılan değerlendirmeler kapsamında, davacı şirket, kıdem tazminatı olarak fer’ileriyle birlikte yapılan ödemenin 2.705,50-TL’sinin tamamından sorumlu olup bu miktar kadar tutarın davacının üzerinde bırakılması gerekmektedir.
Davalı… ile alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinde kıdem tazminatı ödemesine yer verilmemiş olup, kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler sorumludur. Bu veçhile, davalı…’nın kıdem tazminatı yönünden de herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı değerlendirilmiş, hakkındaki davanın (200-TL) reddine karar verilmiştir.
Bu sebeplerle, davalı… dışındaki davalılara yönelik davanın kabulüne karar verilmiş, talep doğrultusunda dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu nazara alınmış, her bir davalı bakımından hüküm altına alınan toplam miktar üzerinden davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davalı ..in 13.02.2017 tarih ve.. satılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan tür değişikliği kararı ile .. olduğu anlaşılmış, anılan şirket hakkında … hakkında karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-1.139,35-TL’nin dava tarihinden (01.08.2016) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ile …den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ii-809,01-TL’nin dava tarihinden (01.08.2016) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı .. ile …den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
iii-809,01-TL’nin dava tarihinden (01.08.2016) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …den alınarak davacıya verilmesine,
iv-316,86-TL’nin dava tarihinden (01.08.2016) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…den alınarak davacıya verilmesine,
v-Davalı… hakkındaki davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 210-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 81,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 128,30-TL’nin;
i-47,54-TL’nin davalı … ile …den,
ii-33,76-TL’nin davalı .. ile …den,
iii-33,76-TL’nin davalı …den,
iv-13,24-TL’nin davalı…den,
Alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 81,70-TL’nin,
i-30,27-TL’nin davalı .. ile …den,
ii-21,49-TL’nin davalı .. ile …den,
iii-21,49-TL’nin davalı …den,
iv-8,45-TL’nin davalı…den,
Alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.106,50-TL yargılama giderinden;
i-780,46-TL’nin davalı .. ile …den,
ii-554,05-TL’nin davalı … ile …den,
iii-554,05-TL’nin davalı …den,
iv-217,56-TL’nin davalı…den,
Alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen;
i-1.139,35-TL’nin davalı … ile …den müştereken ve müteselsilen,
ii-809,01-TL’nin davalı .. ile …den müştereken ve müteselsilen,
iii-809,01-TL’nin davalı …den,
iv-316,86-TL’nin davalı…den,
Alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı… davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı…’na verilmesine,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı… vekilin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, 6100 sayılı HMK m. 341/2 gereğince KESİN olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 19/04/2021

Katip .
¸e-imzalıdır

Hakim .
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.